Âli Paşa Nasıl Bir Adamdı? Sultan Mecit Avdet Ederken Fransa Sefareti Erkânı Tarafından Çılgınca Alkışlanıyor ve Teşyi Ediliyordu! Muharriri xX Her Hakkı Mahfuzdur -i ğ Hükümdar ile Sadaret mev- künin — arasındaki — muvazeneyi muhafaza etmekte, hiçbir Sadra- zam, Âli Paşa kadar muvaffak olamamıştır... Uzunca boylu, ku- ru ve solgun çehreli, seyrek sa- 'kalları arasından çene kemikleri görünen bu zat, ilk bakışta, hiç bir mana ifade etmiyen alelâde bir adama benzerdi. Fakat onun yaradılışinda öyle asil bir azamet vardı ki karşı- | sındakinin zorla hürmetini celbe- | derdi. Oturması, kalkması, kapı- dan girip çıkması, söz söylerken bir tavrı mahsus alması üâdeta ölçülü ve uzun müddet prova edilmiş — hareketlere — benzerdi. Böyle olmakla beraber, gayet tezcanlı ve titiz. bir adamdı. ,Merasima son derece riayetkârdı. 'Muayyen — zamanlardan — başka, hünkâr kendisini saraya çağırdığı | vakit uzun uzun nazlanır, saraya gitmez; gitse bile, iradei seniyeyi teahhura — uğratlığından — dolayı | özür dilemiye lüzum görmezdi. Reşit Paşanın irfan ve siyaset mektebinde yetişen Âli Paşanın, ne kadar kıymetli bir vezir ola- cağımı bizzat Sultan Mecit keş- fetmişti. Sultan Mecit, kâffei me- salihi seniyesinin rü'yetini Re- şit — Paşanın —ühdesine — tevdi ederek kendisini vekili mutlak tayin ettikten sonra, o devirde hariciye müsteşarı olan Âli hakkında da şu hattı hümayunu göndermişti : (Benim veziri meali semirim diğer hattı. hümayunumda be- | yan olunduğu veçhile hariciye | nezareli, liyakati müsellemesine mebni — Âli Efendiye — tevcih | kılınınış ve memuriyetinin ehem- miyetine, Efendii müşarünileyhin haysiyeti zatiyesi dahi 'olduğundan kendisine rütbei balâ | verilmiş ve olveçbile babiâlimize | göndrilmiş olmağla memuriyetini ilân eyliyesin) Bu Hattı hümayunda Âli | Efendinin haysiyeti zatiyesinden bahsedilmesi, bu zatın daha sad- razam olmadan evvel bile ne derecede nazarı dikkati celbettiği- ni göstermiye kâfidir. Esasen Sultan Mecit, zeki ve hassas bir adamdı. Sultan Mah- mudun, kaba ve haşin bir siya- Betle kaybettiği muvaffakıyetleri, Sultan Mecit büyük bir hilmiyet ve | mezahetle kazanıyor, gerek tebaası- | na ve gerek ecnebilere karşı hoş | görünmekten ayrıca bir zevk alı- yordu. Bir taraftan Reşit paşanın ) himmetile bir Devlet ricali sınıfı ,yetiştirirken, diğer taraftan da te- ceddüt safahatımı bizzat açıyor, Os- manlı padişahlarının sahte gurur ve azametlerini terkederek derin bir nezaketle İstanbuldaki sefir- lerin ve Avrupalı diplomatların kalbini kuımyvrdu. di biraz tecavüz etmiş munzam | lâş başlamıştı. Hükümdarı, Sultan Abdülmecit olmakla beraber, o devrin bazı hususiyetlerini gösteren bir iki hâdiseyi burada zikretmeyi fay- dalı buluyoruz.| (Kırım — muharebesi ) — şid- detle devam ediyordu. —Har- be filen iştirak eden Prens Naplion bir aralık hastalanarak İstanbula gelmişti. Sultan Mecit, hasta prense doktorlar ve ilâçlar yolluyor; ona misafirperverliğin bütün — vazifesini yapmıya çal- şıyordu. Bir cuma günü selâmlık res- minden sonra Fransa Sefareti Baştercumanı M. Şefer, âcilen huzura kabul edilmesini istedi ve huzura çıkar çıkmaz, Sultan Me- cide, İngerman zaferini tepşir etti. Abdülmecit, bu müjdeden fevkalâde mesrur olarak Prens Napliona selâm —gönderdi ve Prensi ziyaret için sefarethaneye geleceğini söyledi. Şefer, koşa koşa sefarete döndü. Meserretler içinde bu ha- | beri verdi. Gerek Prens ve ge- rek sefaret erkânı şaşırdılar. Hayretler içinde kaldılar. Bir Osmanlı padişahının bir sefaret- haneye gelmesi, görülmüş ve işitilmiş ve hatta akıl ve haya- den geçirilmiş bir şey değildi. Sefarethanede büyük bir te- lâyık olduğu veçbile istikbal ve izaz edebilecek bir hazırlık lâzımdı, Sefaret erkânı biribirine giriyor, herkes hazırlıkla meşgl oluyordu. Sefaret baştercümanı, tekrar saraya koştu: — Zatı haşmetpenahiye karşı icap eden istikbal ve ikramı yapmak esasen mümkün değil. Hiç olmazsa biraz hazırlık yapa- bilmek için iki saat kadar azi- meti şahane tehir buyurulsun. Muayyen olan saatte, Sultan Me- cit yamına seryaveri Ethem Paşa- yı aldı. Mutevazı bir maiyetle ve gayriresmi suretle sefarethaneye lâletile Prens Naplionla görüştü, Harp hakkında ona sualler sordu. Aldığı cevaplardan memnun oldu. Bu mülâkat, iki saat kadar sür- dükten sonra, Sultan Mecit av- det ederken, sefaret erkânı ta- rafından — çılgıncasına — alkışlanı- yordu. * | Bü hâdise, Fransada büyük bir hüsnü tesir yapmıştı. Bir müddet sonra İstanbulda, büyük mikyasta hazırlıklar baş- ladı. İmperator Naplion Abdük- mecidi ziyaret etmek için İstan- bula gelecek ve İstanbuldan da Kırıma geçerek müttefik ordunun kumandasını bizzat deruhde ede- cek ve artık Sivastopol önünde uzayıp giden harbe, kat'i bir nihayet verecekti. Halk ve hükümet, bazırlık- larla — meşguldü. — İmperatorun ikametgâhı vesairesi hakkmımda yapılacak — tertibata — bakmak için (Naplion) un saray müdürü miralay (Bevil) İstanbula gelmiş, (Mösyö Şefer) in delâletile Ab- dülmecidin huzuruna kabul edil- mişti. Abdülmecit, nezaket ve feda- kârlığın azami haddini gösteriyor, Osmanlı hukukunu müdafaa et- mek için Sivastopol istihkâmları önünde kan döken Fransızlara, haklı bir cemile göstermek mak- sadile kendi ikamet ettiği sara- yın bir kışmını; İmperatorla İm- peratoriçenin ikametine — tahsis etmek istiyordu. ( Arkası var) —— RADYO — 27 Mayıs Cuma İstanbul — (1200 metre) 18 gramo- fon, 19,5 Vedla Rıza Hanım, 20,5 gra- mofon, 21 İnci Hanım, 22 tango o kestrası. Bükreş BĞ (894 metro ) 19,40 gramo- fon plâkları ile Barbler de Sevill operası. Belgrat — (429 metre) 20 konferana, 20,5 gramofon, 21,15 Viyanadan hak- len Mahlerin 7 numaralı senfonisi, | | Roma — (H1 metre) 20,50 gramofon, | 21,46 Şuber konseri . Prağ — ( 488 motre ) 20.05Halk bilgileri, 21,05 ıuklm Avrupa koönseri. Trio, 21,80 Paristen | ( B17 metre ) 20,5 Oaz 1, 21,15 Mabhlerin vedml Ben- akşam koönseri, ( 550 metre ) 21,40 Mozdı | konseri. Varşova — (1411 metre) 20,35 - gra- mofon, 20,45 radyo gazetesi, 21 musi- kili musahaob, 21,46 senfoni, 28 Mayıs Cumartesi İstanbul — (1200 metre) 18 Gramo- fon, lJ, Darüttalim beyeti tarafından konser, 20,5 gramofon İle opera parçar Jarı,fi Darüttalim boyeti tarafından — (334 metre ) 20 bir. ti- yatro parçası, 20,5 Viyana musiklisi, 