ü Beynelmilel Ticaret Vaziyeti Cemiyeti Akvam iktısadI ko- mitesi, beynelmil — Hcaretin hali hazırdaki — şeraiti hakkında bir muhtıra neşretmiştir. Bu vesika, şimdiki ticari bubronı muhtelif ansurlarını ihtisar etmekle be- raber, tezahllratını da arzetmek- tedir. Rapora göre, Beynelmile! ti- taretin bugünkü vasfı mümeyyizi, gümrük bhimayesinin umumi su- rette tezayüdüdür. Bu son aylar- da, yalnız Belçika, Danimarka, Estonya, İtalya, Letonya, Lituan- yaş Siyam, Cenubi Afrika itha- İât rüsumunu tezyide çalıştılar. Fakat asıl şayanı dikkat nokta büyük Britanya tarafından hima- | yekâr bir tarifenin kabulüdür. Diğer taraftan birçok memle- ketler, harici ticaretin idare ve tanzimine dair tedbirler ittihaz etmişlerdir. Meselâ, mali tedabir: (Almanya, Avusturya, Bulgaris- tan, Danimarka, Estonya, Yuna- nistan, Macaristan, Letonya. Nor- veç, Romanya, — Çekoslovakya, Türkiye, Yugoslavya da döviz ticaretinin murakabesi ), nakti tedabir: ( Danimarka, Finlandiya Büyük - Britanya, Norveç, İsveç, Yunanistan, Avustralya, Japonya ve Hindistanda —altın ezasının terki) ve nihayet ticari tedabir: ( Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, — İspanya, — Fransa, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Norveç, Polonya, Romanya, İsviç- re, Çekoslovakyaya olan ithalâ- | tın kısmi Türkiyeye ve Letonya- ya olanların da umumi kontenjanı) İktısadi buhranın v- beynel- milel — ticaretin bilvasıla — veya bilâvasıta tanzimine ait tedbirle- rin müşterek tesirlerine bir sed çekebilmek için, bazı memleketler ayniyat mübadelesi ( takas ) esa- sına müstenit mukaveleler aktet- mişlerdir. Bu gibi mukaveleler, bilhassa Almanya ve Macaristanda, Avuz- turya ve Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan, Bulgaristan ve İsviçre. Fransa ve Letonya, Nor- weç ve Rusya, Polonya ve Avus- turya, Macaristan — Bulgaristan, Estnya ve Yugoslavya beyninde aktolunmuştur. Diğer memleketler, mubadele olunan emtianın doğrudan doğ- ruya tediyesinden içtinap ederek, ticaretlerinin muahede — yapan memleketlerlerle takas mukave- lelerine müracaat ettiler. Bilhassa Avusturya, ( Alman- ya, Fransa, —Macaristan, - İtalya, Hollanda, İsveç ve Yugoslavya ) ile Macaristan da Almanya,Avus- tugyh, Belçika, Fransa, İtalya ve İsviçre ile mukavele aktetmiş- lerdir. Diğer taraftan (Fransa, Eston- ya ve Letonya) ile, İsviçre (Yu- oslavya) ile bu cinsten mukave- ler imzalamışlardır. Bununla beraber, şimdiye ka- dar sarfolunan gayretlerden müs- pet neticeler elde edilememiştir. Ticaret de mütemadiyen düş- mektedir. Soma Piyasası Soma, (Hususi) — Dün kasa- bamızda pazar kurulmuştu. Pa- zardaki fiatleri size bildiriyorum. Afyon 8-10 lira, — buğday yedi kuruş, arpa dört buçuk, nuhut T-8, tereyağı GO, zeytinya- ğ 40, kayan peyuiri 25 Kuruştur. | | | 'Diyarbekirde 'Fakirlere 'Yardım s'ves v Wa SON "POSTA Antalyada Ucuzluk Buz Gibi Ko&unarğti Otuz, Peynir Yirmi m Antalya (Hu- susi) — Bu sen& mahsul - vaziyeti geçen — seneye nazaran umumi- yet itibarile ta- savvurun fevkin- de bir boliuk manzarası arze- diyor. Mezruat herkesin mem- nuniyetini — cel- bedecek — dere- cededir. — Yalnız bazı köylerde to- humsuzluk — yü- zünden bu sene ekin ekileme- miş, — yayla — cihetlerinde, de çiftçiler kısmen memnun kalma- mıştır. Fakat bilhassa badem ağacı, Bucak ve civarında mah- sulât ümidin fevkindedir. Sebze bolluğu ise nisbet ka- bul etmiyecek dereceyi bulmuş- tur. Hergün otomobillerle Af- yoön, Bordur ve sair yerlere seb- Diyarbekir ( Husust ) — Şeb- rimiz Halkevi herkesi memnun edecek şekilde faaliyet gösteri- yor. Halkevinin fakirleri düşün- mek bhususunda gösterdiği şefkat eserleri çok — büyüktür. Ge- çen akşam Safa —Bağçesinde Halkevi temsil heyeti tarafından fakirler — menfaatine ( Süt kar- deşler ) piyesi temsil edildi. Tem- sil kalabalık bir halk kütlesi tarafından — seyredildi ve çok alkışlandı. Musiki heyeti de güzel müsamereler veriyor. Diyarbe- kirli Celâl Beyin okuduğu nefis gazel ve şarkıları büyük bir tak- dirle karşılandı. Nazîlllde Spor Hayatı Tekrar Canlı Bir Şekil Aldı Nazilli ( Hususi ) — Kış ve baharda uzun bir sükün devresi geçiren Nazilli spor hareketleri yaz gelince tekrar canlandı. Es- kiden biribirinin rakibi olan İd- man Yurdu ve Ocak klüpleri birleşmişlerdi. Nazilli spor klübü bu sene ilk maçıni Aydın San'atler Birliği ile yaptı. Maç kalabalık bir se- yirci huzurunda — çok beyecanlı geçti. Nazilli Spor 2-3 mağlüp oldu. — Bu vaziyet gençlerimize ekzersislere fazla ehemmiyet ver- meleri lâzım olduğunu — göşter- mektedir. Sıra ile Aydın, Öde- miş, Denizli klüplerile birer maç yapılması düşünülüyor. — R. ©. Adanada Üfürükçülük Yapan Bir Adam Mahküm Oldu Adanada üfürükçülük suçun- dan maznun — bulunan Ceyhanlı makinist Sait ve arkadaşı Ahmet Hamdi Ağırcazada — yapılan duruşmaları nelicesinde bunlar- AT Güzel Antalyanın umum! manzarası ze sevkiyatı yapılıyor. Domates henüz çıktığı halde okkası on beş, turfanda bamya kırk, taze fasulye yedi buçuk, on tane ka- bak ve yine on salatalık beş kuruştur. Buz gibi koyun eti otuz, keçi ve sığır etleri ise on beş, yirmi kuruştur. Yumurtanın altısı beş kuruşa satılıyor. Peynir 20 ve tereyağı da 70 kuruştur. Tereyağı Da Yetmiş Kuruştur . Mahrukat ucuz- luğu da bu nis- pettedir. Bir yük kömür otuz ku- ruşa veriliyor. Bir yük — odun da Fakat bu ucuz luk bu şekilde devam — etmiye- cek gibidir. Çün ki köylünün yay- laya — çıkmasile kat, yağ ve peynir fiatleri artacaktır. Memleketimizde hayatın sönük olduğu iddia edilemez. İyi bir sinemamız vardır. Haftada iki yeni filim gösteriyor. Muhtelif yerlerden buraya sık sık gelen tiyatro heyetleri bizi kısmen eğ- lendiriyor. Bunlardan başka Halk Musiki Heyeti de haftada bir veya iki gün bize zevkli saatler yaşalıyor. Seyti Karamanın Koyunu Gibi Kalesi De Meşhurdur Karaman ( Hususi ) — Bu se- ne kazamız dahilinde ziraat vazi- yeti çiftçiyi geçen seneki kadar memnun etmiyecek gibi görü- nüyor. Çayır ve — mer'alarda ot miktarı axz olduğu için hayvanların — Garbt — Anadolu yaylalarına götürülmesi düşünül- mektedir. Bununla beraber kizim tarafın köylü ve çifçisi çok çalış- kan olduğu için zararlarını telâfi hasusunda gayret gösterecekleri tabüdir. Nazillidi İstihsalât Nazilli kazasının bu seneki muhammen istibsalâh kilo iti- barile şu şekilde tesbit edilmiştir: Buğday 994500 kilo, arpa, bir milyon 347 bin 850, çavdar 227,100, bakla 117500, bur, 42000, afyon sütü 600, haşhaş tohumu 9000, ipek kozası 16000. Yazlık zer'iyat: Misır 8815 dönüm, akdarı 380, kumdarı 300 fasulye 150, kendir 208, soğan 500, susam 12090, sarmısak 50, kavun 1200, pamuk 12595 dö- nümdür. e— ş nakti cezaya maküm olmuş, Ahmet Hamdi efendi beraet etmiştir. b e dan Sait üç ay hapis ve elli lira Burada Ayranıcda güzel, ke- reste fabrikası vardır. Bu fabri- ka oldukça iyi iş görmektedir. Size bu mektubumla tarihi Ka- | raman kalesinin bir resmini gön- deriyorum bu kale kakkında tarih kitapları uzun malümat verirler. Fakat kaleye ait çok cazip efsaneler vardır. Bundan sonraki mektuplarımda bu efsanelerden etraflı şekilde bahsedeceğim. Bu efsaneler herhalde büyük bir alâ- ka ile takip eğlec.lnir. 4 İzmirin İhracatı 18 hazirandan 24 hazirana kadar İzmir limanından muhtelif ecnebi memleketlere ihraç edilen emtianın miktarı kilo olarak şu suretle tespit edilmiştir. 