SON POSTA Bizi ıDARE EDENLER... Gazebi Şahanenin Sebebi! Sait Paşa, Hapsolunduğu Odada Koltuğa Oturmuş, Başını Elleri Arasına Almış Düşünüyordu Müuharriri 4 Her Hakkı Mahfuzdur Za | Her iki idareyi de elinde tutmak istiyen! Abdülhamit, daha şebzadeliği zamanında bile, in- sanları çok iyi tanımıya ve her- kesi tam yerinde — kullanmiya alışmış olduğu için, az zamanda kendine uygün adamlar bulmıya muvaffak olmuştu. Bu suretle muhitini takviye ettişten sonra, sıra, Babiâliye geldi. Abdülhamit, ( Babıâli ) yi tes- lim edeceği adamları, çok dik- katle seçmiye mecburdu. Çünki gözünün önünde kanlı nümunele- rin enkaz ve bakayası. duruyor- du. Amcasını ve büyük biraderi- ni tahtından indirenler, vakıâ o tahta kendisini çıkarmışlardı. Fakat, padişah iskat etmekte artık meleke sahibi olan bu adamların, bir gün olup ta her- hangi bir sebeple kendisini de tahttan indirerek (Feriyye) daire- lerinden birine hapsedivermeleri memtl ve mühtemeldi. Buna binaen Abdülhamit her geyden evvel sadaret merkiine candan bir adam — geçirmek ve mes'ul idarenin — yükünü onun omuzlarına — yükletmekle beraber kendi mukadderatını da emin bir hale getirmek istiyordu. Bu maksatladır ki: Tahta çıktığı (1293 senesi şabanının on birinci) gününden, Sait paşanın ilk defa —— RADYO — 31 Mayıs Salı İstanbul — (1200 motre) 18 Gramo- fon, 19,5 Hafız Burhan Bey 20,5 kon- ferana 21 Hafız Burhan Bey, 22 orkestra. Bükreş — (894 metre) 20 Hamlet ten bir parça, 20,5 konlerans, 20,45 Matmazel Zutiana tarafından şarkı, 81,05 hafif musiki. Bel, — (429 metre) 20 Çek dere- leri, 21 gramofon 21,90 22, konser Aydı oporası. Roma — ( ddi metro ) 21,45 muhte- vr gtkılır. 22 muhtolif Ioıuı 88 metre ) 20 kitara konıır! 5025 |ırkı konseri 21 Prag Musiki mektebinin talebe konseri, 21 R. F. konseri. Viyana —( SiT metro) 20,25 Gü- nün baberleir, musahaba konferans, 22 askeri konser, 23,35 gece konseri. Peoşte — ( 5ö0 metro ) 20,15 Konfe- rana, 20,45 salon orkestrası. Varşova — ( 1411 metro ) 20,35 şarkı könseri, 21 musahabe, 21,15 halk konseri, 28,05 piyano konseri Berlin — (1635 metre ) 20 Günün haberleri, siyaset âlemi, 20,35 gramo- fon, 21,15 halk konseri, 2305 piyano | Haziran Çarşamba İstanbul — (1200 metro) 18 gramo- fon, 19,5 Cennet Hanım ile Yesart Asım Bey, 20,5 opera parçaları, 21 Bod.ıyl mııııı.ı heyoti, 22 cazbant. metre ) 20 Piyano, ıoln. DO.IE nın 80l0,21,15 keman golo. Belgrat — ( 429 metre ) 20 Gazino musikisi 20,5 gramofon 21 Zağraptan nakil Roma —( 441 motro) 21 Günün ha> berleri ve günün yeni gramofon plak- ları, 21,45 Pieri Tanerin Bellini op& Füsı. Pra; (488 metre) 20 Şen mu- Siki, 21 halk konseri 91,15 salon or- kestrası, Viyana — ( BİT metre ) 10 Halk gark'iarı, 19,05 konlerans, 21,lö muh- olarak sadarete 1 tayin olunduğu güne tesadüf eden 3 zilkade 1296 gününe kadar, bu kısa müddet zarfında tamam on sad- razam değiştirdi. Abdülhamit bu müddet zar- fında Sait Paşayı da pek yakın- dan tetkik etmişti. Sait Paşa, onun aradığı bütün sıfatlara ma- likti. Bunun içindir ki Abdülhamit kendisini büyük bir emniyet ve itimatla (sadaret) mevkiine geçir- di. Artık kalbi rahat etmişti. Ne hal'i ve nede ihtilâl korkusu kal- mamıştı. * İşte, Abdülhamit, bu hislerle Müsterihane yaşarken birdenbire yazımızın baş tarafında hikâye ettiğimiz hâdise olmuş, onun Sa- it Paşaya karşı beslediği em- niyet ve itimada büyük bir dar- be vurulmuştu. Abdülhamit, Sait Paşayı oda- ya - kilitleyip anahtarını alarak salona avdet ettikten sonra kah- ve içerken dalgın dalğın düşünü- ğor. önündeki evrakı karıştırıyor- u. Birdenbire zile