İzmir Ahali Bankası Ve Bergamalılar Bundan dört sene evvei İzmir- de teşekkül eden Ahali ve Esnaf bankasına kazamız balkı nisıf hisse bedeli olarak yirmi beş, otuz bin İira vermişti. Banka başka kaza'arda şube açtığı hal- de Bergamada açmamıştır. Bu- rada şube olmadığı için halktan İkinci taksit toplanamamıştır. Bu şerait dahilinde halkın ikinci taksiti vermesi biraz müşkül olacaktır. Şu halde memleketimizin bur- dan dört sene evvel verdiği yirmi beş, oluz bin lira ne ola- cak? Banka ikinci taksit veril- mediği takdirde bu paranın bankaya irat — kaydedileceğini #öylüyor. Köylünün — dişinden, ftornağından arttırarak verdiği ilk taksitten mahrum bırakılması her halde tecviz edilmiyecektir. Bu sebeple bankanın ikinci taksiti toplaması için kazamızda bir şu- be açmasını, olmadığı takdirde evvelce nruf hisse olarak ver- diğimiz birinci taksitin Bergama Tütüncüler Kooperatifine devrini, bu da olmadığı takdirde ilk ver- diğimiz para kadar bize hisşe verilmesini teklif ve rica ederiz. Bergamada tütün zurraından hissedarlar namıns MURAT Son Postat İzmirin iktısadi işlerile çok yakından elâkadar olan Vali Kâzım Paşanın bu mesele için de muvafık bir hal gekli bulacağını Ümit ediyorur. Limanda Kılavuz Meselesi 'Ticareti Bahriye kaptanların- danım. Bir iki gün evvel şu #ak'aya şahit oldum : Sabahın yedisi ile arasında — boğaza — iki — tram- sit gemisi — geldi. — Gemiler klavuz almak için kırk beş da- kika kadar düdük çaldılar. Çın- hyan düdüklere rağmen ortada ve bir klavuz ve ne de bir ro- morkör — vardı. — Biz. - ecnebi limarlarına — gittiğimiz — zaman onların kılavuz ve romorkörleri bizleri Üç - dört mil açıkta bek- Hiyarlar, Biz. mçin böyle yap- muyoruz? dokuzu Ticaret kaptanlarından N. Bir Şikâyete Cevap 3-1-932 tarihli nüshamızda (Hikmet) imzalı bir kari mektubu çılımışlı. Bu mektupta süt mesre- lesi hakkında yazılan yazılara (İs- tanbul Süt Müstahsılları Cemiye- ti) şu cevsbı vermektedir: 1 — Hikmet Efendi aldığı sütün yarı yarıya sulu olduğunu yazmaktadır. Sütçüler heran Be- lediyenin Fenni muayenesine tabi ve nümune mukabili sütleri tahlil edilmekte olduğundan işbu iddia- © varit değildir. 2 — Sütün mandrada (10) kuruş - olduğunu yazmaktadır. ki bo da büsbütün hilâfı hakikattır. Çünki bugün inek sütü piyasası 18-19 kuruştur. Binaenaleyh eski bir esnaf olduğunu kaydedea bu arkadaşın yazıları hakikate uygun olmadığından Cemiyeti- Mmizce tekzip olunur. Et İhtiyacı Belediyenin kaçak et yemeyi menetmesi bence faydasız gibi görünüyor. Bu, halkın yiyerek gıda almasına mâni ol- mak gibi bir netice vermek iş- tidadındadır. D. D. İstasyonunda Dr. TALÂT bol et | Bugünkü Silâhlarla Ne Büyük Tehlike Karşısı idaOlduğumuzuBiliyorMuyuz? : $ Fennen henüz geri bir tayyare filosu hücum vaziyetinde Yeni bir harbin patlak ver- mesi ihtimalleri, her gün daha kuvvetle mevzu bahs oluyor. Bu tehlikeli ihtimal ile beraber vu- kua gelecek olan muharebenin şimdiye kadar misli görülmemiş bir şiddet ve derecede olacağı da tahmia ediliyor. Bilbassa, bu amansız cidalden muharebe sahasının — gerisinde- ki kadın, çocuk ve silâhsız insan- ların müteessir olacakları riyazl bir kat'iyetle söyleniyor. Bua iddiaların ne dereceye kadar yerinde olduğunu kabul edebilmek için, müstakbel harpte kullanılacak silâhların tesir dere- cesini, kıymet ve kuvvetlerini yakından bilmek lâzımdır. Harbın başlıca silâhı, piyade ve toptur. Arazi, ancak piyada kuvveti sayesinde işgal edilebilir. Piyadenin ilerilemesini temin ede- cek olan da toptur. la ötedenberi barplerde kulla- mılan bu iki mühim unsurun va- ziyetinde değişiklik yoktur. Bü- yük değişiklik, düşman kuwvet- lerini ezecek, onun mukavemet yakıp ve malzeme merkezlerini yıkacak olan tayyarelerde husule | gelmiştir. Bu itibarla bugün, bu sütun- larda tayyareciliğin vâsıl olduğu akla durgunluk verecek derece- deki terakkiyi mevzubahs edeceğim: Umumi bharbin son senelerin- | de, Almanlar, uzak mesafelerden Paris şehrini bombardıman etmi- ye muvaffak olmuşlardı. bir türlü akıl erdiremiyen fen adamları, nihayet Alman muvaf- fakıyetinin sırrını keşfetmişlerdir. Havanın yüksek tabakaların- da kesalet azdır. Kesafet az olunca merminin seyir kabiliyeti de fazladır. Buitibarla Almanlar, Parise tevcih ettikleri topları, yüksek mahrekli yapmışlar — ve Parise attıkları mermileri müm- kün olduğu kadar yüksek bava tabakalarından aşırmışlardır. Bu- suretle de merminin pek çok uzaklara gitmesini temin etmiş- lerdir. İşte bu esasa istinat eden tayyare mühendisleri, yeni yap- tıkları tayyareleri, mümkün oldu- gu kadar yükseklere çıkabilecek kabiliyette yapımıya çalışmakta- Bu itibar- | Buna | tey ae Tayyare bombatarile altı ü.ıllıı getirilen bir şehir dırlar. Bilhassa Almanyanın Yunr kers, Fransanın Farmam müesse- seleri bu muadele üzerinde gay- ret sarfediyorlar. Şimdiye kadar yüksek irtifa- lara çıkan tayyareler, bir an geli- yordu ki artık yükselemiyar — ve sür'atlerini kaybediyorlardı. Bugün, bu iki müessesenin yapmıya muvaffak olduğu uçma aletleri bu mabzuru tamamen bertaraf etmiştir. Bilâkisş yüksel- dikçe sür'atleri artıyor. Bunun | sebebi ise, yüksek irtifalarda daha arz mukavemete maruz kak malarındandır. Bu esas dahilinde yapılan tayyarelerin elde ettiği menfaat şunlardır : t — Yüksek irtifalarda da- ima fırtınasız açabilmek. 2 — Takriben beş misle ya- kın bir sür'at üyadeleştirme. 3 — Benzin ve yağ sarfi- yatında tasarruf. Bu muvaffakiyela çok büyük | ehemmiyet vermek lâzımdır. Çün- Ekmeğinizi tartırınız. Narh tartı üzerinedir. Aldanmayınız !.. ki bu şerait altında Amerika İle Avrupa arasında tayyare posta- ları kesilmiyecek ve yaz, kış, en fırtınalı bavalarda bile uçuşlar emniyetle yapılabilecektir. Yeni tayyurelerle Büyük Ok- yanosu aşmak, yeni şerait dahi- linde yedi, sekiz saatlik bir me- safe olduğuna göre, diğer şehir- ler arasındaki irlibat artık bir komşu ziyareti mahiyetini alae- caktır. Saatte (400 - 450) kilometre mesafe kateden bu tayyarelerin, bilhassa asker! sahada oynya- cakları rol ehemmiyetlidir. Çünki bu yeni terakkiyat ile ne tayyare topunun, ne projek- törlerin, ne de tayyare dinleme aletlerinin. ehemmiyeti kalmıya- caktır. Zira bir şehir üöze- rinde on beş kilometre yük- seklikten — bombalarını — atacak olan bir tayyare — motörünü işitmek, mevküni bulmak, üzerine ateş etmek için eldeki vesait kâfi değildir. Diğer tarafta, kışım en şid- detli bir zamanında, üzerinde kar fırtınaları kasırgalar yapan bir. şebir Üzerine gelecek bir tayyare, bulutların üstünde dura- rak istediği gibi tahrip vazifesini yapacak ve kendisine hiç birşey olmıyacaktır. Görülüyor ki fennin bir ta- raftan ilerilemesi, obür taraftan müthiş aksaklıklar doğuruyor ve bu, bizl yeni, yeni endişelere sürüklüyor. Temenni edilecek şey, yine fen sayesinde, insana dehşet veren bütün bu tehlikelerin önünü alacak vesaitin bulunmasıdır. Şu halde, yakın bir âti, bize, daha pek çok ihtiralar gösterecektir. TAYYARECİ: MİTAT NURİ En Zengin (Altın Damarı Darüsselâm 14 — Buradaki maden kormiserine, dünyanın en zengin allın damarının keşfodil. diği, Fakat mevsim kuru olduğu için işletilmesinin tehir edildiği bildirilmiştir. Belediye Nizamları Ve Halk Kanunları her — memlekette muayyen beyetler yapar, yine muayyen icra makamları tarafın- dan tatbik edilir. İcra makam kanuna istinat ederek o kanunun veya —kanunların hükümelerini halka bildirir. Bir kelime ile 1 Emareder. Halk, kanun namına yapılan bu emri dinlemekle, o emre uy- makla mükelleftir. Bazı emirlerin kontrolu kolay» dır. İcra makamının kanun namına (yap) veya (yapma) dediği şeylerin hakikaten yapılıp yapıldığı ko- layca görülür. Yapılacak şeyi yapmıyanlar veyahut yapılmıya- cak şeyi yapanlar tutulur, mah- kemeye verilir. Fakat bazı emirler vardır ki, onlar doğrudan doğraya halkın vicdanıma hitap eder. Bilhassa Belediye nizamları arasında bum lara çok tesadüf ederir. Belediye nizamaamesinde denir ki: *Yerlere tükürmek yasaktır. Tükürenlerden şu kadar cexa alınacaktır.., Şüpbhesizdir ki, milyonlarca in sanın yere tükürüp tükürmediği- ni kontrol etmek imkânsızdır. Çünki ba emri veren Belediye her insanın peşine bir kontrol memuru katacak kudrette değik dir, Bu gibi vaziyetlerde herkes kendi kendinin kontrol memuru- dur. Herkes — vicdanını - kontrol edecek, “yere tükürmiyecektir . Eğer İstanbul sokaklarını hers gün tükrük içinde görüyorsak bunda Belediyeye kabahat buk mak gibi bir haksızlığa düşmk yelim. En büyük kabahati ve mes'uliyeti vicdanımızda bulalım. Kanunlar, nizamlar, kararlar iyi şeylerin yapılmasını, fena şeylerin de yapılmamasıı emret- tiğine göre yere tükürmek fena- dır, hükmünü vermiye ve bu bükmü yerine getirmiye mes buruz. Demek istiyoruz ki kanun ve nizamların tatbikı hususunda sır tımıza yüklenen vazileyi takdir edelim. Pencereden sokağa çöp atmıyalım ve daha neler... O zaman göreceğiz ki İstan- bul bugüakü vaziyetinden bir misli, me söylüyoruz, yüz misli gaha temizdir. 4 * Bataklıklar İzmir Belediyesi Yeni Bir Teşebbüse Girişti kzmir (Hususi) — Belodiye, Kakaryalı da Halim Ağa tarlasım- gdakl bataklıkların 15 güne kadar kurzutulmasını — tarla — sahiplerine emretmiştir. Tarla sahipleri ba- taklıkları kurutmadıkları takdirde Belediye kurutacak ve masrafını tarla sahiplerinden tahsil edecek- tir. Kahva İhtikârı İzmir (Hususi) — Kahve - ftat- lerindeki ihtikâr devam etmektle fialler — gayrilabü — bir. şekilde yükselmekledir.