'Abdulhamıt Hâlâ Ateş Püs kurüyordu! | Sait Paşa Yıldırımla Vurı Vurulmuşa yuşa Döndü. İhtilâl Çıkarıp Beni Hal'etmiyecek Miydin Diye Bağırıyordu v d ALŞKL - — Evet şevketpenahım.. Abdülhamit, bu sözü, büyük bir itminanla söylüyordu. De- mek ki elinde kuvvetli bir delil bulunuyordu. Sait Paşa, artık | ayaklarının altındaki halınıı derin bir. boşluğa doğru ! gını | hissediyordu. Abdülhamit, .emen — Eh pekâlâ. Milletin inti- | hap ettiği meb'uslar, iş görmiye kadir değil. Biz de ( meb'us tayinine) muktedir değiliz, şu va- ziyet karşısında yapılacak şeyi sen- söyle bakalım ?... Bu ağır ve mes'nliyetli sual karşısında, Sait Paşa büsbütün susuyor, Abdülhamidin kendisine vurmak istediği son darbenin ağırlaşmakta — olduğunu hissedi- yordu. İşte ben bu müşkül vazi- yeti idare etmek için, mabeyirde bir encümen yapınızda Kanunu Esasideki (hürriyeti vasia)yi biraz daraltınız.. (İntihabı meb'usan) lâ- yihasını da Devletin hukuk ve menafüni muhafazaya muktedir takımdan meb'us intihabınaelve- rişli bir şekilde yeniden kaleme- | alınız. Demiştim. Fakat bu, senin işine gelmedi. Çünkü o zaman birçok akıllı adamlar çıkacaktı. Bugün Mahmut Nedim Paşayı, Etem Paşayı ve diğer bazı paşa- ları vakip gözile görürken tabiüi yeni rakiplere hiç — tahammül edemiyecektin. Onun için yine Meclisi Meb'usanın — eskisi gibi açılmasını, derme çalma meb'us- ları toplıyarak bunların cehale- tinden, görgüsüzlüğünden istifade ederek her sözüsü yıphrma)ı Hatta.. Hatta.. Söyliyeyim mi?.. Hatta,, Beni bile tahttan iskat ederek Murat Efendiyi tahta çı- karmayı... Sait Paşa yıldırımla vurulmu- şa döndü. Az kalsın, iğıl iğil yüreğine iniyordu. Hünkârın, bü- yük bir kin ve nefretle söylediği bu sözler, artık neticenin nereye varacağını tamamen gösteriyordu. Birdenbire, — bütün — azası sarsılarak ellerini yukarı kaldırdı, melül melül hünkârın yüzüne bakıp boynunu bükerek; — Haşa şevketpenahım.. Ha- şa.. Allah, benim gibi bir Iıeıdeı Abdülhamit, Sait Paşam ge- çirdiği bu büyük korku ve he; yecanı görmekle beraber, hiç aldırmadı. — Haşa mı?.. Demek ki, yi'ı- — Pekâlâ.. — Ya >>t edersem... ben | masaya uzandı. Oradan bir tomar evrak aldı. Bunu masanın üstüne yaydı. Sait Paşayı yanına çağırdı: — Buraya gel.. oku bakalım şunu... Diye bağırdı. Sait —Paşa, titreye titreye masaya yaklaştı. Çiy ve mebzul havagazi ziyalarının altında — sa- tırlar, adeta biribirine karışıyor- du. Paşa, bütün irade ve kudre- tini cebretti. Büyük bir dikkatle satırlara göz gezdirdi. Bu, bir istintaknamenin fezlekesiydi.. Evvelâ, imzaya baktı. ( Cevdet Paşa) ile, (Mahmut Nedim) Paşa- ların imzasını tanıdı. Fakat — Abdülhamit, kurnaz _]apon Buhranı Berbatlaştı Tokyo, 19 (A. A.) — Muha- fazakârlar fırkasının lideri sabık Başvekil M. İnekayın katli hâdi- sesindea doğan ve berbat bir şekil alan hükümet buhranın bir neticeye — bağlanmasını — temine çalışmakta devam etmektedirler. M. Arakay ile M. Suskinin