Pa a aş adyna Süreyya Paşnın Hidematı Sadıkanes SON POSTA Paşanın Veliahta Görünmemek İçin Yaptığı Şeyler, Abdülhamidin Pek Hoşuna Gitmişti Muharriri X Her Hakkı Mahfuzdur ağ — Zavallı Süreyya Paşa, bir an- da vücudu ateş kesilerek sağına soluna bakınıp kaçacak bir yer ararken, oradı gözüme bir hallaç dükkânı ilişti. Hallaç, yere diz çökmüş, kirişini germiş, munta- zam bir eda ile tokmağını kirişe çarpıyor, önünde büyük bir yığın teşkil eden pamukları atıyordu. ağır geçiyor ve bu komik sah- beden. uzaklaşıyordu. Veliaht geçer rormez, paşa- nn Oağasile at uşığı odük- kâna koştular. Daha hâlâ pamuk- lar içinde boylu boyuna yalan Paşanın kollarına girerek kaldır- dılar. O mütaazzım Süreyya Pş. nm, simsiyah elbisesine sarılan pamuk © parçalarını O ayıkladılar. Fakat tabit, tamamen temizlemi- ye muvaffak olamadılar. Paşa, pek ziyade korkan hallaca bir şey hissettirmemek için: "nalık geldi. Galiba, seni de kor- kuttum. İşinden alakoydum.. Al şunu da bir kahve içersin... Diye birkaç mecidiye bahşişle nazikâne bir tarziye verdikten sonra, kimse görmeden arabasına bindi. O halde saraya geldi. Paşa saraya giderken, at uşa- ği da başka bir takım elbise ge- tirmek için konağa koşmuştu. Paşa, saray kapısına gelip te arabadan inerken, kapıda bulu- nanların nazarı dikkat ve hayre- tini celbetti. Şimdiye kadar Üze- rinde en küçük bir iplik parçası bile görülmemiş olan temiz, titiz Başkâtip Paşanın, böyle pamuk | parçalarile mülemma bir halde saraya gelmesi gayritabil görül dü ve bu garip vaziyeti, derhal Abdülhamide arzedildi. Süreyya paşa, bu halde gö- rünmekten sıkılarak acele acele dairesine gitti, O esnada, uşak ta koşa koşa gelerek paşaya bir ta- kım temiz elbise getirmişti. Paşa derhal elbise değiştirdi. o Tam SON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetes. « İstanbul: Eski Zaptiye ıdare : Duhilçeper ei Istanbul - 20303 Posta kutusu: İstanbul - 741 Telgra İstanbul BON POSTA ABONE FİATİ Telefon TÜRKİYE Fenab TW Ke. 1 Sene ETO Ke >» GA 140) » 0 » 3» >» e 1 s0 » ——— Gelen evrak görl verilmaz. İânlardan (o wes'uliyet alınmaz cevap için mektuplara © kuruşluk Pul Düvesi lâzımdır. Adres doğiştirilmesi (20) kuruştur. Mr “Her Şeyden Evvel Terbi- yede Vahdet Lâzımdır.,, | Muallim Niyir Fazıl Hanım, Mühim — Birdenbire üzerime bir fe- | ! o anda da ( Mabeyinci Arif bey) | gelerek, kendisini ( huzuru şaha- ne ) ye davet etti, Süreyya paşa, huzura girdiği zaman Abdülhamidi - bermutat - ayakta buldu. Hünkâr, Süreyya paşayı Obeşuş ve mültefit bir çehre ile karşılayarak O yazıhane- sinin (karşısındaki (© sandalyeye oturttu. — Hiçbir mukaddemeye | İözum görmeden şu sözleri söy- ledi: | — Hidematı sadıkanızdan pek | memnunum. Bn yolda ““vam ede-| ceğinizden se eminim... Birkaç çocuğunuz olduğunu biliyorum. | Vakıâ, aldığı. z para idarenize kâfi çeliyorsa da.. biraz müsrif olduğunuzu. ailenizin istikbalini temin edecek surette idareli ha- reket etmediğinizi de haber alı- yorum.. Halbuki, bu cihetleri düşünmek lâzım... Beyoğlunda Caddeikebirde iyi bir arsa var maş. (Şimdi, Karlman mağazasınm yeri O arsayı size ihsan ettim. Şunu da alınız, © arsanın üstüne iyi bir bina yapımız. Abdülkamit, son sözleri sö; lereken, Süreyya Paşaya bir de uzunca zarf uzatmışlı Süreyya Paşa derhal ayağa kalktı. Bu lütfundan dolayı oAbdülhamide teşekkür ederek uzattığı zarfı aldı, ( Arkası var )> Türk Kadını “Mühük,, Midir ? | Noktalara Temas Ediyor 1 Maş; tarafı Hinci sayfada ) bilhassa terbiye vahdetine temas ediyor: o Niyir Hanım (o şunları söylüyor: — “ Soruyorsunüz: Türk kalın mühlikmidir? Evet teessüfle itiraf yim ki; bugünkü hayatın kadıni mühlikltir.. Yalnız, Meb'usu (OFazı Ahmet Bey Türk kadını hakkındaki oObu