Gümrük Tahdi- datı Ve Tüccar- ların Vaziyeti (Baştarafı Dinci Sayfada| karar — neticesinde, bütün l::,.u" atıl, memurlar da eli gralm'tzDebi, tahdidata tâbi ithalât eşya listesinin henüz tes- bit ve alâkadarlara tebliğ edil-- memiş olmasıdır. Her türlü fazla ithalâta 'karar ani olarak tatbik edildiği için, dün, piyasa, şaşırmış bir vaziyette idi. Hiç kimse bir şey bilmiyor, gümrüğe malları ge- lenler bunları çekemiyorlardı. Liste bugün tebliğ edilecek olursa, muamele, bu esas ÜÜzerin- den yapılmıya başlıyacaktır. Dün gümrüklerde muamele olmadığına göre, ambarlara da eşya konulmamıştır. Evvelki gün ise Galataya (25), İstanbul güm- tüklerine de (30) mavna çıkarıl- mıştır. Piyasaya çıkarılmak için güm- Tüklerde bekliyen eşya miktarı da (3) bin mavna kadardır. Bunların (1200) mavnası Ga- lata ambar ve depolarında, (1500) mavnalığı İstanbul cihelinde, mü- tebaki kısmı da Haydarpaşadadır. Bunlar yünlü ve pamuklu ma- mül eşya ile Teşviki Sanayi Kanunundan istifade eden iplik, demir — mamuldtı ve — sairedir. Kbalâtımızın dörtte birini Teş- vikı Sanayi Kanunundan istifade eden maddeler teşkil etmektedir. Halbuki fabrikalarda kullanılmak için itbal edilen ipliklerin kısmı azamının piyasada satıldığı gö- rülmektedir. Bunların sıkı bir teftişe tâbi tutulmaması gümrük varidalına tesir yapan mühim amillerden biridir. Dün kendilerile görüştüğümüz muhtelif ticaret erbabı, bize şun- Tarı söylemişlerdir: Manifaturacılar Ertuğrul mağazası sahibi Ni- hat Bey diyor ki: - ümetin — bu — baptaki tedbirini gayet iyi buluyorum. Birçok —müesseseler — iflâstan kurtulacaklardır. Avrupaya yap- tığımız siparişleri (fors majör ) dolayısile iptal edeceğiz. Avrupa fabrikaları buna karşı birşey söy- Çörup, trükotajı fağila, ipekli orap, trikotaj, fanila, li kumaşlardan Invs)pdöıiıı ııeı:ııele- ketin bir kısım ihtiyacına kâfidir. Tıbbi Müstahzarat Yerli müstahzarat amili Hulki Bey ne diyor? — İthalâtın tahdidinden mem- Bunum. Bu memleketteki yerli müs- tahzaratı ibtiyacm bugün takri- ben nısfından - fazlasına — tekabül etmektedir. Memlekette — yapıl- ,Makta olan müstabzaratın ecnebi .Maadillerinin itbali menedilme- - Hariçten müuhtaç olduğu- Muz edviye ihtiyacın (1-3)ü Nisbetindedir. Kunduracılar Kundura — ticaretile — meşgul Yusuf Ziya Bey ne diyor? — Kundura ve deri sana- Yümiz memleketimiz — ihtiyacına Yeter ve artar da.. Kunduracıla- Tımız (4) ay çalışır, (8) ay işşiz Reter, < Çikolalacılar Bir çikolata fabrikası müdürü olan Melapulos Ef, diyor ki: — İthalâtın tahdidinden çok m:'lllluı. Memlekette (10) çi- ta fabrikası vardır. Senede 3 on kilo çikolata yapılmak- ür. Avrupadan ancak Jüks çi- S ——— .—— | kark gün HASAN KI YU Amerikan Hayatından Sahneler Sayfa 7 Kocasını Elinden Kaçıran Bir Kadın, Erkeğini Tekrar Elde Etti. Fakat 4/yon Ne Feci Bir Cinayet Pahasına. Nevyorktan yazılıyor: Okuya- cağınız vak'a kanla neticelenen bir kalp macerasıdır.. Bundan birkaç ay evvel namus ve terbi- yesi ile tanmmış, mütevassıt bir halde yaşıyan bir aile memuri- yetle * Sen Josef , ş:lırinış geliyor. Bu ailenin * Karri Sparks,, isminde on altı yaşın da iri yeşil gözlü, fevkalâde, gü- zel bir kızı vardır. Tali bu güzel kıza “Harri Rişhmond,, isminde iki Üç çocuk babası olan bir adama komşu olmak felâketini nasip etmiştir. Oldukça haşari olan bu adam, ilk nazarda yeni komşunun güzel kızımı sevmiştir. Yaşını başını almış ölan âşık hemen evlâdı. çağında “bulunan kıza sevgisinden bahsetmekten utaamış — olacak ki — ilk' karşilaş- tıkları zamanda kızı sahte - bir baba şefkatile okşayarak her tesa- düfünde sözünü uzata uzata kr- zın gözlerinin renginden, müstesna güzelliğinden dem vurmuya baş- lamış.. Bu güzel