Alman Kabinesi Düşüyor Mu? Berlin 3 — Başvekil M. Bri- nig Reisicümhurla uzun bir mülâ- kat yapmıştır. Mülâkat sonunda heşredilen resmi tebliğ Reisicüm- hur ve Başvekilin dahili siyaset hakkındaki noktai nazarlarını ih- tiva etmektedir. Prusya intihaba- tı hakkında resmi tebliğ fazla vikbin bir lisan kullanmıştır. Hakikat sağ cevah mensup- larinin Brünnigin ve kabinesinin çekilmesini veya tadil edilmesini temin için herşeye başvurduk- larını ve Brünningin birdenbire patlak veren şiddetli bir bücuma maruz kaldığını göstermektedir. Bazı hâdiseler de bu arzulara yardım etmektedir. Meselâ işsiz- likle mücadele işinde ve haftalık Mesai saatlerinin 40 saate indi- rilmesinde bir noktai nazar ihti- lâfı dolayısile iktısat nazırı çe- kilmiye karar vermiştir. Kabinenin Parlâmento huzu- rtundaki vaziyeti ve 24 Nisan intihabatının neticelerinin doğur- duğu müşkülât, Başvekili ciddi bir endişe içinde bırakmaktadır. Sağ cenah mensupları, Hitlerin hü- cum kıtaatının ilgası işinde M. Grönerin gösterdiği muvaffakı- yeti bir türlü affedememektedir. Sağ cenah, Sosyal Demokratlara istinat eden Brüning kabinesinin yerine milliyetperver bir hükü- met getirmek için herşeyi yap- maktadır. Siyasi mehafil Prusya ve Ak manya Hükümetleri arasında teş- riki mesai bulunması zaruretin- den bahsetmekte, fakat Almanya Hükümetinin merkez ve sol ce- haha istinat ettiğini, Prusya Hü- kümetinin de merkez ve sağ ce- naha dayandığını, bu - itibarla teşriki mesainin imkânsız oldu- ğunu söylemektedir. Hakikati halde, bütün müca- dele Hindenburgun şahsı etra- fında yapılmaktadır. Sağ cenah, 24 nisan intihabatının gösterdiği temayüllere uygun bir hükümet teşkili için Hindenburgu iknaa çalışmaktadır. M. Brüningin birdenbire Hin- denburgu ziyaret etmesi, siyast Meseleyi beraber tetkik etmeleri, Başvekilin teslimiyet göstermiye- teğinin bir delilidir. Başvekil, hücumlara bütün kuvvetile karşı koyacaktır. Başvekilin Reisicümhur ——— EDEBİ TEFRİKAMIZ: 1 Müfrit Milliyetperverler Almanyada Kabineyi Ele Ge Rus- Japon Münasebatı Moskova — Harbinde vaziyet gerginliğini muhafaza etmektedir. Şarkt Çin demiryollorı mıntaka- sında Rusların tevkifi devam etmektedir. Beyaz Ruslar vasi mikyasta tahrikât yapmak için hazırlanmaktadırlar. Bu tahrikâtı, Sovyet Rusya ile Mançuri ve Ja- pon hükümetleri arasındaki mü- nasebatı büsbütün - fenalaştırmak istiyenler vapmaktadırlar. Mev- kuflara işkenceler yapılmaktadır. Hafiyeler Çin Murahhaslarının Yatak Odasında! Cenevre 24 — Mukden'den gelen haberlere göre Mançuriye iden Çin murahhaslarının etra- z:n 6 -7 polis hafiyesi çevirmiştir. Bunlar — murahbasların — kendi apartmanları dahilindeki hayat ve hareketlerini bile tarassut et- mektedirler. — Hafiyeler — yatak odalarına girmekte ve müküleme- lerine karışmaktadır. Bizzat ko- misyon azası bile bu tarassuttan kurtulamamaktadır. Londra - Kap Seferi Lö Burje, 4 — 100 beygir küvvetinde bir şakuli uçuş tay- yaresile Londra - Kap seferine çıkan — İngiliz tayyarecisi Yung Marsilyaya müteveccihen hareket- etmiştir. üzerindeki nüfuz ve tesiri ne o- lursa olsun, Hindenburgun yaki- ninde bulunan bir zatın Başvekile karşı hasmane bir vaziyet alma- ları da şayanı dikkattir. Hindenburgun Reisicümhurluğu Tasdik Edildi Berlin 4 — İntihap muamele- lerinin tetkikine memur komisyon Hindenburgün — intihabını tasvip etmiştir. Burada bir hâdise ok muştur. Rayiştag azasından ve Hitlercilerden M. Frank, intihabatta sekiz telefondan munhasiıren Hin- denburgun istifade ettiğini söy- lemiş ve intihabata itiraz etmiştir. Komisyon reisi M. Frankı söz söylemekten menetmiştir. VİKTORYA S Değirmencinin — oğlu dalgın Yürüyordu. Bu, on dört yaşında İi yarı, yüzü güneşten ve rüz- Bârdan yanmış, kafasında birçok Fikirler kaynaşan bir gençti. . O, büyüdüğü zaman, kibrit İmal edecekti. Bu okadar tehli- eli fakat okadar da hoş bir işti ; parmakları kükürde bulanmış Olacak ve bu halile kimse onun tİni sıkmıya cesaret edemiye- Ceküi. Ve bu korkunç san'atinden dolayı arkadaşları ona hürmet tdeceklerdi. Ormanın içinde. gözlerile kuş- ları takip ediyordu.