Yolcu gişenin önünde sabır- sızlandı!: — Memur Bey baksana, sa- atlerdir gişenin önünde bekli- yorum. Memur soğuk kanlılıkla cevap verdi: — Ben senelerdir arkasında bekliyorum, hiç şikâyet etmedim! Özür Yaşlıca bir zat lokantaya gir- di; bir çorba istedi.. Bekledi, bek- ledi, çorba bir türlü gelmiyordu. Yaşlıca zat hiddetlendi, garsonu çağırdı; — Garson, hani çorba. İki saattir bekliyorum, daha nekadar bekliyeceğim.. — Hakkımz var beyefendi sakitler de ne çabuk geçiyor.. İstidat — Kanm iyi bir tramvay bi- letçisi olabilir, — Neden — Aldığı paranın stünü fade etmekten hoşlanmaz da!.. Sebep © M. Bey çok korkaktı, o korku sundan odasında elektrikleri söndür- meden yatardı. M. Bey evlendi, artık yatarkon elek- #rikleri (Oo söndürü- yordu. Bir arkadaşımla konuşuyorduk: — Desene, de dim, karısı M. Be- ye casaret veriyor da olektrikleri sön- dürüp uyuyor. Arkadaşım gül — Zannetmem, goco karısının yü- zünü (görmekten AÇIK GÖZLÜ Ahmet Bey Meh- met Beyi davet etti yemeğe Sofralar kurul du, yemekler gek di, tam başlıyacak» ları sırada Ahmet Bey bir sual sordü: Mehmet Bey, anlatsamza (sizin peder nasıl vefat etmişti? Mehmet Bey an latmıya o başladı, anlattı, hikâye uzun sürdü,yemek- ler değişti, Ahmet Bey karnını do yurdu, neden son- ra Mehmet Beyin aki başnz geldi. © Hikâye bitmiş fx kat ayni tamanda yiyecek te bitmiş Mebmet Bey w kalmıştı. Kendikendine «* Ben bunun ser sini çıkarırım»dedi. Birkaç gün son- ra Mehmet Bey Ahmet Beyi yeme- Ze davet etti.Sofra — Evleneceğim amma, kocamla anlaşamam daba çok korkar iye korkuyorum. da onun içindir. GEL Ne olur yanıma gel, Bir parça beni dinle. Olmaz mı haydi güzel, Dolaşulım seninle. » Havada bahar İşte, Çıkalım hemen yola. Eğleniriz elbette; Dolaşalım kolkola... Kekeme İmiş Muallim edebiyat dersi veri- yordu. Dedi ki: — Yazı yazmak gayet kolay: En iyi yazış tarzı, insanın konuş- tuğu gibi yazmasıdır, size ver- diğim mevzuu bu tarzda yazar- sanız daha çok muvaffak olur- sunuz. Üç gün sonra talebe yazdık- ları vazifeleri getirdiler. İçlerin- den biri şöyle idi, “ Gü gü gü nşuuufur fuktan do do do ğu yordu, be be ben bi bi bir de de niz ke- narında. ,, Tabrir vazifesi başından sonuna| den koşarlar. kadar bu tarzda idi. — Öyleyse çok zengin birisile evleni, Vern.87s0 C. Beyden bir adam sadaka — Beyefendi, fakir bir bok- söre sadaka veriniz. sahiden (Oboksör derken (o çanlamı lâhha yapraklarile doldururum. Merakla sordum — Niye?. istihfafla yüzü me baktı, — Kiye olacak, dedi, tavşanlar ko kusunu alıp peşim- — Eğer aklım olsaydı seninle evlenmezdim.. — Ben senin aptallığına daha o zaman hükmetmiştim ya. ŞIMARIK Yine bir şey isteme, Haydi ordan şiunank Merşeye, olmaz, deme; Yapma aman şımarık Çektiğim yet Sokul biraz İkide bir ağlama, Artık uslan şımarık. x Beni üzüp, incitme. Darılıp hemen gitme, Razı ol niyetime; Aşka inan şımarık. Ne da hoş bakışların Bir gülüşün baharın; Buluşalım biz yar