ıSiyaset Zilemt Lozanda Atılacak İmzalar... Bugün bütün dünyanın dikkat gözü Lozan Konferansına çevril- miş bulünuyor. — Cenevredeki Tahdidi Teslihat Konferansı, Lo- zan — müzakerelerinin — yanında ikinci derecede — kalıyor. — İtiraf edelim ki, Lozan Konferansı, barp — borçları denilen — müz- min derde karşı bir tesviye çaresi bulmiya — çalışırken bu müşküllerle de uğraşıyor. Almanların son teklifleri ma- Kümdur. Aşağı yukari Versay Muahedesinin esaş bükümlerini tadil ettirmek gayesinden ibaret olan bu teklif, konferans sersa- | sında fırtmalı bir hava yarattı. Fakat siyasI hâdiseleri yakın- dan takip eden, o hâdisclere hâkim olan ruhu iyi bilen dinlo- matlar henüz Ümitlerini kesmiş değildirler. Diyorlar ki: “Dünyayı bugün derin bir uçuruma yötü- ren iktısadi buhranın önüno geç- mek lâzımdır. Bu, bir zarurettir ve bu zarureti karşılamak için de bütün milletlerin ayni hüsnlü niyet havasını teneffüs etmeleri lâzım- geliyor. , Ş Bu görüş şüphesiz ki çok doğrudur. Bugün iktısadi buh- randan müteessir olmıyan — millet var mı ki?.. h Hatta bazı diplomatlar daha ileri giderek, Lozan Konferansını, dünyanın kurtulması için en son çare olarak telâkki ediyorlar. Şu halde kurtulmak için uyuş- mak, anlaşmak, yani hodbin düşünceler tesirine kapılıp itilâf- kirizliğe sapmamak lâzımdır. Bu mecburiyeti hissetmiyenlerin vay haline |.. İşsizlik, parasızlık, ticaretsiz- lik ve bütün beynelmilel dertlere, beynelmilel anlaşmalarla bir - şifa çaresi bulunacaktır. Dünya kur- tulmak istiyor., milletler kurtul- mak istiyor ve herkes tazyiksiz bir hava teneffüs etmek emelin- dedir. Çok şayanı — şükrandır ki bu umum! arzuyu zimamdarlar anlamış ve hissetmiş bulunuyorlar. Bu sebepledir ki siyasi ihtiras- lar yerine hüsnüniyet kaim olmı- ya başlamıştır. Bugün dünya si- yasilerinde 1914 ten evvelki ruhu göremiyoruz. O — günkü ihtiras erine bugün, derin bir pişman- doğurduğu kalp yumuşaklığı var. Bunlar güzel delillerdir ki Ümitlerimizin sönmemesine yar- dım ediyor. Lozanda atılacağını umduğu- muz imzalar dünyayı yeni bir istikamete sokabilecektir. Yeter ki eller arkaya bağlanmış kalmasın ve sulh perisine tebessüm fırsatı verilsin, Rüt EDEBI TEFR'KAMIZ : 56 VİKT — Geldiğimi Madama haber veriniz. Hizmetçi kız uzaklaştı, Mada- min odasının kapısını çaldı ve | yüksek sesle dışardan bağırdı: — Madam, Mösyö geldi. İçerden Madamın telâşlı sesi yuldu : — Ne dediniz, köcam mı geldi. Bunu bana haber vermek- liğini o mu söyledi. — Evet, kendisi. Şimdi kapı- Bin önünde duruyor. Madamın odasında boğuk ve Muharriri: Knuf Hamsun | HARICI TELOĞRAFLAR Lozanda Bütün Ümitler, Son Yapılan 1 Teklifler Üzerinde Toplanıyor Müzakereler Henüz 'Kesilmiş Değildir Lozan 1 ( A. A.) — Alman Başvekili M. Fon Papen, M. Makdonald ile mülâkat ettikten sonra saat 18 de M. Heryoyu kabul etmiştir. ya tarafından tediye edilecek olan çötürü miktarı münakaşası Almanya realiye nazırı M. Fon tik'in çıyabında gece yarısı- na kadar devam etmiştir. Dayinler Alman tahvilâtınının ihracı şeraiti vo <ötürü miktarın alacaklılar arasında tevzi ve tak- simi hususunda mutabık kalmiş- lardır. Ümit Veren 'Manzaralar Karşısında Paris, 1 (A. A.) — "Havas Ajansından,, Tan gazetesi yazıyor: * Alman devleti dayinlerinin müt- tehit cephe — almaları Lozanda oldukça terakkiler kay- detmiş olduğu ve bu fikirlerin bundan böyle bütün müzakerata hâkim olacak bir vakta teşkil edeceği kabul edilebilir. Fransanın Yeni Sene Bütçesi Paris, 1 — (A. A.) — Büt- çe nazırı, Meb'usan Meclisi Mali- ye Encümeni huzurunda mali va- ziyeti izah ederken 1931 - 1932 bütçe açığının tahminen — 4,748 milyon franga — baliğ olduğunu söylemiştir. Bu açıkta tediyat üzerinden hasıl olan zararlar da dahildir. Senenin yalnız 9 ayına şamil olan ve fevkalâde menabi saye- sinde tevzin edilebilen 932 büt- çesi daha şimdiden 454 milyon tahminat noktası göstermektedir. Buna tediyattan — mütevellit zararların da ithali lâzımdır. 