PAZAR OLA Bkur O!a Yazıcı Başı Senede elli bin lira... Lira Immı hgiliz lrası! Yani bizim paramızla — yarım milyon... İşte ka- zanç diye buna derler... demiyor, demiyor, her sene yarım milyon lirayı | kıvıriyor! “Allahın bu sevgili — kulu kimdu?.. meşhur bir banker mi? Ne münasebet! Bankaların gümbür. gümbür top attıkları böyle bir zamanda senevi yarım milyon lira kazanan banker ne- | rede ?.. İşte kibrit kıralı Kröger' in âkıbeti meydanda.. Adamcağız kendi elceğizile kendini öbür dünyaya dar attı... “O halde mutlaka meşhur fabrikatördür ! , diyeceksiniz. Bi- lemedin kaldır güm |.. Fabrikatör evvelâ çalıştırdığı amelenin gün- deliğini versin de senede yarım milyon lira kazancını sonra dü- şünslün ! Tücar demiye sizin de diliniz varmaz zannederim. Bu sene si- neklerin iyiden iyiye azaldığını siz de farketmişsinizdir. Ben ken- di hesabıma, bu kadar sıcaklar olduğu halde, bu sene tek bir sinek tarafından iz'aç edildiğimi hatırlamıyorum. Bu siyah başe- relerin ne olduğunu merak etti- nizse ben sizi bu meraktan der- hal kurtarayım: Mevcut sinekleri | işsiz kalan tüccarlar avladı!.. *O halde senede yarım mil- © yon lira kazanabilen bu fevkalâ- de adam kim?,, diyeceksiniz, Bu Fevkalâde adam otuz iki yaşında bir muharrirdir! Bu za- tin bizlerden olmadığını söyle- miye lüzum var mı? İşin içinde bulunan bir adam sıfatile ben size temin edeyim ki bu memlekette kalem sallamış, büyük, küçük, ne kadar muharrir varsa topunun kazanç yekünu bile yarım milyonu bulmamıştır! İngilterede Noel Konard is- minde otuz iki yaşında bir mu- harririn senede yarım milyon ka- Zandığını gazetede okuyunca masa Homşu — İstanbula gelen bir İtalyalı kadın “Bu şehrin bütün güzelliği dar sokak- mdadır. ,, Diyormuş.. |Sen ne dersin? Bey — Vallahi birader, dar sokaklara dokunulmadığına bakılırsa kadının sözünde Muharrli “:luın her halde bir hikmet olmalı | Buhran | işsizlik | diyeceksiniz? Acaba | : İPazar Olanın "'u' " N Kamşu — Hsana Bey, bu un boluluğnda fırınlarda ekmek yok.. Bu işe ne dersin! Hasan Bey — Kahvecilerin vurgunu unculara tatlı geldi. Onlar da halkın sırtından ekmek parası çıkarmak istiyorlar, derim! ——— EKMEK DERDİ' Dün gece acıkıp İndim mutbağa.. Gerçi vardı yemek kuşhanelerde! bucağa.. Bir dirhem ekmek yok çekmanelerde., Bakındım bir müddet kıyı 4 Seslendim oradan karşı Bakkal dedi “ bir bak sütçü bakkala. Bir Elleri böğründe durur hamurkâri Atılmış bir yana merdaneler de.. * Apastola baktım, bir tek kalmamiış! dilim mozelik ekmek kalmamış! Fırında un değll kepek kalmamış! Mihalal » Mihal dedi: “ Ekmek nerde budalal. ,, Galeta bile yok süthanelerdel.. , * Oradan uzandım fırına kadar.. Baktım ki tamtakır bütün fi Hiç ekmek kalır mı meyhanelerdel. * Ey Hasan, bu işi uncular yaptı.. Onlar da ihtikâr yoluna saptı.. Bunda da külâhı kapanlar kaptı.. Teselli ar! başında çala kalem yazı yazan bir muharrir arkadaşın — yanına koşup bu haberi verdim. Bu arkadaş yorgun başını kaldırıp bir müddet hayran hayran yü- züme baktı. — Senede beş yüz bin lira! diye tekrar ettim. Muharri biraz düşündü. Önün- deki kâğıdın üzerine bir 5 raka- mı yazdı, önüne bir sıfır, bir sıfır —— Yeni Ölçüler Komşu Ha- san Bey, bu sene başından — Utibaren eski Ölçüler kalkı: yor. Onların yeri- ne yeni metre uet- Dü ölçüler kullana- cağız.. Hasan Vey— Fe- na değil.. yeni ölçüler kabnl edildikten bizim eski Yalnız sonra darbı- mesellerden - birço- gunu metre usulünel) lepdil etmek icap edecek.. Meselâ « Halep orada ise metre — burada.. » denilecek! « Dostluk aliş — veriş ramlat. » Sonra « kilo her — yerde bin grâml! » gibi.. Sonra tonla santig- daha, daha, daha... — Olzdu |.. diye elini tuttum. Bu sözüm zavallının zihnini altüst etmişti. Bıraksaydım galiba akşama kadar 5 rakamının önü- ne sıfır koymakta devam ede- cekti ! Sonra bir gayretle toplıyarak elimi itti, — Alayı birak — Allahaşkına dedi. Ve saburane yazısına devam etti... Bunun üzerine benim de içim- den geldi : — Pazarola, yazıcı başı !.. Pazar Ola bir sıfır daha, bir sıfır bir. sıfır daha, bir sıfır kendini —a Fili Yuttu Bir Yılan Komşu — Yahu, yolda bir dilenci gördüm. Karısını yere yatırmış. “Ka- rım kazara bir yılan yuttu. Yılanı çıkarmak için süt lâzım. Allah rizanı w bir süt parası veriniz , Acaba bu ne yılanı olsa Hasan Iıy — Arzizim, hani şu fili yutan yılan yok mudur? Herhak- de o yılan olacak! Erkekler Solda Sıfır! Komşu — Hasan Bey, İngilterede bir otomobll yarışı olmuş. Birçok erkekler iştirak ettikleri halde yarışı kadınlar kazanmışlar. Ne dersin? Hasan Bey — Kadınlar her hu- susta erkeklerden baskın - çıkmıya başladılar. Yalnız beni düşündüren bir mesele var: Kadınlar da şoför- lüğe başlarlarsa her işte olduğu gibi İnsan çiğnemek hususunda da erkek- leri geride bırakacaklar diye kor- kuyorum! ara git peymanelerdel, P. O, Hasan B. —e aa T L eee Vecizelerim Tahdidi — Teslihat — diyorlar. Farzedelim insanların silâhlarını ellerinden aldık. Dişlerile tırnak- larını da sökemeyiz yal * Dolu bir para cüzdanı en mükemmel bir cep kaloriferidir. * Aç tokun halinden anlamaz, derler, Birakin — biraz acıksın, bakın ©o zamanne iyi Kârlı İş Komşu san Bey, Ha: gazetede okudüm: Hayır sa- hibi bir zat gaze teye bir ilân Kendisine bir ver miş. posts pulu - gönde- ren işsiz kimselere fiysebilillâh |iş bu Böyle pul gönderenlerden biri de iş bulmadı diye bu zaf aley- luyormuş. bine davâ açmış. Ne dersin, ben de bir mektup göndersem mi? Hasan Bey Azizim* benim an- ladığıma göre bu işsizlik zamanında asıl kârlı işi o ha- yır sahibi zat ken- Ülsine bulmuş!, aeaba Hasan Bey sa tarihi kıymı 'Duydukları... İzmirde son sıcaklar esnasın- | da bayılanların çoğalması üzerine sokağa — çıkarken ihtiyaten cebine bir | limon koymak İz- mirliler — arasında âdet olmuştur. * Son günler zar- fında Şehzadeba- şında — “ dilsizler cemiyeti ,, merke- zinde reis intihabı meselesi etra fında pek gürültülü münakaşalar etmişse de febi hikmeti Huda | bu hâdiseyi etraftan hiç duyan olmamıştır. * İstanbul sokaklarının tozu son kasırga münasebeti — hasenesile denize savrulduğundan Belediye bir müddet sokakları sulamaktan sarfınazar etmiştir. * Kadınlar Birliği azası son iç- timamda Adliye koridorlarında bir erkeği tokatlıyan rum mada- ma bir tebrikname gönderilmesi- ne karar vermişlerdir ! Pazarlık! Hasan Bey akşam eve geldi- ği zaman evde — kendisine şu haberi verdiler: — Ayol — haberin Bugün hizmetçi kırdı... — Kırdı ha!... Hemen şimdi hesabını — kesin, evimden çıkıp gitsin!.. — Neden canıml.. Kabahati nefj Pazar ola ısrar etti. — Olmaz, şimdi gidecek... Ben onunla öyle pazarlık ettim: “Evimde bir şey kırdığın gün seni bir dakika tutmam!,, dedim. O da kabul etti... Piyasa Haheri Komşu — Hasan Bey bu se- ne pamuk fiatleri düşüyormuş... Hasan Bey — Aman komşu, iyi ettin de söyledin.. Bu kış kendime iki pamuklu yaptırayım ! var mı? düşüp kolunu —— Kemşu—Hasan Bey, Bulgaristanın geri verdiği tarihi evrak hâlâ gümrükte duruyormuş,.. Beş on sene de gümrükte durur- etleri bir kat daha artar.. Fena mı?