£ Huîr.ın -— SON POSTA Lındbergm Çocuguna Ait Rezaletlı Mesele Milyoner Gemi Mücehhizi Kürtisin Kaçakçılara Vakit Kazandırmak Maksadile Oyun Oynadığı Anlaşıldı. Nevyorktan yazı- hyor: Lindbergin Çocuğu — etrafında dünen — dolaplar, gönden güne daha Mübeyyiç bir. ma- hiyette ortaya çık- makta devam edi- yor. Bu hâdisede en “mühim rolü öyne yan Kürtis isminde bir milyonerdi. Bu Milyoner çocuğun ölü olarak bulun- Masını — müteakip çok mühim itiraf- larda bulunmuştur. Bu itiraflar insa- nın havsalasına sığ- mıyacak kadar mü- heyyiçtir. Bu itirafata gö- re hikâyenin iç- Yüzü şöyle cereyan etmiştir. Çocuğu kurtarmak üzere Lind- berge müraccat edenler arasında Kürtis isminde bir milyoner var- dır. Bu adam bilvasıta Lindbergle temasa gelmiş ve şakilerle temasta bulunduğunu, çocuğu kurtarmıya muüktedir. olduğunu, yalnız işin gizli tutulması lâzımgeldiğini söy- lemiştir. Ümitsizlik içinde her Vasıtaya baş vuran Lindberg bu milyonerin de sözlerine inanmış Ve onunla birlikte çalışmıya mu- Vafakat etmişlir. Bunun üzerine is çocuğun denizde bir ge- mide bulunduğunu haber vermiş Ve eşkıya murahhaslarile konuş- mak Üzere onu yatına davet et- Miştir,; Lindberg bir gece ansızın evini terkederek yata gitmiş, #orada güya gizlice eşkıya mu- rahhaslarile temasa gelerek pa- zarlığa girişmiştir. Nihayet 50 hîfı dolâr verilmesi takarrür et- tiştir. Fakat çocak teslim edilme- miş. Kürtis çocuğun bulunduğu Beminin — nerede Söylemiş, ve kltıkçı tak U eşrarengiz Oyulmuştur. , $Şimdi Kürtis bütün b Tini inkâr etmekte ve Liad .Hlflığını itiraf etmektedir. Kendisine bu çirkin komed- Yayı niçin oynadığı sorulduğu Zam; gazetecilik yapmak iste- diğini, bulunduğunu bütün Amerikan ne memur gemiler, gemiyi — aramıya e- bergi Gül Yapraklarının cazip ve göz kamaştırıcı rengini Simon — Kremi — pudrası Ve sabununu muntazaman İatimalile temin edebili>si- Diz ki bu suretle cildin te- Mizlenmesini yumuşatması Ve bezlenimesi gibi'üç mak- Sadın husulüne yardım eder. CREME SIMON (KREM SİMON) macerasını gazetelere ve Kürtüsin kandırdığı ve eözlerini harfiyen tekrar ettirerek efkârı wemumiyeyi aldatan masum şeriki cürmü rahip Dobson garetecilerle gürüşüyor. sinemalara satarak, servet yap- mak niyetinde olduğunu söyle- miştir. Filhakika gazete ve sine- malardan da bu yolda teklifler almıştır. Fakat mesele bu safhaya gi- rince or!ıyı yepyenı ve akıllara hayret verecek hakikatler mıştır. Şimdi az çok tebellür eden hakikat şudur: Kürtis çocuğu kaçıranlarla bir- likte kareket eden bir şerirdir. Lindbergi ve zabıtayı şaşırtmak için, onlara bu oyunu bilerek oy- namıştır. Bu suretle hem zabıtayı şakilerin izi üzerinden uzaklaş- tırmış, hem de kaçakçılığa daha vâsi mikyasta devam imkân'mı temin etmiştir. Filhakika kaçakçıları takibe memur hükümet gemileri Kürti- sin gösterdiği istikamette meçhul gemiyi ararken, boş kalan diğer sahillerde kaçakçılar Amerikaya bol bol içki “Sokmıya muvaffak olmuşlar, milyonlar kazanmışlar- dır. Nitekim bugün Amerikada kaçak içki fiatleri eskisine nis- betle yüzde elli düşmüştür. Bu hakikat anlaşıldıktan sonra Amerikada busule gelen nefret ve istikrah son haddini bulmuş- tur. Zabıta Kürtsin itirafatını ay- nen — gazetelerde — neşretmiştir. ı Dünya bu kadar feci bir kaçakçı oyununa şahit olmamıştır. çık- —— RADYO —— 2 Haziran Perşembe İstanbul — (1200 met fon, 1945 Bedayi m dan alaturka — kons Bey tar; heveti rakile & Bükreş oni 30,45 konlerana, 21 Belgrad — (420 metze) 20 Mili giler, 2 yelori, t Lmetre ) 21 Haber ve Roma — gramofon, Koman konsori, 2245 koamedi konser, Prağ — (458 metre) 20 Milli şurkı 21 Hayden — konseri, 17 metra ) 20440 Caz 21,40 Mmusahahe 10 öpera aları, 38,5 akşam konse Peşte — ( 500 metre ) 20 İngilizçe ders, 204 İmre Muvari tarafından — Ba- lon örkestrası, Varşova AEL mültro 90,1ö Karakoviden nakil, 21,10 hafif kohser, metre ) 20 siyasi tebinden a: n nakil, 3 Haziran Cuma İstanbul — ( » 18 » fon, V9,8 alat 205 golan ile opera parçaları, ZU alaturka senker, 22 or W İ Bükreş — (301 metre ) 20 Keman Kotser Çora heyeti — tarafından dini musiki, S1 konferans 21,1Lö konser Belgrat — ( 120 metri 19 Çek h 235 milli 2.5 konse piyano ve Roma C1 gnnn fon. 91,15. komte Prağ (İSX metre ) 2M,45 könle- ijana — hahe mofon Ü Viyana > Ualk şarkıları, 21,80 senfeni, e zingdan Dakil, Peşte S0 metre | 20 küçük şarkılar, 90,15 musahabe, 21,10 musis Bi mektelinden nakil, Varşova MIL metre grm S1 o mms be Z2iç1ğ BAA0 dana h Berlin— (1 vaklern halk k senfoni metre)3İ Stutgarttan 21,45 — Vağnerin Bistan operası, Resminizi Bize Gönderiniz, * * SizeTabiatinizi Söyliyelim. 5 Rauf Bey: Çalışkandır, küme gelemez, bazan inatçı ve serkeş — olur. Çabuk parlar, gücendirildiği zaman lavır ve hareketleri, ni sözleri kırice dır. — Boğazını ve menlaatleri- Kendi- sine kıymet ve ehemmiyet - veril- mesini ister. tahak- sever, Fotoğraf Tahlil Kuponunu 15 inci Sayfamızda bulacaksın x. Dr. Ali Esat Gülhane doğum ve kadın bastalıkları muallimi Hastalarını cumadan maada — hergün ?den 6 ya kadar Cağaloğlunda Yere- batan eaddasinde Orhan HBey aparlı: manı No, Ste Kabul ve tedavi eder, Yelefan: 23201 Sirketi Trabzon oteli yanında. Satılık Ütel Esyası Tophanede, tramvay — durağı bitişiğinde, Boğuzkesen cadde- s'nde 68 No.lı Anadolu merkez oteli ve kahvehanesi - kiralıktır. İçindekiyeni eşya da satılacaktı.. müsteciri Osman B. müracaat A. KUT.EL Cilt we zührevi haetalıklar teda- vihanesi — Karaköy sırasında M Börekçi — firini M 'Dr. A.Emanuelidis "* | Zübhrevi hastalıklar muayenehanesi | Abdülmalik te, ismi tefrika- mızda zikredilmiş Harunürreşidin mükerreren olan. İsmail gibi amcalarından idi. Bizim İbnülmalik diye kaydet- tiğimiz oğlu İbrahimi, Abbasiler saltanatına yükselmiş görmek is- terdi. Bu emelini tahakkuk ettir- mek için her tedbire baş vuru- yordu, her türlü teşebbüslere gi- | riyordu. Halife bu” ihtirasından dolayı ona yüz vermezdi, hatta görüşmezdi. İşte bu ihtiyar Haşimi, Zübey- denin mektubunu alınca gülüm- sedi: — Anladım, dedi, gelinimiz, oğlumuzdan hoşlanıyor. Caferi de ikaz etmiş olacak. Biz de istifade e.elim. Bir prens için, vezir konağına gitmek hayli ağır bir tenezzüldü. Lâkin Cafer, Halife kuvvetinde bir vezirdi. Ayni zamunda bu zi- yarelin yapılmasım Zübeyde em- rediyordu. İlkin mütereddit olan Abdülmalik, ihtirasının da fevera- ni'e, bu noktayı düşündü, tered- dütten kurtuldu, vezir sarayına gitti. Sayfa 13 —— HARUNURREŞİT 109 BEREEAEESRU — Yozan : Tarihin Esrarengiz Sayfaları x * MA — Evvelâ selâm ya vezir! -dedi- sonra Seyabülmünademe (1) Cafer, bu müdaheneli — sami- miyetten memnun kaldı. Çünki saltanat erkânından olan o zat bu sözlerile kendini vezirin ne- dimleri arasına indirmiş oluyor- du. İşte bu suretle başlıyan mü- sahabe, çarçabuk ilerledi. Abdül- malik, — dalkavuklukta — açılarak işrete