Siyaset Âlemi Bütün Dünya hracatı Y trıyarıya Düştü Ş Cenevre, 5 — Cemiyeti Ak- B'ı',ı iktısat komitesi mesaisini ilirmiş ve mutat raporunu neş- Telmiştir. Rapor, 932 senesinin aylarındaki dünya — ihracat larile 929 senesinin ayni ay- — Ç arasında yarıyarıya bir. te- _.İı:hül olduğunu kaydetmektedir. Pora nazaran Almanyanın ih- Tacatı yüzde 40, Avusturya yüzde » İspanya yüzde 70, Fransa Yüzde 5I, İngiltere yüzde 15, tacistan yüzde 70, İtalya yüz- 46, Amerikanın ihracatı yüz- 63 nisbetinde azalmıştır. Komite, iktısadi - vaziyetteki amette israr etmekte, mali Meselelerin kat'i surette hal ve Zim edilmesini ve nakit sis- e lerinin devletler arasında be- Mehal tanzimi icap ettiğini ileri sürmektedir. Fansa adın Tayyareci- Ye Nişan Verdi ile Paris, 5 — Okyanusu tayyare geçmiye muvaffak olan kadın Yyareci Mis Erhart, ilk defa Uas Okyanusunu geçmiye te- — Bebbüs edip kaybolan Fransız Wyarecisi Nungesserin annesini laka ziyaret etmek istemiştir. p. Mis Eirhart, Notrdam dö ari, kilisesine gitmiştir. Bundan Sonra Amerika sefaretinde şere- ©& verilen ziyafette bulunmuş- . Ziyafette Fransa yeni hava hezırı M. Penlöve, Paris askeri — Şölisi Jeneral Guro ve diğer ze- Vat bulunmuştur. M. Penlöve kısa de SŞi mutuktan sonra kadın tayya- ç î'—'!)c lejiyon donör nişanmın sa- P rütbesini takmıştır. Hava de » bundan beş sene - evvel .e ayni nişanı lindberge laktığını atırlatmıştır. Kadın — tayyareci #okakta biriken kesif kalabalık 'afından hararetle alkışlanmıştır. Romanyada Kabine Buhranı k Bükreş, 5 — LL — Titulesko — kıralla üç saat görüştükten sonra, bine teşkili bakkındaki gayret- tinin akim kaldığını söylemiştir: 10,5 Milyon İşsiz Vaşington, 5 — Mesai fede- '“Ylılfunuıı istatistiğine göre Ce- :;:lln Müttehidede 10 - milyon " bin işsiz vardır. ll)ı(dlıergın Çocuğu Meselesi evyork, Zengin gemi :g“_hhiıluinden M. Kürtis Lind- _Bxın çocuğunun — aranmasında İle ilanın vazifesini işkâl cürmü “—“:“lııı edilmektedir. Kürtisin akemesine ayın 27 sinde Snacaktır. Almanyanın Diktatörl Berlin, 85 — Bütün sol cenah mensupları, Fon Papen'in parlâ- mento huzurunda okuduğu yeni hükümet beyannamesini demok- rasiye karşı açılmış bir ilânı harp telâkki etmektedirler. Berliner Tagablat gazetesi,hükümetin fırka- lardan tamamen ayrı ve müstakil kalarak hareket ettikten sonra milletin kararına neden ihtiyaç hissettiğini sormaktadır? Gazete Fon Papen ile Jeneral Şlayşer'in intihabat netayicini bilmemezlik- ten gelmek istediklerini ve neti- ce arzuların amuvafık çıkmazsa bir darbei hükümet yapmayı düşün düklerini yazmaktadır. Rayhiştağ Neden Feshedilmiş ? " Berlin, 5— Rayhiştağın Feshi- ne dair olan Reisicümhur beyan- namesinde, son intihapla teşkil edilen meclisin, milletin hakiki emel ve arzularına mutabık - ol- madığı — zikredilmektedir. Yeni intihabatın tarihi gelecek hafta tesbit edilecektir. Macaristanda Hitlercilik Budapeşte, 5 — Hitlerin bay- rağı burada da kendini