9 Haziran ".-Ba.)a Gelen Çekilir - İşi Biraz Da Talie Bırakmalı - Odadan Bir Ses - Korkak | Ve Kurnaz Birer — Azizim çok hazırcevapsınız! Haydi bakalım, kumandayı ve- Tiniz| Otelin holüne girdik. İntiza- fımızın hilâfına olarak karşımıza hiç kimse çıkmadı ve hiç kimse he istediğimizi sormadı. Soğukkanlılıkla vesliyeri ge- çerek merdivene tırmandım. Man- Zana arkamda geliyordu. Birinci ta vardığım zaman duvara asılı olan plâna baktım. Ne iyi tesa- döf! 34 No.lı oda tam burada idi ? — Mükemmel diye söylendim. Fakat bu dakikada içime ta- rif edilmez bir üzüntü çöktü. Bir- kaç saniye durarak etrafımı din- ledim. Bu sırada içine girmek İs- tediğzim odadan bir öksürük sesi Yükseldi. Cebimden revolverimi çıkar- dim, Manzanaya işaret çeklim ve Sonra hafifçe oda kapısımı tıkir- dattım. İçerden nezleli bir ses: — Buyurunuz! dedi, Elimde revolver ile bir rüzgâr gibi içeri daldım. Fakat bihtü hayretle gördüm ki karşımda ihtiyar bir efendi değil, kırk yaşlarında, sarışın ve tamamen Matruş bir adam vardı. Az kaldı özür dileyerek çe- kilecektim, fakat Manzana: — Ne duruyorsunuz, ta kem- disidir! diye bağırdı. Evet, şimdi ben de tanıyorum. rşımızda bulunan adam ihtiyar bir efendi kıyafetinde bizi soyan hırsızın ta kendisi idi. Zaten bu hususta biraz şüphem kalmış ol- Saydı bile tuvalet odasından d- şarıya çıkan genç kadının vücu- du bu şüpheyi izaleye kâfidi. Arkamdan kapıyı kapamış- tım, revolveri herifin alnma dik- miş duruyordum. Derhal anla- dim ki karşmdaki adam cesur bir adam değildi. Korkudan açılmış gözlerile bana bakıyor ve islak bir köpek gibi titriyordu. Bu müddet zarfında ortağım n Üzerine atılmış ve onu havlularla adam akıllı bağlamış, ağzına da bir tıkaç tıkamışlı. — Şimdi sıra ötekinin! dedim. " Manrzana uzun bir alışkınlığın Verdiği süratle herifi de kıskıvrak di Şıuıdı mevkie hâkimdik. İlk adamın üstünü başını ara- Mak oldu. Cebinde bir cüzdan İle bir sürü anahtardan ve bir de — Siğara tabakasından başka bir #ey — bulamadık. Mııınıf'ılı ben luğum eşyayı cebime İndirdim. Muhakkak herif elması bavu- saklamıştı. Bavulu açarak Ş lıhrdık Maalesef aradığımız i buradan da çıkmadı. Fotoğraf tahlili Kuponu Tlhl:ııuııu öğrenmek — istiyorsanız Stoğrafınımı & adet kupon İle bir- gönderiniz. Potoğrafınız siraya tübidir. ve isda edilmez. — İsim, moslek H Ytya san'at? Ezagi sualteriü Cevadı ? n klşesi V0 kuruşluk l ımmmnd. gönderilebilir. ı başını bir daha karışlırdım, hatta potinlerini bile araştırdım. Maa- lesef ele geçirmek istediğimiz nesneden eser yoktu. tile takip etmekte olan Manzana kulağıma fısıldadı: araştırmıya koyuülduk. Fakat tam bu sırada oda kapısına yekdi- ğgerini müteakıp ruldu, duk, Tekrar bir fiske sesi geldi ve nihayet kalın bir ses: seslendi. dan gelen ©SON POSTA İşten El Çekmiş Bir Hırsızın Hatıraları: _*Edgar Pip Dirildi Muharriri : Arncid Golopen — Adam - İyı Amma Elmas Meydanda Değil ! Tekrar herifo döndünü, Üstünü I alamayınca uzaklaştı. Ayak ses- lerinden merdivene doğru gitti- ğini anladık. O zaman tekrar kadını — araştırmıya — başladım. Belki bu esnada bir centilme- Bu araştırma ameliyesini vak- Eıl nezaketi ihmal etmişimdir. Fa- at ne olursa olsun elması ihtiva eden deri keseciği nihayet ele geçirdim. Kadın bunu korsesinin çorap bağına dikmişti. Keseyi açarak elmasın içinde bulunduğuna kanaat getirdikten sonra yeleğimin cebine indirdim. İtiraf ederim ki bu esnada kalbim şiddetle çarpıyordu. Bir an evvel sokakta bulunmak - için bayatımın on vermiye razı idim. — Belki kadıma devretmiştir. Kadinın üstünü — başımı da üç fiske tutarak dür- vü- nefesimizi — Lüdovik — açsanızal diye senesini Birkaç saniye geçti ve dışar- ziyaretçi de cevap | v ( Arkası var ) müstahdemini kavgayı duymuşlar ve kavgacıları güç hal ile ayıra- bilmişlerdir. sükün avdet etmişti. Herşey ta- bil. balindeydi. Mürettebat ve yolcular, İstanbul limanına — yak- laştıkça evvel limana çıkmak için sızlanıyorlardı. KHmanımıza gelmişti. Vapurun tah- liye işi bittikten sonra mürelle- bat ta rıhtıma çıkacaklardı. Mü- retlebat arasında vardı. yor, bir türlü bulunamıyordu. neticesinde denize mi düşmüştü? Yoksa birisi tarafından denize mi atılımıştı? bir cevap verilemiyordu. Bir anda parladı: Süleymanla Feyzinin arası açıktı. Acaba bir şey olmasın!.. hemen çağırttı. Bilâmum (I-'.-maf_)uve (Küçük San'atkârlar) ve (Küçük aa a Bir Cinayet Ve Ölüm Şüphesi ——— — ( Baş tarafı | inci sayfada ) I — Feyzi nerede ? dedi. Süleyman omuzlarını silkerek yalbız kısaca bir cevap verdi: l — Haberim yok! Süleyman bu müphem cevaba | tek bir kelime bile ilâve etmedi ve sustu. Kaptan, Feyzinin bir suikaste kurban gitmesi ihtimalini göz önüne getirerek polis beşinci şubesini derhal vaziyetten haber- dar etti. : Süleyman yakalandı, isticvap edildi. Tekrar isicvap edildi ve Galata Sulh Ceza Hâkiminin ka- rarile tevkif edildi. Evvelki gece- yi tevkifhanede geçirdi. Dün Müddeiumumi muavinlerinden Nusrat Bey tarafından Adliyede ifadesi alındı. Ve tekrar polise iade edildi. Feyziyi, Süleyman mı öldürdü? Bu sualin ceyvabmı mahkeme verecekti. Bundan sonra vapurda tekrar bir an sabır- neşeleniyorlar, Vapur pazartesi günü akşamı bir noksanlık Kamarot Feyzi Ef. aranı- Acaba ne olmuştu ? Bir kaza Müddeiumumi Muavini Nusrat Bey dün Polis Beşinci Şube Mü- dürlüğüne giderek orada vapur müstahdemibinin malümatına mü- racaat etmiştir. Dün Amasra Müddeiumumili- ğine bir telgraf çekilerek o civar- da bir ceset bulunduğu takdirde vaziyetten müddeiumumiliğin ha: berdar edilmesi istenmiştir. Tah- kikata devam edilmektedir. Bu suallerin - hiçbirisine "sarih kaptanı düşüntüyordu. gözlerinde — bir — şey Vapur — Acaba! |dedi. Kumanyacı Kaptan kumanyacı Süleymanı Tacirlerin) Odaya kayit ve Tescil Muamelelerine Dair Oda Umumi kararı: İstanbul Ticaret ve Sanayi Odasından: 1 — Ticaret ve Sanayi Odaları Kanununun dördüncü “maddesi bükmüne tevfikan İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası mintakasında bulunan bilâmum esnaf ve dükkâmı bulunan küçük san'atkâr ve küçük tacirlerin, Odaya kayit ve tescil olunmak üzere odalar ka- nununun onuncu ve odalar nizamnamesinin 133 inci maddeleri mu- cibince tanzim edilmiş olan esnaf cemiyetleri talimatnamesi veçhile teşekkül etmiş olan esnaf cemiyetlerinden kendi mensup oldukları cemiyet vasıtasile ve henüz esnaf cemiyeti teşekkül etmemiş ise kendileri doğrudan doğruya Ticaret ve Sanayi odası esnaf cemiyet- leri murakabe heyetine müracaat ederek her sene kayit ve tescil muamelesini usulü dahilinde ifa ettirmeleri mecburidir. 