26 Ocak 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

26 Ocak 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Kânuunsanl Siyaset Âlemi Rusyanın Japonyadan Şüphesi Moskova 25 — İrzvestiya ga- getesi, Uzak Şark variyeti bak- kında mühim bazı yarılar yaz " Diyor ki: ğ m'gnk yŞü:rku warziyet gergin bir hakde iken, Japonya Mançı- | riyi ele geçirdikten Sonra iç Mongolistana el atmıya hazırla- mirken ve Şarki Çin şimendife- rine açıkça tecavüzde bulunarsk beyaz Rusları himaye ederken | Sovyet Rusya, Japon hükümetine bir ademi tecavüz misakı akdini teklif etmişlir. Fakat emperyalist Japon matbuatı bu teklifin “red- dedileceği kehanetinde bulunuyor. Fakat Japonya, cihan efân Gmumiyesinin Japon siyaseti hak- kında vermekte olduğu hükmü küçük görmemeli ve bu efkârı- mmumiyenin Japonyayı, en emper- yalist devletlerden biri olarak | telâkki —ettiği unutulmamalıdır. Japoa matbuatının Sovyet tek- Müfi aleyhinde ileri sürdüğü deli- ler gülünçtür. ve birer bahane- dir. Bunun bir zaruret olduğunu göstermek için Japonların bugün beyaz rasları himayesini ve 1918 Sovyet Aksayı Şarkındaki hâ- diselere Japonyanın müdahalesini hatırlatmak âzımdır. E Çin Hariciye Nazırının İstifası Nankin 25 — Çin Hariciye Nazırı, kendi tatbik ettiği siya- setin Çin hükâmeti tarafından veddedildiğini ileri sürerek istifa etmiştir. Cemiyeti Akvam içtima- tnda tatbik edilecek olan itidal siyasetinin — tebdili —için Çinin Cemiyeti Akvam nezdindeki mü- messiline kat'i ve cezri talimat telgrafla bildirilmiştir. Almanya Bolşevizme Mi Gidiyor? Berlin 25 — Volkişer Boo- bahterin başmuharriri ve harici meselelerde Hitlerin müurahhası olan M. Rorzenberg spor sara- yında müfrit milliyetperverlerin bir içtimamda dün bir vutuk söy- temiştir. Tahdidi teslihat konfe- #ansının Almanya için yeni bir inkisarı hayal mevzuu bahis ola- cağını söyliyen, Rozenberg: “— Fransız tamirat siyaseti Almanyada bolşevizimin inkişafı- B1 kolaylaştıracaktır,, demiştir. EDEBİ TEFRİKAMIZ: 15 Sovetler]aponlardan Ş Almanya Bolşevizme Mi Gidiyor? Mühim Mülâkat- | g3 lar Arifesinde Berlin, 25 — Yakında Fransız Başvekili M. Laval ile İngiliz Başvekili M. Mak Donald ara- sında vukubulacak olan mülâkata burada büyük ehemmiyet veri- ektedir. Yakında - Cenerrede M. Brüning ile beraber bu zevat ta bulunacağı için üç hükümet reisinin vaziyeti orada ehemmi- yetle gözden geçirmeleri muhte- mel görülüyor. Almanya Fransa İle Anlaşmalıdır Berlin 25 — Velt Am Mon- tag gazetesi, Fransa ile Alman- yanın tamirat ve muhtelif mese- İeler hakkındaki noktal nazar ihtilâfları hakkında diyor ki: “Almanya tediyede bulunmak iktidarına malik değildir. Bu cihet J müzakerat neticesinde tahakkuk etmek icap eder. Yung plânının şa veya bu şekilde olanı Almanya- yı yeni bir felükete sevketmek- ten başka bir şey yapmaz. Te- diye kabiliyetsizliğimiz bakkın- daki noktai nazarımız Fransa ile anlaşırsak muvaffakıyet kazana- bilir. Yoksa Fransaya karşı sert bir " Hayır ,, demek bir nelice vermez. Borçlar meselesinin hat'i surette halli şartı Fransa ile ti- lâftir. Bu yoldan başkası bizi fe- lâkete sürükler, Milliyetperver Bir Alman Meb'usunun İstilası Berlin 25 — Prusya meb'us- larından Nasyonalist Graef milli- J yetperverlerin parlânento grupu Reisini Reisicümbur — intihabı meselesindeki hattı hareketinden dolayı fırkadan istifa etmiştir. Berlin 25 — 16 yaşlarında müfrit bir milliyetperver milliyet- perverlerle komünistler arasında vukua gelen müsademede maktul düşmüştür, -— TAKVİM —- f SALI) t Gün 26 - Kâsani - 932 Kasım Arabi 186-Ramazan « 1350 akdt (Ezant| V. ti Güneş |1 1L 18 ğ l7. 