7823 kilo hali 500 mazı, 75460 pirinç, 94314 tütün, 1622 valeks, 19825 yumurta, 7750 "pîeğ' ve kıl, ıö;gl) küspe, 4118 çiçek soğamı, çam fıstığı, 2500 kilo armut. Mersinde Turfandacılık Son zamanlarda — Mersinde turfanda sebze ziraat ve ticare- ti oldukça - ilerlemiştir. İstanbul ve Ankaraya mühim miktarda meyva ve sebze ihraç edilmiştir. on beş kuruştur. | — Edebiyatçılar Neler 'Diyormuş?.. Nurullah Ata Her sene, hatta altı ayda bir edebiyatçılar arasında yeni bir anket açmak, gidip onlarla ko- nuşmak fikri, Hikmet Feridun Beye bilmem nereden gelmiş? Herhalde fena bir fikir değil; bir kere Hikmet Feridun Bey bu sayede zamanımız gazetecilerinin ismi en çok tanınmışlarından biri | oluyor; sonrada öbür muharrir- lerimiz, bir gün kendileri ile de görüşeceğini, gazetesine resimle- ( rini bastıracağını, onlara likir | âleminde geçer bir sözleri bulun- | duğu zehabımı, bu tatlı zehabi vereceğini düşünerek ondan ha- tırşinaslıkla bahsederler. Hikmet Feridun Beyin de muharrirlerimizin hemen hemen hepsine hürmeti vardır. Yarın gidip — kendisinden bir mülü- kat veya bir ankete cevap .WM bir adamdan bugün | nasıl sert bir lisanla bahse debilir? Yalmız gençlerle, şiir ! | ve nesirde alışılmış — tarzla: ua başkasını da tecrübeye kalkışan- larla asla mülâkat yapmamaği gözüne almıştır. Gazetesinde ba- zan yazdığı tenkitlerin tasvipkâr olmıyanları hep gençlerden, yeni şairlerden bahsedenleridir. Nâzım Hikmet'ten maada serbesi na- zımcıları, Uyanış'ta yazan genç- leri ve bir de, yeni - ki- | tabında — her nedense — durup dürürken — çattlığı — Falk — Âli | Beyi İstisna — ederseniz Hikmet Feridun Beyin gidip konuşamıya- | cağı kimse yoktur. Mülâkatlarının — bir. kısmını | “ Bagün de diyorlar ki ,, (1) | isni ile toplamış. “ Ben iki kere edebiyat anketi yaptım ,, deme- | sine rağmen daha Fazla anket açmıştır; meselâ MWuhit mecmua- sında neşrettikleri ile bu seneki * v ile bir saat,,leri, “ Bu neşrettiğim anketler ilk yaptık- larımdır ,, demesine rağmen kita- binda ikinci anketinin de bazı parçaları vardır. Hikmet Feridun Bey niye bunu gizliyor? Kitabını pek büyültmemek için cevap- | larını bir tarafa bırakmamağa | mecbur olduğu arkadaşları gü- | eendirmemek - için. Hikmet Feridun Bey kitabın- da hiçbir tasnif yapmamış; bir fihriste lüzum görmediği — gibi alfabe —sırası da — gözetmemiş. Vakıâ evvelâ muharrirleri harp- ten evvelkiler ve sonrakiler diye ikiye ayırmak istemiş amma sonra ondan da vazgeçmiş. Ne zararı var birtakım — muharrirlerden aldığı cevapları neşrediyor yal “ Bugün de diyorlar ki ,, zannederim rağbet — görecektir; buna lâyıktır da, çünkü içinde güzel karikatürler var. Hem - ki- tap ta eğlenceli: dedikodu ile dolu. Fakat bu dedikodular o kadar boş ki, hiçbiri hatırda kal- mi: or. | ,B&yle olmasında her iki tara- | fin da kabahati var: muharrirle- rimizin çoğunun meslekleri hak- kında vazıh, muayyen - fikirleri yok, Hikmet Feridun Bey de on- lara sual sormasını bilmiyor. Pek meşhur bir sözü biraz değiştire- rek diyebiliriz ki: her edebiyat âlemi lâyık olduğu anketçiye ma- liktir. (1) Remzi kitaphanesi, 1 cilt, 100 kuruş.