AÂlman Başvekiline Hücum Ediliyor Berlin, 10 — Nasyonalist matbuat, taarruza geçerek tahdi- di teslihat konferansında Fransız noktai nazarını tahrip etmek fırsatını — kaçırdığından — dolayı M. Brüningi muahaze etmekte, Başvekili lâzımgelen azim ve küdretten mahrum bulmaktadır. Hitlerin Yeni Bir Nutku Berlin, (0 — Hitler, Berlin havalisi müfrit milliyetperverler hücum kıtalarına spor sarayında bir geçit resmi yaptırmıştır. Hit- ler şiddetli bir lisanla bir nutuk söyliyerek, fırkasının muvaffakı- yetlerini, kudret ve satvetini say- Mış, kendi fırkası aleyhinde te- şekkül eden Tunç Cephe teşki- İâtı ile istihza etmiş, müfrit milliyetperverlerin — iktidar mev- küni ele almıya amade oldukla- rını söylemiştir. (12) senedenberi bekliyen müfrit milliyetperverle- Tin yine müsait zamana inlizar edeceklerini ilâve etmiştir. Geçit Fesmine sabık Kayserin oğlu Ogüst Giyom da iştirak etmiştir. Kanadada Memur Maaşları İniyor Ottava, 10 — Nev Brüninsik Hükümeti memurin maaşlarında yüzde on nisbetinde tenzilât yapmıştır.. Küçük — maaşlardan #z bir nisbet dahilinde tenzilât yapılmıştır. İngilterede Muhafazakârlar Hep Kazanıyor Londra, 10 — Lortlar Kama- Fası azalığına tayin edilen muha- fazakârlardan Sir Mişel Tomsonun Yerini alacak olan aza intihabı dün yapılmıştır. Muhafazakârların namzedi (M. Vilyan) 19,125 reyle intihap edilmiştir. Rakibi amele namzedi M. Messel 9,189 - rey almıştır. Alman İşsizlerı' Berlin, 10 — 31 kânunusanide işsizlerin miktarı 6 milyonu mü- tecavizdi. Kânunusaninin ilk on nisbetle — işsizlerin adedi (75,000) fazlalaşmıştır. Yeni İtalyan Kruvazörleri Roma, 10 — Bahriye Neza- Feti (6500) tonluk iki kruvazörün | dotiere yapılmasını emretmiştir. Bunların EDEBI T'EFRIKAMIi: 29 Karilerimin Brüning Tahdidi Teslihat Konferan- |Suallerine sında Fransız Noktai Nazarını Cerhedemediği İçin .. İngiliz İşsizlerinin Nümayjişi Biristol, 10 — 2000 içsiz, işsizlere verilen tazminatın tenkisi dolayısile belediye önünde nü- mayiş yapmıştır. Polis sopalarla işsizlere hücum — mecburiyetinde kalmış, dört işsiz bir polis me- muru yaralanmıştır. Bir süvari polis atından düşmüş atının ayak- ları altında kalarak kolu kıril- mıştır. Geç vakit polis karakolu önünde de bir arbede olmuş, tevkifat yapılmıştır. İrlandada Yeni Kargaşalık Mı Çıkacak? Londra, 10 — Irlandada mar- tın on altısında umumi intihabat yapılacaktır. Bu intihabat, 1921de yapılıp İngiltere ile anlaşmak gayesini takip eden itilâfın bozu- lup bozulmamak istendiğini mey- dana çıkaracak ve mücadele, bilhassa, bugün iktidar mevkiinde bulunan Kosgrav ve cümhuriyetçi dö Valera kuüvvetleri arasında cereyan edecektir. Eğer — iktidar — mevkündeki grup mücadeleyi kazanırsa vazi- yet eski şeklile devam edecektir. Aksi takdirde birçok meseleler, ağlebi ihtimal arazi borcu mese- leleri meydana çıkacaktır. Çünkü M. dö Valera, İrlandada tahsil edilen vergilerin, herhangi - bir İngiliz borcunu itfa için verilme- sine muarızdır. ve bunu adalete mugayir görmektedir. O, İrlan- dada yapılan tahsilâtın İrlanda maliyesine ait olduğu fikrindedir. İngilterenin borcu ise İngilizlerin ödemesi mütaleasındadır. M. dö Valera İngiliz kıralına yapılan yeminlerin kaldırılmasına ve icra kuvvetinin — Müessesan — Meclisi tarafından — tayin edilecek bir umuümi valiye — verilmesini — iste- mektedir. ——— tipi Attandolu, silâhları da Kon- kruvazörlerine yecektir. ' .'