H ergün Br:!(a Kİ 100 Milyona İnrİirfİel)iİir? Cevdet Salih bt ğİ z l'lkmd makalede isimlerini yaz- ';B'mız iktışadi unsurların tarifeleri, Hetleri ve istihsal fiatleri arasın- " © mutabakatsılıktır ki memle- tin iktısadi ahengini ihlâl et- €kte ve iktısdi buhranın deva- Tina sebep olmaktadır. . Bu mutabakatsızlık — nedir? diyeceksiniz. Mutabakatsızlık şu- ür ki, gerek vergiler, gerek Mühtelif uonsurların — tarifeleri, imleri, ücretleri, fiatleri; hep Mütarekeyi müteakıp yükselmiş Olan istihsal fiatlerimize göre :::lim edilmiş olması ve hergün T olunmamasıdır. Meselâ buğday — (20) kuruş, ;'m (45) İira, tiftik (270) Ürüş ve — diğer — mallarımı- î" fiatleri kep böyle yüksek iken lü için (60) kuruşa şeker, 35) kuruşa gaz almak, ( 10) lira 0 barası vermek, bir paket Hütünü (6) kuruşa almak, fahiş "'_kliye ücretleri, fahiş banka k eri vermek kolay, hem çok Olaydı. Çünkü köylü için bir okka teker (3) okka buğday demekti. (10) lira yol parası (60 ) okka day demekti. Fakat şimdi bir okka şeker için (30) okka üğday —satıması, borcunu ve izini vermek için mahsulünü :*İil. çok ağır fedakârlıklara atlanması İâzımdır. V şte mutabakatsızlık — budur. * hakikati itiraf etmek lâzım- Relirse — diyelim ki,| başlangıçta Yani istihsal maddelerinin - fiati ksek iken vaziyet köylünün ine, bükümetin ve iktısadi Süsurlar ile maaşlı insanların aley- “ne idi Bu da bir mutabakatsızlık İdi, Fükat ne de olsa köylü te- Takkiye başlıyacağı için bunu '*pimiz de hoş görüyorduk. Diğer taraftan, mahsul fiat- lerinin yükselmesi üzerine, iktı- İ unsurlar, fiatleri, Ücretleri, Nun çoğalması, fakat biç ten- | Yanlış Ve Bozuk Hesaplar! j | olduğunu bildirdi. Bundan sonra | Tesimleri, tarifeleri yavaş yavaş | "htllmiye, her sene yeniden Zamlar yapmıya başladılar. Me- Selâ ( 70 ) para olan Kadıköy "5:“ (22) kuruşa kadar - çıktı. 12) lira olan leyli mektep Ücreti ı'rkç misli artarak 500 liraya adar çıktı.Fakat(Cezir) ve (Med) den_ilen hâdise, yalnız Marmara tnizinde değil, hayatın her Safhasında, bilhassa iktısadi ha- Yatın her kısmında ve her cüz'- | inde mevcut ve her an tebed- © maruzdur. t İktısadi hayatın, bu nazik, akat bütün umumi hayata mü- Essir, sari ve müteaddi olan te- Mevvücünü görmek ve sezmek İçin büyük bir iktısadi hassasi- Yet, derin bir görüş lâzımdı ki, ;il“lğî unsurların Ücretleri, ve- e"ğlerı, tarifeleri ile istihsal fiat- v:' arasında daimi bir tevazün TÇ tenazur olsun, hiçbir tehalüf tebayün olmasın. '!le' © zaman, dünyanın (buh- diye şikâyet ettiği hâdise n "Benim (Memleket unsurları ui“da iktıisadi — mutabakat- Bur ) diye anladığım ( İktısadi ıu"h vergilerin — ve iktısadi Wlı'l"ı"m tarife ve resimlerinin kri.,uğ“ veya azlığı değil, vergi- Tesi Ve bu unsurların tarife ve mlerile istihsal fiatleri arasın- K !ıhahınf ve tebayündür. b 'e buhran, bu tehalüf ve dî:’;. ünden oluyor. Bunu kaldır- zel Pm gün, cennet gibi gü- Ya atanımızda buhran kalmaz kalamaz. anu kaldırmak mümkün mü? Oİduu' dünyanın (âlemi imkân) 'U—ikî:ı'î' kaniim, yaptığım uzun Müshet © vardığım netice tamamen larda b ve mümkündür. Bu sütun- vnu İspata çalışacağım. | tinize ! — Sizi emin bir yere koysalar, bütün ihtiyaçlarımızı temin etseler, ve gürültüsüz, patırtısız. bir hayat geçirmenizi mümkün kılsalar, ne yaparsınız? Atıl, miskin, tembel ve tufeyli bir adam olursunuz. Huzur, İnsanı mahveden bir mikroptur. Ankara, 27 (Hususi) — Mik let Meclisin dünkü celsesinde Tütün İnhisarı bütçesi tetkik edi- lirken hararetli münakaşalar oldu. Dün evvelâ bir aylık muvakkat bütçe 14 milyon olarak kabul edildi, sonra muvazene vergisine geçildi. Hüsnü Bey ( İzmir ) istisna- ların (40 ) liradan tesbitini istedi. Maliye Vekili masraf bütçesi çok sıkışık olduğu için buna imkân bulunmadığını söyledi ve teklif reddedildi. Sonra Ordu Meb'usu Hamdi Beyin, Ünye Kaymakamının üç kişiyi haksız yere tevkif ettirdiğini bildiren takririne geçildi. Dahiliye Vekili mevkufların silâh atmak cürmile tevkif edil- diğini ve tahkikat yapılmakta | da Tütün İnhisarı bütçesine ge- çildi ve şu şekilde münakaşalar yapıldı; Kâmil Bey ( İzmir ) Bazı yerlerde halk, tütün — piyasası açılacak diye sabahlara kadar inhisar idareleri kapılarında bek- lemiştir. 150 kuruştan açılan pi- Dünkü Ziyafette M. Musolini 2 — Bütün insanlar böyle bir hayata mazhar olsalardı, ne olacak- t? Ne yeni keşifler, ne yeni ihti- ralar, ne de yeni icatlar görebile- cektik. İnsanlar ehli hayvanlardan farklı olmıyacaklardı. yasa bir günde 20 kuruşa düş- müştür. İnhisar idaresi piyasayı tahrik etmeli, mahsulün yetiştiril- mesi ile Ziraat ve satılması ile İktısat Vekâletleri alâkadar olmalıdır. Refik Şevket Bey — Harice yapılan mamul tütün satışının tezyidi için alıman tedbirler ne- lerdir? Kaçakçılık Kanunu tütün sarfiyatını çoğaltmış mıdır? Hüsnü Bey (İzmir) — İnhisar idaresinde ticaret fikri yoktur. İşler intizamsızdır. Çok satmak yolunu niçin tutmuyoruz? Ahmet İhsan Bey, devlet ser- mayesile işliyen büyük müecssese- lerin çok kabahatli olduğunu, bu sermayelerin çapucak eridiğini söyledi. Sonra Bütçe encümeni reisi bazı izahat verdi. Mütcakı- ben Rasih Bey şu şekilde tenkit- lere girişti: —Ambarların altı senedenberi tasfiye edilmemesi İnhisar İdare- | sini haklı gösteremez. Ambarlar- da milyonlar değerinde toz tütün vardır. Demek ki İnhisar İdaresi varidat diye bize mütedavil ser- 3 Hayatın lezzeti, muhat bulun- dağu tehlikelerdedir. Tehlike insaa çevik, cesur yapar. Mücadeleye sev- keder. H eder. Tehlikeden ve tenperverlerdir; yanlar yaratıcı kimsel korkak hlikeyi arıe | Ş ai BiAL . U e Mecliste Tütün İnhisarı Bütçesi Gö- rüşülürken Şiddetli Tenkitler Yapıldı mayerini vermiş. Böyle müesse- senin hesabı, kitabı düzgündür, denemez. Bizim başlıca kusurumuz mu- rakabesizliktir. Ambarlarda kim- bilir ne facialar var? Harice tütün satışı