Japonyada Vaziyet Ceneral Şirakava Öldü Şanghay, 26 Suikaste Uğrıyarak ağır surette yaralanan ve iki gündenberi hayatla ölüm arasında bulunan Ceneral Şira- kava dün akşam vefat etmişlir. Tokyo, 26 — Ceneral Senjüro Hayoşi kabineye girmek teklifini reddettiği için katledilen M. İno- kay kabinesinde Harbiye Nazırı bulunan Ceneral Araki mevkiinde kalacaktır. Kendisi, vazifesini mu- hafaza etmiye muvafakat etmiştir. Şarki Prusyanın B PE Tahkimi Königsberg, 26 — Şarki Prusvanın — harici bir tecavüze karşı müdafaasını temin etmek için geçen sene, tetkik edilen proje bu defa tatbik olunacaktır. Bu projeye göre husul bazı mü- esseseler, gönüllü işçiler kullana- rak Şarkt Prusyada tabyalar ve müstahkem — mevkiler yapacak- lardir. Yeni Fransız Kabinesine Doğru Paris, 28 — M. Heriyo svs- yalist fırkasının sağ cenahina mensup meb'uslarla uzun müza- kerelerde bulunmuştur. Pötü Jurnal gazetesi bu müza- kerelerde, kabine teşkili için M. Heriyonun muhatatlarına mucibi Şeref bazı tekliflerde bulunduğunu er vermektedir. Teşriki mesai, Radikal Sosya- list frkasının icra komitesi tara- fından tertip olunan esas dahi- linde yapılacaktır. Bu itibarla — sosyalistlerin şimdi bu programın kendilerince tatbik kabiliyeti hakkında fikirle- rini söylemeleri lâzum gelmekte- ir. Eğer sosyalistler kabineye girmezlerse, M. Heriyo tamamen radikal bir kabine teşkil edecek- tir. Bu, mevcut şayialar cümle- sindendir. Bu münasebetle bazı mütalcalar serdeden Maten 'gaze- tesi, munhasıran radikal bir ka- bine teşkil edildiği takdirde M. Heriyonun Başvekâletle Hariciye- yi, M. Penlövenin Harbiye, Şa- tanın|/Dahiliye Nezaretini deruhde edecekleri fikrini ileri sürüyor, Ayni gazeteye göre M. Heriyo 8 harzirandan itibaren kabine teş- kiline memurdur. 7 Haziranda ise Meclis huzuruna yeni kabinesile fıkabileceğini söylemiştir. —— EDEBI TEFRİKAMIZ: 22 80N POSTA Alman Meclisinde Misli Görülmemiş Prusya . . Diyetinde . .. .. Bir Dövüş Berlin 26 — Prusya Diyet Meclisi, dün ikinci celsesini ak- detmiştir. Bu celse esnasında çok müessif hâdiseler olmuştur. Se- bebi şudur: Komünist meb'uslar, Tahdidi Teslihat Konferansında, Sovyet Rusyanın noktai nazarını takviye etmesi için Almanya nezdinde Prusyanın teşebbüs icra etmesini istemiş, bunun için takrir vermiş- lerdir. Ayni zamanda, tahdidi teslihat — meselesi, memnuniyeti mucip bir şekilde halledilmediği takdirde —Almanyanın Cemiyeti Akvamdan çekilmesini istemişler- dir. Sonra meclis reisinin intiha- bına başlanmış, — milliyetperver azadan Kerre! intihap olunmuştur. Bu sırada bir münakaşa çık- mış, — milliyetperver bir meb'us komünistlere — “ Katiller , — diye bağırmıştır. Bu sözlere, bir komünist meb'us “ Katiller sizin tarafınız- dadır “ cevabile mukabele etmiş ve fırtına kopmuştur. Milliyetperver meb'uslar, ko- münistlerin üzerine hokka, is- kemle ellerine ne geçmişse fır- lattıktan sonra umumi bir hücuma geçmiş ve dehşetli bir yumruk dayağına girişmişlerdir. Yüzden fazla — milliyetperver — meb'usun işlirak ettiği bu kavga önünden, adetleri az olan komünistler ancak kaçınak suretile kurtu- muşlardır, birçokları yaralanmış- tır. İçlerinden üç tanesinin yarası ağırdır. ve sedye ile bastaneye kaldırılmışlardır. Kavga muhitinin içinde kalan sosyalist meb'uslar da dayak ye- miş, bir tanesi de hastaneye yatı- rılmıştır. Bu zat kendisini bilmi- yordu. Kavgadan sonra meclisin manzarası bir yatıgın yerini andı- rıyordu. Komünistlerin kaçtıkları kapı önüne birçok eşya yışılmıstı. Her taraf lâmbalarla hokkalarla lolmuştu.Kavgadan sonra ikinci bi defa — karşılaşan hasımlar — bir daha düvüşe tutuşmak vaziyetine gelmişlerse de bunun önüne geçil- miştir. -— TAKVİM —- CUMA 31 Güa « 27 MAYIS » 932 himr 22 Arabi Rumi 20 Muharrem - 1351| 14-Mayı-acae- US nt |vanati| Vakit (Ezani Vakit Güneş |9 04 l4 33 JAkşamlız — |19. 