17 Ocak 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Bu Sayfa Arasıra Neşrolunur. Dünyanın ı Dört Köşesinde | OlanGaripVak’alarl Hayatın İçinde Öyle v k'alar Vardır Ki Hayali Eile Gölgede Bırakır Bahriyeli Bir Darülfünun kızı Amerikada Darülfünun tale- besi, bir taraftan tahsil yaparken bir taraftan hayatını kazanır, Nerede iş bulursa orada çalışır. Kazandığı para ile tahsilini biti- rir. Darülfünun kızlarından — biri araya araya kendisine bir ge- minin vardiya çanaklığında otur- mak işini bulmuş. Yazın üç ay gemilerde bütün gün çanaklıkta oturarak bütün sen yenecek kadar para kazanır,yaz bitince mektebine dönermiş. Bu kız bu sayede darül- fönun tahsilini yapmıya muvaf- fak olmuştur. * Tekerlekler Üstünde Düğün Alayı Berlinde birgün — sokaktan geçenler garip bir manzaraya şahit olmuşlar. At canbazhanele- rinde numara olarak binilen tek tekerlekli uzun Ünisiklet dedik- leri tekerlekler üzerinde kiliseye giden bir düğün alayı geçiyor- muş. Bütün aile tekerlekler Üze- rinde imiş. Gelinle damat önde yine tekerlekler üzerinde gidiyor- muş. Sonra öğrenmişler ki, evlenen- ler iki canbazhane artistidir. Dö- ğgün alayı da canbazhanede oyu- yan artisilerden — mürekkeptir. Gelinlerini, canbazhanede oyna- dıkları tekerleklerle kiliseye gö- türmektedirler . * Birincilik Kazanan İkizler Amerikalı —Alice ve Mary ismindeki ikiz kız kardeşler biri- birlerine hem simaca, hem vü- cutça, hem zekaca okadar ben- zgerler ki, bunları — biribirinden ayırmak mümkün degıldır Bu ikiz kardeşler ayni mek- tepte okuyorlar. Sınıflarını daima birinci olarak geçiyorlar. Her derste ikiside ayni derecede kabiliyet gösteriyorlar. Nihayet mektepten çıkma zamanı geliyor. Son sınıfta da ikiz kardeşler ayni kabiliyeti gösterip ayni numarayı alıyor ve birinci oluyorlar, Fakat ber ikisine de birinci şabadetnamesi vermek mümkün olmadığı için, mektep idaresi iki kardeş arasında bir fark bulmıya çalışıyor. İkisini ayrı ayrı birçok imtibanlardan geçiriyor. — Fakat arada hiçbir fark göremeyince, ikisine de birincilikle çıktıklarına dair şahadetname vermiye mecbur oluyor. Kaçak et almayınız. Parça et almayınız Çünki hastalıklıdır. Haftada Birkaç Defa Ve Avrupa Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Sıhhatımızı Kazanmak lçın Bulunan Veremlilere güneşi bol sanatoryom İâzimdiır. Fakat binayı nereye ve ne şekilde yaparsanız yapinız,her tarafının güneş almasına imkân yoktur. Amerikada bu resimde gördüğünüz şekilde müteharrik bir sanator- yom yaptırılmıştır. Bu ev mütemadiyen güneş tarafına çevrilmektedir. — Sıkhat Evleri — Amerikada yapılan bu muazzam tanklar, birer sıhhat evidir. Bir defada içine 36 hasta yatırılır. Kansızlık, esma, sinir, şeker, gibi hastalıklar, burada oksijenle tedavi edilir, Amerikama iç Mahkeme salonu, adalelin tevzi edildiği yer olmak itibarile, şeraf ve wekara her yerden siyade İtina olu- man mahaldir. Mahkeme salonunda, mahkemenin vekarını ihlâl eden hareketler yap- mak mümkün değildir. Biz bunu böyle biliriz. Fakat Amerikan mahkemelerinde, bir tiyatro salonunda bile riayet edilen kaidelere — hürmet — göstermezler. Amerikan malikemesi, camı sıkılan- Jara hoş vakit keçirmek için en gü- &u e höküm eilerinden birinde bir kalilin muhakemesi cenasındı Maznun Bol tarafta c emiş, kanar garmrarasına bakınız. AA Y Socuklarını Oturumlar ı..'.!'ı..y.w Tllkim, Harydn bayıı Güne TEZeE Amerikada Mahkeme Salonu Bir Kahvehaneden Farklı Degıldır smasında mahkemes yayan sattır. zel yerdir. Buraya seyirciler çoluk çocuklarile birlizte gelirler, Mahke- mo esnaşında cigyara, kahve, limona- ta içebilir, dondurma, pasta yiyebi- lirler, Maznan İstediği şekilde otura- bilir. Ne merasime riayet edilir, ne de mahkemenin — vekarına hürmet olunur. Amerikada mahkeme salonları daima meraklı seyircilerle doludur. En basit vak'alarda bile salonda yer bulunmaz. Mahbkeme bir nevi bedava lıyıkmdır Halk bu tiyatrodan İsli- fade etmeği hiç kaçırmaz. YAR2. at F dirle vtet İmanyada Munih şehri müzesindi bir Malea ürlan Du Makise ıııı"ı:rı'w. boyunuzu ölçüyor. Sonra ınae gördüğünüz ele basın ihtiyacımız .ıs..ı—-u"îıdııı,.. Hom hâkim, hem hırsız Msrlara karşı açılan mücadelede bizsat Tarmız rolü yaparak onlar arasınde yaşpıyan bâkim. — Şikagoda Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve Makaleleri Bulacaksınız. Bu Sayfada Dünyanın Dört Köşesinde Olan Garip Şeyler İnsan Zekâsı, Akıllara Hayret Veren Keşiflerine Devam Ediyor Nasıl Hatır Sorarlar ? Sokakta bir tamdığınız yanm nıza gelipte “Nasılsınız ?,, diye- cek yerde “Bugün pirinç yediniz mi ?,, derse şaşarsınız değil mi? Halbuki Japonlar ve Çinliler biribirizin hatırımı sorarkeD bu cümleyi kullanırlar. Her milletin kendine mahsus hatır sorma tarzı vardır, Eski Romalılar hatır sorduk- ları zamn “bugün kuvvelin nasıl?,,! derlerdi. Filipinde hatır sormak için biri- birlerinin - bacaklarına sarılırlar. Eski Yunanlılar “ Ne iş yapıyors sun ? , sualile hatır torarlardı. * Deniz Dibinden Petrol Çıkarıyorlar Eğer bütün dünya petrol membaları kurusa deniz - dibin den petrol çıkarmıya başlıya» caklardır. Kaliforniya sahillerinde deniz dibinden çıkarılan yosun ve kumlar süzgeçten geçirilmiş ve içinde petrol bulunmuştur. Bu buluştan sonra yer altıne dan çıkan petrolleri de şu suret- le izah etmişlerdir: Petrol membaları, — eskiden Eeniz bulunan yerlerdedir. Bura- larda deniz dibindeki yosunlar birikip petrole inkılâp etmiş, va deniz kuruduktan * sonra — yer altında bir göl halinde kalmıştır. Denizin dibinden çıkan her şeyden petrol çıkarmak mümkün olduğu fennen sabit olmuştur. Otomatik Mezat Memuru Müzayedelerde — bulunmuşsu- nuzdur. Bir mezat memuru çıkar, satılacak eşyayı müzayedeye ko- yar, müşteriler fiati artlırarak © malı almıya çalışırlar. Mal en çok fiat verenin Üzerinde kalır, Herşeyi makineleştirmekte usta olan Almanlar, müzayedeyi de makineleştirmişler ve müza- yede memurunu otomatik — bir makine — haline — getirmişlerdir. Müzayede odasında duvarda bü- yük bir saat kadramı gibi bir şey yardır. Müzayedeye iştirak edem lere birer düğme verilir. Bu düğe menin bir ucu kadrana bağlıdır. Fiati arttıranlar düğmeye basınca kadranın kolları verilen fiati göse terir. Bu suretle müzayede ses- sizce cereyan eder, * Ağaçlara musallat 200 - bin nevi haşere bulunduğu tesbit edik miştir. * Tayyarelerin gürültü yapma» sına mani olan yeni bir makine yapılmıştır. Bu sayede — tayyare motörü gürültüsüz işliyecektir.