bastı. Mabe- yinci Ragıp Beyi çagırttı... Ragıp Bey niçin çağırtıldığını bildiği için, huzura girerken elinde bir takım evrak vardı. İçeri girer girmer, —bunları Abdülhamidin önündeki masaya bıraktı. Abdülhamit, evraka bakmadan Ragıp Beye sordu: — Tahkikat ikmal edildi mi?. - Ragıp Bey, tehalükle cevap verdi: — Evet efendimiz. Muhtelif isticvaplarla fezlekesini takdim ettim. — Ne anlaşılıyor ?. — Gerek Fuat Paşa ve ge- rek Dağistanlı Mehmet Fazıl Paşa ile Sait Paşanın hiçbir münasebeti — olmadığı — tezahür ediyor. Şimdiye kadar yapılan tahkikatta, Paşaların adamlarınin bile biribirile temasına dair en küçük bir delil bulunamadı. Abdülhamit, ikinci filcan kah- vesini de bitirdiği için birer birer kâğıtları gözden geçirirken tekrar sordu: — Babıiâli ketebesinden Çer- kes Rüştü Efendinin ifadesi de alındı mı?.. — Efendimizl. Rüştü Efendi, Fatihteki hanesinde buldurulama- mış. - Sariyerde bir. akrabasının evine misafir gitmiş. Sariyere çatana ile bir memur gönderildi. Ümit ederim ki, şimdilerde, ne- rede ise getirilir. Abdülhamit —ayağa — kalktı. Gezindi. Sonra tekrar masanın yamna geldi. Ayakta durduğu halde fezlekeyi bir daha tetkik etti. Elindeki — kâğıtları, öteki tahkikat evrakile birleştirdi. Ma- sanın gözüne kilitledi. Avdet için Ragıp Beye izin verdi, Herkes rahat döşeklerinde müsterihane uyku çekerken, Sait Paşa hapsolunduğu — odanın köşesindeki — koltuğa — oturmuş, başını ellerinin arasına almış dü- şünüyordu. ( Arkam var) Macar Ressamları Sergisi D Açıldı Dün açıları sergiden bir köüşe Macar ressamlarından Rudnay Gyula ve Zajti Ferene ve daha bazı Macar ressamlarının eserle- rinden mürekkep olan ve bir müddet evvel Ankarada “Halk Evi,, salonlarında teşhir- edilen Macar resim sergisi dün Galata- saray lisesi salonunda İstanbul halkına açılmıştır. Sergiyi Vali Muhiddin Bey bir nutukla açmıştır. Açılış merasiminde, şehrimiz- deki sefir ve konsoloslar, ressam- larımız, matbuat erkânı ve birçok zevat hazır bulunmuştur. Teşhir edilen eserlerin adedi 45 tir. -— telit konger, 23 dans hâvaları Peşte ( 550 metre ) 19,50 konser 21'40 konferans, 29 operanmı orkestrası, Varşova —( 14dli metre) 20,35 Rad- yo konseri, 21,16 Kora şarkıları, 21,55 —-a Saksolon ve piyano, 24 Çiganfi orkes trası, Berlin — ( 16385 metre ) 20 Halk bilgileri, 21,25 Münihten naklen şen musiki, 21,00 sonfoni, İş Kanununun Son Hazırlıkları Yapılırken.. Maziden Bize İntikal Etmiş Tecrübeye Müstenit Eserlerı İhmal Etmemeliyiz Kısa Bir Hulâsa Zonguldak muhabirimiz Ah- met Bey, İş Kanununun son hazırlıkları yapıldığı şu sırada, Zonguldak havzasında, bun- dan altımış beş sena evvel vücude getirilmiş bir nizam- name ele geçirmiştir. “Dilâ ver Paşa nizamnamesi,, de- nilen bu eser, vaktile havzanın inkişafında büyük rol oynas mıştır. Muhabirimiz, gerek bu eser hakkında (otlıdığı mı- Tümatı ve gerek — bugün! vaziyeti mükayeseli bir su- rette bize naklediyor. Zonguldak (Hususi) — Havza amelesinin bukukuna ait olarak çıkan ilk kanun yukarda bahsi geçendir. Fakat havzamızın; ser- maye ile amelenin hukukunu, memurun vazifesini ve maden işlerindeki vazife ve — intizamı tayin ve tespit için yazılmış çok i bir nmizamnamesi vardır: 1866 da maden nazıri olan Di- lâver Paşanın meşhur yüz mad- delik nizamnamesi. Zamanında havzanın kömnür istihsalâtı Üüzerinde çok mühim ve müspet bir rol oynıyan ve mahitinde çok mMmüsait bir tesir uyandıran bu nizamname 4 mu- harremülharam 84 ve 27 nisan 83 tarihlerini taşımaktadır. Büyük Millet Meclisinin; asrın ihtiyaçları nazarı itibara ılıııırık yapılmış er yeni bir iş kanununu müzakere edecexhbqünladc. havzanın hatta bir mana ile Osmanlı hükümetinin ilk iş kanunu demek olan bu niİzamname, sermaye ve sây er- babını mütalea noktai nazarından 65 sene evvel zihniyet ve görüş farlarını göstermesi itibarile çok şayımı dikkat olacaklı; nitekim; birçok müşkülât ve fedakârlığa malolan uzun bir araştırmadan sonra 100 maddelik bu nizamna- mevin bir suretini elde ettiğim '| zaman tahminimde isabet göz- imi anladım. adeni merkum idaresinin rubu — denilmeğe şayan — yüz bendi şamil işbu — nizamname daha doğrusu Osmanlı imparator- luğunun ilk İş kanunu çok dikkat terdiğ ve ibretle —mütaleaya — değer mevaddı ihtiva ediyordu. Zaman zaman ameleye ve m-denciye ve bilbassa kapitölâsyor şid- detle hüküm sürdüğü bi- devir- de ecnebi sermayeye en kat'i ve amansız. cezalar tayin eden bu nizamnameyi “ Son Posta ,, karilerinin (nazarlarına sermeyi yalıız — faydalı — değil, — ayni zamanda maddelerdeki tabirler tarifler ve birçok hususiyetlerle de eğlenceli ve meraklı buldum. “Nazırı maden ve kıymıkam livası Ereylili Dilâver Paşa,,nın vi- yaseti altındaki komisyonun ?4 nisan 283 tarihinde sona erdirdi- gi bu mnizamname, sekiz fasıl ve yüz —maddeden — mürek- keptir. —Ocak açılması ve kö- Harmandan vagonlara kömür yüklenirken M Yazan: Ahme' mür çıkarılması ve tahmilâtta$ başlıyarak, madencinin; hüküme" te ve ameleye; amelenin, hükü* mete ve madenciye olan azifele* rini, memurların işlerini ve mü” den işlemiye ait birçok mesaili birer, birer tasrih etmektedir. Amelenin hukukuna taallük edet bahislerde sakat ve noksan bir“ çok noktalar bulunmasına rağmet 0 zaman için çok ileri bir hareket sayılacak hüküm — vt fıkralar eksik değildir. Bu hür küm ve fıkralarla ekserisi; om dan eyvelki ve © devirlerde çok mühim sayılacak bir şekilde amele lehine temayül etmektedir. Nizamnamenin heyeti umumiye" sinde “madenci, — ve “amelewr bahisleri dikkatle mukayese edi“ lecek olursa, — terazinin daimâ amele tarafına ağır bastığı sezil” mektedir. Sırası ıtken şir rasını da hydedeyım lâver Paşa nizamnamsi !ln' zim cdi::ı,le:dm evvel, — havza” dı tamat * başıboş ,, ve ge* lişi güzel bir idare vardı; ocak açmak, amele işletmek, şekilsiğ kaidesiz bir hercümerç içinde yuvarlanıyordu; — ekseri — ocak* larda amele — angarya — ve boğazı — tokluğuna çalıştırılı". yordu. Dilâver Paşa, nizamni” mesinin “esbabı - mucibe,, sin! Bu cihetleri şöyle anlatıyor; . — “Madeni ü yeti küşadından bu ane gelinceyt kadar gerek ihracat ve gel Leınıı)ılil ve gerek teferruatı sairesi çbir nizam tahlına alınmıy: her bir hususatı işin xıdıtî ı” rüyet olunmakta, bu ise ı gür na müşkilâtı mevat bulunmaktâ idüğündcn “Tersane Amire,, ida” resi azasından olup memuri: mahsusa zımnında, madeni mef” küre gelmiş olan miralay ıııdı Sait Beyefendi ve çakerleri hazif — oldukları halde aktolunan ko” misyonu mahsuta da derpiş ve İ& zekkür olunarak madeni me” kürda istihdam — olunan — mâ* denciyan — ile ahali, ameleni? hukukunu muhafaza ve bunlari! kâffei ahval ve harekâtını taht rapt ve intizama almak ve veçhile mezkür işe asla bir sW” rette sekte götürülmemek V? memur vazife ve memuııyev bilip harice secavüz etmemek YE hilâfına mütecasir olanlar harı mücozat olmak - zimnind? ;ınıdednı merkum idaresinin TÜ" u denilmiye şayan yüz di — şamil : ışîşxıy nizamnat? tanzim ve takdim kılınmış ok mağla olbapla ve katıbei ıılıvll.b emrüferman hazreti — menlebi emrindir. ,, Mrlalay metiuru Relsi koniyott — mahsusu müdeni metli Mehmet Sait Hüseyin Nazırı maden ve kaymakamı — Kâtibi lvayı Ereğti madet Dilâver İsmail Ağayı kol Talısin