iştirak etti, şarap içti, me- ze yedi. Düşmanlık gösterdiği şeyi bizzat terviç ederken bağı- rıyordu: — Allaha kasem ederim, bugüne kadar ağzıma koyma- mıştım. Senin şerefine itiyadımı bozdum. Cafer, tekerrür eden bu hay- karış üzerine mukabele mecbu- riyetinde kaldı: — İltifatınızın şükranını mut- laka ödiyeceğim. Abdülmalik fırsatı kaçırmadı: — Emirilmümininin - benden emniyeti münseliptir, beni onun Ieveccühüııe mazhar kılmalısın. İmüminin sendon hoş- nuttur ve herşey silinmiştir. — Dört milyon dirhem bor- cum var! — Borcun ödenecektir, para Halife, — müshil aldığı - için perhiz ediyordu, Caferi de mezun bırakmıştı. Genç adam, gece yarısından sonra karısile birle- şecekti. O vakte kadar eğlen- | meyi muvafık görmüştü, yanına | kimsenin sokulmamasını emrede- rek eğlenceye de - başlamıştı. İşte bu sırada Abdülmalik saraya geldi, uşaklar tarafından karşı- landı, Veziri görmek istediğini söyleyince de şu cevabı aldı: — Vezir halvettedir ! Abdülmalik dudaklarını ısırdı. Halifenin amcası olmasına rağınen vezir. konağında âdeta istiskal ediliyordu. Lâkin itidalini boz- madı ve yalan söyledi: — Benim geleceğimden vha- beri vardır, yanına girebilirim. Uşaklar, psensin yalan söyli- yeceğini tahmin — edemedikleri için önüne düştüler, Caferin ya- nına götürdüler. Vezir, lâubali ve biraz da uryan görünen mec- lise, hanedana mensup mühim bir şahsiyetin girdiğini görünce sapsarı oldu. Gerçi bu misafirin oğlunu halifeye damat etmek için Abbaseye söz vermişti, fakat onun sellemehüsselâm oraya ge- mesini — yakışıksız bulmuştu. O | meclisin yabancılar — tarafından görüldüğünü istemiyordu. Bahusus Abdülmalik, şarap düşmanı ve şarap içenlerin de geveze bir aleydarı - idi. İhtiyar Prens, ziyaretinin hoş- nutsuzluk - tevlit etliğini anladı, ırkına mahsus duygu dönekliğini gösterdi: Ademi iktidar ve Zâfı umumiye Karşı Alman Profesörü Dr. Richard Weiss'in . VİRİLİNE (Uzviyete göre erkekler için ) (Uzviyete göre kudınlar için ) bilâkis gerç ve dinç hayvanların taze hor şaheserdir. Vücutlarda seyalel hayatiyeyi | mukaddestirler. FERTİLİNE itCe Beynelmilel gazetelerin muhtelif neşriyatından bir hulâsa: Bu alelâde bir ilâç değildir, aa — Resimli kitabinı İstanbul Posta kutüsu 740 ten arayınız, evimde hazırdır. Fakat milyonları sana Emirülmümininin vermesini tercih ediyorum. Bu, senin için daha haysiyetperverane olur ve ayni zamanda halifenin maziyi unuttuğuna delâlet eder. — Ya oğlum İbrahim ne ola- cak? Ona Emirülmümininin kız- larından birini tezviç etmek is- terim. — Halife Hazretleri İbrahime kerimesi Aliyyeyi veriyor. — İbrahimin büyük bir vazi- fe başında bulunmasını isterim. — Emirülmüminin kendisine Mısır vilâyetini tahsis ediyor. Ertesi gün alife ile Vezir, kıyınbiraderle enişte karşılaştık- ları vakit Harun sordu: — Geceyi nasıl geçirdin? A Efendimizin afiyetine dua ile! — Teşekkür ederim. Fakat muayyen işler de yapmış olsan gerek ! — Emir Abdülmalik Hazret- leri teşrif etmişlerdi. —Amcam mı? Kim bilir mec- lisine ne kadar sıklet vermiştir ? — Efendimizin amcaları efen- dimize sadık kaldıkça bizim için Emir Abdülma- liği takdis ederim. — Peki, öyle olsun. Ne ko- nuştunuz? — Efendimizin teveccühlerine ihtiyacını söyledi. Kendisini tat- min ve temin ettim. (Arkası var) () Seyabü'münadı lislerinde - giyinilen b elbise demektir. rmonlarile elektrolitlerinden mürekkep bir ihya ve gençlik kuvvetlerini lade eder,