_ı. € n e İ Hra A 3S K Ğ Ğ W b Bir N D Hücuma Uğruyor ü < Yvaçsı.ıvv,x Bu grafik, Alman noklai mazarına göre, Avrupa ve Amerikanın kara silâhları miktarımı ve nişbetlerini gösteriyor. Geçenlerde İngilizlerin daha ziyade afaki olan bir grafiklerini neşretmiştik. Bugün de Almanlarınkini Dercediyoruz. İItalya Silâh İstemiyor Cenevre 10 — Tahdidi tesli- hat konferansının 3üncü celsesi M. Grandinin - nutkile açılmıştır. Mumaileyh nutkunda, — Tahdidi teslihat olmadıkça ümen ve selâ- met olamıyacağını söylemiş ve konferans, Tahdidi teslihat De- mıgiı ile bu baptaki mutalea- ları tahziz etmiştir. M. Grandi İtalya namına şu tekliflerde bu- hkunmuştur: harp gemileri ile tahtelbahırların Tayyare gyemilerinin, her nevi ağır t n, tankların bombarduman tayyarelerinin, ta- bekeiyğin D llli ee eri erin il edilııe'ı’;ni. ve sivillerin hln tam bir surette himaye edilme- leri için mevcut harp kanun- A . Finlândiya İçkiye Kavuşuyor Helsingsfors, 10 — Toplanan âra neticesi içki yasağının aley- hinde çıktığı için Reisicümhur bu yasağı ilga eden kanun lâyi- hasını imzalamıştır. Yeni kanun, nisanın beşinden itibaren mute- ber olacak ve içki yasağı Fin- landiyadan kalkacaktır. -— TAKVİM —— ( PERŞEMBE J Gün D1 - Şubat - 932 Kasım Arabi Ruml 4 * Şevval * 1350 İz9ekâ. 2 sanl - 1308 | Vakit |Ezant | V. ti | Vakit |Ezant | V. tt Güneş | 1. 28 1. 2 ıu:...lıı.— . Cevaplarım Ankarada Vedat isminde bir kariim var. Mektepte iken sınıf arkadaşlarından bir genç kızla sevişmiş. — Mektepten çıktıktan sonra ayrı ayrı şehirlere düşmüş- ler. Şimdi genç kız mektuplarına bile ceyap vermiyormuş. Deli- kanlı şikâyet ediyor ve bana fikrimi soruyor. Yaşını bilmiyorum, amma oğ- lum, pek genç olsan gerektir. Eğer mektep sıralarında yaşanan aşk devam etmiş ve mutlaka bir izdivaçla neticelenmiş olsaydı,her mektepten çıkan evli çıkardı. Mektep hayatında duyulan âlâka aşk değildir, gelip geçici bir sev- dadır. Genç kız busevdayı belki onutmuştur bile! Onün için sen de onutmıya bak ve hakiki bir aşk aramıya çalış. * Perihan Hanıma: Sevda kıskançlıkla kendisini gösterir. Mademki ikiniz de biri- birinisi başkalarile görmiye ta- hammül edemiyorsunuz, o halde sevişiyorsunuz, demektir. Bundan daha bir vesika olamaz. Bu kal- bi temayülleriniz er geç kendini bir vesile ile izhar fırsatını da bulur. Maamafih siz ciddiyetinizi bozmayınız. Bu fırsatı bekleyiniz. Fırsatı kendiniz icat etmeyiniz. Bu işte nekadar ciddi davranırsanız okadar daha çok muvaffak olur- sınız. > Ankarada Kevser Hanıma: Sevdiğinizin kart madamı sev- diğini zannetmeyiniz. Bu sizin vehminizdir. Genç bir delikanlı 40 yaşında bir kadıni sevemez, onunla eğlenir. Sizi çok sevdiğini söyldiğiniz 27 yaşında gençle evleniniz. Şim- di lâkayt olmanız daha iyidir, çünki hakikati siz de vuzuhla gö rür, bilerek evlenirsiniz. Bu şekil evlenme daha uzun bir saadet vadeder. * Kıbrısta Emel Hanıma: Derdiniz bir gönül mütehassı- sından ziyade bir doktoru alâka- dar eder. Onun için size kat'i çareyi söyliyebileceğimi zannetmiyorum. Fakat — derdinizin ilâcı vardır. Elektrik masajile