921 Romanya müsikisi: Belgrad — (429 metzo) 20,80 Halk gecesi 22,10 Fransız bestekürları 23,20 Çigan orkestra. Roma — (441 motro ) 21,45 Barbier dö Sevili operoti. Prağ — (488 metre) 20 gazato 2 | haberleri, müsahabe, 90440 — Brünodaı gitti. Tercüman M. Şeferin de- | ti e ae , 2, rünodan nakil, 21,90 Kuvartot, Viyana —( SIT metre) 21 Operet parçaları, 22,20 dans havaları. Peşte — ( 550 metro ) 20,46 Salon orkestrası, 22 operet parçaları. Varşova — (1411 motro) 20 gazöle haberleri ve gramofon plakları, 21 mustkili musahabe 21,15 hafif moslki. Şark Vilây et'er"*d Spor Faalıyetı Dıyarbekırm İki Kuli Kuvvetli Mühim Bir Turnuvaya Giriştile lik maçta 2-58 mağlüp olan Yıldız takımı Diyarbekir (Hususi) — Spo- run Şarkta inkişafı için cidden çalışılıyor, Bu cümleden olarak Diyarbekir gazetesi, buranın baş- hca futbol teşekküllerini vücuda getiren Ay-Yıldız. kulüpleri ara- sında iki maçlık bir turnuva ter- tip etti. Turnuvanın galibine Gazi Hazretlerinin bir büstü verilecekti. Fafkat evvelki Cuma, iki takı» mın oyuncularından bazıları hasta düştüler, maç tehir edildi ve ge- çen cuma oynandı. Büyük bir seyirci kütlesi önünde oynanan bu maçı Ay kulübü 2-5 gibi büyük bir farkla kazandı. Fakat bu netice Yıldız. kulübünün aleyhinde idi. Çünki Şark kuvvetli futbol teşekküller biri olan Urfa takımını bu yenmişti. Bundan da Yıldız bünün idman yapmayı ihm: tiği anlaşıldı. Bugün, bu tekrar edilecek, eğer yinı kulübü kazanırsa vadedilen alacaktır. * Geçen cuma, mektepleri man şenliğine tesadüf etti, cukların geçit resmi ve beral hareketleri son derece alkışi Sa Tavukçuluk Ve Çıçel Sergisi Küşat Edildi TU 1152 Çi ı’ '“'ı HATıP Tnmn Tavukçuluk Sergisinin küşat resminden bir intiba İstanbul Vilâyet konağı bah- çesinde tertip edilen Tavukçuluk | ve Bahçıvanlıkj sergisi dün öğle- den sonra büyük merasimle küşat | edilmiştir. Küşat resmini bizzat Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Bey yapmış, birçok zevat hazır bulunmuştur. Sergi çok zengin olarak tertip edilmiş ve çok be- ğenilmiştir. Bilhassa 150 çeşit gülden mürekkep olarak teşkil edilen kısım takdirleri celbetmiş- tir. Sergiye on kuruşluk duhuli- yelerle giriliyor. Serginin tertip tarzında da asri bir sistem göze- tilmiştir. Tavukçuluk kısmı bil- hassa görülüp tetkik edilmiye lâyıktır. Tavuk ve çiçek merak- ——— Ertuğrul Sadettin ve arkadaşları Şehzadebaşında MİLLET Tiyatrosunda Bu akşam, cuma günü gündüz ve gece amatbuatın ve münevverlerla davetli bu ua- duğu Büyük hafle HAMLET hlarının bu sergiyi tetkik n sinde hayli istifade edecek söylemiye bile lüzum görmü Bu arada gerek tertip he gerekse sergide) tavuk ve teşhir eden çalışkan müteşe leri tebrik ederiz. Maruf Bir Amiralin Vei Berlin 26 — Meşhur İs rak muhrebesinde İngiliz dd masını Üzerine çekerek donanmasına hareket — fır: vermiye memur edilen ve vazifesini — muvaffakıyetle Amiral fon Hipper 69 yal vefat etmiştir. İspanyada Hâdiseler Lö Ferral 26 ( İspanya Tersanenin benzin deposu rında kestane fişekleri atılı Fişeklerden biri patlamış, | hasar yapmamıştır. Halk he içindedir. Sevil 26 — İki kasabadı niden 66 bomba bulunmuşt!