ithamlarını ileri sürmeden evvel kadının öçtimi mevkiini mühlik variyete düşüren sebebin mevcu- diyetini tahattur zahmetini de ihtiyar elmiş olsaydı fikirlerinde itiraz olunacak hiçbir cihet bu- lunamazdı. Bugün herhangi bir lerbiye münakaşasında kadın zevkinde etmeli- Türk Elâziz | erkegin ve erkek zevkinde kadı- nn mütehakkim olduğu nasıl unutulabilir ? Eğer o erkekler zevklerini ve bu zevklerden doğan itiyatlarımı Omakul bir hedefe çevirmek kahiliye- tini gösteremez ve gösteremeye- cek olursa yalnız kadın değil, İ heyeti umumiye ebediyen mühlik vaziyyelle kalacaktır. Bu mümükaşaya dahil olan © hanimefendilerden Lâmia Refik Hanunın düşündükleri gibi, Türk kadını bugün tamamen cidal sa- hasina dahil (olmuştur. Kadını mühlik mevkie düşüren zihniyet ve ihtirasıdır. Kadın bütün içtimai şerefini poker masasındaki şöhretile ök çer ve bütün gururunu sefihane bir israfın hazırladığı kılık ve kıyafetile arttıracağını zanneder- se pek tabiidir ki mühlik olmak- tan kurtulamaz. O zaman erkek te kadındaki bu zihniyeti teşvik edici görüş- lerine tahakküm edemezse © da ayni ithamn manasındaki he- defte yaşıyor demektir, Bütün O içtimat (o terbiyemize hükmeden bu kusurlu anlayış ve inanışın iktisat hayatımızı kemi- ren bir mikrop olduğunu müdrik isek elele vererek makul istika- mete dönüp kurtuluş 'sebepleri- mizi arıyalım, “Türk kadını zariftir ve israfı sevmez.,, Bu sözdeki manayı ek- seriyete teşmili doğru bulacak kadar hodperest olmıyalm. Bu- gün yüksek zevkin telâkkisine göre sade ve zarif giyinebilmek değme kesenin kudretine dahil olamaz. Ben fikir ve terbiye sa- hasında çalışan bir kadınım. Ayni zamanda evim, o çocuk- larım ve kocam var. Mutavassıt fakat müsterih yaşıyorum. Haya- tamı makul görüyor ve kendimi faziletli buluyorum. Lâkin ayni hayat seviyesini takip eden bir kaç zevkperest dostların tenki- dinden pek çek defa bunaldığımı saklamayı bu münakaşa dahilinde lüzumsuz görüyorum. Yukarda söylediğim gibi, ka- dın kanaatini ve erkek te görü- şünü o değiştirmezse £ iktısattaki düşüncelerimizin o ciddiyeline ne dereceye kadar inanılması lâzım- geleceğini bilmiyorum. Bugünkü meslek (— terbiyesi (Obu mesele ile en ziyade alâkadar olanları şaşkın bir hale getirmiştir. lerbiyemiz, pedagok bir ifade ile değil, sadece bir düşünce ile diyebilirim ki; birbirini tutmıyan telâkkilerle çok karışık bir şebeke halini almıştır. Bu ciheti daha ziyade tamik etmek istemiyorum. © Yalnız şunu ilâys edeyim: bugün terbiyemize musallat olan, güzel ruhumuza hükmetmek isti- yen sinemalar ve tuhaf mevzulu romanlarla mücadele vaziyetin deyiz. Acaba kabahat Oyalnız sinema Ooromawlarında Omıdır? Mücadele edecek başka mikrop- lar yok mudur?, Anketimize cevap veren bu genç muallim Hanım, şu sözle- rinde hiç şüpkesiz cemiyet için- de istisna teşkil eden bu züm- reyi ve o zümreyi şuursuzca tak- Nide yeltenenleri kastediyor. Genç muallimin burada işaret etmek istediği en mühim şey de Türk içtimat terbiyesinde vahdet te- minidir. Galatasaray 2 - 7 Mağlüp Temmuz 4 —ma Dünkü Müsabaka Çok Sert Ve Heyecanlı Oldu Rasi klüp, ikinci maçını dün Taksim stadyomunda Gala- tasarayla yaptı. Dün de, ilk gü- no yakın bir kalabalık vardı. Fenerbahçenin güzel bir oyuw- dan sonra kuvvetli bir rakiple fubolcularının ilk maçta iyi bir sempati bırakmaları, dün merak- lılarm erkenden stadyomu del durmasına sebep olmuştu. Saat beş buçukta evvelâ mi- safirler, biraz sonra da Galata- saraylılar alkışlar arasında sahaya Mutat merasim, Galatasaray- lların misafirler? gözel bir buket | hediyesinden, sarı kırmızılıların yaşasına mukabil Frausıların ori- İ Jinal bağırışlarından sonra oyuna Mili takımın antrenörü Mister Pağunmın idaresi altında baş