meselesile Vekâletler ciddi suüretle uğraşmamıştır. Satışımız evvelce yüzde 80 di. Şimdi yüzde 20 ye düştü. Cavadan — pirinç alacağımıza Mısıra tütün verip pirinç alalım. Ziya Gevher Bey — Bu mü- essesenin aleyhinde söylenecek sözlere haftalar ve aylar kâfi gelmez. Mes'uller derhal tecziye edilmeli ve İnhisar Vekili bize söz vermelidir. Umumi bir teftiş lâzımdır. Parasını Meclis verir. Besim Atalay B. — Tahkikat lâzımdır. Müteakıben İnhisarlar - vekili Ali Rana B. izahat vererek he- sapların bozuk olmadığını, yalnız geciktiğini, tahkikat yapılacağını söyledi ve sonra da bütçe aynen kabul edildi. — Çok Heyecanlı Bir Nutuk İrat Etti Roma 27 — ( A.A.) — Dün met Paşa şerefine verilen ziya- fette M. Musolini, atideki nutku irat etmiştir: “Sizin Romada bulunmanız, yal- nız. memleketimizin — memleke- karşı — beslemekte — ol- duğu muhabbet ve - teveccüh hislerini yüksek sesle bir kere kere daha teyit etmeme değil, | ayni zamanda Gazi Mustafa Ke- mal Hazretlerinin sevk ve idare- si altında yeni ve müreffeh bir hayata kavuşmuş — olan genç Türk devletinin. doğmasını ve tedrici surette inkişaf etmesini Faşist hükümetin nekadar büyük bir itimat ile takip etmiş oldu- ğunu beyan ve ilân etmeme vesile vermişlir. Vakayiden istimbat — olunan leketin hissiyatı arasındaki mü- maselet iki hükümetin iki milleti biribirine baha ziyade yaklaştır- mak, iktısadi — münasebetlerini inkişafa — mazhar ctmek — ve direktiflerini telif surelile onlara bilhassa Şarki Akdenizde sulh ve sükün — teminatı — bahşey- -— G — Buhran Bitti Atina 26 (A.A) — Yeni ka- bine M.Papanastasyonun riyasetin- de teşekkül etmiştir. Yeni kabi- nenin bugün öğleden sonra tah- Kfi icra olunacaktır. M. Papa- nastasyo Hariciye ve Milli Müdafaa nezaretlerini de deruhde etmek- tedir. Varvaresos Maliye nezare- tinde kalmıştır. Kabinede 8 nazır ve beş müsteşar vardır, lemek - vadisindeki — faaliyetlerini tes'it etmekten başka bir netice veremezdi. Siyaset sahasındaki dostane teşriki mesaimize hâkim olmuş olan daimi mütekabil «ılaşma zihniyeti ve bu mesai saye- sinde elde etmiş — olduğumuz mes'ut neticeler bizi bu yolda sebat etmiye sevketmektedir. Bu sebepten dolayı dün Türk- İtalyan dostluk ve hakemlik mua- hedenamesini bazı tadilât ile 5 sene daha temdit eden protokola imzamızı koyduk.,, Nutkun sonunda M. Musolini kadehini Gazi Hz. nin, Başvekil Paşanın ve Türkiye Cümhuriye- tinin saadeti temennisile kal- dırmıştır. müsbet hakikatlerle iki memle- İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Dünya bulranımı kimse inkâr etmiyor. Fakat buh- çin ortaya atılan fikir ve mütalealar da insanın aklını perişan etmekten hali kal- miyor. Dün gelen telgraflara nazaran İngiliz Mesai Fırkası, buhranın kökünden izalesi için şu üç şartı çok ranın umumi sürette hal lüzumlu görmektedir! | — Börçlar usulünün ilg lebileceğine artık: işinin e Uzak Şarkta muhtemel bir Rus-Ja- pon muharebesinin