912, 26 | Yatm kimdi |o adıs 1 | lnsak |x AÇLIK başlangıcı, bir seyahat münase- beti, bir siyas! makale, — canım ve İsterse o olabilirdi. Birçok mevzular için bu mükemmel bir başlangıçtı. Ondan sonra Üstüne düşerek mnütalca yürütebileceğim muayyen bir mesele, bir insan, bir şey ara- dım, fakat bulmıya — muvaffak olamadım. Bu nafile gayretlerin ortasında, fikirlerime yine kar- gaşalık geliyordu, beynimde bir- gok düşünceler yarıda kalıyordu, kafam boşalıyor ve hafif omuzla- Yımın üstüne, muhtevası kalmamış gibi düşüy yrdu. Kafamın —apaçık boşluğunu bütün vücudümle hissediyordum, kendi kendime tepeden tırmağa Müellifi: Knut Hamsun Mütercimi: P. $. kadar boşalmış bir kimse tesirini yapıyordum. Rüzgâr yapraklarda gürültü çıkarıyor, bir fırtına hazırlanı- yordu. Bir müdd&t kâğıtlarıma ümitsizce — bakakâaldım, — sonra onları katladım ve ağır ağır ce- bime koydum. Hava serinliyordu ve üstümde yelek yoktu; ceke- timi boğazıma kadar ililledim ve ellerimi cebime soktum, Sonra kalktım ve yürüdüm, Hiç olmazsa bu defa, yalmız bu defa muvaffak olabilseydim! İki sefer, ev sahibim kadın göz- lerile benden ev kirasımı iste- mişti ve bana kamburumu çıkar- mak, sıkıntılı bir selâm verdikten sonra acele savuşmak düşmüştü. San Sâlvador kette sükün hüküm sürdüğü bildiril- Fransızlar Almanları Seviyorlarmış Lspanga Cümkar Reisi ilk resmt ziyaretinde halk tarafı>dan alkışlanırken syanı Nevyork, 25 — San Salvador- dan bildirildiğine göre birçok şebirleri ele geçirmiş olan ko- l Uğur zayiata uğramış- lar ve işgal ettikleri şehirleri tarketmişlerdir. Esirler arasında asilerin re- isi de bulunmaktadır. Bir. tebliğ, federal kuvvetlerin bu minta- kayı tamamile murakabeleri ab- tında bulundurmakta ve memle- mektedir. Birçok devletlerin harp gemileri gitmiştir. Zürih, 25 — Mösyö Kayyo burada bir nutuk göyliyerek ci- han buhranından bahsetmiş ve istihsal ile istihlâk arasında bir tetabuk vücuda getirilmesi lüzu- muna işaret etmiştir. Esaslı çare — olarak — tavsiye ettiklerinden — biri de gümrük manialarının kaldırılmasıdır. Tamirat ve borçlar meselesi münasebetile de demiştir ki: | Amerikaya — karşı — Avrupa müşterek bir cephe vyücuda ge- tirmelidir. — Fransızların yüzde ayni muameleyi tekrar edemiye- cektim. Namuskârane izahat ver- | dikten sonra odadan çıkacaktım. Bu böyle uzun müddet devam edemezdi Parkın çıkılacak kapısına ge- lince, öfke ile kendisini başımdan | zavdığım ihtiyar cüceyi tekrar | gördüm. Ü €srarengiz gazete paketi, sıranın — üstünde, — ya- nıbaşında açık duruyordu, İçi, —herifin — atıştırdığı — türlü türlü — yiyecek — şeylerle — dolu idi. Hemen ona doğru gitmek, özür dilemek, bareketimden do- layı affası talep etmek hevesine | düştüm, fekat yemek yemesi beni irkilti. Buruşuk — pençelere | benzeyen — ihtiyar — parmaklar, igreoç bir tarzda, şişkin - reçelli ekmekleri sıkıyordu, Benim bu midemi bulandıirdı, kendisine bir kelime eöylemeden önünden geç- tim. Beni tanımadı, kuru boynuz | Puvankare Der Ki: İsviçrede Komünist Nümayişleri Paris, 25 — Eksoelsiyor gaze- tesi, Puvankarenin * iki türlü iffet yoktur ,, unvanlı makalesini meşretmiştir. Puvankare bu yazısmda şun- * ları söylemektedir : Ben ekseriya söyledikleri kar dar hukukşinas değilim. Fakat devletler arasında teati edilen imzalar efrat arasındaki imzalar derecesinde — mukaddestir. Va zannıma kalırsa biri her şeyi mubah gören, diğeri serbest insanlara verilmiş söze riayet we hürmet etmiye mecbur eden iki türlü iffet olamaz. Zürib, 25 — Komünistler dün Zürihte bir nümayiş yapmışlar ve birtakım hâdiselere sebep olmuşlardır. Dört yaralı vardır. » Cemiyeti Akvam Kâtibi Umumisinin İstifası | Londra 25 — Bülden Röyter | ajansına bildirildiğine göre, salâ- hiyettar — mehafilde — Cemiyeti Akvam — Kâtibi Umumisi Sir Erik Drümmondun, sene niha- yetinde istifasını Meclise bildi- receği haber verilmektedir. —— doksamı Almanya ile teşriki me- saiye ve bütün kinlerin #öndü- rülmesine taraftardır. — gibi gözlerini, yüzünün manası değişmeden Üslüme dikti. Ve yoluna devam ettim. Bermutat ber asılan gazete önünvde durarak yürüdüm, ( işçi istiyenler ,, ilânımı okuyordum ve kasmetime işimi görecek bir ta- nesi çıktı. * Grönland ,, maballe- sinde bir tücçar bir adam ar- yormuş. Tüccarın adresini aldım we için için Allahtan bu yeri istedim. Ben herkesten daha ka- naatkâr olacaktım: Bu iş için elli ör bol bir para idi, hatta kırk ör bile; bunun için talime göveniyordum. Eve dönünce masamm üs- tünde, benden ev kiramı istiyen, yahut mümkün olduğu kadar ça- | buk çıkmamı talep eden ev sahibi- nin bir teskeresini buldum. Bunu Fena bir niyete atfetmemeliydim, arzusuna röğmen bana — tevcih ettiği hazır ve sade bir talepti. * Grönlend , sokağında, 31 | Hayalperest üpheleniyorlar Ve Dürüst Kızlar Afyonkarahisardan — genç bir karim bana bir mektup yazmış. Hakikatte basit, fakat kendisince mühim ve mudil bir. gönül ma- cerasından — vansediyor ve bir hal çaresi soruyor. Bu kariim î;M tahsil görmüş, Avrupada ulunmuş, kendisine saygı davet eden bir makamında sahibl Bir vesile ile İstanbulda bulunan bir daktilo hanımla gıyaben ta- nışmış, muhabere etmişler, İstan- bula geldikten sonra da görüş- müşler. Karüm, tanıştığı hanımım fikirlerini beyenmiş, evlenme tek- lifinde bulunmuş. Fakat genç kaz evvelâ bu teklife İnanmamış, te- minat vermiş, cevap alamamış. İkinci bir defa istanbula ge- lişinde ise gayet soğuk muamele- görmüş, izdivaç teklifini de reddet- miş. Münasebet kesilmiş. Bu ara- da daktile hamım bir mektup göndermiş. Kimsesizliğinden ve | zaruretinden bahsederek (150)lira istemiş. Para gönderilmiş. Buw arada, karüme günde iki mek- tup yazıyormuş. Zaman ile bu hararet soğur görünmüş. Mek- tupların adedi haftada bire inmiş. Ama kendisine cevap yazılması gecikirse çok hiddetleniyor : “ Eski alâkanı kaybettin! . diye tarizde bulunuyormuş. Niha- yet, bir. mektubunda arkadaşlık. imdi karilm soruyor: muadeleyi halletmek - için birçok düşündüm. Bütün hal suretleri benim görüş tarzımdan doğduğu için belki şahsi ve ih- timal îıkikıl!en uzak - şeylerdi. Siz ne dersiniz ? Mektap sahibi, muadelesin bütün esaslarını kurduğu halde asıl neticeyi çıkarmıya yardım edecek rakamı unutmuş, yanl sualini tasrih etmemiş. Onun için benim cevabım da umumi olacak, İlk izdivaç teklif edilen kız- lar, nadiren bu teklifi reddeder- ler. İstisnalar kuvvetli şahsiyet sahibi ve karşıstındakini ya sev- miyen, yahut ta kendi seviyesin- de telâkki eylemiyenlerdir. Böylte bir teklif üzerinde durabilenler, muhakeme edenler ise çok defa tecrübe görmüş olanlardır. Sizin evlenme - teklifinize ret cevabı. vermesi gösteriyor ki siz onu tatmin etmekten uzaksınız. Bu, bence, onun kanaatidir. Sizi kırmak istemediği için de dost- lağunu ileri sürüyor. Hakkında dürüstlük ve hayab- erest — sıfatlarıı — kullanmanız, u hükmün doğruluğunu ispata medar olacak esaslardandır. Emri vakii kabul ediniz. Bi mem fikrimi izah edebildim mi ? HANIMTEYZE ——— —— ııum;ndı, Hccar Kristiye hita- ben bir talepname yazdım, rarfa | koydum ve bunu köşedeki mek- tup kutusuna atmak için çıktım. Sonra tekrar odama döndüm ve düşünmek — için oturdum. Karanlık gi art- yor ve hlıılışıyod'“?“ Artık dalgalara — mukavemet — etmek güçleşmiye başlamıştı. Ertesi sabahleyin çok erken uyandım. Gözlerimi açtığım vâkit ortalık halâ karanlıktı ve epey sonra altımdaki apartımanda «sa- atin beşi çaldığını duydum. Tek- rar uyumya çalıştıtı, fakat bir daha gözümü uyku tutmadı, git gide biraz daha uyanık bir hala geliyor ve bin şey döşünüyordum. Birdebire aklıma bir tefrikaya | âit güzel bir iki cümle, eşine hiç biryerde tesadüf etmediğim ca- zip üslüp buluşları geldi. Yatağıma yzanarak bu kelimeleri tekrar ettim ve dikkate Tüyık buldum. CArkanı var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: