2 Haziran 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

2 Haziran 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa Balcı Ağlaşır Pekmezci Ağlaşır ... Sen günerde tenzil fhatli sa- tışlar yine pek çoğald. Arkadaş- lardan biri, “Palcılar,, Hicaretha- nesinin bütün mallarını yok pa- hasıma elden çıkaracağına dair gazetelerde neşsettiği ilâm gös- tererek dedi ki: — Balcı — ağlışır, ağlaşır, katrancı neylesin ? Ben atıldım : — Bu hesaba göre katrancı kim oluyor ? — Kim olacak, dedi, seninle ben... Dondurma Mi Kandırma Mi? Dondurmacı dükkâmada otu- ruyorlardı. Birer küçük — tabak gdondurma istediler.. Çırak, kutu- dan zar gibi ince bir dilim buz parçasını tabağa koyup getirdi. Müşterilerden biri kaşığı eline alınca durakladı. Dondurma göz- lerine az görünmüşlü. — Çırağa sordu: — Bu, nedir? Çırak, safiyane cevap verdi. — Dondurmal Müşteri adamakıllı kızmıştı" — Ağzına kadar doldur ki dondurma olsun. Bunun adına dondurma değil, kandırma derlerl, Pahla!.. Sokakta satıcı bağırıyordu : — | Bayrampaşanın Teze pahla... Bir Hanım pencereden ses- lendi: — Baklayı kaça veriyr rsun ? — Yirmi beşe olur Hanım,. Kadıncağız tuhaflaştı: — Ayol bu zamanda yirmi beş kuruşa bakla olar mu? Pencereden görünen bir çocuk başı kadına cevap verdi: — Bu bizira bildiğimiz bakla olmıyacak anne.. Baksana pahla diye bağırıyor. Ereğlide Şiddetli Soğuklar Mey- vaları Harap Etti Konya Ereğlisinden yazılıyor: Son — soğuklardan meyva ağaçları çok zarar gördüğü için bu yaz meyva pek az olacaktır. Burada halkın ekserisi meyvacı- lıkla hayatını kazanmaktadır. Şu hale göre, bu sene fakir olanlar daha sikintıli. günler geçirmele- rinden endişe edilebilir. Mezrua- tin vaziyeti zararsızdır. Şiddetli sıcaklar başlamıştır. Bir Orman Yangını Balıkesir vilâyeti dahilindeki | Madra ormanlarıuda iki xün ev- vel bir yangin çıkmıştır. Yangın | civar köylülerin fevkalâde gayre- tile büyük bir zarar ikama mey- dan vermeden pek kısa bir za- manda söndürülmüşlür. Amasyada Sıcaklar Amasya, 31 (A. A.) — Dün 33ü bulan hararet derecesi bu- gün biraz daha yükselerek 35 e çıkmışt r. Idam Mahkümu Zenci!er Vaşington 1 — Bir — trende arbede çıkarmak, beyaz kadın- lara taarraz. etmek — suçundan idama mahküm olan 7 zencinin idamları yeniden tehir edilmiş- tir. Bu muhakeme halk arasında bazı galeyanı mucip olduğundan dava yeniden tetkik - edilecektir. Alkaponenin Talebi Reddedildi Vaşington, 2 Amerikan Âyar Meeclis , Alkaponenin da- vasının yenil n rüyet edilmesi hakkındaki — talepnamesini — red- detmiştir. r aa Kİ Kulağımıza Çııİ.ımnı'rırı | pekmezci | Pahla!.. | Denizli ( Hususi ) — Geçen cuma çok yüzel bir bayram geçir- dik, Denizliye dört saat mesafe- de bulunan ve “ Honaz ,, tesmiye edilen bir nahiye merkezi vardır. Honaz, bitmek tükenmek - bilmi- yen bahçeler, ardı arası kesilmi- yen meyvel'iklerle bezenmiştir, Cuma günü kiraz bayramını tes'it için grup grup aileler oto- mobille, — kamyonlarla — Honaza yeşillikleri aşlık ve nihayet Ho- naza ulaştık, Honaz, ağaçlıklar arasına serpilmiş büyücek bir köy.. Nabiyesin kenarında dik- leşen kayalıklar ve uzıyan dağlar insana heybet ve dehşet veriyor. Nahiye- halkı bizi çok samimi ve candan karşıladılar. ortaşındaki cami bir yerde bize | taze yayıktan çekilmiş ayran ik- ram ettiler. Herkes ayran içer- ken bağırıyordu: Nahiyenin avlusuna — nazır Biz bu köye hayran — Siz bu köye hayran  İçelim -bol İçelim bel bal ayrân bol ayran | Sonra hep brden kamyonlar | ve otolarla mahiyenin bahçelik- lerine indik. Bahçelerin çitle ör- gölü dar patikalarında gezindik. Buralarda kr kokusu kokusu bambaşka ve insanı ken- !fzmı'rde Bi Pa ı İzmir, (Husasi) — Seferihisar Belediyesinda yyet ve şo- för Mehmet idaresincdeki kamyon İzmirden — Seferihisara bir facia olmuşlur. çamurluğunda duran rin Yusuf isminde muc giderken Kamyonun deli Öme- irisi kamyon yürürken telgraf tellerile ayna- D amak islemiş ve teli çekince [ lelçraf direği yılılarak başına vurmuştur. Yusuf dexhal ölmüştür. İzmirde Kazalar * rasındaki Yollar Tamir Ettiriliyor İzmir, 31 (A. A.) — Vilâyet Encümeni İzmirin Kısıkbağazından Torbalı ve Tirenin son hudut kızmının — Aydın — hududundaki yola bağlanmasına ait fen heye« | tinin projesini tetkik ve kabul | etmiştir. Bu yollar için inşaat müddeti (8 ) ay ola- caktır. Bundan başka Bayın- dırı Kemalpaşa kazasına — bağlı- yan ve Ovacık Yayla Yolu deni- len mühim ve iktısadi . ehemmi- yeti haiz 45 kilometrelik — dağ yola da yaylalarda — müşterek menafii olan iki kazaya ait 18 köy halkı tarafından ve fen he- yetinin nazareti altında açılmış- tır. Yeni Mahsullimüz Adana, 1 (A. A.) — Piyasaya yeni mâhsul arpa ve buğday | gelmektedir. Piyasa kısmen dur- ı gundür. Arpanın okkası 3, buğ- l dayın 5 kuruştur. göçettiler. Biz de dereleri geçtik, | bahçe | ğ MEMLEKET HABERLERİ Denizlide Kiraz Bayramı (Geçen Cuma Bütün Denizli Halkı Kiraz Bayramını Tes'it Ettiler Honaz Nahiyesinin kiraz bahçelerinde dinden geçirici bir şeydir. Buralardaki bakir ıtırlarla in- | sanı büyüliyen kokuların herkesi kendine meftan eden bir hâli | vardır. İşte Anadolu çocuklarını | Anadoluya bağlıyan gizli ve si- hirli kudret budur. Bahçelerdeki kirazların yeşil yaprakların aralarından öyle bir | yorduk. Hulâsa çak eğlendik ve sarkışları vardı ki görenlerin im- renmemesi imkânsız bir şey... Ağaçlarda yalınayak, başıaçık köy çocukları, ellerindeki sepetlere kiraz toplıyorlar. Kadınlar dört taraflı merdivenlere — binmişler, ağaçların en yükseklerinden biz- leri bir karltal bakışile seyredi- yorlar. O gün akşama kadar eğlendik. Kaynak başının ratıp gölge- liklerinde neşeyle, — kahkahayla yemeklerimizi yedik. Serin ceviz altlarında serile serpile yangel- | dik. Gür gür akan derelere ba- caklarımızı sarkıltık. Ağaçlarda kurulan - salıncaklara bindik, ko- lanlar vurarak ceviz yapraklarına yözlerimizi okşaltırdık, dallarma da saçlarımızı taratlırdık. Salmcakta uçuşurken içimizde tilki kuyrukları geziniyor ve biz de ona istinaden şarkılar söylü- Honazlılardan çok ikram gördük. | Akşam üstü dağların gölgeleri bahçeliklere doğru uzarken biz de yemyeşil ve kıpkırmızı - diyarı terkediyorduk. Biz burada kiraz bayramını bu suretle geçirdik. Bundan son- raki senelerde de bu bayramın anana şeklinde kalacağı gayet tabitdir. Mercanettin Cazibi İzmir -Bornova Belediye- sinin Beslediği Yavrular İzmir, (Hususi) — Bornova Belediyesi, kendi mıntakası dahilinde bulunan yardıma muhtaç mektepli yavrulara hergün sıcak yemek vermek suretile çok şümullü bir cüz'i varidatla faaliyet göstermiye teşkilât vücuda getirmiştir. Pek çalışan bu belediyenin vücuda getirdiği eser büyük bir takdirle karşılanmıştır. Gönderdiğim fotoğ- raf, belediyenin muavenet ettiği çı mektedir. Muğlada | Mahküm Olan Kaçakçılar Muğla, 1 (A. A.) — Şehri- miz ihtısas —mahkemesinin işe başladığı tarihten bugüne kadar mahkemeye 400 kaçakçı verilmiştir. Bunlardan 19u mahküm edil- miş 96 ısı komisyona verilmiş ve 15i de beraat etmişti. Hali hazır- da mahkemede 39 ve istintakta da 12 evrak vardır. Mahkemenin faaliyeti kaçak- çılık üzerinde mühim bir tesir yapmış ve kaçakçılık vakayii çok azalmıştır. ları yemek esnasında göster- ADNAN İzmirin Bir Haftalık İhracatı Son bir hafta zarfında İzmir Timanından muhtelif ecnebi mem- leketlere ihraç edilen emtia kilo itibarile şu suretle tespit edilmiştir: 6250 adet- yumurta, 512 kilo balmumu, 738 kuşyemi, 8574 deri, 30206 tütün. 