bunu temin et- tiklerini zannediyorum. Selâhiyet- tar bir elektrik mütehassısına AÇLIR e O vakit memurun öksürdü- ğünü duydum... Bu tarzda ha- reket etmek — nereden — aklıma gelmişti? Sıramdan 'kalktım ve Memurun duyması için, üç defa öksürdüm. Oraya gelirse külâhın Üstüne kimbilir nasıl atılacaktı! Bu güzel oyuna seviniyor, hayran hayran ellerimi ovuşturuyor ve her tarafa büyük yeminler edi- yordum! — Adamcağızda — suratı ıl:meli. Bu kahpece oyunu an- Yınca kimbilir. cehenmemin di- binde €n yakıcı azaplarla nasil Mücllifi: Knuf Hamsun —© Mütercimi; P. S. kıvranacaktı! Bu fikir beni mes- tetmişti, açlıktan tamamile sarhoş olmuştum. Birkaç dakika sonra, memur, demirli ökçelerini kaldırımda çın- latarak ve dört tarafı gözetliye- rek geldi. Biraz vakit geçirdi, önünde bütün - bir gece vardı; iyice yaklaşmadan külâhı görme- di. Nihayet durdu ve külâhı göz- den geçirdi. Kaldırımın üstüne iyi konmuş, ne beyaz, ne kıymet- li bir duruşu vardı. Belki ufak bir meblâğ, ha? Gümüş paralar- çok hafif. Belki de kıymetli bir tüy, bir şapka süsü... Ve büyük ayaklarını itina ile açıyor, külâhın içine gözatıyor, ben gülüyorum, bacaklarıma vura vura, kudurmuş gibi gülüyorum, ve boğazımdan bir tek ses çıkmıyor, kahkaham sessiz ve hummalıydı, onda bir hıç- kırık derinliği vardı. Sonra kaldırım üstünde yine adımlar ses verdi ve memur rıh- tımı bir dolaştı. Benim gözlerim- de yaşlar - vardı, içkırık beni boğuyordu, hummalı bir sevinçle kendimden geçmiştim. Yüksek sesle konuşmıya başladım, külâh hikâyesini kendi kendime anlatı- yordum, zavallı memurun halleri- ni taklit ediyor, çaktırmadan ona Külahı yere atarken öksürdül! Bu kelimelere diğer sözler ilâve ediyor, yakıcı bir eda veriyor, bütün cümleyi şöyle keskinleşti- riyordum: Öksürdü bir kere... Yuu... Bu kelimeler üstünde ne ka- dar değişiklik yapmak mümkünse yaptım ve neşem kesildiği vakit gece epey ilerlemişti. Üstüme uyuşuk bir sükünet geldi, gayet tatlı bir yorgunluk, ki ona mu- kavemet etmeden kendimi ver- dim. Karanlık biraz daha koyu bir hale gelmişti, hafif bir nesim, denizin sedefi üstünde yollar çiziyordu. Direklerinin gökyüzüne dofnı yükseldiğini gördüğüm ge- milerde, beni pusuda bekliyen ; , de (6 siiz, 28) Yatsı (a. 8219 8 benzi: larının ""'fk" gözden geçirilmesi ü | 9, dıfıs. 18) tmsak ııı. 4405 v | müracaat etmenizi tavsiye ederim, ni istemiştir. HANİMTEYZE -— ——— z d eai —- — —< dan bir küçük servet? Ve memur | bakıyor ve tekrar ediyordum: | tüyleri ürpermiş birer vahşi hay- külâhı yerden aldı... Hım! Hafif | Külâhı yere Aatarken öksürdü! | van hali vardı. Hiçbir ıstırap duymuyordum, açlık bu hissimi körletmişti; bilâkis kendimi gayet tatlı bir surette boş, beni çevi- ren şeylerle teması kesilmiş bu- luyordum ve kimse tarafından s:fulmediğiı için — mesuttum. caklarımı — hayvanın — üstüna uzattım ve kendimi arka üstü bıraktım; böylece her şeyle alâ- kamı kesmiş olmanın rahallığını daha iyi hissediyordum. Ruhğm- da bir gölge, bir rahatsızlık hissi yoktu ve düşüncem uzağa gide- mediği için hiçbir. hevesim, tat- min edilmemiş hiçbir arzum kal- mamıştı. Garip bir halde, gözle- rim açık uzanmıştım; kendi ken- dimde değildim, kendimi tatlı bir uzaklıkta hissediyordum. ç (Arkası var)