a >N”— m Dünya Garibeleri Erkekiikten Vazgeçmiyen Bir Kadın ! Londra, ( Hususi ) Misis Irma isminde bir kadın, 929 se- nesinde erkek © elbisesile gezdi- ğinden ve kendisine Miralay Bar- ker süsü verdiğinden 9 ay hapse mahküm olmuştur. Mahkümiyetini (o ikmal Irma şimdi yine erkek elbisesile Londra garajlarından birinde de- mirci ustalığı yapmaktadır. Irma, neden erkek olmak eden İstediğini tadır: “— Çalışarak hayatını kazan- miya mecbur olan bir kadınım. Kadınlar şimdi kolay kolay iş bulamıyorlar. 3, 4 sene evvel erkek elbisesi giyerek iş aramr- ya mecbur olmuştum. 9 ay hap- s6 mabküm olmuştum. Mabkü- | kadın miyetimi ikmal edince elbisesile gezmiye mecbur oldum. Fakat artık kadın elbisesinin nasıl giyilebileceğini bile unut- muştum. Kadın kıyafetile iş aramak üzere baş vurduğum her yerde menfi cevap aldım. Her yerde yüzüme şüpheli nazarlarla ba- kıyorlardı. Çünki (o üstümdeki elbiselerden başka hiçbir şeyim kadına bezemiyordu. Sesim ka- | lınlaşmış, yüzüm bir erkek çeh- resi gibi sertleşmişti. Tekrar Ohapsolmak korkusu var amma, ne yapayım, işsizim ve çalışmak mecburiyetindeyim.,, Yer Altında Beş Kişi.. Paris şehrinin altı, bazan yek- | diğerine merbut, bazan da mün- ferit, bir sürü mahzenlerle dolu- dur, bunların bir kısmını meselâ ölü kemiklerinin deposu olarak kullanırlar. Bir kısınını da terke- dilmiş olarak bırakırlar. Geçen hafta Massena bulva- rında büyük bir apartıman yapıl mak üzere toprak O kazılırken epeyce derinde bir mahzenin ka- pağıma tesadüf edilmiş. 18, 20 yaşlarında 5 delikanlı bu mah- zene girerek dolaşmak arzusuna kapılmışlar ve başmühendisin mü- maneatine rağmen içeri girmişler. O gündenberi bu delikanlı- lardan haber yoktur. Vakıâ gelen mühendis içeri girenlerin bir da- ha görünmediklerini o anlayınca tetkikat yaptırmış, fakat tahkikat neticesiz kalmıştır. Mahzen oyekdiğerine | bağlı birçok kubbelerden ve dehlizler- den müteşekkildir. Acaba bu kubbelerin ve dehlizlerin ayrı bir methali var mıdır ve deli- kanlılar bu methalden çıkmıya muvaffak olmuşlar mıdır? Daha belli değildir” Bu Meçhul Gemi Kimindir? Haziranın 3 üncü gününden itibaren Fransanın Bulonya şehri zabıtası garip bir muammanın hallile meşguldür: O gece sabaha karşı hüviyeti anlaşılmıyan bir vapur sahilin ıssız bir kenarında durmuş, san- dalını indirmiş, içinde iki kişi ile kumsala göndermiş.. Sıcağın şiddetinden uyumıya- rak civarda dolaşanlar bu meçhul vapuru ve esrarengiz sandalını görmüşler, ayni zamanda da san- dalın birkaç dakika sonra bu defa içinde yalnız bir kişi olduğu balde v: pura döndüğüne, vapurun da bemen kalkarak açığa açıldığına şu şekilde anlatmak- | 7 iie TARİH SON POSTA İ MUSAH ABE Maymun İştahlı Hünkâr, Şimdi De Seyhislâmın Kızına Göz Koymuştu On altıncı Osmanlı padişahı olan Genç Osman, saltanatında yenilik yapmak istiyen bir bü- kümdar idi. Henüz on sekiz ya- şında bulunuyordu, kanı coşkun- du, başında serin yeller esiyor- du. Gençlik gururuna, görgüsüz- lüğün ve cehlin verdiği gaflet te inzimam edince padişahın kafası projeler kaynağı hâlini Hergün bir plân kuruyor ve her müşkülü yenerek yepyeni bir ida- | hükümdarların re kuracağını umuyordu. Babası harbe ( gitmesi vermişti. Genç o âdeti ihya başında ci- yapmak da Kır usulüne nihayet Osman, ilkin etmek , ordunun hangirane (o cevelânlar istedi. Bu maksatla larağasnı o vezirlerle o istişare- ye memur etti, nereye hü- cum edilmenin münasip olacağını sordurdu. Ağa hazretleri, Lehis- tan aleybine harp açılmasına te- raftar idi. Vezirleri de kendi fik- rine imale etmek istedi. İçlerin- den biri Yeniçerilerin