933 bütçesi masarifat üzerin- den tahminen 6,500 milyon bir fazlalık gösterecektir. Hazinenin vaziyeti her türlü muavenette bulunmayı menettiğinden bütçe açığının kapatılması için şiddetli ihya tedbirlerine mutlak surette ORYA Nakleden: H. Ş. telâşlı fısıltar, haykırmalar du- yuldu. Bir kapı açılıp kapandı | ve ortalık yeniden sükün buldu. | Mösyö içeriye girdi, madam, yüzünde bir ölüm sarılığile, ona doğru yaklaştı. Birdenbire erkeğin merhame- ti tehevvürüne galebe çalarak: — Klüp kapalıydı. Seni te- lâşa düşürmemek için hizmetçi kızla haber gönderdim. Üzerinden ağır bir yük kalk- miş, ölümlü bir felâketten kur- tulmuş gibi kadın bir iskem- Lozan 1 — ( AZA. ) — Alman- | fikrinin | V ması çok mümkündür. Fransiz Başvekili M. Heryo Lo- zandan — Cenevreye, — Cenevreden Parise, Paristen Lozana durup din- lenmeden koşuyor. Bu resim, M. Heryo, Lozan istasyonunda trene intizar ederken alınmıştır. Fransanın son devir siyast ricalinden olan M. Heryo bakalım Lorzandaki - borçlar meselesinin içinden nasıl çıkacak ? Paristeki Petrol Konferansı Paris 1 (A.A.) — Petrol kon- Feransımın birici gününü müleakıp neşredilen — tebliğ, murahhaslar — arasında, olduğu tezahür. eden dostane temaslara | ve mesainin azami derecede mü- essir olmasını temin edecek olan üsüllerin tetkikine — hasredilmiş bulunduğunu bildirmektedir. ——— — —a ihliyaç görülmektedir. Nazırlar Meclisinde Paris, 1 (A.A.) — Bu sabah toplanacak olan nazırlar meclisi, bütçe kanunınun kat'i metnini tasvip edecektir. Mezkür kanun lâyihası bugün öğleden sonra meb'usan meclisine tevdi oluna- caktır. M. Heryo, mezkür kanunun müstaceliyetle müzakeresini talep edecek ve bu nokta hakkında itimat meselesini ortaya sürecek- tir. Umumi münakaşanın pazar- tesinden itibaren mecliste başla- leye yıkıldı. ve kalbi. bu gayri- melhuz saadetin verdiği şefkatle rikkate gelerek kocasının sıhhati ile alâkadar olmıya başladı: — Yüzün — sararmış. — Söyle nen var, sevgilim? — Hayır, üşümüyorum. — Bir şey mi oldu? Yüzün o kadar çok bozulmuş ki. — Hayır, bilâkis gülüyorum. Bundan böyle- benim — gülüşüm böyle olacak. Bu acayip gülüşün yalnız bana has olmas:nı yorum. Kadın bu kesik ve boğuk söz- leri dinliyor; lâkin manalarını an- hyamıyarak kocasına — bakıyordu, Acaba ne demek istiyordu” Bu anda erkek ansızın karısını demir gibi yakaladı ve mırıldandı: — Ne dersin.. Şimdi şuradan isti- ilk — celsenin | giden herife boynuz taktırsakmı.. İngilterede Muharebe İstikrazı Londra, 1 ( A.A. )— M. Ne- vil Çemberlayn, Avam Kamara- I sında, hükümetin mecmuu tah- minnen 2,086 milyon İngiliz lira- sına baliğ olan yüzde 5 faizli harp istikrazını yüzde 3 faizli ve 1-12-1932 den evvel lâzimütte- | diye olmıyan bir istikraza tahvil etmek niyetinde olduğunu - bil- dirmiştir. Yüzde 5 faizli istikrazın bha- milleri önümüzdeki 1/12 - tarihin- den 3 ay evvel müracaat — ettik- leri takdirde kendilerine nakden tediyatta bulunulacaktır. Amerikada Bütçe Meselesi Vaşington, 1 (A A.) — M. Hover, bütçede tenzilât icrasını ihtiva eden kanun lâyihasını imza etmiştir. Cemahiri Müttehide büt- çesinin binnazariye tevzini için daha 200 ilâ 250 milyon dolar tasarruf etmek — icap etmektedir. İçki Ve Para Şikago 1 (ALA.) — Demok- rat konvansiyonunun içki mem- nuiyetinin ilgasına dair olan ka- rarı M. Franklin Roosevelt