landı. Fransız) takımında bu sefer Vehaba yer verilmemiş, bir iki oyuncu değiştirilmiş, buna muka- bil Galatasaray takımında sakat olan bazı oyuncular yerine genç ve tecrübesiz futbolcüler ikame edilmişti. Galatasaray takım şöyle te- şekkül etmişti: Avni Tevfik Burhan Büle Nihat Suphi Rebii Kemal Faruki Mehmet Salim Rasih o Needet tasarayın hücumile hücum üç dakika kadar devam etti. Fransızların, buna yaplığı tehlikeli bir mukabeleleri müda- faaam gayretile defedildi. Maamafih hemen akabinde Galatasaray aleyhine bir korner oldu. Çok güzel atılan bu kor- neri Delez kafa ile gole tahvil etti. Oyunun ilk dakikalarında ya- pılan bu göl Fransızların sayı adetlerini arttıracaklarını zannet- rirken Galatasaray bemen bir hücum yaptı ve sağ vü Necdet güzel bir sürüşle Fransız müdafiimi atlatarak sarı kirmızı- lıların beraberlik Sayısını temin etti. Bundan sonra umumiyetle Fransızlar ağır bastılar. Fakat bazan Galatasaray mü- dafaasının, misafirleri ofsayt va- riyetinde bırakmaları ve bazan da Galatasaray kalecisi Avninin çok güzel kurtarışları misafirlerin gol yapmasına mâni oldu. Hatta bir aralık Ayvninin fedakârane bir şekilde Delfurun ayağına ya- tarak kurtardığı gol uzun uzun alkışlandı. Bundan sonra da Galatasara- yın üstüste, fakat semeresiz ka İan akınları teakup etti. Yalnız bir arak yine sağaçık Necdet, 3-3 berabere kalması, Fransız . .| Rasing Takımı Dün, “Cuma Günkü Oyununu İdame Ettiremedi Rasing - Galalasaray maçından bir intiba Galatasarayın ikinci golünü ya- pabilecek mükemmel bir fırsat elde ettiği halde, böye mühim bir ilk defa oynamanın iği heyecanla bu fırsatı heba etti. Bu fırsatkaybedilir edilmez, Fransızlar mukabil ve seri bir akma geçerek Eg sıkı bir ikinci sa; mı yaptılar, Be sonra da ilk devre bitti. İkinci devre daha sert oldu. Bu devreye Galatasaraylıların daha canlı başladıkları görülü- yordu.Misalirlerin kalecisi Menard bir iki tehlikeli şütü kurtarmıya muvaffak oldu. Maamafih bu s- ralardâ, yine Galatasaray lehine bir fırsat zulur etti ve Fransızlar bir penaltıya sebebiyet verdiler. enaltıyı çeken Rasih sıkı bir şüt çekmekle beraber plâse ede- mediği için Menard bunu da kur- tarmağa muvaffak oldu. Oyun gittikçe sürat ve sertlik aldı, On beşinci dakikada Fransız merkez muhacini tam gol yaparker Avninin tam yerinde müdahale- sile iki oyuncu gayrikasti olarak çarpıştılar ve derhal bayılarak yere düştüler. Maamafih, top fedakâr Avi Bin elleri arasında kalmıştı, Bu vaziyette oyun bir müddet fası- laya uğradı. Nihayet anlaşıldı ki Avninin burnu ve Fransızın kulak arkası fena halde yarılmıştı. Avni ; derhal hastahaneye kaldırıldı. Oyun saat tam aluda Gala- | başladı. Bu | Oyuna tekrar Galatasarm akı- nile başlandı. Fransız kalecisi, mütemadi tehlike halinde dola- şan topu üç beş defa hava- lanarak ve birdenbire yatarak kurtardı. taraf mütemadi gayret sarfediyor, bir taraf beraberliğ temin, diğer taraf galibiyeti tahi kim için uğraşıyorlardı. Awninin yerine geçen Ulvi, Fransızların ümit edilmiyen şüt- lerini kurtarmak muvaffakiyetini gösterdi.Bu suretle bu devredede iki taraf ta sayı kaydina muvaffak olamadılar. P Oyun 2-1 Fransızlarm galibiye- üle neticelendi. Dünki oyunda bil- hassa temayöz edenler Fransızlar» dan kaleci Menard. muavin Şarvart muhacim Delfur Venant, Gabi Veysat, Galatasaraydan da sağ açık Necdet, Kemal Faruki, Ni- hat, Bülent, bilhassa kaleciler Avi ve Ulvi temayüz ettiler. Şunu da kaydedelim ki gerek Avni ve gerek Ulvinin “netice üzerinde çok müessir oldukları muhakkaktır. Oyun fevkalâde seri, heye- canlı, zevkli, fakat hayli sert oldu. Fransızlar teknik itibarile tamamile faik bir oyun göster diler. Galatasaraylılar ise gayret cihetinden mükemmel idiler,