> - Onların hepsile sırdaşlığı var- Yuvalarının - bulunduğu yeri - Muharriri: Knut Hamsun | Nakleden: H . biliyor, seslerini tanıyor ve anlı- yabilecekleri — birtakım — garip ötüşlerle onlara hitap ediyordu. Ekseriyetle değirmendeki — unlar- dan yaptığı hamur yuvarlaklarile onları besliyordu. Keçi yolunun iki tarafındaki ağaçlar da onun yabancısı de- gildiler. İlkbaharda - onlara yürü- yen — suyun fazlasını — bıçağıle açtığı yarıklardan ıkıuf; kışın, tıpkı şefkatli bir baba gibi, onla- ra bakar, üzerlerine yığılan kar- ları silkerek dalların doğrulması- na yardım e erdi. Daha ilerdeki metruk taş oca- ğgınin bütün taşları onun eski bi- rer arkadaşı — idiler. Bunların çirebilecekler Mi? — İngiliz Başvekili Mister Mak - Donald, Tahdidi Teslihat Konferasına ı.uııi için seyahatlerini dalma tayyare ile yapmaktadır. Işte burada Mister Mak Donaldı Cenevre dönüşünde Paristen Londraya gitmek için tayyareye binerken görüyorsunuz. Radikal Sosyalistler Kazanacaklar Paris, 2 — Liyon meb'usu ve belediye reisi M Heriyo Parise gelmiştir. Radikal Sosyalist fır- kasın intihapta kazandığı mu- vaffakıyet dolayisile birçok kim- seler M. Heriyoyu tebrik etmiş- lerdir. Radikal Sosyalist fırkası reisi beyanatta bulunarak, Balotaj- Ecnebi — Memleketlere | Gidecek Almanlar Berlin 4 — Hükümet, döviz ihracatı hakkındaki emirnameyi daha şiddetle tatbika karar ver- miştir, Eenebi memleketlere Şldo- cek Almanlar 200 marktan fazla para götürmek istedikleri takdir- de ecnebi kaplıcalarında tedavi- de bulunmıya muhtaç olduklarına da arkadaşlarına müzaheret etmek| dair bir doktor raporu göstermiye üzere — Liyona gideceğini, bütün intihap mücadelesinde sükünetini | mub, ettiğini lemiştir. . Radikal sosyalist Mı'ıııu' dün bir içtima yapmıştır. Bu içtima- da mühtelif - sosyalist firk ıların- dan mürekkep kartel için karar almıştır. Birçok radikal sosyalist- ler, sosyalistler lehine, saosyalist- ler de radikal sosyalistler lehine namzetlerinden feragat etmekte- dirler. Radikal sosyalistlerle müt- tehit sosyalistlerin bir — ittifak yapmak istedikleri âşikârdır. Bu teşebbüsler M. Heriyo ve M. Pol Bonkurun nüfuz ve kudret- lerile milli ihtiyaçlarımn hududu içinde kalacaktır. — Radikal So_ıyı;h'* fırkası bir tebliğ neşretmiştir. cüm- huriygelçi Radikal ye radikal sos- alist fırkası meniıı.denn_ın müm- ün,. olduğu kadar iyi bir tarzda müdafaası ve irticam yolunu keş- mek için Cümhuriyetçi namzet- lerin feragatlerinin temini karar- laşmiştır. Bir istatistiğe nazaran komt- üzerine bir takım şekiller, harf- ler oymuştu. o:ıın“ft tıpkı — bir. rahibin etrafına sıralanan müritler gibi, bir hizaya dizmişti. Bu eski ocakta bazan “çok tnhaf vak'alar oluyordu.. — — Yi E Gölün — sahiline giden yola saptı. Değirmenin taşları gıcırdı- yordu. Kulakları sağırlatan bu müthiş bir ânda onu sardı. Bu civarda, kendi kendine söylenerek gezinmek onun âdeti idi. Su, nehrin Hzerindeki havu- zun sedinden sanki kurutulmak üzere serilmiş parlak bir örtü gibi dimdik akıyordu. Etrafa sıçrıyan köpükten incilerin sanki anlatacak birer küçük maceraları vardı. Ekseriyetle çocuk gölün bu eli akin yerinde balık tut- Gak içle gll ila beklerdi. Büyüdüğü zaman o muhbakkak bir dalgıç olacaktı. Bu tam ona |. “yaraşan bir san'atti.. Ö zaman mecbur tutulacaktır. Diğer komşu devletlerin hükü- metin bu tedbirine karşı mukabe- le bilmisil yapmaları muhtemeldir Faşistler Gün Geçlikçe Çoğalıyor Roma, 4 — Neşredilen resmi istatistiğe nazaran 1 mayis 932 tarihinde mukayyet Faşistlerin yekünu 1,212,566ya baliğ olmuş- tur. Geçen — seneye — nazaran 287,000 kişi fazlalık vardır. 