intizamsız- lığından, Lehistanın komşularım dan yardım slabilmesi ibtimalin- den bahsetmiye yeltendi. O va- kit ağa, kalın bir kömür parçası üzerine çekilmiş iki kırmızı çiz- giyi andıran ince dudaklarını tit- rete titrete haykırdı: — Leh Kıralı kim oluyor ki Âli Osman padişahına karşı koy- sun. Aslanımın atını görse tacını yere atıp kaçar! Genç Osman, işte bu zihni- yetteki müşavirlerin reyini aldık- ten sonra harbe gitti, şerefsiz bir çarpışmadan sonra mahçup ve münfail döndü. Şimdi yeniçe- rileri kaldırmak, yeni bir ordu kurmak O tasavvuruna kapılmıştı, Bunun için tedbirler alıyordu, bir şeyler tasarlıyordu. Ayni zamanda bir yenilik da- ha yapmak azminde idi. Odahık usulünü kaldırmak, nikâhla kadın almak!.. Genç Osman, odalık usulünün sakametine mi kani idi? Hayır. O usulün yarattığı şuh İ zemzemeler, kıvrak cıvıltılar için- de doğup büyüyen; anası odalık İ büyük aması odalık, daha büyük m——————— — dikkat etmişler ve hâdiseyi zabr- taya haber vermişlerdir. Anlaşı- lan vapurdan sahile esrarengiz bir adamın bırakıldığıdır. Bu adam casus mudur, yoksa kaçak- çı mı? Zabıta bu muadeleyi halle- dememiştir. almıştı. | 0 i birde tarifnamesini getirmişlerdi, anası odalık olan bir adamın bu 2n'-| aneyi sakim görmesine imkân yoktu. O, düğün cazibesine kapılmıştı. Ne sünnet edilecek oğlu, ne de | evlendirilecek kızı vardı. Binaen- aleyh, hikâyesi kulaklarda yaşı yan eski muhteşem Hal- devirlerin düğünlerini ihya edemezdi. buki kendisi mütbiş kaprisçi idi, hevesten hevese atılıyordu. Maymun — iştihalı nikâh ile evlenmekten ailevi bir gaye gözetmediği de muhakkaktı. tutmak, yakalanıp belirsiz kanını temiz ve buradan oldukları kadınların kanından ve tahakkü- | münden sarayı kurtarmak istemiş | olsaydı ilk hamlede bir Türk kızı alması lâzımgelirdi. Halbuki ©. bir Rus halayığile nikâhını kiy- dırdı! Şimdi eski hayratı da berbat etmişti. Babası meçhul, anası meçhul, yurdu meçhul, yalnız dili malüm bi: kadına imparatoriçe payesi vermişti. Ar- tık dedikodunun bini bir paraya idi. Anası söyleniyordu. Kizla- rağası söyleniyordu, halayıklar söy- leniyordu. Bütün saray, ona karşı cephe alınış gibiydi. Çünki nikâhlı bir kadın, saraylıların izzetinefsi üzerinde (yürüyen bir mahlük oluyordu. Bizzat hünkâr da Rusyalı im- Hanedan şuradan | bünkârın | İ İ l getirilen ne ! Odalıklıkla paratoriçeden memnun değildi. hanimlık O arasmdaki farkı pek çabuk kâvramıştı, vaktile istifraş olunan kadınları metresi -mesabesinde ( tutarak saraydan uzaklaşlırmıya kalkış mıştı, Nihayet bir gün, genç hün- kâr kızdı. “ Almakta helâl, bo- şamak tal, dedi, Rusyalı impara- toriçeyi tatlik etti, ertesi gön de bir çuvala koydurup denize attır- dı. Şimdi ikinci bir düğün yap- mıya heveslenmişti. Lâkin bu sefer, halis Türk kızı istiyordu. Kızlarağasını bir bahane ile vezirlerin, kazaskerlerin harem dairelerine gönderip tecessüsler yaptırdı. Kadın hamamlarına ha- fiyeler yollayıp keşifler icra et- tirdi, sonunda Şeyhulislam Esat Efendinin “ Hesna ve müs- tesna , bir kızı bulunduğunu öğrendi: Haberciler, kızın saçın- dan topuğuna kadar mükemmel ağızlarile resmini çizmişlerdi. Genç Osman bu mufassal tarife bayıldı, Esat Efendiyi hu- zuruna çağırdı: — Efeni! -dedi- Allahın emrile, Peygamberin kavlile kızın Âkıle Hanımı kendime ( cevce oralak almak istiyorum. Razısın, değil mi? Esat Efendi, kıpkırmızı oldu. Elini, ibtiyarsız, çenesine gölürüp sakalını karıştırdı: — Âkile, sizin cariyenizdir. Fakat zevceniz olamaz. — Neden? — Çünkü zevç ile zevce, müş- terek bir vücut demektir. Bu iştirak, tam bir müsavat ifade eder, Halbuki padişahlar fevkak | beşerdirler. Kimse ile müsavi olamazlar. — İyi amma, ayet var, Allah, erkeklerin o kadınlardan üstün İ bulunduğunu söylüyor. Kuru bir nikâh, bu üstünlüğü bozamaz, benim de © padişahlığıma getirmez. — Başka bir mahzur daha var efendimiz. Herhangi bir ka- dını nikâhla almanız takdirinde onun babasına “peder, anasına “valde,, kardeşine “birader, demek mecburiyetine düşeceksiniz. Bu, saltanat haysiyetine dokunur! Hoca, kızının heder olmaması için olanca telâkatile tecellüt göstermek istiyordu. Zira hünkâ- rm “gel geç, tabiatli olduğunu biliyordu ve hünkârların genç yaşta öldüklerini de görüyordu. Kızının boşanmak veya kocası ölmek suretile az bir zaman son- ra dul kalacağını seziyordu. Bu sebeple ayak basıp hünkârı cay- dırmıya uğraşıyordu. Fakat Genç Osman uzun boylu münakaşaya girişmekten çekindi, #on sözü söyledi: — Hocam, kuru lâfı ko'iyi düşün: (Padişahlar istediklerini alırlar! Bu tehdit, zaruri olan ne- ticeyi verdi, Âkıle Hanım, Top- kapı Sarayına gelin geldi. Birkaç ay sonra da maymun iştahlı da- madın hi'i ve katli vukubuldu. Kayinpeder Esat efendi, da- madının cenazesinde bulunmadı. O maktul hünkârdan ziyade, kemn- di kızına ağlamak mecburiyetin- de idi. Çünkü yeni padişah, ni- kâhlı bir kadını saray için çirkin bir leke saymış ve Âkıle Hanımı kolundan tutturup sokağa at- tırmıştı!... halel | Kari Mektupları | Bu Suallerin ,Cevabını iKim Verebilir? | Hergün , | kânların etiketleri önünden geçti için bilirim: Şehrimizde bir p9 çacı dükkânı vardır ki, 15 * evvel unun okkası (40) yağınki (200) iken (malının Ookksi | (120) ye satardı. Bugün unun okkası (10 * yağınki de ( 120 - 130) Halbuki bu dükkânda poğat okkası yine (120) yedir. ucuzluyor, diyorsunuz, fakat bana j si gösteriyor | y Yine on beş sene evvel win okkası 17, 20 kuruş biranın şişeşine 32,5 kuruş W yorduk. Bugün arpanın okki 4 kuruştur. Fakat biz bira şişesine yine 32,5 veriyoruslil iki noktada beni lütfen tef eden acaba bulunur mu? İ Rumba Dansı İstanbulda | iken hayatı en çok zevkaldığım şey d i Hergün muntazaman asgari saat (Odansederdim. Fok tango, blak butom, çarlii Vanstep bunların hepsini çok oynardım. Ve bütün ia nimle dans etmiye can alarl Fakat gel zaman kit zaman İs buldan uzaklaştım.,, şimdi Di; “| bekirin bir kazasında ufak memurum, 1 Gazetelerde Rumba ismi yeni bir dans çıktığını okuduf Bu dansı öğrenmek için can.* yorum. Fakat kimse bilmiye Bu dansın hususi bir kitab! mıdır ? — Bulunduğunuz küçük * sabada, şimdiye kadar öğre“ ğiniz danslar sizi eğlendir”. kâfidir zannediyoruz. | İştabi İstanbula saklayınız. Rumba ©? diğer danslardan pek az f# bir şeydir. Bir iki defa göl”! seniz bu dansı da hemen öğ” nirsiniz. Merak etmeyiniz. 1 Ankara İcrasından Bir Kiti, Birisinden alacağım olan meblâğ icraya raptedilmişti. “4 kara icrasının eski 926- yeni 932 dosya numarasile tazaman almakta olduğum parayı bir senedenbarı yorum, göndermiyorlar. ç Müteaddit makamlara iv. lar, şikâyet mektupleri gön dim, hiçbir Onetice alam y Borçluya müracaat ettim. if mevkii içtimaisi (itimat 1©. eden bir zattir. Borcunun m8”. 4 dan muntazaman kesildiği" vermekte olduğunu söylüyor d Borçlunun bu ifadesine de men Ankara İcrası paramı e göndermiyor? Nazarı dikkati kı” v betmenizi rica ederim. Mütekalt Ali Cevaplarımız İzmir Nusret Lütfi Beğ? | ef Bütün arzularımıza sağ içi” aradan çok vakit geçtiği gör” dercedemedik. Bizi mazur” müz. La » İzmir Ortamektep taleb den 870 Kadriye Hanıms İdman şenlikleri neşriy? kındaki şikâyetinizde tal Bilhassa çok mübim ne ota temas ediyorsunuz. Bu vE e rın ihmal edilmiş olması ru değildir.