bir anlaşma elde ettiklerine dair olan haber mevsimsizdir. Mevzubahs olan mescleler ilk bakışta dahili menfaatleri alâka- dar eden bir mahiyette görül- mekle beraber çok esaslı bir ehemmiyeti haizdir. Yenı quıyııl Gnk ve Romen Mitolojisi Nüzhet Haşim Siman oğlu Bey taralın: men esatirine ait bahisleri vo resiim- leri havidir, Ankarada neştedilmiştir. Finta 100 kuruştur. Ev doktoru — Bu namda Doktor Tamnil Saip bey tarafından tortip odil- miş bir osordir. 161 türlü hastalıktan balseder. Bunların sebepleri ve nsalü tedavilerini görlerir, Fiati Tökuruştur. Dağın Öte Yamacı |foros neşriyatının $ ianci aayısını teşkil- eden bu kitap küçük ve güzel hikâyelerden mürokkoptir. Mersinde intişar elmiştir. Müellifi: Sermet, Tabil Yersin matbaası Bunlar Öyle Hikâyeler ki KToros neşriyatını 3 üncü sayısını teşkil otmiş bir kitaplır. Hikâyeleri havidir. Müellifi: Sermet, Tâbi; Mer- Rinde, Yeni| Mersnl müutbaası. dan yazılmış bir eserdir. Grek ve Ro- | Sadraram Sait Pasşa davrandı. — Fezlekeyi — tamamen okumasına — meydan — vermeden yine haykırmıya — başladı: ( Arkası var) MT Nufus İşlerı Müddeiumumiler Daireleri Teftiş Ediyor Nüfus Kanununa göre Müd- deiumumilerin her sene dairelerini teftiş etmeleri mec- buridir. Nüfus kâğıtları bütün mahkemelerde doğrudan doğru- ya muteber olduğu için nüfus tezkerelerinin doğru olup olma- GA ı dığı, nüfus defterlerinde - silinti * ve kazınti bulunup — bulunmadığı | ve nüfus kâğıtlarının verilmesi için iktiza eden vesikaların dos- | yelerinde muhafaza edilip edil- edilmediği — hususunda - tetkikat | başlamıştır. Evelki gün müddei | umumi — muavinlerinden birkaçı Karagümrük nüfus dairesini tef- | tişe başlamışlardır. î | Çocuğunuzun sıhhi, fenni bir terbiye almasını istiyorsanız Kadıköy Kinder Garten'e Göndermenizi Tavsiye Ederiz SON POSTA ve Halk Havadis Yevmi, Siyasi, garetesi (dare * istanbul: Eski Zaptiye Çatalçeşme sokağı 35 Telelon — İstanbul - 80808 Posta kutusu: İstanbal - Tdi 'Telgraf: İstanbul SÖN POSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ) 1400 Ki 750 » 00 » 150 » Gelen evrak geri verilmez. Hânlardan — tmes'uliyet —alınınaz cevap için mektuplara 6 kuruşluk Pul ülkvesi lâzımdır. Adres değiştirilmesi (20) kuruştur. 1 Sene 6 Ay g» b nüfus | | | Kıyametten Nışan Veven Müthiş Bir Hâdise ______, Cenubi Amerika, Yanarda*g hardilam , larından Sonra Kutuplara Döndü Kizapüi yanardağı alev ve kül fışkırırken Cenubt Amerikanın büyük memleketlerinden ikisi, Şili ile Brezilya, — dehşetli bir — kaza geçirdiler. Bu memleketleri biri- birinden ayıran orta And dağla- rıtın üstünde mevcut dört ya- nardağın dördü de birden hare- kete geçti. Şiddetli bir kül ve alev yağmuru yağdırmıya başla- dılar. Bu yanardağların faaliyeti bununla kalmadı. Mevcut ağızlara ilâveten dört menfez daha açıldı ve bu arzi hâdise, halkı dehşete salan bir mahiyet aldı, öyle bir dehşet ki kıyamet kopsa halk, ancak bu