Zİ El Çekmiş Bir Hırsızın Hahıralar Edg ar Pip Dirildi SON Muharriri; Arnold Golopen ii | 5 İle Bir Muhavere - Manzanaya Gelen Bir Mektup - Loyd Corcun bi Yeğenlerinden Birinin Pasaportu - Sokakta * Tuzağa Düşüyor - İkinci Bir Seyahale Dükkânci devam etti: — Şimdi kanunu bilirsiniz. Satın aldığım eşyanın parasını Kametgâhmızda vermek mecbu- tiyetindeyim. o Fakat o namuslu Adamlar olduğunuzu simanızdan anlıyorum. Borcumu burada da Ödiyebilirim, Yalnız nüfus tezke- #6si, hüviyet varakası ve saire i bir vesika göstermek şartile. Manzana (o sabahleyin aldığı tanhhütlü (mektubu © çıkararak Bösterdiz — İşte, dedi, namıma gelmiş mektupl.. Ben de. ocebim- m, zannederim Mister Loyd rcun yeğenlerinden birine ait vlan eski bir pasaportu çıkara- tak adamın burnuna uzattım. Dükkâncı bu vesikalar ile iktifa ederek paraları saydı. anzanada derhal elini uza- k paraları yakalayıp ce- 8 indird. Bu Oo hareket tarzını biraz nahoş buldum. Fa- ne yaparsınız, Manzana gibi basaba bir hayduttan beklen: Miyecek şey yoktu. Bununla be- vaber sokağa çıktığımız zaman bu hareketini o beyenmediğimi Söyledim. Adam kızarak ya — yapıştı. Boğazboğaza gek yk Fakat bu münasebetsiz liği adama pek pahalıya mal ol du, çünki fırsattan istifade ede tek paltosunun cebine koymuş olduğu revolveri el çabukluğu ile Aşırarak kendi cebime indirdim. âvga uzun sürmedi. Manza- ma pek sebepsiz olarak gösterdi- Ği şiddete nadim olarak yakamı bıraktı, hatta özür diledi. Herif Şimdi benim emrime geçmiş ok duğu için özürlerini ulüvvücenap Böstererek kabul ettim. Biraz sonra herif elması tekrar Saya vazedeceği zaman kim bili; 06 kadar. gülecektim!. Fırtınalı Bir Konuşma Ben talihten hiçbir zaman idimi kesmem, hatta beni tümamen terkeder göründüğü za- Man bile. Bu, benim âdetimdir: Mer ne ise Manzana göster diği Şiddetten sonra yumuşadı, ita dükkâncıdan aldığımız iki elli frangı bana verecek ka- » ileri gitti: — Bu dakikadan itibaren Sirketimizin kasadarı sizsiniz, de- i. Ben de: NS ise başlıca hissedar 8il mi? Cümlesiln mukabele Sttim, R ve korkunç manalı bir te sömle gülümsedi, bu sıra Fotoğraf Tahlili Kuponu © İstiyorsanız > ğa mızı 5 adet küpon ile bir kte gönderiniz. Fotoğrafınız sıraya tâbidir ve inda edilmez. Fot, p ioğralın | klişesi 3) kuruşluk Pul mukabilinde gönderilebilir. da Löpik sokağının köşesinden geçiyorduk, malüm ya, ben burada otururum. Arkadaşımı durdurdum: — Bizim evin önündeyiz biraz içeri girelim. Alacağım öteberi var) Kapıcı beni görünce: — Vay Mister Pip, seyahat- ten döndünüz mü? dedi. Evet, fakat birkaç gün için ikinci bir seyahate çıkmak üzere- yim. Eğer amıma mektup gelirse lütfen saklarsınız. Odama giderek, bavulumu aldım, içine bir kat elbise ile biraz Oçamaşır doldurdum. Bu sırada Manzananın gözü yatağın üzerinde bir kadın geceliğine ilişti: — Vay, dedi. Demek burada bir kadınla yaşıyordunuz ? Fakat öyle ise kadını neden birlikte götürmüyorsunuz. Faydası dokü- nur, müşkül zamanlarda. Herife öyle bir nazarla bak- tam ki, sözünü ikmal edemedi. Anlaşılan bu adam zannettiğim- den daha fena bir adamdı. Ah, ne vakit elinden kurtulacaktım, ne vakit namuslu adamların mu- hitinde yaşıyacuktım?.. Bilseniz ne sabırsızlanıyordum? İşimi bitirdikten sonra soka- ga çıktık: — Nereye gideceğiz? diye sordum. Sizin aparlımana mı, yoksa doğruca istasyona mı? — Bizim apartımana, fakat evvelemirde bir yemek yiyelim. — Fena olmaz! Küçük bir lokantaya girdik. Salonun dibinde bir masaya yer- leştik, Fakat ben pardesümü çi- karmadan evvel revolveri pan talonumun arka cebine yerleştir- miştim. Anlaşılan Manzanya da ayni düşünce gelmiş olacak ki, parde- süsünü çıkarıp astıktan sonra elini cebine soktu, Herifin bir- denbire sarardığım ve kızgın bir Bir Kavga - Manzana Çıkıyorum nazarla etrafına bakınmıya başla” dığını gördüm ve sordum: — Hayrola, bir şey mi kay- bettiniz ? Homurdanarak ; — Evet, dedi. — Aman yarabbi, sakın ek ması düşür.eliş olmıyasınız? Bu sual herifte yeni bir şüp- he uyandırdığından hemen yele- inin cebini muayene etti; — Hayır, elmas elân cebim dedir, dedi. — Allaha şükür, Beni adama- kıllı korkuttunuzl,, Bütün Manzana ağzımı açmadı, hiddetini zor zaplettiği görülüyordu, ayni zamanda da çok meraktaydı, Re- | volveri benim aşırdığımdan he- men hemen emin olmasına rağ- men bana bu meseleden balsa cesaret edemiyordu. Kahve bitip te sigaralarımızı tellendirdiğimiz zaman bana: — Azizim, dedi, ben apart- İ mana dönmekten vazgeçtim! — Niye? Biraz evvel lâzım olduğunu söylememiş miydiniz? Evet düşündüm, amma, | şimdi ihtiyaç görmüyorum. — Bununla beraber bavulu- nuzu almak lâzımdır, çamaşırsız İ seyahate çıkacak değilsiniz ya.. — Yolda satın alırım! — Satın mı alırsınız? Ne ile? Galiba paramızın mahdut oldu- ğunu unuttunuz? Yemek parasını verdikten sonra cebimizde ancak 230 frank kalacaktır. Bu da yol parasına Oanca kâfidir. o Eğer Londraya vardığımız zaman cebi- mizde yirmi frank kalırsa ne iyi. — Londrada dostlarınız oldu- ğunu söylememiş mi idiniz! — Evet amma, insan ayağınm teri ile para istemiye koşamaz ya, yoksa dostlarımızın boğazına revolver dayamaklığımı mı isti- yorsunuz ? (Arkası var ) Fen Mucizelerinden Kaçakçılar Filminde Malül Kalan Artistimiz Eski ei Geiyr Kaçakçılar filmi (yapılırken | Zincirlikuyu » Maslak yolunda bir otomobil faciası olmuş, bir artist ölmüş, diğer bir san'atkâr da ağır surette yaralanmıştı. İadei afiyet edince yüzünün şekli tamamen bozulan bumu ve dudakları kopmuş olan bu san'atkâr Sait Beydir. filmi imal ettiren İpekçi kar- deşler Sait Beyi Viyanaya gön- dermişler ve yüzünün eski halini alması için ameliyat yaptırmışlar- dır, İlk ameliyat muvaffakıyetle neticelenmiş, operatörler Sait Be- yin kolundan aldıkları bir parça eti dudağına eklemişler ve duda- ğını eski haline ifrağ etmişlerdir. Sait Bey şimdi İstanbula gek miştir. Altı aylık bir istirahatten sonra tekrar Viyanaya gidecek, o zaman da burnuna ameliyat yapılacaktır. Operatörler Sait Be- yin zarar vermiyecek bir yerin- den bir kemik alacaklar ve bur- San'atkâr Salt Bey nunun direğini yaparak burnunu da eski hale getireceklerdir. Da yemek müddetince | Seyrisefain İdaresinden Bir Yığın Şikâyet! | | (Baş tarafı Hinci sayfada) gösterilen bu müsamahayı Meclis zannstmem ki affetsin. Boğa ana Okada borca gömülen müessesenin lüks şeylerle uğ” raşmaması lâzım gelirken bazı binalar” yağlıboya ile “boyanmış- tır.) Bazi müstahdemlere 3-4 ay- dır maaş verilmemesinin sebebi lamamen idaresizliktir. Seyrisefa- in idaresi buna rağmen serbest vapurcularla rekabete de başla” mıştır. Soruyorum: Seyrisefainin borcu nedir? Seyrisefain idaresi- nin ıslahı için bir rapor verilmiş- ti, Bu raporda ne var? Ne mus- mele yapılmıştır? Müteakiben Sırrı Bey(Kocaeli) idarenin kömürü kaçtan aldığını 2400 liralık Obavuz masrafının ne olduğunu, binek otomobille- rinin kimlere tahsis edildiğini sordu. Bütçe encümeni reisi Hasan Fehmi Bey idarenin dört milyon lira borcu olduğu nu, fakat idarenin nakliyattan alacağı o bulunduğunu, o bunların mahsubile borç kalmıyacağını söyledi. Sadettin B. (İstanbul) — İda- renin bir sene içinde tediye yapamıyacak bir hale geldiği, yüksek fiatlerle mübayaa yapıl dığı ve müstahdemin' yevmiyele- rinin verilmediği hakkında riva- yetler vardır. Seyrisefainin birçok vergilerden muaf olduğu halde bu vaziyete düşmesi idaresizliğin- dendir. Vekil Bey rakam göste- rerek izahat vermelidir. Ambar- larda 100 ton kadar kömür ek- sik çıkmış. Bunun da izabını is- terim. Kömür fiatleri düştüğü halde ücretlerin tenzili düşünül- müş müdür? Sırrı B. (Kocaeli) — Encü- men, İdarenin iflâsını istese idi daha doğru olurdu. İdareyi bu vaziyete düşürenleri tahkik ile meydana çıkarmalıdır. e Yunan bütçesini düzelten âmillerden biri şileplerin taşıdığı emtianın nak- liye ücretidir. ” Seyrisefain İdaresi yalnız bir işte binnisbe azim göstermiştir. O da kendisine rakip telâkki et- tiği müesseselerin mahvina yü- rümekte olmuştur. Ahmet İhsan Bey, yeni ha- znrlanan vapurculuk (o lâyihasında vaziyeti düzeltinek için sihirbaz değneği mi var, dedi. Rasih Bey © Seyrisefainin iki senedir bozulduğunu, milli vapurcularla cenabi rekabete girişmesinin doğru ok madığını söyledi. o Müteakiben İktisat Vekili hücumlara cevap vererek sahillerimizin uzun ol duğunu, Ooaskeri, (Oidari (ove iktisadi birçok mülâhazaları naza- rı dikkate almak Jâzımgeldiğini ileri sürdü. Refik Şevket B. — Vekil 8, “ raporlarda bazi lâubalilikler gördüm ,, dediler. Bizim mücadelemiz de budur. Devlet parasından yapılın lâuba- liyane sarfiyattır. Meselâ bazı ocihetlere ve purlar tahsis edilmiştir. İsim söye lemek istemiyorum. Bunların pa rası alınmış mıdır? Remzi B, (Sıvas) — Bu bütçe böyle çıkamaz. Encümene iade edilmelidir. Müteakıben Hakkı Tarık B, matbuat verilen opasolara dair söylenen sözlere kısa bir cevap verdi. Ayrıca Sırı Bey de va- purcuların noktai nazarmı ileri sürdü. Sonra İktisat Vekili, müfettiş raporlarına nazaran cezai taki- batı müstelzim birşey olmadığını söyledi. Bu sözlerden sonra mü- zakere kâfi görülerek bütçe ay- nen kabul edildi ve idareye is- tikraz salâhiyeti verildi. Yeni Neşriyat “Tıp Faküllesi Mecmuası — hir neşredilen bu mecmuanın usani ve şubat nüshası çıktı. allâk eden ve en salahiyettar ktorlar tarafından yazılan yösimli birçok ubbi makaleler vardır. Hayvanat İstatistiği — Başve kâlet İstatistik Umum Müdürlüğü neş- n 18 inelsini teşkil eden Hay kitabı. neşredilmiştir. leketimizde resme tâbi hayvanların vilâyetlere vejkilometreye n4 et ettiğini grafik- örle göstermektedir. Bundan maada Bu kitap, m olan umum göre sureli teksin zümrük kayıtlarına nazaran hayvanları» ieket itibarile ithalât ve ihraca- ve başlıca me tina, miktar ve kıymeti: memleketlerde muhtelif hayvanal miktarına ait istatistikleri havidir, Yeşamak 38 ibei sayısı çıktı, | Kemal Cenap, Şerafeddin, Fabreddin Kerim Beylerin makalele- rinden böşka Yuşatepe hakkında tariht bir tetkik resimli bir hikâye şlir ve saire vardır. Yolu — Mecmuanın iade Prof. Dr. İntepe Topçular! — serisinin 2 inci k ve A: lu Tür BüYük TAYYARE PİYANGOSU 12 inci Tertip 5. inci keşide 11 Haziran 1932 dedir. Büyük ikramiye: 50.000 Liradır. | i Ayrıca: 15.000, 10.000 Liralık büyük ikramiyeler ve 20.000 Kayn ve evr vardır.