Edgar Pip Dirildi İşteıı EI Çekmiş Bır Hırsızın Hatıraları. Muharriri : Polis Değil Müvezzi - Elmâs Ner: Nerede Kalacak? Mımakaıı Şiddetleniyor - Manzana Kararı Verdi Manzana galiba inanmadı ve al beş dakika tereddüt etti. ihayet kapıyı açmaya razı oldu, Yüzü sap sarıydı — Gelen bir posta müvezzü idi, dedim. Ve mektubu uzattım. Zarfı görünce kendisine daha ziyade geldi ve alarak Açkı: — Ev sahibinden, dedi. Kâ- hunusaninin beşinde Nisten avdet edeceğini haber veriyor ve © Yakit kendisine bin frank vere- teğimi hatırlatıyor. Alamıyacağı Para olsun ! — Şimdiki halde mesele de- ğil! Dedim. İşimize bakalım. İşte bir istatü, ki yüz frank eder, zannederim. Bu gümüş tabak ta ayni — kıymettedir. Bundan başka şu vazoyu da kolıylıklı satabiliriz. Şamdanları! heykelleri, birkaç ftane gümüş tabakları, sarıp sar- Maladık. İş bittiği zaman: — Zannederim ki geceyi bek- İemek — lüzumsuzdur, şimdiden gıkabiliriz, dedim. — Evet, doğru! Fakat bu Eşyayı siz yalnız başınıza sata- Mazsınız. — Peki ya siz? — Ben burada beklerim! — Yahu, böyle bir teklifi Basıl düşünebiliyorsunuz anlıya- Miyorum. Ben sizi burada bıra- kayım, arkamdan elması alarak Savuşasınız, doğrusu mükemmel.. — Fakat biliyorsunuz ki beni Anyorlar. Eğer tutarlarsa — siz apartımana gelip kasayı kırarak tlması alabilirsiniz! — Bu gibi faraziyeler ile işin Yürüyeceğini zannediyorsamız al- danıyorsunuz. Bana açık söyle- Yiniz. Benimle birlikte İngiltereye Beçmek istiyor musunuz, istemi- Yor musunuz ? — İstiyorum ! — O Halde parayı tedarike alım. Manzan cevap vermedi. Be- himle anlaşmanın kavgaya mü- Teccah olduğunu anlamıştı. Ben ilk dakikadan itibaren kaniim ki, bu adam birçok defalar beni öldürmiye teşebbüs ttmiş, fakat kararını tatbike Beçeceği sırada korkmuştor. imdiki halde kendisi için fayı idim. Haklı veya haksız Olarak polis tarafından arandığını ıdıyurdu ve can kurtaran ibi bana — yapışmıştı, ı"“k ılkg fırsatta cıxıııııy ;ııl'cıcîğı kaktı. Maamafih bir defa iltereye geçince iş değişecek, Vvet bana geçecekti. itimat ku f!ı_iııf Yahlili Kuponu Tabintinizl öğrünmek — #stiyorsanız '“'ıenın.m Sadet kapon İlo bir likte gönderiniz. Fotoğralıniz sıraya tâbidir. va İade edilmez. İsim, meslek O YYa san'at? Fotoğrafın u..m 80 kuruşluk Bul mükabilinde gönderilebilir. - Kolkola İki Arkadaş! - Hazırladığımız eşyayı - ceple- rimize doldurduktan sonra sokağa çıkmıya hazırlandık : — Bu eşyayı satmak birkaç saate müteyakkıftır, dedim. Bi- zim bu iş ile meşgul olduğumuz sırada ya polis aparlımana gelir, taharriyat yaparsa... Ortağım: — Haklısınız, yanıma almalıyım? — Evet, bu daha ihtiyatkâra- | ne bir harekettir. Geri geldiği- miz zaman elmasın yerinde yel- ler estiğini görecek olursak ne hale gireceğimizi bir düşününüz! Ortağım acı bir tebessüm ile: — İsrara lüzum yok! Dedi ve cebinden anahtarı çıkararak kasaya yaklaştı, fakat açmadan evvel bir saniye tereddüt etti: — Ne bekliyorsunuz ya? De- dim. Cevap vermeden revolverini çıkararak yanıbaşındaki masanın üzerine koydu. Bir taraftan ka- sayı açıyor, bir taraflan da yan gözle bana bakıyordu. Nihayet kapağı açtı, elması aldı ve bana gösterdikten sonra yeleğinin ce- bine koydu: — Bakınız nereye koyııyoruml — Sakın cebiniz delik ol dedi. Elması Eyvah Takıp Ediliyoruz! masın? — Hayır korkmayınız, yele- ğim yenidir. Bu son cümleyi söylerken re- volveri de paltosunun sağ cebine indirdi. Aşağıya indik. Sokağa çık- tığımız zaman arkadaşımın kolu- na girdim. Bu senli benli harekete aldır- madı, tabanı kaldırmasına mâni olmak istediğimi tahmin ediyor- du. Müstehzi bir tebessüm ile: — Görenler bizi bir çift dost zannederler, dedi. — Olamaz mıyız? diye muka- bele ettim. Bu, sizin elinizdedir. Manzana cevap verecek yer- de ıslık çalmıya — başladı. — İtiraf ederim ki ben daha başka bir cevaba intizar ediyordum. Man- zananın bana karşı biraz fazla itimat — beslemiye — başladığını zannetmiştim. Aldanmışım. Kar- şımda elân ilk mülâkatta ne ol- duğünu — tahmin ettiğim vahşi bayvan vardı. Böyle görgüsüz kabasaba bir adamı aldatmakta ne büyük bir zevk duyacaktım, tahmin edemezsiniz ! (Arkası var) Müzede Bir Hır- sız Yakalandı (Baş tarafı | inci sayfada ) telkin edebilecek şekil ve kıyar fettedir. Kendi ifadesine göre Adanalıdır ve ismi de Alidir. Cürmü meşhut halinde yaka- landığı için herhangi bir tevile sapamamış, tasavvur ve tasam- mümünü kâmilen itiraf etmiştir. Bu adam, on beş gün evvel mü- zeye gelmiş, her tarafı dikkatle gezmiş, Aaşıracağı eşyayı tesbit etmiş, plânımı kurmuş, ve bu hazırlıktan sonra cuma akşamı herkes çıkarken kendisi bir ma- sa altına girip saklanmıştır. Üzerinde yüzden fazla anah- tar, maymuncuk, keski ve sair aletler çıkmıştır. Bu adam, birkaç medalyon aşırmıştır. Hakikt hüviyeti belli | olmıyan ve kendi ifadesine göre | Adanalı Ali diye tanımak icap eden bu şık serseri tevkif edil- miştir. Wüessif Bir Vefat Gazeteci — arkadaşlarımızdan | Mahmut Yesari Beyin pederi askeri Kaymakam Yesari Zade Fahrettin Bey dün gece Kadıköy- de, Bahariye — caddesindeki nesinde vefat etmiştir. Nâşı mağ- firet nakşı dün ikindi namazı kı- hnarak huşust makberesine tevdi edilmiştir. Arkadaşımızı kederine iştirak eder, kendisine ve diğer aile ef- | radına uzun Öömürler temenni ederiz. | Yeşil Hilâlcilerin Tenezzühü Yeşil Hilâl Cemiyeti altıncı yeşil gün bayramı mümnasebetile haziranın üçüncü çuma günü bir Yalova tenezzülü tertip etmiştir. Davetlileri hâmil — olan vapur, tam saat sekiz buçukta hareket | edecektir. I l ]aı)oııy;, Muhare- | be Etmek Arzu- sunda Değilmiş! (Baş tarafı | inci sayfada ) beyaz Rusların hudut haricine atılmasını istemişlerdir, Japonyada Tardedilen Zabitler Tokyo 28 ( Hususi) — Bah- riye nezareti bir tebliğ meşre- ederek Başvekil M. İnukayın katli hâdisesine iştirakleri sabit olan mülâzim Mikami, Yamagisi,Kogda Nakamüz, Murakaminin asker- likten tart ve divanıharbe tevdi edildiklerini bildirmiştir. Berlinde Japon Aleyhtarı Nümayişler Berlin 28 — Komünistler dün akşam bir Japon lokantasının önünde nümayişler yapmışlar- dir. Bunlar, “ Kırmızı cephe muharipleri — ittihadı, Sovyet itihadınmı her zaman müdafaaya hazırdır,, cümlesini havi kâğıtlara sarılı taşlar atarak camları kır- mışlardır. Diğer bir kısım komü- nistler de beyaz Rusların devam ettikleri başka bir lokanta önün- de nümayişler yapmışlardır. 21-5- 932 tarihinde açık müzayede usülile müzayedeye konulan Nallıhan kazasının Ka- rakuz Devlet ormanına talip zuhur etmemesinden 1-6-932 tarihine — müsadif — Çarşamba günü saat 15te ihalesi icra edilmek üzere yeniden ve tem- diden açık müzayede usulile müzayedeye konulmuştur. Ta- lipleri şeraiti sabıka veçhile Ankara — Ormanİşleri. Umum Müdürlükü, İstanbul ve An- kara Orman Müdüriyetlerile Nallıhân Orman İdaresine mü- * racaat eylemeleri ilân olunur. n İ T Bızım De Gırdiğimız Siyasi Bir Bloktan Bahsedılıyor (Baş tarahı 1 inci sayfada Roma, 28 ( Telsizle) — M. mussolini gugün heyetimize dahil olan meb'uasları kabul etmiş ve kendilerile uzun müddet görüş- müştür. İtalyanın büyük Başve- kili ilk önce inkılâbımızdan bah- setmiş ve ezcümle demiştir ki: — Türk inkılâbı. tarihin en | büyük inkılâplarından biridir. Türk - İtalyan münasebatına | temas eden M. Mussolini sözleri- ne hararetle devam ederek: — Türkiyeye karşı olan dost- luğumuza yalmız devam etmek- le kalmıyacağız. Bu dostluğun nasıl inkişaf ettiğini göreceksiniz. Bu söz bir Faşist sözüdür, yani samimidir, demiştir. M. Musolini dünya krizi hak- kındaki fikir ve mütalealarım be- yan etmiş ve kurtuluş yolunun ta- mirat borçlarının kaldırılmasında, bugün mevcut bazı muahadeler- deki haksızlıkların düzeltilmesin- de, altın meselesinin, istihsal iş- lerinin tanziminde olduğunu söy- lemiş, bu noktaları işaret ettikten sonra sözlerine şu suretle devam etmiştir : — Tarih milletler arasımdaki maniaları kaldırarak ilerlemiştir. Bugünkü gümrük duvarları siya- seti tarihin aksine bir gıdıpır Bu milletleri " biribirinden uzak- laştırır. Tanın Roma muhabiri 25 tarihile gazetesine bildiriyor: Başta İsmet Paşa — olduğu halde mühim bir Türk Heyeti Murahhasası bu sabah Romaya geldi. Maamafih İsmet Paşanın böyle kalabalık bir heyetle seya- | hati, hiç olmazsa yeknazarda büyük bir siyâsi ehemmiyeti haiz görünmüyor. Diğer taraftan şim- diki şerait dahilinde Roma ile Ankara arasında, yakın şarktaki bu günkü vaziyet üzerinde mahsus bir akis hasıl edebilecek beynelk- milel ehemmiyeti haiz yeni mü- zakerelere bir sebep görülmiyor. Diğer taraftan bilinen bir şey var ki, Kemalist politikası Du- cenin politikası ile uygun değil- dir. Türkiye hiçbir zaman mua- hedelerde tadilât politikası takip ettiğini izhar etmemiştir. Bütün milli arzuları tahakkuk - ettiği için beynelmilel noktai "nazardan kendi talinden hiç müşteki de- ğildir. Maamafih İsmet Paşanın he- men Moskova seyahatini takip eden Roma seyahati diplomasi mehafilinde birçok — mütalealara sebebiyet veriyor. Yeni Türkiye büyük bir ki- yasetle, evvelce — endişelerinde haklı olduğu iki hükümet iyi münasebetler temin edecek tarz- da işleri idare etmiştir. Rejimlerin bu müşabeheti ev- velâ iki memleketi kolayca sa- mimi münasebata sevketti ve 1928 mayısında da bir dostluk muahedesi imzalandı. İtalya huna mukabil bilhassa iktısadi sahada menafi bekliyor- du. Pek aşikârdır ki İtalya hü- | kümeti bu noktada beklediğini elde edememiştir. “Türkiyenin, hatta bir gün ölümü pahasına, bu sahada en küçük bir esaret- ten ne kadar çekindiği malümdur, Yeni Kemalist Cümhuriyeti artık Osmanlı İmperatorluğu değildir. Kelımmııı eski manasile her tür lü nüfuzu ve vaziyeti reddediyor. Maamafih Türk - İtalyan teşriki mesaisi mümkünün hududu dahi- linde iş görmüştür. Boğazlar ko- misyonunun raporuna — nazaran, İtalya asırlardan beri — ilk defa Türk sularında deniz ticaret faa- liyetinde ön safı işgal ediyor. İtalya aşikâr bir azimle dünyanın bu kıtasında daha kuvvetli bir mevki teminine çalışıyor.,, Roma, 28 — M. Mossolini yarın hususi börosunda bir öğle yemeği verecektir. Ziyafete İsmet Paşa, Tevfik Rüştü, Afyon meb'- usu Ali, Vasıf ve Sürt meb'usu Mahmut Beyler davetlidirler. Roma, 28 (A.A) — İsmet Pa- şa, refakatlerinde İtalya hariciye nezareti müsteşarı ve sefir Baron Aloizi ve maiyetleri erkânı bu- lunduğu halde Romanın bazı kış- lalarını gezmişlerdir. Başvekil Paşa, harbiye nazırı Jeneral Gazzera, yüksek rütbeli kumandanlar tarafından - islikbal edilmiş, süvari, topçu, Bersaglieri ve Grenadier'lerin talimlerinde hazır bulunarak - beyanı takdirat etmişlerdir. İsmet Pş. bundan sonra Gre- madier'lerin tarihi müzelerini ve Gradinierlerin — kışlasını — ziyaret eylemişlerdir. Roma, 28 (A.A.) — İsmet Paşa ve Tevfik Rüştü Bey Hari- ciye Nezareti Müsteşarı M. Fani Albizi ile birlikte Romadaki bey- nelmilel Ziraat Enstilüsünü ziya- ret etmişlerdir. İsmet Paşa, Türkiyenin esa- sen teşriki mesai etmekte olduğu enstitü hakkındaki muhabbetini izhar ve iblâğ eylemiştir. Eski Kitaplar Fiatler Birkaç Misline Yükselmiş Bulunuyor Öğrendiğimize göre eski harf lerle basılmış olan - kitapların miktarı gün geçtikçe azalmakta- dır. Bu kitaplardan yeni harflerle basılmamış olanlardan bazılarının fiatleri gün geçtikçe artmakta ve hakiki fiatlerinin beş altı misline yükselmektedir. Meselâ Tevfik Fikretin en kıymetli şiirlerini ihtiva eden (Rübabı şikeste ) nin nüshaları hayli azalmıştır. Piya- sada çok aranılan bu kitap, bu- gün ancak sekiz liraya tedarik edilebilmektedir. Bunun — gibi | küçük bir lügat kitabı on yedi ve yine eski harflerle yazılımş bir mantık kitabı beş İiraya müşkülâtla bulunuyor. Kitapçılar, bu vaziyet karşı- sında halkın şiddetle muhtaç olduğu mühim kitapları, Maarif Vekâletinin yeni harflerle bas- tırmasının — müvafık — olacağımı söylüyorlar. Elişleri Sergisi İmtihanların sonu alınır alın- maz İlk ve Ortamekteplerde, talebelerin bir sene zarfında yap- tıkları — elişlerinden mürekkep birer sergi açılacaktır. Sergilerde talebe - kooperatifleri satışlar yapılacaktır. hesabına * ğ Te