tara- fından kabul edilmiştir. Şikago 1 — (ALA.) — De- mokrat konvansiyonu eski muha- riplere Aacilen nakti — mükâfat verilmesi aleyhinde rey vermiş ve altın gümüş çifte nakit usulü lehindeki teklifi de reddeylemiştir. Belçika Meclisinde Brüksel 1 (A. A.) — Meclis, ilk ve orta tedrisatta ecnebi li- sanlarının istimaline dair olan kanun İâyihasını kabul ve tasvip etmiştir. Mesai Bürosunda Cenvre, 1 (A. A.) — Bey- nelmilel mesai bürosu idare mec- lisi, Lozan ve Cenevredeki Fran- sız heyeti murahhasası mlümes- sillerinin huzurile müteveffa Al- bert Thomasın hatırsının — tebcili için resmi bir celse aktetmiştir. B LLÜREMEALERE AD —— Harici Haberler Burade beedi lâtfen 9 uncu sayfada okuyunuz ıl GONniut iŞLeri ı Evlenmek Meselesi Karşısında “26 yaşındayım. Askerliğimi bitirdim. Muallimim. 60 lira vari- datım var. Muhakkak ki medeni ihtiyaçları tatmin ederek geçin- mek için asgari yüz elli İira lâzım. — Mesleğimi — değiştireyim dedim, yüksek mektepler tahsilin kâfi değil, bir kısımları da yaşın müsait değil! Dediler. Yanımda annemin mevcudiyeti de mâni oldu buna. * Biliyorum ki, talüi ters olan- ların mukadderatları hep ıstırapla geçer. Benimki de öyle. O halde ben ne yapayım? Bu yarım ya- | malak hayata saplanıp kalacak mıyım? — Bugünün nasibim bu mu? “ Evlenmek... Münevver genci ürküten bir âfet bu! Hayatımda cemiyetinde birçok — kızlar — tanıdım, — ve yalnız — eğlenmek — için sevdim bunları. — İçlerinde evlilik - esas- larını, aile samimiyet ve sev- gisini anlıyan nekadar az? En mühim mesele, seciye ve düşünlüş farkı. En son birini tanıdım. Tabil meziyetleri mükemmel. Karakteri de sağlam. Fakat, bol yaşayışa alışkın. Sevişiyoruz. Bunu iden- lime de uygun buluyorum. Ev- lensek mes'ut olabilir miyiz?,, LI Evleneceğiniz kızı evvelâ ka- zancınızla geçinmiye, süs ve alâ- yişten vazgeçmek lâzımgeldiğine ikna ediniz. Bir defa buna muva- fakat ettikten sonra artık sizden fazlasını istemiye hakkı olmaz. Hayat — aranızdaki — düşünüş farklarını tedricen izale eder. Biribirinizi daha iyi anlar ve da- ha iyi anlaşırsınız. * “19 yaşındayım, Mahallemizde 18 yaşında bir kızla iki seneden- beri sevişiyorum. Son zamanda kı- za bir talip çıktı. Ailesi evlendir- mek istiyor: Kız razı olmuyor. Be- ni kendisi istemiye teşvik ediyor. Fakat uh:l:?uıl henüz yapmadım. Allem askı iğııı bitmedikçe ev- lenmeme taraftar değil. Ne ya- payım?,, Nişanlanınız. Bu suretle me- seleyi esasından halletmiş olursu- nuz. Hem kız, hem siz memnun olmuş olursunuz, HANIMTEYZE -— TAKVİM — CUMARTESİ BI Gün- 2 TEMMUZ - O32 humr 58 Bu fena olmaz değil mi? Kadın bir çığlık kopardı. Hizmetçi kız koşarak — geldi. Erkek Aağzının bütün — vüs'atile keskin ve sürekli bir kahkaha salıvererek — ellerini — dizlerine vurdu... Ve ertesi sabah kadının re- kik kalbi eski tahakkümü eline almakla, kocasına diyordu : — Dün akşam, üzerinde ga- rip bir nöbetin vardı. Fakat ar- tık geçti zannederim. Bununla beraber buügün benzin yine solgun.. — Evet, benim yaşımda lâti- fe yapmak insana yorgunluk ve- riyor, bir daha böyle münase- betsizlikler yapmıyacağım. muhtelif nevilerinden * bâfiseden rahip (Vent) bir nevini daha ta- rif etmek fikrile ilâve ediyor: — Bazı aşklar var ki insanı ebediyen —sermest eder. — Size bir tanesini anlatayım da siz hüküm veriniz : v« Yeni evliler, uzun ve mes'ut bal ayı seyahatinden henüz avdet etmişler ve odalarına çekilmiş- lerdi. Karı koca daima birlikte ge- ziniyor, biribirlerinden asla ayrı- mıyorla: İ Sarı, 1 zi ve mavi renkli çiçekler topliyarak - biribirlerine takdim ediyorlar, birlikte çimen- lerin dalgalanışını seyrediyorlar, (Arkası var)