göster- miye başlamıştır. Yeni bir fırka merkezi açılmıştır. Yeni Hükümetin Beyannamesi Berlin, 5 — Yeni Alman hü- kümetinin beyannamesinde, Al- man milletinin misli görülmemiş maddi ve manevi bir buhran ge- çirdiği, Alman milletinin dahili ve harici istihlâs uğrunda kat- landığı müthiş fedakârlıklara da- ha ziyade mukavemet edebilmesi için yaralıcı ve vatani kuvvetle« rin bir araya toplanmasının lâ- zım olduğu zikredildikten sonra şöyle devam edilmektedir: — Versay — muahedesinden, cihan buhranının aksi tesirlerin- den Parlâmenter Senokratik usulü sulistimalinden bizim için tevel- lüt eden vaziyetin ilk bilânçosu sabık Başaekil M. Brüning tara- fından yapılmıştır. Yeni hükümet Almanyanın, Prusyanın ve diğer Alman hükümetlerinin mali te- mellerini bozulmuş ve sarsilmış bir halde bulmuştur. Son zamanlarda — başlanan gezri ıslahatın hiçbiri tecrübe devresini aşmamıştır. — İşsizlerin şimdi son maişet vasıtalarını da bitiriyorlar. Gün geçtikçe daha sıki bir. suürette tatbik edilen — hükümetçi — sosyalizm siyasetile patronlarla işçileri istik- balin kaygularından kurlaracağını zanneden harpten sonraki Alman kabineleri — hükümeti bir nevi ihtiyat sandığı haline koymıya . Romüunya kabinesini teşkile memur olup bundan vazgeçen M. Titulesko yeltenmişlerdir. Yeni kabine meş'um ve içti- mai mücadeleler yüzünden ve milletin temelini yıkmakta olan fikri Bolşevizmin intişarından do- layı bir kat daha kuavvetlenen bu müuzir temayüllere sed çekme- ği kendisine mübrem ve müsta- cel bir vazife bilmektir. İngiliz Kıralının Senei Devriyesi Londra, 5 — Kıralın seneci devriyesi münasebetile dün as- keri merasim yapılmıştır. Muha- fiz kıtaatı geçit Tesmi yapmış, ecnebi devleteri alaşemiliterleri kirali tebrik — etmişlerdir. Kıral halkın alkışları arasında avdet etmiştir. # üğe | niyetle Karşılandı. Doğru Git- tikleri İddiası Umumileşmiye Başladı | İngiltere Ve İtalya Harp Borçlarını Ödüyorlar l Vaşington, 5 — İngiltere ve İtalya — elçileri, tesviyeleri tehir >dilmiş olan harp borçlarım on enelik taksitlerle 1 temmuzdan itibaren tekrar tediyeye başlıya- | cakları hakkında bir itilâf imza etmişlerdir. Almanya, Macaristan, Fenlândiya — ve Yunanistan da daha evvel buna mümasil itilâflar imzalamışlardı. * Vaşington, 5 — İngiltere, Amerikaya borçlu bulunduğu ve Hover moratoryomu ile tesviyesi tehir edilen 159 milyon dolârın on sene zarfında taksitle ve *& 4 faizle etmiştir. Yeni Fransız Kabinesi Memnu- tesviyesine — muvafakat Paris, 5 — Gazeteler, yeni Heriyo kabinesi hakkında lehtar Mütalcalarda — bulunmaktadırlar. Kabine azalarının intihabında bü- yük bir isabet olduğunu, kabine- nin parlâmento tarafından lehta- rane kabüle mazbar - olacağını yazmaktadırlar. Ayni zamanda Fransayı bütün hâkimiyet ve nü- fuzile Cenevre ve Lozanda temsil etmiye kâfi gelecek bir ekseriyet istihsal edileceğini de ilâve et- mektedirler. Bir Lokomotif İnfilâk Etti Kahire, 5 — Mazhamadi is- tasyonu başında bir lokomotif infilâk etmiş 8 kişi ölmüş, li kişi yaralanmıştır. ——— -— TAKVİM —— PAZARTESİ 30 Gün » 6 HAZİRAN - 932 humır 32 Rumt 24-Mayıs-sene- 1348 Arabi 30 Muharrem - 1361 Vakit Vakit |Ezant ivasatt İ Güneş | 8 Sılı. 22 Öğle |4 as|ız 12| Yatar | 2 01| 21 38 İkindi | X. 25 116. 