kadar korkabilirdi. Çünkü — yanardağlar, zarlarını patlatan ve 150 - 200 kilometreden — iştilen — gürültü- ler — çıkarıyordu. — Âdeta — şid- detli bir topçu alteşini andıran gürültü, derken — şiddetli — bir tarraka — işitilmiş ve bütün cetraf kesif bir toz ve kül yağmuru altında kalmıştır. Fışkıran küller, gündüzü âde- ta gece haline sokmuştur. Ya- nardağların faaliyetindeki şiddeti daha iyi anlatmak için bütün Cenubi Amerikanın bu kül yağ- murundan bissesini almış oldu- gunu kaydetmek lâzımdır. -— RADYO — 21 Mayıs Cumartesi İstanbul — (1200 metze) 18 - Gramo- fon, 19,5 Darüttalim heyeli tarafından konsor 2 moloh He üpera parça- ları, 21 Darüttalim hoyeli, 22 orkestra Bükreş (394 metre ) 20,10 ka sor, S1 radyo darülfünenn, 21440 gra- molfon, 22 Flondarın Mes Giocarlan eperetli . Relgrad — ( 429 mötre) 20Alman- ca muhavere, 20,5 kunferans, 21 Hslüv musikisi, 22,95 şen şarkılar, 25,05 Şo- ponden piyane ile bazı parçalar, u Çiğan orkestrası. Roma — (Hl metro) 21445 Di Villk operası vo Madam Batorlay oparusının üçüncü pordesi. Prag BU metre) SÜ gazete ha borleri ve konforasa, S1 Loli şarkıları, 21,5 Saksafon. Viyana SI7 motre) 21,40 Ürkes- tra ve cazbant, 23 Çigan arkestra. Peşte — (550 metre) 20,80 kouser, 21415 Çigan orkostrası, 22,5 kitara gecesi, 21 Manditin salon arkosatrası. ÇISLI molzo ) 20 haber, 21,15 Varşova kouforanı, moda — nusahabesi. şarkılar, 25,10 Şopen konseri, Berlin — ( 1635 metre ) 80 Müpte- diler için İngilizce ders, S1 konser' dana havaları. Şehirlerde, yağan küller temizlenirken Bazı noktalarda yağan küller otuz, bazı noktalarda ise G0 san- timetre yüksekliği bulmuştur. Riyo dö Janeyroya düşen tozların ağırlığı 3000 tona var- mıştır. Maamafih, kıyameti am- dıran bu garip hâdise, insanca zayiata sebep olmamıştır. Fakat tarladaki — mahsulleri mahvettiği haber verildiği gibi Arjantinde — mebzulen — bulunan sığır ve koyun gibi hayvanlara ait meraları kurutarak bu hay- vanların telef olmasına sebebiyet vereceği de muhakkak görülüyor. Hâdiseden kık sekiz saat som- ra gerek bu yanar dağlar ve ge- rek lâvların islilâsına uğrayan sa- ha üzerinde tayyare ile bir ceve- lân yapan Amerikalı Ralf Vutcn bütün bu memleketlerin kar altına gömülmüş gibi bir manzara arzet- tiğini bildiriyor. İzmir Rıhtım Şirketi 2,5 Milyon Aşırmış (Baş tarafı 1 inci sayfada ) hükümetin hissesinden senelerce yüzde 4 faiz ve amorti kesmiştir. Bundan — başka, şirketin hükü- mete geçmesi İâzımgelen em- vali —metrüke intrikalı üzerin- de yaptığı — dalavereli — işler de şayatı hayrettir. Rıhtım Şir- keti İzmirin istirdadından evvel rumlara sattığı kıiymetli arsala- rın paralarım almış, fakat henüz ferağ — münmelesi — yapılmadan Rumlar — İzmiri — terketmişlerdir. Bunun üzerine şirket bu arsaları tekrar satarak mühim bir yekün tutan paraları cebine almıştır. Bu suretle tamamen Devlet Hi- zinesine ait olan iki buçuk mi- yon lira şirkete geçmiştir.