şimdiden önüne geçilmesi. Bu şartları okudnktan sonra, buhranın önüne geçi- halli, 2 — Münferit hbimaye İSTER İNAN, İSTER INANMA! yattan zevk almamızı temin | | ket TTTT CE / 66 ğğ ı Sözün Kısası Münderecatımızın çoklu- gundan Dercedilememiş- tir. Hezeyan ; Tan Gazetesi Ke- | pazeliğe Başladı Birkaç gün evvel haber ver- miştik: İngiltere Hükümeti Gazl | Hz.ne Çanakkalenin kahramanca müdafaası hatırası olmak üzere, bir kitap hediye etmişti. Bu ki- tapta Büyük Gazi hakkında, kah- raman bir kumandan âlicenap bir düşman, gibi çok sitayişkârane ve tazim hissi ifade eden cümle- ler kullanılmaktadır. Fakat Pariste çıkan mahut Tan gazetesi bu hediyeyi vesile yaparak çok garip ve çirkin bir tarzda neşriyatta bulunmaktadIır. Ötedenberi ne gibi maksat- larla neşriyat yapltığı — esasen malüm olan bu gazetenin 24 mayıs nüshasında şu cümlelere tesadüf ettik. “İngiltere Hükü- metinin şu cemilekârane tezahürü Büyük Harpten sonra Mustafa Kemal tarafından — İngiltere ve müttefikleri — aleyhine — açılan amansız. — mücadeleyi — hatırlı- yanları hiç şüphesiz — hayre- te düşürecektir. O zamanlar An- karada, Türkiye için bir İngiliz mandası - istiyen İstanbul Hükü- metine karşı isyan etmiş bir ihti- lâl hükümeti vardı, Diğer taraf- tan ise Türkiyenin Garp menfa- atlerine karşı takip ettiği hare- tarzı, bu çok heyecanlı sevinci haklı göstermiyor.,, Bu çirkin ve kepazece satır- lar, tamamen hususi maksatlarla neşriyat yapan —bu gazetenin, Türkiyeyi hâlâ bir müstemleke gibi görmek istediğini açıkça gösteriyor. Şunu bilhassa işaret edelim ki, bu satırlarda, İngilizlerin bu hak- güyane ve cemilekârane muame- le ve — dostluklarını — çekemi- yenlerin — karışık ve — bayağı izleri görülüyor. İngilzlerin gösterdiği mertlik karşısında bu derece düşmek ve kepazeleşmek ancak Tan gibi kâğıt parçaları- nın yapacağı çirkinliklerdir. Bu kahpece neşriyat önünde Frans sefirinin izahat vermesini isteme elbette ki hakkimızdır. Mühendis Mektebi Bütçe Encümeni Mühim Meselelere Tamas Etti Ankara, 26 — Bütçe Encü- meni Yüksek Mühendis Mektebi- nin 932 senesine ait bütçe lâyi- hasile Barem projesi üzerindeki tetkikatını bilirmiştir. Müessesenin inkişafını temin için Barem cetveline, .yirmi mü- derris muavinliği konulmuştur. Cetvelin talim heyeti kısmında; ikinci dereceden bir, üçüncü dereceden üç, dördüncü derece- den beş, beşinci dereceden altı müderrislik ve — beşinci dere- ceden — beş, — altıncıdan — on, yedinciden on, on birinciden beş muallimlik olduğu gibi, yedin- ci dereceden beş müderris ve muallim muavinliği ile, sekizinci dereceden on beş müderris ve muallim muavinliği vardır. Ancak bu münasebetle, Darül- fünun ve yüksek muallim mek- tebine — verilmiş olan şahsiyet hükmiye —meselesine de temas etmiş, esaslı varidat membaları temin edilmeden verilen hükmt şahsiyetlerin faydalı olamıyaca- ğını ve bu sahada istical edildi- ğini mevzubahs etmiştir.