12| İmsak | 6 35|2 12 .IG w A B P Sayfa 5 önül İşleri ! Moris Şövalyenin Karısı Olmak İster Misiniz? Sinemada neşeli Fransız ar- tistinin tebessümüne âşık olmıyan yok gibidir. Fakat seyirciler ara- sında olduğu gibi, sinema arlist- leri arasında da takdirkârları ve âşıkları sayısız olan Moris Şövalyenin karısı olmak ister misiniz? Bu suali hiç kendiken- dinize sordunuz. mu? Kadınların göz bebeği sayılan bir erkeğin karısı olmak büyük bir felâkettir. Fakat Moris Şöval- yenin karısı böyle düşünmüyor. O, bilâkis kocasının herkes tara- fından sevilmesile — iftihar ediyor. , Moris Şövalyenin karısı diyor z *“Kocamın herkes arasında bu kadar şöhret kazanması beni mesut eder. Bu takdirkârlar ara- sında kadınların da — bulunması pek tabiidir. Fakat bundan do- layı kıskançlık duymak - gülünç bir şeydir. Seven adam hodgâm olamaz. Sevişenler biribirini rahat: sız edecek hareketlerden içtinap ederler. Erkeği kıskanarak iz'aç etmek onu bizar eder ve bir gün gelir. “Bu kadar kıskançlığın manası var mı? Bari ona hak verecek hareketlerde bulunayım da, kıskançlığı yerinde olsun ,, diye düşündürebilir. * Bir kadın kocasını mes'ut edebilir, ona iyi zamanlar geçir- tebilirse, erkek daima onun arka- daşlığını aramaktan geri kalmaz, Erkek daima hayatında dinle- necek, huzuür ve istirahat bulacak ev arkadaşına — muhtaçtır. Ona bunu ancak bir kadın verebilir. Eğer bir kadın kacasına bunları vermezse, erkek tabil bunları hariçte tesise çalışır. * Bir evde hem erkek, hem kadın hâkim olamaz. Kadın bu hâkimiyeti erkeğe bırakmalıdır. Bununla beraber kadın kendisini sevdirmekle her istediğini yap- tırabilir. * İzdivaç hayatının muvaffa- kıyetli olmasını istiyorsanız, daimi surette onunla meşgül - olmiya mecbursunuz. Onun içindir. ki ben kocamla ve evimle meşgul olabilmek için mesleğimi terke mecbur oldum. Vaktimi işimden ziyade evime vermeği tercih ettim. *“Şüphesiz Morisin de hırçın- lıkları, — geçimsizlikleri — vardır. Öyle olmasaydı büyük bir artist olamazdı. Fakat kadının vazifesi erkeğin sinirlerini yatıştırmak ve böyle anlarda onu idare etmektir “Kızdı mi, öonü serbest bira- | kırım, münakaşa yapmam. Bence en kestirme yol budur, değil mi?,, HANİIMTEYZE ELEBİ TEFR.KAMIZ: 31 VİKTORYA Muharriri: Knut Hamsun * —ıdcenç kız Yohana baktı. Yü- ) keg eki solgunluğu ve hüznü far- ç *rek müteessir oldu : Üti — Davet gecesi bizim misa- h:;" olmak istemez misiniz ? de ;: bize gelmek tenezzülün- '.'e dlununuz, dedi ve kızararak etti : EmOo Biz gece birçok misafirleri- olacak. Müsamere — gününü bilâhare haber veririm. Ce- .'