kız yavaş yavaş bütün mahallenin ve bhattâ ( Riş- mondjun karısının da nazarı dik- katini celbetmiş. Saf kadıncağiz her akşam sofrasında — kocasına komşu kızınza güzelliğinden bah- setmek gibi büyük bir ihtiyatsız- hlıkta da bulunmıya başlamış. Lâkin, kurnaz adam, kadına herhangi bir şeyi sezdirmemek için kabil olduğu kadar tedbirli hareket etmiş. Fakat gizli birşey ancak saklı — kalabileceğine nazaran “ Rişmond ,, un sevdası da bütün şehir tarafından du- yulmuş... Herkes kulaktan kula- ga bu Üç çocuklu adamın gönül hastası olduğunu fısıldıyor. Bütün bu dedikodulara tahammül eden sabırlı anne, akşam vakti koca- sından aldığı müthiş bir mektup- la beyninden vurulmuşa dünüyor. Çünkü kocası mektubunda güzel kızla başka bir diyara kaçmıya mecbur olduğunu, eğer böyle ha- reket etmeseydi genç kız tara. fından öldürüleceğini haber ve- Tiyor. '*Kadın bir möddet daha sab- rediyor... Aradan bir ay kadar kocasından geçtikten sonra ikinci bir mektup geliyor... Bu mektupta ise oturdukları — şeh- rin ve — aparlımanın — adresi kolatalar çeliyor. M RE A Büyük Woğazalar Karlman ticarethanesi - sahibi M. Karleman diyor ki: — Hükümet sipariş ettiğimiz eşyadan bir. kısmımı men — veya tahdit ederse siparişlerimizi ya kü'liyen veyahut — kısmen - iptal edeceğiz. İpekli kumaşlar, triko- taj, çorap, fanilâ ve çanta sana- yümiz memleketimizin ibtiyacına kifayet etmektedir. Çimentocular Bakırköy — Çimento - Şirketi fabrika Müdürü Ali Bey de şunla- ı söylüyor" — Çimento — istihsalâtımız Türkiye ihtiyacatına fazlasile kâ- fidir. Hatta ihracatta bulunmak bile mümkündür. Hariçten tene- bi mal ithal edildiği için yerli yazılıdır.. Kadıncağız daha - fazla sabredemiyerek derhal tyene bi- pip “Kansas,,şehrine gidiyor. Ko- cası ile hkarşılaşır — karşılaşmaz ruyor: —Çocuklarına ve karına ne- zaman döneteksin?... " Karri , yi terketmek — niyelinde değilmisin yoksa? Bu muhavereyi işiten”Karri,, cevap veriyor: —O,karısına ve çocuklarına bir daha dönemiyecektir... Ben onu asla bırakmayacağım. —Bir gün gelecek ondaa bı- kacaksın... O, yine evine dönüp benim erkeğim olacak. —Bu ümidiniz çok boştur Madam... “Rişmond,, dan bık- mamın ihtimali yoktur..O, da- ima benimdir. Ber. . kararını veren Hâkim Zavallı kadın uzun bir müd- det kâh kocasına, kâh düşmam olan, elinden kocasım çalan ka- dına boş yere niyazda bulunduk- tan sonra sabrı tükeniyor... Ve bu defa da kazı tehdide başlıyor. Kocasiw bu kızden #rizmek ihti- malini kaybedince paltoru altın- da sakladığı küçük rorelverini çıkararak — güzel — kızır. başına ve kalbine sıkıp öldürüyar. Cinayet kasabtla — duyulur, duyulmaz halk Heyecana gelerek ı1 "'h D , İ NL L hükümet dairesinin önüne - topla- niyor ve mücrüm kadının derhal yakalanarak tecziye edilmesini is- tiyor. Neticede katil kadın mu- hakeme edilerek ağır hapis ceza- sına mahküm oluyor. Çünkü Amerika hâkimleri bu gibi hâdi- seleri en büyük cinayetlerden daha feci addetmektedir. Kadın için en iyi hareket, kendisine ihanet eden kocasını mahkemeye vermek, ondan tazminat almaktı. Halbuki bu sefil ruhlu kadım bu- nu yapmıyarak alçaka bir hareke- te cür'el etmiş, cemiyetin kanun- larını hiçe saymıştır. “Rişmond,, un karısı şimdi bütün dostlarına şu nasihatte bu- lunmaktadır : — Eğer genç ve güzel kızlar kocalarınızı elinizden alacak olur- Tarsa onları adım adım takip ediniz!, Fakat n e zinhar uqehbm:;ıtn.iz. Çünkü bütün ömrünüzce azap ve nedamet duyarsınız. — kebrikalar senede birkaç ay dur- b mak mecbriyetinde — kalıyorlar, Tahditten memnunuz. — | Milli Sanayi Birliğinde Milb Sanayi Birliği Kâtibi Umumisi Nuri Bey de MT =wwu tahdit hususun- n memnunuz. g:ıd: ıwıtlıüfdt debagat, | yün ve pamuk elbiselik kumaşlar, trikotaj, çorap, krepdöşin sana- | yit memleketin ihtiyacına kifayet etmektedir. Fantazi kumaşiar da himaye edilirse bu sanayi de yakım bir atide memleket ihtiyacına ki- fayet eder, En Büyük Kâr. Vaziyetten anlaşıldığıma göre bu işte en büyük kârı ellerinde | stok eşya bulunan tüccar yapa- caktır. —Sıg;rta Parası | Bazı Şirketler Belediyeyi Atlatmak İstiyorlar Belediye kanunu — mucibince Sigorta şirketleri senelik hası- latlarının — yözde — beşini — itfaiye resmi olarak Belediyeye vermiye mecburdurlar. Şirketler bu parayı bir. müddet vermişler, — fakat sonra, bunun balktan ahnması Müzim olduğu iddiasile Devlet Şürasına müracaat etinişlerdir. Geçenlerde. yazdığımız — gibi Devlet Şürası şirketlerin iddiasını doğru bulmuş, ancak Belediye de parayı alamaz olmuştur. Şimdi Belediye Daimi Encümeni şirket- lerin sermayesini tetkik ederek bir tarife yapacak ve bu tarife | mucibince parayı alacaktır. UVVET ŞURUB talıklarına nafidir. $ büyükler her mevsimde kuvvetli olup her mevsimde içilir. Kaçakçılığını Gimler Yapıyor? Gazetemiz geçen sene İstan- bulda, Türkiyenin Afyon kaçak- cılığı yaptığı hakkında Avrupa devletlerine haberler gönderen bir şebekeden bahsetmişti. Devamlı neşriyatımız ve polk sin tahkikatı neticesinde bı'p :ekmîı reisi Loranzeti ve diğer ir kaç SAK M üDAi Son zamanlarda bu gidenlerin yerine yeni adamlar geldiği söye lenmektedir. Bu adamlar Mısıre giden Türk tayfalarına biraz bah« şiş mukabilinde morfin kutuları vermekte ve sonra bunları Mısırs da yakalatmaktadırlar. Bu yüzden üç dört Türk Mısırda muhtelif müddetlerle hapis cezasına mah- küm olmuşlardır. Yalnız son zamanlarda hal- kımız arasında morfin kullanmalı itiyadının ileri sürülmeke tedir. Halkım morfini nere- den bulduğu zabıtayı, sıhhiyeyi ve belediyeyi şiddetle alâkadar etmektedir. Bu alâka dolayısile- dir ki mevcut morfin fabrika- larının dahilde ve hariçte ka- çakçılık yapıp yapmadıkları sıkı bir şekilde teftiş ve takip edil- miye başlanmıştır. Beled_âye İstikraz Yapacak Belediye Kanımu Belediyele- rin birer kereste bhali yaptırmala- vi İâzım gelmektedir. Bu sebeple İstanbul Belediyesi bu sene ban- kaya yatırdığı (300) bin Hralık ihtiyat akçesini karşılık göstere. rek yüzde yetmiş beş nisbetinde bir istikraz yapmak için Dahili- ye Vekâletinden müsaade iste- miştir. İstikraz edilecek para ile bir kereste hali yapılacak ve bunun varidatile beş sene içinde bankar ya olan borç ödenecektir. Hırsız Meydanda Yok Geçenlerde Çankaya vapurun- da seyahat etmekte olan Balıke- sir meb'usu Sadık Beyin eşyasi çalınmış, — tahkikat ::eimee—d. hırsız. yakalanmış, fakat kendi, ismi yerine başka birisinin hüvi- yetini vermiştir. Neticede asıl hırsır tarafından hüviyeti verilen adam mahkemeye götürülmüştur. Ev- velki gün yapılan muhakeme ne- ticesinde maznun mevkiinde bu lanan adam kendisinin — hırsız olmadığım iddia etmiş ve Sadık Beyle — muvacehesini istemiştir, Mahkeme bu talebi kabul etmiştir. Et Sarfiyatı Senede Bir Buçuk Milyon Okka Et Yiyoruz Belediyenin yaptığı bir ista- tistiğe göre şehrimizdeki mezba- hada senesinde - (628,554) koyun, keçi, kuzu, oğlak ve (30,378) yerli ve ecnebi öküz, inek, manda, deve ve malak ke- silmiştir. Her koyun vasati bir hesapla (20) okka hesap edilerek senede İstanbul halkının 1,257,108 okka koyun ve (300,378) okka ::dıı sığır eti yediği anlaşılmak- Âvrupa'da birinciliği diplomalarla musaddaktır. Zaah umumi, kansızlık, romatizina, sıraca, kemik,damar, ımıh Solgun rıç .lı.ı.ı.lıı ve delikanlılar, hastalıklı çocuklar, ademi iklidar, verem, sinir has- , dermansız ihtiyarlar, » 60 kuruştur. Hasan ecza deposu, Balıkyağından daha aÖBi inEü e Pa & İRlL Üü