Hâdiseler Karşısında Bir Tecrübe Kahramanı! Viyana cinayet mahkemesi, bütün dünya matbuatını heyecanlı neşriyata boğan feci bir maznu- nu muhakeme etti ve kararını verdi. Burada mühim olan muhakeme, nede karardır. Hatta bizce maznunun şahsiyeti de ikin- | ci derecede kalır. Fakat maz- nunun, kendisini müdafaa için söylediği bir söz, kısa bir cümle bizi Öyle ürküttü ki... Bugün altı sene için hapishane köşesine atılan bu adam yetimiş kişinin bir arada kanına giren bir ejderdir. Matuçka ismindeki bu beyin hastası geçen sene içinde bir treni berhava etmiş, yetmiş zavallı yolcunun ölümüne, bir yığın halkın da ya- ralanmasına sebep olmuştu. Hâkim soruyor: — Bunu niçin yaptınız? Mazmım soğuk — kanlı veriyor: — Tecrübe için!.. Hayret... Hukeı hayret edi- cevap ne | | ye çıktığı ; bulunan | taraflarda bu se- — Bir alet icat ettim. Teen | yolu bozulsa ve vagonlar devrilse bile bu alet sayesinde yol- culara birşey olmaz. Hepsi ölüm- | den kurtulur. İşte bunun tecrübe- sini yaptım. Fakat... Müddeiumumi bağırıyor: — Bunlar kuru lâkırdılar. Maznun tam manasile bir katil, bir canidir! Ne ise cinayet sabit oluyor ve mazaun altı seneye mahküm | sunda oluyor. Fakat dikkat ettiniz mi? | Herif tecrübeden, fenni bir tec- rübe icrasından bahsediyor. İddi- | asına göre, kendisi bir âlimdir ve son sistem bir ııkıııı icat etmiştir. — Allaha sığındım. Tasavvur çediniz ki dünyada bu cinsten birkaç âlim vardır. O zaman vay halimize !.. Meselâ bunlardan biri iddia ediyor: “Ben son sistem bir kama kcat ettim. Bu kamayı istediğiniz | yere ve meselâ kalbinize sapla- yımı. Katiyen ölmiyeceksiniz!..., Farzedinizki herif bu kanaat- le bıçağı çekip tecrübe için tam kalbinize saplamış!.. Bu misalleri istediğiniz kadar uzatabilirsiniz. Dedim ya. Bu “akıl yoksulu âlimlerden cümlemi- zi Allah kurlarsın!.. N F Köylünün Borçları Tecil Edildi İzmir ( Hususi ) — Geçen mah- sul senesinde yağmur ve dolu gibi afetlere maruz kalan — istihsal mantakalarındaki kooperatif - or- taklarımın, kredi | kooperatiflerine olan borçları tecil edilmiştir. Za- rara uğramıyan ortaklara koope- ratif nizamnamesi mucibince ye- niden borç para verilmiştir. Bu sene mahsulün çok bere- ketli oluşu ve buna iazimamen bu hafta zarfında bereketli yağ- murlar yağışı köylünün yüzünü güldürmektedir. Eğer — bundan sonra dolu ve saire gibi bir afete »maruz kalınmazsa, Eğe mmtaka- sındaki mahsal bereketi geçen sene- nin borçlarmı tamamen ödeye- bilecektir. | kediye, | vam etmektedir. Dün, Nazilli Halkının Temenmnisi: Hükümet Burada Bir Mensucat Fabrikası Kurarsa Yüzümüz Gülecek. Nazilli ( Hu- | susi | — Memle- ketin sıcak mın- dâhil bizim takasına ne yakıtı sıcak- lar çok erken geldi. — Esasen Garbi Anadolu- da suhunetin en yüksek derece- yer bizim Nazillidir. | Temmuz ortala- rında hararet 39, 40 ve 4i derecelere kadar yük- selir. Fakat pamuklarımız güne- şin yakıcı ziyasından çok hoşlanır. Bu sene bu havalide mebrul miklarda incir, üzüm, pamuk, portakal, palamut ve tütün istih- | sal edilecektir. Alınan bazı karar üzerine bu mahsullerin ihraç ve satışı husu- müşkülât — çekilmiyeceği tahmin elunuyor. Çankırıda İstasyon “Caddesi Nasıl Yapılmalıdır? Çankırı ( Hususi ) — Geçen- lerde bizim gazetede * Sözün Kisası ,, sütununda, temiz iş altı ayda çıkar | diye bir yazı vardı. Ben, bizim belediyeyi göz önüne getirerek bunu, temiz iş allı se- nede çıkar şekline koyacağım.. Belediyemiz memleketin umra- ni ve inkişafı için birçok karar- Tar verdi. Bu arada istasiyon caddesinin — genişletilmesi işi de vardı. Caddenin genişletilmesi ve ihtiyarlar diye iki grupa ayrılmıştı. İhtiyarlar caddenin nin 10, geçenler 12 metre olma- sını istiyorlardı. Nihayet ihtiyar- lar tarafı ekseriyeti nmış ve caddenin 10 metre olarak inşası kararlaşmıştı.. 10 metrelik cadde ile 12 metrelik caddenin Nazillinin umum! görünüşü Hükümetin memlekette men- sucat fabrikaları tesiz edeceği | etrafındaki haberler burada bi- yük bir alâka uyanmasına vesile oldu. Şüphesiz pamuk mahsulümüz için iyi bir mahreç — olacaktır.. Bu haber üzerine — derhal bir heyet seçildi. Bu heyet — Ankaraya gidecek, — fabrikalardan — birinin bizim mmtıhdı tesis edilmesini bu fabrikalara | aB -iyecektir. Eğer Nazilli halkının bu temennisi ka- bul - edilirse bu havalide pamuk yetiştiren köylü- lerin yüzü güle- cektir. Şunu da | haber vereyim ki, bizim bu taraf- lardayetişen pa- | muklar mensucat işlerine çok elve- rişlidir. Ba — sayede pamuklarımız ko- | Taylıkla sarfedileceği gibi pamuk, ziraatimiz de daha büyük ve cö- mert bir inkişafa mazhar olacak- | tır. Seçilen heyet bugünlerde Ankaraya giderek alâkadar ma- kamlarla temas edecek, temenni- nin kabulü için uğraşacaktır. Di- er gahlııası tacirler şim- diden ciddi teşebbüslere başla- mışlardır. Kıymetlı Bır Heykel inşası masraf itibarile çok fark- Ş sız olduğuna göre bu caddenin X2 metre olarak - inşası daha olacaktır. Belediye, — şehrimizin Karşı | Bahçe İçi mahallelerinin caddele- rini yeniden yaptırmaktadır. Be- vel istasyon caddesini yaptırsa herhalde çok isabetli bir hare- kette bulunmuş olurdu. Kemal Kadel Kaçakçılık Davaları İemir, ( Husust ) — İhtisas | Mahkemesi kaçakçıların muhake- | mesine büyük bir faaliyetle de- Manisa- nın Azimli köyünden Mustafa oğlu Osman cıgara kâğıdı kaçak- çılığı YîP':g için 6 ay hapse mahküm iştir. Bektaşilik Maznunları İzmir (Hususi)— Bektaşi ayini yapanların — tahkikatına — devam edilmektedir. Evvelki gün San"- antler mektebi talebesinden Selim Efendinin ifadesi alınmıştır. ikinci derecede mühim | | olan bu yollar yerine, daha ev- Kayseri civarında bulunan meşhur kartal heykeli Kayseri (Hususij— Burada üç | sene evvel tesis edilen Asarı Atika Müzesi kıymetli tarihi eser- | lerle zengin bir hale gelmiştir. | Bu civarda asarı atika taharrisi ıhııı-yelednıııctı&hh Dikilide Kara Sularımızda Bir Yu- nan Motörü Yakalandı İzmir, (Hususi) — Bundan iki gün evvel Midilli Adası açıkla- İrnda, kara sularımızda ba'ık avlı- | yan bir Yanan metörü görülmüş, gümrük muhafaza motörü tara- fından yakalanmıştır. Kaçak balık tutan motör tayfası Dikili iske- lesine çıkarılmıştır. Dikili adliyesi maznunları mahkemeye vermiştir. T İKayseriye 3500 Kilo Ağırlığında Tarihi Bir Kartal Heykeli etirildi | Bu cümleden alarak Yemliha |ile eski Ömerler köyü ara- snda, Kızılırmağa hâkim yak- çın — kayalar — Üzerinde Hitit- ler — zamanından — kalma mü- azzam bir kartal heykeli son günlerde — müzeye Heykelin ağırlığı 3500 - kilodan fazladır. Boyu iki buçuk metre- | dir. Vaktile halk arasında bu | heykelin içinde define bulundu- gu şeklinde bir rivayet dolaşırdı. Bundan yirmi beş sene kadar evvel Ömerler köyünde demirci- lik yapan iki ermeni bu mevhum defineyi meydana çıkarıp paylaş- mıya karar vermişlerdir. Bu mak- satla bu kaymetli âbidenin başını ve kaidesinde bulanan iki as- lan beykelini tahrip — etmişler, heykelin. kökünden de bir delik açıp dinamitle berhava etmek İstemişlerdir. Fakat o zaman bu cür'etkârlık (haber alınarak mü- tecasirler yakalanmışlardır. Bu muazzam heykelin bir eşi de son günlerde Molla — oğlu çiftliği ile Kızılpmar ve Rıdvan- pınarları arasımdaki harabelerde bulunmuştur. O heykel de bu- raya getirilecektir. SA | Tokatta | Son Yağmurların Büyük Faydası Dokundu Tokat, (Hususi) — Burada | çoktanberi yağımnur yağmadığın- | dan buğday fiatleri biraz yük- selmişti. Bunun — üzerine halk ekmeğe narh konulmasını istedi. Fırınlar da ihtiyaçtan az - ekmek çıkardılar. Son yağmurlar buraya da bereket getirdiği için vaziyet derhal düzeldi. mahsulâtımızın iyi fiatlerle | | Parayı Veren Düdüğü Çalar Şirketi Hayriyenin TI W ralı vapurunda, güzel bir | yolculuğu yapıyorduk. Bir #Py 72 numara ile iskelelerin © karşılaştık. İki vapur düdük € larak biribirini selâmladı. Arkadaşım dedi ki : — Parayı veren düdüğü * derler amma, yalan ... Ön ve arka guv:rtzdt“ labalığı göstererek ilâve etli — Baksan. Bilet biz verdik. Düdüğü şirket ru çalıyor... Var Mr Dişine Güvendi Seyyar şerbetçi, kendine " İ sus ahenkli sesile bığınrlk çiyordu: — Buzız... Hani ya, bu içenm.. Hararet söndürüyor! Sonra arada bir göğsünü rerek azametle soruyor: — Var mı dişine güvel Çıplak ayaklı bir küfeci, " f şıdan bembeyaz dişlerini rek güldü: — Evelâllah dişime gü | rim! Sonra — pantalonunun yoklıyarak: Kulağımıza Çalınanld ) — Dişime güveniyorum " ma, dedi, parama güvenet” rum. Çeyreği tamamlasam bardakta ben içeceğim. Tamirat Bedeli... Kira evlerinden canı P'k nan bir tamdık anlattı: Evden — taşınmak idik. Ev sahibinin geldiğini verdiler. “Buyursun! ,, dedik zim ev mı diye pencreleri muayene getirilmiştir. | mek oldu. Araya araya ni” | iki tane kırık cam bulunca men surafı astı: — Tabil bunları tamir rirsiniz! Ben iliraza hazırlanırke? | zümü kesti: —Yıhtı tamir — bet gösterdim: — Tamirat bedelini W şimdi kimse yanaşmıyor beye Ahmede Bir Bilet! » Tramvayın ön sahan çocuğunun elinden — tutmuf ihtiyarla biletçi arasında bir münakaşa oldu. İhtiyar bağırıyordu: Sultanahmede - bilet kestin'e Biletçi kızdı: — Sultanahmede b' Yolculardan Imi — İkinizin de hakkı vf — Nasıl diye sordular: Yolcu, bir cevap | ıvvıl. ihtıyıı döndü: Küçüğün ismi ne? —-Ahmet |.. Biletçiye bakarak IİW — Tahminim — do; Efendi “kes Ahmede dedi, sen de tuttun de kestin!.. Biletçi artık verecek bir bulamadı, yeniden Fatihe hesmiye mecbur oldu. Tarebği Muhacır Geliyor Geçen hafta zarfında bif E | ye Bulgaristanın Kırcaali tü prlı dan kalabalık muhacir gelmiştir. yt sahibi, kılı kırka 9* | adamdır. İlk işi kırık cam gazetede Paristen glen bir ti — Fatih, dedim, sen * | lılklı İ J |