.il.;"illil. gelmek istemez mi- ..::d'klhlı cevap vermedi, Bu f;—q :'"G herhalde onun şere- j âd:mhîyordu. Zaten o, öm- Üldi #atoyu ziyarel etmiş de- t t ““Rica ederim, olmaz, deme- | Nakleden: H. Ş. yiniz; sizi temin ederim ki ca- nınız sıkİmıyacak. Hem de sizin için bir sürpriz hazırladım. Suslular. Yohan — Artık beni hiçbir sürprizle hayrete düşüremezsiniz, dedi. Kadın yesinden dudağını ısır- dı. Gözlerinde nevmidane bir te- bessümün izleri belirdi. Sönük bir sada ile: — Ne yapmaklığımı istiyor- dunuz? diye sordu. —Sizden hiçbir şey istediğim yok, Matmazel Viktorya, ben şu- rada taşın üzerinde oturuyourdum. Sizin gelciğinizi görünce uzakla- şıp sizi rahat birakmak - istedim, İşte bu kadar. — Ah, evet! Bugün bütün günü evde geçirdim. Sonra çıkıp öteyi beriyi dolaştım, en nihayet burava doğru geldim. Başka bir yoldan, dereböyünca — gideydim sizi rahatsız elmiyeceklim. — Muhterem küçük Matma- zel, bu yerler sizindir, benim değil ki. — Bir defa, sizin kalbinizi ! kırmıştım, Yohan. Şimdi bu ha- tamın biraktığı acı hatırayı sil- | mek cidden memnun edecek bir şey göstereceğim. Memnun - olacağı- nızdan Ümitvarım. Şimdilik fazla bir şey söyliyemem. Bu sefer muhakkak şatoya gelmenizi rica ederim, — Sizi memnun gelirim. — Vadeder misiniz? — Evet, hem de bu lütfunuz- dan dolayı teşekkür ederim. edeceksem isliyorum. o llqım sizi | Ormanın — kenarına — gelince, Yohan dönüp arkasına baktı. Viktorya, bir taşın üzerine otur- muş, sepetini yanına bırakmıştı. Delikanlı eve gitmek - istemi- yerek yolun üzerinde avare do- laştı. Dimağında bin türlü düşün- ce karmakarışık dönöyordu. Bir sürpriz?.. — Viktoryanın, bunu söylerken, sesi titremişti. İçinden coşkun bir sevinç yükse- lerek kalbini süratle çarptırıyor- du. Zaptolunmaz — bir kuvvetin kendini kaldırmak ister gibi ol- duğunu hissediyordu. Genç kızın bugün sarı renk - elbise giymesi acaba bir tesadüf eseri miydi ?.. Geçen seferki nişan yüzüğü de bu defa parmağında yoktu. Bir saat kadar geçmişti. Or- mandan ve kırlardan yükselen kokular teneffüs ettiği havaya karışarak kalbine kadadar nüfuz ediyordu. Yere uzanarak ellerini ensesine dayadı. Kuşların ötüş- : — - leri havada — akisler hrıkırık*'â kayboluyordu. Ah! Nihayet böyle mesut bir ani bir daha yaşıyabilmişti. Viktorya, sarı renk elbisesi, kan renginde şapkasile bir kelebek gibi taştan taşa sekerek önünde durmuş, gü- lümsiyerek kendisini orada göre- ceğini ümit etmediğini söylemişti. Tebessümü yakut renginde idi. Gölerken yüzü parlamış, gözleri- nin içinde minimini bir - takım yıldızlar doğmuştu. Boynunda in- cecik mavi damarlar belirmişti. Gözlerinin altındaki çiller güzel- liğine daha cazip bir halâvet ve- riyordu. Şimdi o yirmi yaşında olma- h idi. Bir sürpriz? Acaba bundan maksadı ne idi? Belki de ona kendi kitaplarını gösterecek, sa- tın aldığı bu eserlerin yaprak- larını kesmekle onları okuduğ nu ispat etmek istiyecekti. Hey- hat, bu ne ehemmiyetsiz bir lütuf ( Arhası var)