5 Bin Senelik İskelet Nevyork 4 — İngiliz Ameri- kan Heyeti Filistinde 3 iskelet bulmuştur. — Meşhur — antrpoloji alimi Nanderthal bu keşifte çok mühim olduğunu ve iskeletin 5 bin sene evveline ait olduğunu söylemektedir. nitsler 928 senesindenberi müte- madiyen rey kaybetmektedirler. Fransada kaybettikleri reylerin yekünu 257,035 e baliğ olmuştur. Bu miktar yüzde yirmi beş nis- petindedir. bir vapurun güvertesinden deni- zin dibine inecek, acayip orman- ların kapladığı meçhul diyarları görecekti. En dipte mercandan yapılmış bir sarayın peceresinden bir Prenses onu içeriye davet edecekti. Bu esnada arkasından: Yohan! Diye çağrıldığını duydu. Ba- bası, yanına gitmesi için ona işa- ret ediyordu: — Seni şatodan istiyorlar, dedi; küçükleri sandalla Adaya kadar götüreceksin. Çocuk seri adımlarla yürü- dü. Bu, onun için umulmaz bir fırsattı. Yeşillikler ortasındaki bu ki- çük şato, ıssız diyarlardaki efsa- nevi bir —sarayı — andırıyordu. Tahta — yapılı — beyaz - - boyalı, ve duvarlarındaki sayısız. pen- cereler — kemerlerle - çevrilmişti. Yuvarlak kulesinde, her * misafir - gelişinde, bir bayrak dalgalanır- Kocalarınıza Çok Ehemmiyet Vermeğiniz Evli, bilhassa yeni evü ha- nımlara tavsiyem şudur: * Kocalarınıza okadar ehem- miyet vermeyiniz.,, Birçok kadınların hatası bu- dur. Bunlar, erkek denince mad- deten ve manen hendilerine faik bir mevcudiyet tasavvur ediyor, kendilerinin küçüldüklerini hisse- diyorlar. Halbuki hakikat şudur ki, erkek te kadın gibi, zayıf ve âciz bir mahlüktur. Fikrinden ziyade hislerile hareket eder. Yine kadınlar zannederler ki, yalnız onlar sinirleniler. Erkekler sinirden azadedirler. Bu telâkki, kadımın, erkeğin sözlerine fazla ehemmiyet verme- sini intaç eder. Kırk yaşlarına gelmiş erkek- ler, karılarına ilk zamanlarda o duğu kadar alâka gösterip ehem- miyet vermezler. Kadınlar bunu, aşkın hitamına bir delil addeder ve erkeğin di şarıda başka alâkalar arkasında koştuğuna zahip olur. Halbuld erkek lâkayt değidir. Fakat alış- mıştır. Ayni zamanda meşgül ve yorgundur. Kadın bunu anlamak- tan âcizdir. Kocasmın bu lâkay- disine fazla ehemmiyet verir. Kıs- kançlık yapar. Kendi saadetini kendi elile yıkar. Diğer bazı kadınlar da koca- larının evdeki hareketlerine fazla ehemmiyet verirler, Bazı erkekler vardır ki, evde titiz ve sinirlidirler, Herşeyi tene kit ederler, Kadın buna fazla ehemmiyet verir, sinirlenir, has- talanır ve ağlar. Bütün bunlar kadınların ehem- miyetsiz şeylere fazla ehemmiyet vermelerininin neticesidir. İnsan- ları olduğu gibi kabul etmek, olur olmaz şeye gücenmemek Tâzımdır. HANIİMTEYZE -— TAKVİM —— ( PERŞEMBE J 31 Gün -5- Mayıs -932 Kasımi? * Zilhlcce » 1330 | 22-Nisan- sene - 1349|. Vaklı (Ezanl | V. ©t | Vakit ÇEzanl | Va 'al | M Güneş |0 4 53| Akşam (12. —jll 09 Öğle |8 Olliz Ii| Yalsı | L 4520 &4 İkindi | 8. İmsak | T 16. 4 dı. Komşular ona, şato diyor- lardı. — Binanın önünde — bir koy, yanında büyük - ormanlık, ta dipte de birkaç köylü kulü- besi vardı. Yohan iskeleye yanaştı ve gençler sandala bindiler, O, hep: sini tamıyordu. Bunlar şatonus iki çocuğu ile onların şehirli mi- safirleri — idiler. Hepsinin — ayağında — suya girmek için uzun konçlu çişmeleri yardı. Adaya yaklaştıkları zaman benüz on yaşında ve ayağında açık renk iskarpinler bulunan küçük Viktoryayı karaya çıkars mak lâzımgeldi. Yohan; — Seni kucağıma alayım mı? , Diye sordu. Fakat on beş yaşında bir şe- hir çocuğu olan Oto; — Müsaade edin, diyerek l z kolları arasına aldı. ş * l " ( Arkası vac)