GDT Kâzım Kara Bekir Paşa Ş birkaç gün sonra (Kars) a Avdet etti. Karargâhına gide- rek kendisini gördüm ve ba- mna verilen memuriyet esna- | sında ifa ettiğim hizmetleri 4 muhtasaran arzettim. Bu hiz- metler arasında — Hindistan * hududunda Üüç buçuk sene $ ( | ü müddetle iki İngiliz Tivasını İşgal etmiş olmak ta vardı. Paşa ben anlatırken dudak büküyordu. Neticede: — Kocı orduların çarpış- tığı darülharekâtlarda bu işin De ehemmiyeti olabılır? de- mesin mi? Bu cevap karşısında duy- duğum hayreti hiç unutamam. Demek ki altı sene parasız * pulsuz, arkadaşsız ve bu kadar müşkülât ve tehlike içinde gV yaptığım hizmet bir hiçten . mi ibaret idi. k » ı'ı Misafirhaneye müteessir bir yaziyette döndüm. Paşa şifa- hi izahatımı dinledikten sonra bir de tahriri rapor istemişti. Bu teesslire rağmen raporumu hazırlamıya koyuldum. Yaptı- ğim bizmetleri anlatıyor ve izahatımın sonunda da bazi "Türkmen aşiretleriniz Türkiye- ye gelmek hususunda izhar ettikleri arzuyu kaydediyor- dum. Bu münasebetle: — İngilizlerin Kürtleri tah- — rik etmekte olmalarma ve bu — itibarla ergiç bir Kürt isyam ile karşılaşmanın ihtimal dahi- linde görünmesine binaen Er- menilerden boş kalan nokta- iara bu Türkmen Aşiretlerini lskân etmenin doğru görün- düğünü zannettiğimi söylüyor- dum. Kazım Kara Bekir Paşa raporumu okurken - karşısında ldîm Bu noktaya gelince paşa Ü, — Siz Ruslarla aramızı boz- mak mı istiyorsunuz? Dedi. Ben şark ellerinde dolaşır- ken büyük devletlerin şark siyasetlerini biraz — anlarııya başladığımı — zannediyordum. Bu anlayış neticesinde de menfaatlerimiz birleştiği nok- talarda Ruslara yardım etmek- ten geri kalmamıştım. Fakat maalesef Efgarlılara olduğu gibi Ruslara da açık ve temiz bir siyaset takip ettiğimi an- hatamamıştım. * Paşanın huzurundan gözleim kararmış ve beyuim yeisle dumanlanmış bir halde çık v 1. Çok geçmeden bu teessürümü arttıracak bir hâdise çıktı Türkistanda Iken temiz ve maruf bir ailenin kızı ile ev- lenmiştim. Memlekete gelirken relikam bitt: bi yanımdaydı. Esasen pek müvesvis blr karekt rde — yaratılmış — olan Paşa, refikamın Ruryalı oldu- gunu görünce kimbilir, bıl- kide Rusyaya İtiha! h | | ( | h H TANBULDAN l—HNDlJ' Aklımdan Geçmiyenler Başıma Geliyor Ve Hayret Ediyordum YAZAN: M. KÂZIM TANA. manında gönderilmiş olduğur mu düşünerek şüpheye düştü ve beni mühtedi bir Ermeni olan Hidayet isminde biri tarafından tarassut altına al- dırd.. Ben Türktüm, fazla olarak zabittim. Nasıl olur da bir mühtedi tarafından taras- sut altına almabilirdim. Bu muameleyi bir türlü hazme- demedim. * Artık benimm için yapılacak şey bu Şark cephesinde kak mıyarak Garp cephesine git- mek ve orada çarpışan ordu- ya iltihak etmekti. Fakat bunu nasıl yapabilirdim. Dü- şündüm. Aklıma Cemal Pa- şanın Gazi Hazretlerine hita- ben yazdığı mektup - geldi. Derhal — Gazi Hazretlerine bir telgraf çekerek : — Şifaht maruzatta bulun- mak Üzere Ankaraya gel- mekliğime müsaade — buyur- malarını rica ettim. Bir hafta sonra gelen cevapta : — Seyahatim esbabının te- min ve teshili için Kânm Ka- ra Bekir Paşa Hazretlerine yazıldığı lötfen bildiriliyordu. (Mabadı — yarıa) VEFAT *Lloyt Trlestino.. vapur kum. panyasının müfettişi umumi ve Şarkı Karip mümessili umumisi Komandatore Domeniko Brazıa: lolli Ef. kısa bir hastalıktan son- ra, bu sabah İrtihali darıbeka eylemiştir. Elemdide zevcesi Madam Na- taşa, bamşiresi Maris Badia, yes genleri mühendis Leon Badin ve Gulla Damini ve zevcesi Lulel Damini bu haberijfelâketi akraba eviddalarının pişi ittilâina isal ederler. Merasimi ruhaniye cumartesi günü «saat 10 da Beyoğlunda * Salet < <Anböliü v killksslede lcra edildikten sonra, cenaze Fe- riköyündeki kabristanda defnolu- nacaktır. İşbu ihbarı davet telükki et- meleri ve berayı taziyet ziyaret tini iİhtiyar buyurma- ları rlca olunur. * “Lloyd Trlestino, Seyrisefain yirketi, otur. veneden fazla — bir müddettenberi — şirketin — nefine hidematı bergürsidesi sebkat et. miş olan ve bülâ kandisinden büyük himmetler beklenen Mütet. tişi umum! Komandatore Dom nico Brar- zafelli Efendinin bu sabah vukuu vefatile duçar olduğu zıyaı elimi derin bir tecssürle arzı ihbar eyler. İstanbul 15 Teşrinievvel 1931 » Lloyd Trlestino vi kum- panyasının İstanbul « alığı memurları, pek muhterem ve mu- azzer âmirleri müfettişlamumi Komandatore Domenlco Bram zafelli Efendinin bu sabah !rtihali darıbeka eylemiş olduğunu keran- V hüznü tecssürle arzederler. latanbul 15 Teşrinlevval 193) itfaiye İşleri istanbul Belediyesi — İtfaiye teşkilâtını tevsi ve yeni zihaz- larla teçhiz için yeniden ara- zör, motdpomo ve diğer İtfa- iye alât ve ödevatı. almıya larar vermiştir. Muharriri : Bu Sütunda Hergü u Sutunda Flergun BirKadının Arkasmdan ÂYE Server Bedi Farzedelim kl — siz, yirmi yaşında, çok güzel bir erkek- siniz. Kendiniz gibi genç ve güzel bir kızla evlenebilirsi- niz. Eşinize tesadüf etmeyi bekliyorsunuz. Tam bu sırada, kulağınıza geliyor ki, ihtiyar ve zengin bir kadın sizinle evlenmek arzusundadır. Meselâ Ferhunde Hanım diyelim. Bu kadın çok zengin. Dehşet. Faraza, tutalım, ayda on bin lira getirir bir iradı var. Çok zengin, fakat çok ihtiyar. Yine tutalım, yetmiş yaşında. Ne dersiniz? Evlenmiye razı olurmusunuz? — Hiç değilse birar düşünür müsünüz? İşte, yirmi yaşında, çok güzel bir genç olan Haldun, böyle çok zengin ve çok ih- tiyar bir kadımın teklifi kar- şısında kaldı ve biraz değil, adamakıllı düşünmiye başladı. Nihayet razı oldu. Ferhunde Hamımın Bebek- teki büyük yalısına çekildiler. Zengin ve yaşlı kadın, ya- hda, Halduna ayrı bir daire gösterdi ve dedi ki; — Yavrum, size yavraum diye hitap etmeme izin veriniz, çünkü bugüne bugün zevcim- siniz amma torunum yerinde olduğunuzu unutmıyorum. Yav- rum, sakın Üzülmeyiniz, kork- mayınız. Ben sizinle gençler gibi sevişmek için evlenme- dim. İşte sizin daireniz buras sıdır; benimki de Ööte tarafta- dır; siz burada yatacaksınız, ben de kendi odamda. Ben size iylik yapmak için evlen- dim. Çünkü meziyet sahibi bir genç olduğunuzu görüyor- dum. Sizi izzeti nefsinizi en arz kıracak bir şekilde himaye etmek — çaresini evlenmekte Sunyede İtalyaya Kırşı Boyko- taj Yapılıyor Berut, (Hususi) — Suriye ve Lübnanda müthiş bir İtalyan aleyhtarlığı cereyanı ve Iıoy— kot hareketi başlamıştır. Bu boykot cereyanı yalnız İtalyan mallarına karşı değil, İtalyan edebiyat ve İlisanına karşı da kendisini göstermektedir. Bu- rada yer yer içtimalar ya- pılmış, konferanslar - verilmiş ve İtalyan mekteplerinde oku- yan çocukların babasından ço- cuklarını mekteplerden almaları için imzalar toplanmıştır. Hü- kümetten de İtalyan malların dan ağır resim alınması tek- lif edilmiştir. Bu aleyhtarlığa sebep İtalyanın Trabulusgarp- ta yaptığı bazı hareketlerdir. Belediyo Tasarruf Yapıyor Vergilerde yapılan - tenzilât Belediye bütçesinde eksikliğe sebep olmuştu. Belediye, bu eksikliği kapatmak için bu sene mektep inşaatındam bir kısmını gelecek seneye birak- mış, münhal memurluklara da kimseyi tayin etmemiye karar vermiştir. buldıın Bırakınız bana “çılgın,, desinler. Ehemmiyeti yok. Ben yalnız kalbimin sesini ftanırım. Dedikodulardan mü- teessir olmıyacak kadar ihti- yarım, Bana teşekkür etmeyi- piz. Yalmız, hürmette kusur etmezseniz benim için kâfi ve €en büyük mükâfat. Çünkü benim kimsem yok. Ölümüm- den sonra bana bir damla göz yaşı da vadederseniz, şimdiden ben size borçlu olurum. Temiz bir kalbiniz olduğunu biliyorum. Böyle, hiç ümit edilmiyecek bir konferans karşısında, Hal- duünun nekadar — şaşaladığımı bir göz önüne getiriniz. Yak nız hayret etmekle kalmadı, son derece mütcessir oldu, hatlâ kadının eteklerine ka- panmak, ona büyük bir hür- met ve muhabbet eseri gös- termek istedi. Ferhunde Hamm, Haldunu kollarından tutarak — kaldırdı: — Böyle fevkalâde şeylere lüzüm yok, yavyrum, dedi, dostça yaşıyalım. Geri tarafı ftamamile fazladır. Ve Ferhunde Hanım, söy- ledıgı bütün sözlerin doğru Lpldııguııu. Haldune, ispat etti. Haldun da bu hayata uymıya İnecbur oldu. ” .Böylece, tam bir ahenk viçinde, yedi sene yaşadılar. Kadın öldü ve müthiş ser« wetini Halduna bıraktı. Fakat, memleketin en zengin adam- jlarından biri olmak bile, bu kadını kaybetmek yüzünden kendini çok bedbaht bulan Haldunu - teselli edemedi ve asil genç, Ferhunde Hanımın arkasından ağladı, ağladı, çok ağladı. Para Meselesi Vaziyette Henüz Değiş- miş Bir Cihet Yoktur İngiliz lirasının sukutundan sonra ticarl taahhütlerin ö- denmesi meselesi ihtilâflı bir şekil almıştı. Bu ihtilâf henüz kat'i? bir hal şekli bulmadı- ği için — tacirlerimiz. müşkül mevkide kalmışlardır. Haber aldığımıza göre ih- racat ofisi bu mesele ile ehemmiyetli surette meşgul olmaktadır. Bu hususta Fran- sa ticaret müşavirleri bir karar vermişlerdir. Fakat bu kararın memleketimizde tat- bikıma imkân görülemediği için mesele bir müddet daba muallâk duracak demektir Kuru Meyva ticareti Bir Fransız ticarethanesi ih- racat ofisine müracaat ederek memleketimizdeki tanınmış Hlccarlarla münasebet peyda etmek — istediğini bildirmiştir. Bu firma, kuru meyva ve bil- bassa incir, üzüm, kuru kayısı, erik gibi meyvaların Paris'te kumüsyonculuğunu yapmak ve yahut doğrudan doğruya alıcı olmak istemektedir. I SİNEMALAR ASRİ SİNEMANIN Bu haftaki programı çok ZENGİN ve çok mühimdir. 1BÜYÜK . ELEM'İz CHAPLİN ve BETTY BALFOUR tarafından 2-FAKİR MİLYONER RİCHARD TALMADGE ve CONSTANCE HOWARD tarafından temsil edilen tuhaf sergüzeştleri musavver bir filmdir. İlâveten : ZENGİN VARYETE NUMARALARİ y M GLORYA Bugün bu akşam ve yarın yalnız matinelerde : HUGETTE EX - DUFLOS ve ROLAND TOUTAİN'in temsili muhtaşemleri SARI ODANIN ESRARI filminin son temsilleri. Bhgun ARTİSTİK sinemasında GABY MORLAY ve CHARLES VANEL tarafından — temsil edilen SEVİLLE DANSÖZÜ Fransızca sözlü ve şarkılı filmini görünüz. GLORYA Bugün OPERA sinemasında İstiklâl mücadelesinden bir safhayı musavver Varşova Kales sesli ve şarkılı filmini mut- laka görünüz. Mümessilleri: Victor Varconi Bugün saat 1i de matine Umuml duhuliye 25 kuruş. Yarın akşam Saat 9,45 te BÜYÜK GALA olarak İ MüTHİŞ BİR. TEMAŞA Sözlü sinema san'atinin en kuvvetli eseri E. A. DUPONT'un şaheseri 16 Teşrinievel Cuma İstanbul — | 1200 metre 5 kilovat )| 18 gramofon 19,30 alaturka saz, 20,30 gramofon, ZI alaturka konser, 22 orkestra. Heilsberg — |276 metre, 75 kilovat | 12,25 (Ellen Vat- teyne ) taganni — ediyor, 20 Amerikadan Trans — misyon, 20,15 halk operaları. Mühlaker — (360 metre, 75 kilovat | 19,45 Oskar Vayk din 75 inci senesi münasebe- tüle bir müsahabe, 19,55 şen havalar, 21 Karlsroheden na- kil. Bükreş — (390 metre, 36 kilovat | 20 Radyo Darülfünu- nu 20,40 gramoton, 21 klâv- yo, 21445 dini ve halk şar- kıları. Roma — | 441 metre filmini takdim ediyor. Bir transatlantik vapurunda hissi ve müessir bir dram... $ Cümudiye.... Müsademe.... İspanyol şarkı ve danslarını seviyorsanız — dünyanın en meşbur dansözü ROZİTA MORENO ile Rio de Janeiro milli tiyat- rosuna — mensup ROBERTO REY'i Şen İsnanlar müsahabe, 21 Eva operası. Viyana — |517 metre, 20 kilova') 19 Mari Vigman, 19,30 (0 İ yeni şarkılar, 22,40 gün ha Tümamen İepesyolca bürüü operer | berleri, -21.55 dana - havalart. tinde alkışlamağa — hazırlanınız. € ; Peşte — 1550 müttra Yakında ELHAMR. Şi ekrüda CELHABÜLA 0 Ü edome 10207500020 İ halk şarkıları, 23 cazbant. Varşova — | 1411 metr&, 158 kilovat | 19,35 gramofomk 20 müsahabe, - 21,15 Şopetl, 23 dans havaları. ALKAZAR — Manvelâ ALEMDAR — Yanık kalpler ARTİSTİK — Sevil Dansözül ASRİ — — Fakır milyonur EKLER — Milton MAJİK — — Son büyük ELHAMRA — Parisli Kahveci MELEK — — Parlıli Kahveci ETUVAL — Caz kıralı MİLLİ — — Busenin kıymati n FERAH — — Altına hücum unu — Varşova Kalasi İSLORYA — Sarı odanın caranı — İkhan ediyorun KEMAL B. — Mukaddes dağ o.ı.uıııuı. Aılııııl geçili (- CİNSİ LÂTİF pek eğlenceli bir komedi, SİDNEY Eİ 15 k kilovat | 20,10 gramofon, 20,30 B Ü