9100 kiraz, 3204 pamuk, 29410 — mazı, 2)83 afyon, 15000 kepek, — 112000 üzüm, 5000 kumdarı, 7514 balı, 3174 bademci, 23500 valeski, 33200 küspe, I Bir Mecmuaya Dair Kor'un İki Şairi Nurullah Ata Vadetmenin iyi bir şey olma- dığını birçok tecrübelerimle öğ- rendiğim halde bir türlü uslan- mıiyorum. Bazan — birtakım umul- madık hâdiseler, ekseriya sacdeez ihmal bize verdiğimiz sözü tut- turmuyor. İşin asıl fenası, o vadi- mizi hatırlayıp bizi - ayıplıyacak kimse bulunmasa bile biz unut- mayıp kendi kendimizden uta- niyoruz. Zannederim on beş günü geçti: Ankarada çıkan ve birkaç güne kadar belki ikinci numa- rasını da göreceğimiz “ Kor ,, mecmuasından bahsedeceğimi söyr lemiştim. O zamandanberi içim içimi yiyor; kalemi elime alınca hatırıma evvelâ 0 mecmua - geli- yor, çıkarıp bakiyorum, — fakat okuyup bahsetmeği bir başka s« fere bırakıyorum. Anlaşılıyor yal gençlere de, edebiyata da bütün muhabbe- time rağmen, belki de bu mu- babbet yüzünden, ©o yirmi sayfa- hk mecmuayı hâlâ tamamile oku- yamadım. Okunmuyor: — nesirle- rinde mana, şiirlerinde ahenk yok. Halbuki “ Kor ,, un intişarını baber aldığım zaman nekadar sevinmiştim! Onun içinde Ahmet Muhip'in yazılarınmı bulacağımdan emindim. Bu gencin ilk şiirlerini okuduğum zaman adeta coşmuş ve yeni bir Necip Fazıl yetiş- tiğini sanmıştım. Serenat isimli bir manzumesi okadar hoşuma gitmişti ki hemen ezberlemiştim. <Yeşil pencerenden bir gül at bana, Işıklarla dolsun katbimin içi, Geldim İşte mevsim gibi kapına, Gözlerinde bulut, saçlarında. çığ! » mısraları, sarmaşıklı bir. pen- cereden ziyade bir hacı evini ha- tırlatan “yeşil, kelimesine rağ- men nekadar taze şeylerdi. Ahmet Muhip'in “Kor,, da bir manzumesi var,fakat o manzume- de şairin tazeliği yok. —Fran- sızların, bir. zaman — bizde pek meşhur “Catulle Mendes,, ismli bayağı bir şairleri vardı; “Verlaine, e yaklaşmak istiyen Muhip daha fazla onu andırıyor. Maamafih Muhip'ten daha ü- midimi kesmedim ve “Kor, da, Necdet Akif imzalı Yelkenler şiliri de bulunmasaydı en güzel yazı yine onunkidir diyecektim. Cidden hoşuma giden, “Yel- kenler,, in ikinci kıt'asını alıyo- rum: «Unutulmuüş bir şarkı çarpiyor sahillere Kayalarda kaybolan tittek dalgalar gibi Akşam rüzgârlariyle buğulanmış bir yer Yelkonler uzantyor gözleri dalar gibir Bu satırlarda, kelimelere ahenk, hayallere kanın sıcaklığını verme- sini bilen bir şair hissolunuyor. Yeni neşriyatın çoğundan ob duğu gibi bu " Kor,, mecmua- sından da homurdanarak — bah- setmek istiyordum, Necdet Akif'in şiri yüzümü güldürdü. Faruk Mümtaz'ın manzumesi bile pek fena gözükmemiye ba-lıdı. Âf tık Gazanler Bey aruzla, Feridun Fazıl Bey serbesi nazımla - iste- dikleri kadar ahenksiz ve bayat sözler söylesin, Sehap Nafiz Bey Rabindranat Togor'ı istediği ka- dar tercüme etsin, Yusuf Kenan Beyin bediiyat makaleleri varsın manasız olsun, “ Ker ,, un ikinci numarasımi ümitle bekliyorum.

Bu sayıdan diğer sayfalar: