Muharriri X e Her Hakkı Mahfuzdur ML giy Fakat imperatorun saray mü- dürü, padişahın bu nezaketini suistimal etmek arzu etmedi. Bütün sarayları gezdi, nihayet Baltalimanında bulunan ve mer- hum Reşit paşadan satın alınan sarayı intihap etti. Derhal sara- yın mobilyeleri tecdit edildi. Ha- zinei hümayunda bulunan en ne | dide ve kıymettar eşya, saraya Ez naklolundu. Bu eşya içinde, taaa, Birinci O(Murat (Ozama- nında kalan ve halta saray halkınca bile henüz meçhul bulu- nan nefis ve bibedel Türk san'at eserleri de bulunuyordu. Bilhas- sa, İmparatoriçenin okaryolasına konulan inci işlemeli cibinliğe kiymet biçmek bile mümkün ol- muyordu. Bütün hazırlıklar bitip te, sefaret erkânına gösterildiği i zaman hepsinin parmağı ağzında kaldı. Hatta maslahatgüzar: — İşte, binbir gece masalla- rını hakikate kalbeden bir sahne. Diye bağırdı. İstikbal | programı da hazır lanmıştı. Serasker paşa ile Hazinei Hassa Nazırı damat Ali Galip Paşa, imparatorla imparatoriçeyi Çanakkalede karşılıyacak.. Zati şahane maiyetinde bütün vüke- k lâyı devlet olduğu halde vapuru p humayun ile misafirlerine Saray- burnunda muntazır bulunacaktı. Fransa hükümdarı, Sarayburnu- na muvasalat Oeder etmez, bütün tabyelerden yüz bir pa- re top endaht olunacak, Donanmayi Humayun da toplar atarak ve askerlerini çarmıhlara çıkararak fevkalâde merasimle gelenleri selâmlıyacaktı. Hali harp dolayısile İstanbulda fazla asker bulunmadığından ancak, hassa, nizamiye, Mısır, Tunus askerlerin- “den mürekkep taburlar; hüküm- — darların önünde resmi geçit icra © edecekti, > İmpratoriçenin haremi huma- © — yunu ziyaret ettiği esnada, ter- cümanlık vazifesini görmek için Madam İstepoviç isminde kibar ) bir kadın da hazırlanmıştı. Mösyö Bevil, bütün bu hazır- lıkları ve bütün bu hazırlıklar için sarfedilen hesapsız paraları, günügününe İmparatora yazıyor, © bu yazıları okuyan İmparatoriçe | ise, bu efsanevi sahneleri biran evvel görmek için sabırsızlanı- | yordu. | Artık gerek Fransada ve ge- | rek İstanbulda, o günlerin | mühim (Odedikodu O mevzuunu « bu seyahat (Omeselesi | teşkil ediyordu. İstanbul « halkı, © he- o müz bir ecnebi (hükümdarın en ene görmedikleri için (Na- poleon) u büyük bir sabırsızlıkla b “ardı, Fakat bu bekleme, BİZİ İDARE EDENLER. Napoleon İstanbula Gelecekti! b bir merak ve tecessüsten ibaret değildi. Harp dolayısile zaten müteessir olan İstanbul halkının kalbinde, sadık bir müt- tefik sıfatile Fransızlara karşı derin bir muhabbet ve minnet vardı. o Napoleonun, İstanbulda birkaç gün kaldıktan sonra harp sahnesine gideceği ve harbi de kısa bir zamanda bitirivereceği, imparatora karşı herkeste, şük- ranla malâmal hisler uyandırıyor, herkes ona karşı azami bir hür- met ve muhabbet göstermiye hazırlanıyordu. Üçüncü Napoleon Buna mukabil, Fransa diplomasi âleminde de İngiltere ve bu seyahatin aleyhinde olmak üzere mühim bir cereyan vardı. İngilizler, (Fransa İmparatorunun Müttefik orduya kumanda etme- sini hiç istemiyorlar, Napoleonun kazanacağı şerefi, açıktan açığa kıskanıyorlardı. Fransız diplomatları ise, şayet bir'mağlübiyet hâsıl olursa, İm- paratorun duçar olacağı hacaleti düşünüyor ve onlar da İmpara- torun bu seyahatini memnun bir nazarla görmüyorlardı. İstanbul seyahatinden İmparatorun Londraya giderek Kıraliça Viktoryayı ziyaret et- mesi, üç gün kaldıktan sonra tekrar Parise avdet olunarak birkaç gün sonrada İstan- bula hareket edilmesi takarrür etmişti, Bu program mucibince, İmperator Londraya gitti. İngik tere . erkânı harbiyesile temas etti. Harp plânı hakkında müza- kerata girişti. İmparator bu mü- zakerat ile meşgul olurken, ( Kı- ralıça Viktorya, maiyeti İmpa- ratoride bulunan Mareşal Vay- yanla gizlice haber:gönderdi. Huzu- runa kabul etti. Viktorya, İmpa- ratorun Kırıma azimetinin, İngiliz Başkumandanı üzerinde iyi bir tesir hâsıl etmiyeceğini, hatta bazı müşkülâtın hudusuna bile sebebiyet vereceğini izah ettikten sonra: onu fikrinden vazgeçirmek için: — İmparatora bazı şeyler söylemiye cesaret edeceğim. Dedi, Esasan Mareşal Vayyan da bu seyahatin icrasına muhalifti. Kıraliçenin bu sözlerini büyük bir dikkatle dinledikten sonra: — Cesaret ediniz Madam, ce- saret ediniz. Diye cevap verdi. Fakat hiçbir şey, Napoleonu fikrinden vazgeçiremiyordu. © Ba- evvel İmparatoriça Öjeni, Güller Ve 'Erguvanlarla Malâmal Bosfor Sahillerinde Efsanevi Bir Hayat Tasavvur Ediyordu husus İmpratoriçe OÖjenı, biran evvel İstanbula gitmek, güller ve erguvanlarla malâmal olan Bos- for sahillerinde, tahayyül ettiği o efsanevi hayatı biran evvel gö- rebilmek için can atıyordu. Nihayet, Paris Sefareti Seni- yesi Maslahatgüzarı, Mehmet Ha- limi Efendi canibinden şu mek- tup gelmişti: “İmparator, Londradan avdet etti. Şehri mayısın beşinci günü Kırım canibine azimet oetmek üzere bu taraftan hareket eyliye- cekleri rivayat ve tedarikâtı va- kadan istidlâl olunuyor. Bu mektuptan da anlaşılıyor- du ki imperatorun azmi kat'i idi. Ne, kıraliçe Viktoryanın cesaret ederek söylediği sözler, ne de devlet ricalinin ihsas ettiği fikir- ler, İmparatorun fikrini değişti- rememişti. Ancak.. Piyanori isminde bir İtalyan anarşistinin suikaste tasad- disi, İmparatorun bütün tasavvur ve kararlarını altüst etti. . # Âli Paşanın, isabetli ilhamları sayesinde, Abdülmecit (Fransa dostluğunu elde tutmak için hiç- bir fırsatı fevtetmiyordu, Napoleon da bu cihetleri çok iyi takdir ediyordu. Bir taraftan Âli Paşa- nn himmeti diğer taraftan da İstanbul sefirliğine tayin olunan Tovenelin © gayretile © Osmanlı Fransız dostluğu adeta samimi bir bal almıştı. O tarihe kadar, Osmanlı bü- kümdarları hiçbir devletin nişa- nını kabul etmemişlerdi. Kendi- lerine oşehinşahı azam unvanını veren bu mağrur ve hodgâm adamlar, bir başka devletin nişa- nnı kabul etmeyi, bir tür lü havsalalarına » sığdıramıyorlar, kendilerini, başka bir devletin nişanım kabule tenezzül edemi- yecek derecede büyük gürü- yorlardı. (Tovenel), büyük bir cesaret gösterdi. Sureti mahsusada imal ettirilmiş olan murassa bir lejyon donör. nişanını, O Abdülmecide takdim edeceğini söyledi. Abdül- mecit te bu Fransız nişanını ka- bul etmekte biran bile tereddüt etmedi. ( Arkası var) SON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi istanbul: Eski Zaptiye Idare : Çatalçeşme sokağı e Telefon İstanbul “ 20203 Posta kutusu; İstanbul » 741 Telgraf İstanbul SON POSTA ABONE FİATI TÜRKİYE Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan omes'uliyet alınmaz cevap için mektuplara 6 kuruşluk Pul ilâvesi Tâzımdır. Adres değiştirilmesi (20) kuruştur. Cimnastik Mektebi Ankarada Yapılan Mektep, Dünyadaki | ! lâzımdır. Ankara, 22 (Hususi) — Bu- rada, herkesin bildiği, fakat gör- meden güzelliğini takdir edemi- yeceği şekilde yeni yeni binalar ve mektepler kuruluyor. Son zamanda yapılan Beden Terbiyesi Muallim Mektebi, bu kuruluşların ilk safında sayılabilir. “Son Posta,nin geçen gün kay- dettiği gibi bu kuruluşun suya düştüğü haberi doğru değildir. Ankara yolculuğunu (yapanlar, Gazi istasyonundan ayrılınca bi- raz ötede yükselen bu cazip bi- nayı görebilirler. Mektep, Avru- panın en elverişli beden terbiyesi mekteplerinden alınmış intibalar- la vücuda getirilmiş, birçok hu- susta da mümasillerinin fevkine çıkmıştır. Mektebin vücuda geti rilmesinde büyük âmil olan kıy- metli beden terbiyesi muallimle- rimizden İsveç Darülfünmu me- zunu Vildan Aşir Beyi kaydetmek Gelin, bu müesseseyi bu zat ile beraber gezelim. Şimdi söz ouasdur: Mümasillerile Yarışacak Ayardadır — Şu gördüğünüz geniş saha olacaktır. Bu tribünler seyircilere mahsustur. Kapıdan içeri girelim. Bu geniş ve yüksek tavanlı bir yerdir. Sola dönünce duvarı baştan başa kaplıyan aynalı kısım cimnastik salonudur. Bu- rada bir de tenis sahası vardır. 30 metre uzunluğunda ve 16 metre genişliğinde. Yüksekliği ise 8 metredir. Kenarlarda, ta- vana kadar) yükselen cimnastik âletleri... Bunlar, tavandaki çi- vilere takılınca saha tamamen boş kalmaktadır. Oyun esnasında aynalara 2 rar gelmemek üzere kapaklar yapılmıştır. Aynanın — karşısında (o duran makine, ise kışın burasını sıcak hava ile ısıtacak, yazın da serin- letecektir. Girdiğimiz büyük ka- pının karşısındaki kapı ise bizi antreneman Odalarına götürür. Yukarı katta ise balkon ve yine tribünler vardır ve cimnastiklerin seyredilmesine mahsustur. Müessesenin idaresi Gari Mu- allim Mektebine aittir. R. Gökalp Ay aklarını Kör, sağır, dilsiz insanları bususi terbiye vasıtalarile hayat- larını kazanabilecek bir hale ge- tren fen, alil vücutların da el açarak dilenmesine razı olmuyor ; çolak veya topal insanım kabili- yeti derecesinde çalışmasını te min edecek imkânlar bulmuştur. Sağ eli sakat olanlar sol ellerile çalıştırılıyor. Her iki eli olmıyan- lar için kaziyye bir hayli güçtür. Fakat nihayet bunun da kolayı bulunmuştur. Bu gibi insanlar ayaklarile çalıştırılıyorlar. Meselâ resmini gördüğünüz şu kadın, bir Amerikalıdır. Bir kaza neticesin- de iki elini de kaybetmiştir. Hu- susl o bir meslek (mektebinde, ——- RADYO — 28 Mayıs “Cumartesi İstanbul — (1200 metre) 18 Grame- fon, 19,5 Darüttalim heyeti tarafından konser, 20,5 gramofon ile opera parça ları,21 Darlittalim heyeti tarafından konser, 22 orkestra. Bükreş — (394 metro) 20 bir ti- yalro parçası, 5 Viyana musikisi, 91 Romanya musikisi Belgrad — metre) 20,30 Halk gecsi 22,10 Fri bestekirları 23,20 Çigan orkestra. Roma — (441 metre ) 21,45 Barhior dö Sevill operoti. Prağ — (488 metre) 20 gazete haberleri, musahabe, 20,40 Brünodan »akil, 21,90 Kuvartet, Viyana —( 517 metre) 21 Öperet parçaları, 22,20 dans havalari, Peşte — (000 metre ) 20,46 Salon Lili Kullanabilen Bir İnsan 4 am — “Elleri Gibi Eval melekelendirilerek ayaklarmı ek leri gibi kullanmıya muvaffak olmuştur. oŞimdi, hem piyano çalabilmekte, hem bir yazi ma- kinesile yazı yazmaktadır. orkestrası, 22 operet parçaları. Varşova -— (1411 metre) 20 gazete haberleri ve gramofon plâklan, 2i musikili musahabe 21,15 İefif musiki. | Sayfiye Arıyanlar! İstanbulun münasip bir sem- inde yazlık bir ev istiyorsanız; Ev sahipleri! Siz de evinizi mevsimlik olarak kiraya verecekseniz SON POSTA ya bemen bir ilân veriniz. Müşteri bulaca- Zınızdan emin olabilirsiniz