İşta zaman şımank., — Canim amcazade dediğin de kim?.. — Eski amcazadem.. i 3 Da 4 | —Kocam artık içki içmiyor, kumar oynamıyor, erkehden eve geliyor. — Desene muvazene vergisi onun muvazenesini yerine getirdi. kuruldu yemekler göldi. Mehmet Bey sordu! — Ahmet Bey, şu sizin pederin velalını anlatsana: Ahmet Bey çör- ba kâsesinden ba şını kaldırmıya bi- İe lüzum görmeden cevap verdi: Füc'eten ve fat etti!. Sonradan — Anne birşey söyliyeyim mi? — Olmaz, ye mekte konuşulmaz. — Bir tek ke lime söyliyeceğim. Yemekten sonra #öylersin. Annesi oğluna yemek bitince ses- lendi: Söyliyeceği- Bi şimdi söylel — Senin çata hında salata ile be- raber bir de #ii- müklü böcek var- dı sen görmemiş tin, yedin. — Ahmet Bey geldi mi?. — Geldi. — Neden girmedi?.. girme: — Hanım evde bulunmadığı bir gün gelirim, dedi. Doğuşundan Bey Hanıma hiddetlendi, na- sıl hiddetlenmesin. Bir haftada üç tane ipek çorap, bir çift is- karpin, bir rop, bir manto almiş yine hanımın gönlü olmamıştı. Birdenbire sordu. —Hanım, sen nerede doğdun? — Tuzlada. — Tevekkeli değil (o tuzluya tanbula (o geliyor- duk? Denizde müt- hiş bir sis vardı. Yanımdaki arkada şım dudağını büktü; — B u da sis mi?. sene bir sise (o tesadüf ettim. Sordum: — Yirmi sene evvel seh nerede idin?. — Nerede ol duğumu nasl bi- leyim arizim sis ten «biçbir © yer görünmüyordu. İ — Şair Cabi zavalı (o bir adamdı. İki gözü de görmüyordu. Zavalhılığının sebebini anladın yal, — Evet şairliği! Gişede — Bana bir gidip gelme bi let versenel.. — Neresi için? — Yine buraya döneceğiml,. Yanlışlık Beyefendi kahveyi (O beğendi, hizmetçisinin yüzüne güldü: — Aferin Gülsüm, bu sefer iyi kahve almışsın. Gülsüm şaşırdı; kendikendine; — Eyvah benim kahvemden ialemizi Dışardan — Mihriban Hanım odasının döşemelerini değiştirmiş. — Nereden gördün? — Dışardan. — Maatteessüf ben de. Meselâ FP. Bey Aşıklardındı. Bir gün sevgilisine ilâm aşk ediyordu. — Bilseniz Ha nrmelendi, ben aş“ kımızı meye benze" Uyorum, siz daima yerinizde duruyor gale benize (o tutulmuş mütemadiyen etra”| fanızda dönüyorum. Meselâ.. Meselâl, «Siz bir göt peş, ben etrafımız” da dönen dünya *» diyecekti ; © fakaf sevgilisi daha | çe buk davrandı. — Buldum, buk dum.. Ben bir bo" tan kuyusu, siz d€| dolap beygiri. GIT Ben biktim senden artık, Baydi çabuk gitsenel. Ne fena derde çattık, Bevişilmez bir sene.. * Babar geçti, geldi yaz.. Araştır başkasım, Kaçırırsan tutulmaz; Bırakma yakasım., Açıkgöz Tramvayla Çemberlitaşın önün” | den geçiyorduk. Ön sahanlıkta benim yanımda şişmanca bir zat duruyordu. Birdenbire vatman bağırdı . — Vatman emirden haberi yok mu?. Çemberlitaş sakattır, ya” vaş geçilecek. Tramvay birdenbire yavaşladı. Şişman zat tramvaydan atladı). Tramvay öküz arabası gibl ilerliyordu. Bu sefer kaldırımdaf vatmana seslendi. — Gerçi böyle bir şayia çık” mışsa da bilâhare öğrendim ki asb yokmuş, şimdi istediğin süratl4 | gidebilirsin |.. i