30 Öilo & ”hz N | Yata | L sT| 21 27 6 Sil2 81 Böndü | & 39/15. 10) İmsak VİKTORYA ——— — ” Muharriri: Knut Hamsun , Çocuğun ruhu da belki yüzü ı gibi ebediyen solmuştu. Gittiği yerlerin farkında ol- Madan yürüyor, yağmur — yağdığı de_ bütün gün yanında taşıdığı iyesini a M çmak hatırına gel- Ğ Uıfmıml bahçeye geldiği zaman Ya ıanep_enin üzerine — oturdu. Bmur gittikçe şiddetini artlır- "l": Makinemsi bir hareketle ;:;resini açtı. Bütün mevcudi- & yenilmez bir uyku ihtiya- apladı, dimağını “uyuşturdu, Nakleden: H. Ş. başını bir tarafa eğip derin bir uykuya daldı. Önünden geçen bir takım kim- selerin ayak sesleri onu uyandır- makla yerinden kalkıp yeniden sokakları dolaşmıya başladı. Zih- nine' yeni bir ciyadet gelmişli. O gün geçen bütün hâdiseleri büyük bir vuzuhla hatırladı. Sol- muş bir gül için beş kron verdiği çocuk gözünün Önline geldi, bir yığın bakır metelikler arasında bu büyük gümüş parayı bulması kim bilir küöçük çapkını ne kadar sevindirmiş olacaktı. Bir Yumruk Kavgası Oldu M üA ç >«€ Rusgada, hertürlüiktimale karşı geçlt resimleri ve hazırlı" *ar Tokyo 27 — Japon kabinesini teşkile memur edilen Kore valısi Amiral Minorü Saitonun işe başlar başlamaz aldığı tedbirler, Japon- yanın, icabında hayati menfaatleri için her h: ü bir devletle karşı- İaşmaktan çekinmiyeceğini göstermektedir. Cenubi Mançurideki umumi karargâhın şimale nakledilmesi bu tedbirlerden biri sayılabilir ve bu karar, yeni hükümet reisi tarafından alınmıştır. Bu zatin iş başına getirilmesi, orduya karşı bir nevi tarziye addolunur. evvelki kabinenin çok mutedil bulduğu hareketlerinden ünki lilgir ordu, olmuş we onu cesaretsizlikle itham etmişti. Yunanistanda İngilterede Kabine Teşekkül | Asabiyet Var . Etti Atina, 28 — Rabanastasyo, evvelki gece M. Venizelosla gö- rüşmüş, Parlementonun Venize- losu takviye edeceğini temin et- miştir. Papanastasyo Nazırların listesini bugü Zaimise verecektir. Atina, 28 — Yeni kabine teşekkül etmiştir. Papanastasyo, Caşvekâlet, Hariciye ve Milli Mudafaa — Nezaretlerini deruhte etmiştir. M. Varvarokizöf Maliye Nezaretinde kalmıştır. Sonra öteki çocuklar herha- de şimdi, yağmurun - şiddetinden arabalığın içerisine sığınmışlardı; ve orada bilyalarile - oyunlarına devam ediyorlardı. On yaşındaki bedbaht küçük ihtiyar acaba hâlâ onları seyrediyor mu idi? Kim bilir, onu da sevindirecek birçok “ümitleri vardı. Kuytu bir avlımun ücra bir köşesinde sefilâne — bir. odada bir. fırıldağı, bir bebeği vardı. İhtimal onun da hayattan alacağı bir nasibi, bir kâmı vardı. Belki de solmuş ruhunda bir ümit şu- lesi yanmakta idi. O esnada önünde ince ve za- rif bir kadın belirdi. Yüreği sar- sılarak durdu. Hayır, bu kadını tanımıyordu. O, yaa sokak- Londra 26 — bütçe müzakere edilirken — M. Çorçil bütçenin üçüncü — kıraatini tamamlamak için bir gün sabahtan akşama kadar — içtima odilmesini iste- miş, buna M. Baldvin cevap vererek devrenin sonundan evvel bütçenin uzun| boylu tetkik edilme- sine vakit bulunduğunu söylemiş ve demiştir ki: “Varziyetin son zamanda fena- laşması, bazı mehafilde fazla asabi tezahürün — bulunulmasına ların birinden — çıkarak, — sağ- naklı bir. yağmur — yağmasına rağınen — şemsiyesiz — yürüyordu. Yohan ona yetişip, bakarak geç- ti. Ne güzel ve ne narin bir ha- nımdi! Genç kiz fena halde isla- niyordu; soğuktan nezleye tutül- ması muhakkaktı. Bununla bera- ber gencin ona yaklaşmıya cesa- reti yoktu. Kadının felâketine iştirak etmiş olmak için kendi de şemsiyesini kapattı. (Eve döndü- ğü zaman vakit gece yarısını geçmişti... Masanım üzerinde kendisine hitaben gönderilmiş bir mektup buldu. Seyerler tarafından birkaç gün sonra verilecek müsamereye mahsus bir davetiye. Orada ta- nıdık kimseler va hususile.. Şato sahibinin kerimesi Viktorya bu- Gönül İşleri Karilerimin Suallerine Cevaplarım * Çalıştığım — dairede benden başka kız. yok. Herkesin gözü benim üzerimde. Kulaktan kulağa hakkımda birçok dedikodular yap- tıklarını — işitiyorum. Onların bu hareketi beni üzüyor. Bunun önüne nasıl geçeyim? ,, Nedamet Ciddi ve vakur durmakla. Böyle bir vaziyette bulunan bir kız, bir gün olsun ağırbaşlılığmı elden bırakmamıya — mecburdur. Bir gün hneşeli bir hareketiniz suitefsir edilebilir. Herkese kar- şı ayni muameleyi yapınız. Kim- seye iltifat göstermeyiniz. x “Üç senedenberi ayni mek- tepteyiz. İki aydanberi konuşu- yoruz. Gözlerimizle biribirimize karşı Jâkayt olmadığımızı anla- fiyoruz. Buna rağmen beni gö- rünce bucak bucak kaçıyor. Bu muammayı halledemiyorum. ,, Ankara: A.R. R. V. Halledemiyecek ne var yav- rum? Kiz bu hareketile hatasını anladığım ve senden uzaklaşmak istediğini ihsas ediyor. Benim sa- na tavsiyem şudur: Daha çocuk- sunuz. Mektep sıralarında kendi- nizi aşka kaptırmayınız. * “ Bir insan bir kız için mes- leğini terkeder mi? Ederse doğru olur mu? Necati Aşkınız kör edici devrede ise bu fedakârlığı — yapabilirsiniz. Fakat gözünüz açıldığı zaman muhakkak pişman olursunuz. Ka- dın feda edilebilir, fakat uzun seneler elde edilen bir meslek terkedilemez. * “Çok genç bir kadınım. Ev- lenmek gayesindeyim. Fakat hiç kimseyi — sevemiyorum. — Bende sevme kabiliyeti de yok diyorum. Bumunla beraber düşünüyorum. Acabâ birçok erkekler ka- dınlara artık ezberlenmiş cüm- leleri sarfettiklerinden ve ben bu sözlere itimat edemiyeceğimden mi sevemiyorum? Hanimteyze siz ne dersiniz? Sözlerinden ve gös- terdikleri sevgiden emin olabil- sem belki bilâhare de severim. Nasıl inanayım? CEMİLE Beğlik söz söyliyen erkekle samimi konuşan âşıkı biribirinden ayırmak okadar güç değildir. Size itimat ve emniyet telkin etmiyen erkeğin sözünde sami- miyet yok demektir. HANIMTEYZE bak vermez. ,, Sonra hükümet namma, altın fiatı normal bir şekil hükümetin altın mikyasına dön- miyeceği beyan olunmuştur. ——— lunacaktı. — Bir iskemlenin üzerine yor- gunluktan çöktü; birkaç saat son- ra soğuktan titriyerek — uyan- dı. Uyku — sersemliğile — vücudü yıpranmış — bir. halde ve © günkü — vak'aların — kendisinde uyandırdığı yeis ve nevmidi ile davete red cevabı vermiye karar verdi. Yazdığı mektubu kutuya at- mak üzere “dışarı çıkmıya hazır- landı. Birdenbire o akşam Vik- toryanın davetli olduğu batırına geldi. Yal Demek Viktorya bunu bildiği halde, kendisine buüdan bahsetmemiş idi. Orada birtakım yabancı kimselerin ortasında kendi sine rastgelmekten korkmuştu. (Arkası var)