2 — İşbu kayit ve tescil muamelesi her senenin ilk üç ay zar- fında icra ve ikmal edilmek İâzımdır. (932 senesi için kayit ve tescil müddeti haziran 1932 nihayetine kad rlır. İ 3 — İkinci maddede muharrer olan müddetler zarfında kendisi- ni kayit ve tescil ettirmiyen ve muamelesini ikmal etmiyenler hak- kında odalar kanununun beşinci maddesi veçhile İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası tarafından cezayı nakti hükmolunarak doğrudan lera dairesi marifetile ve tescil ücretile beraber tahsil olunur, 4 — İşbu Oda umumi kararı 1-3-932 tarihinden itibaren tat- bik ııhııolk,hl. JA nin bir kadina karşı borçlu oldu- | grenin kararı da göz önünde, Awma- ER Profesyonel Olqlım Mı? Galatasarayın Eski Kaptanı Cevap Veriyor (Baş terahı 1 lneı uylıdı “yetli bir takım çıkaramayiz kana- yapmış olan Âdil Bey bu anke- atindeyim. timize ilk cevap veren sporcu Profesyonellik iki türlü olu- olmuştur. f yor. Ya İngilteredeki gibi yalmz Adil Bey dürüstlüğü temiz ve | futbolden — geçinmekle, — yahut açık kalbi, sözünde ve kanaatle- rinde sebatile tanınmış emektar sporcularımızdandır. Çok sene evvel Galatasarayın kaleciliğini — yapan, — atletizmde sür'at koşularında muvaffak olan Âdil Beyin bazılarınca bir kusuru vardır. Az konuşur. Her söze pek kulak asmaz. Anlatmak - iş- tediği uzun şeyleri de bütün has- saları teksif edilmiş küçük bir hap gibi birer birer verir. Böyle bir anket için kendi- l Avrupada olduğu gibi hafif bir işe devam ederek futbol profes- yonelliği yapmak suretile... İngilteredeki şeklin, yani mun- hasıran futbol profesyonelliğinin burada tatbikina ne imkân, ne de para vardır. Avrupadaki şekil kabul olanduğu takdirde şimdilik ayda 30 lira aylık verilmelidir. Otuz lira bugünkü vaziyeti- mizde azamidir. Düşünün ki, bir milli takım — için ihtiyatlarile be- raber ayda beş yüz liradan fazla sinden rica ettiğimiz zaman bu | vermek İlâzım olacaktır. Bunün “05*":3_" da düşünüyorduk. antrenörü de var. Bence böyle Âdil Beyin kısa cevaplarını | kararla profesyonellik — olmaz. uzatırsak canı sıkılacağını bili- | prof, li keszll kesdini & yorduk. Kısa da yazsak okuyan- i:m:syone BUK TERENN CN larım kendisinden izahat alması ç Kit vr lâzımgelecekti. H'_" tasavvur edin ki, ideal Nadir gülen mavi gözlerini | bir milli takım seçerek profesyo- - nel yaptık. Bu takımın kadrosu da gözümüze — dikmiş — söracağımız KT L Kat Z süalleri bekliyen Âdil Beyden | ©© sekiz - kişidir. İhhyulıyıc_ış- bugün biraz uzun konuşmasını ların yerlîrını UN için rica ettik. Bir kelime cevap ver- | amatör kulüplerden adam — toplı- meden güldü. yacağız. —Oyuncuları ayartmak Âdil Beyi tamıyanlarca bu | esasen profesyonelliğin kabulile zayıflamış olan kulüpleri adam- akıllı sarsmış olacaktır. Sonunda bir gün gelecek ki, amatör kulüp- lerin derecesi düşmek yüzünden profesyonel milli takımın da dere cesi düşmüş olacaktır. Ondan sonra futbolü yüksek kalmış memleketlerden mi milli takım oyuncusu arıyacağız? Son söz olarak ta şunu söy- liyeyim : Dünyanın hiçbir yerinde böy- le kongre kararile profesyonellik ilân edilmemiştir. Bir federasyon profesyonelliği Aancak kabul eder. Kabul ettir- mez. Hiçbir yerde yapılmamış bir şeye cesaret etmek te aklımın alamıyacağı bir teşebbüs olur.,, SON POSTA Biyasi, Havadis vo İlalk gazetesl gülüş kâfidir. Bu tebessüm onun lisanında “pekâlâ,, demektir. Âdil Beyin “pekâlâ, sından cesaret alarak birinci - sualimizi sorduk : — Dünya futbolünün yürüdü- ğü yol malâm. Beynelmilel kon- tör takımların iyi çarpışacağı da muhakkak. Şu halde profesyonel olalım mı? Âdil Bey fikirlerini şöyle an- latıyor: — Evvelâ klüplerin veya yak mız milli takımın profesyonel ol- masını tayin etmeliyiz. Profesyonelliğin — tarihini tet- kik edersek, bu şübenin ancak İngiltere gibi, Merkezi —Avrupa gibi futbul faaliyelinin çok kesif olduğunu ve çok para getiren yerlerde payidar olabildiğini gö- rürüz. Hatta son zamanlarda ora- larda bile profesyonelliğin müş- külâütla devam ettirildiğini gö- rüyoruz. En son profesyonelliği — tec- rübe eden Romanya olmuştur. Orada yaşatılamadığı için devam edilemedi. Esasen bu meselede bir cevapla işi halletmek kabil değildir.. Bence prafesyonellik bizim memleketin bugünkü isti- taatını geçen bir iştir. Birçok teferruat var ki, onları halledebilecek kabiliyette ve tec- Yevmi, İdare; İstanbul: Eski Zaptiye * Çatsiçoşme Bokağı 95 — Talafon — İstanbul - 20203 Posta kutusu: İstanbul - 741 Telgraf: İstanbul SÖN POSTA ABONE FİATİ T[TRKI'gE Eenabi. Geolen evrak geri verilmez. rübede idareci bulmak güçtür. Amatör 'oldukları halde ku- Tüplerimizi bile — lâyikile idıro edemiyoruz. Sahalarımız yok. Bu Hânlardan — mos'uliyot —alınmaz cevap için mektuplara Ğ kuruşluk Pul ildvesi TAzımdır. Adroa değiştirilmesi (20) kuruştar. vaziyette profesyonellikle de kuv- İst. Ziraat Bankasından: Muham- — Müdev- Tapu Kıymeti Nevkii Cinal menK. — verikl — No Na Maltepe — Kuruçeşma Maa bahçe hane 5000 4000 134 13 Pendik Pendikarkası v0 aft ARKA MA — DA 13 W ü Yeldeğirmeni * » » 2500 2000 34 626 Dolayoba - Kalecıvarı 'Tarla 200 150 13 * Yayalar — Tavşantepe 200 — 250 BI Pendik Yeldeğirmeni Ma bahçe hade — 3000 — 3000 45-44 23-79 Bedeli ihale ve pey akçeleri nakten yahut mübadil bonosile tesviye edilmek üzere yukarda yazılı gayrimüibadiller emvali şartna- mesine tevfikan müzayedeye konulmuştur. Yevmi ibale 18-6-932 cumartesi günüdür. Talipler muhammen kıymet üzerinden * 7,5 pey akçelerini ihale günü saat on beşe kadar Bankamıza yatıracak- lardır. Şartnamesi banka kapısına talik edilmiştir. Tâfsilât almak istiyenlerin bankamız ikrazat servisine müracaatları.