A6 | Atıf B., Âbit Ef.ye Hürriyet Madalyası Takmıştı. Abdülhamit, Bunu Görünce Ne Yapmıştı?. NAKİLİ: ZİYA ŞAKİR — 28 (Her hakkı mahfuzdar) Eğer, Abdülhamidin bu tet- ik ve mütaleasında bir sakat- hk varsa, günahı ve vebali; kendisile, (ayaklı kütüphane ) denilen o, kitapçı Ef. nin boy- Duha olsun... 17 harlran $26 Bugün — Abdülhamit, —asabi bir baş ağrısından şikâyet etti. Bir şeye — sıkılırsa gelirmiş. Fakat, niye sılkıldığını — söyle- Mmedi. Âbit EF, de hasta. Epeyce aleşi varmış. Doktoru bekli- yorlar, 29 haziran 926 Doktor Atıf Beyin verdiği ilâçların tesirile Âbit Ef. nin rahatsızlığı geçti. Çocuğun her şeyden fazla hava almıya ibtiyacı var, Fa- kat Abdülhamit buna mâni oluyor. Doktor Atıf B., fena bulda “İraa CERAE | kay bah, akşam behemehal bah- çeye çıkarılması için bir kâğıt yazdı. Abdülhamide gönderdi. 10 Temmuz 326 Bugün, (Meşrutiyet ilânı)ğnın #enei devriyesi. Şehirde, mu- azzam şenlikler yapılıyor. U- raktan muzika sesleri geliyor.. Abdülhamit, — bugün hiç meydana cıkmadı. Âbit Efem- diyi muayene etmiye gelen doktor Atıf B., bir (Hürriyet madalyası bulmuş. Âbit Efendi- dinin göğsüne taktı. — Haydi git.. Babana gös- ter.. Dedi. Çocuk gitti.. Abdül- hamit gü?;üğn îımın acaba ne yaptı?.. Köşkü de donatmışlardı. Fa- k_“ köşkü ihata eden parlak ziyalara bedel, köşkün içinde derin bir sükün ve zulmet var. Yi temmuz 826 Üç aylar orucu tutan Müşfi- ka Kadınefendi, gece birden- bire bayılmış... -Abdülhamit, gülsuyu, çiçeksuyu, tarçınsuyu, lokmanruhundan mürekkep bir ilâç yazması için doktora haber gönderdi. Tuhaf şey, etrafındakilerin ilâçlarım da kendi düşünüyor ve kendi tertip etmek İstiyor.. Dokdorlar, ancak mühim vak'- alarda müessir oluyor... Bugün, Âbit Efendi beş ya- şını bitirmiş.. —Altısına basmış. Herkes gibi, ben de tebrik ettim. 1? Temmur 326 Abdülhamit, sıcaktan çikâ- yete başladı. — Burada acaba ( Yelpaze Makinesi ) bulunur mu? hhniîor. Padişahlığı esnasında hastalık geçirmiş. Hastalık “YAza tezadif etmiş. Bu maki- Abdülhamit zamanında mat- buatın bir başbelâsı: sansör Kemal Bey nelerden istemiş. Kurulduğu zaman iki saat devam eden bir makine buldurmuş. Yatağının başucuna koydurmuş. Bundan çok memnun olmuş. Sonra, elektrikle Hareket edenlerden yaptırmış. 17 Temmuz 926 İşte mühim bir hâdise... Abdülhamit, haber gönder- miş: — Doktor Atf B. gelirse beraberce bana gelsinler. Ben, meseleyi derhal anla- dım. Atıf B. geldiği zaman, Abdülhamidin yanına giderken yavaşçacık ona da lâzimgelen şeyleri anlattım. Abdülhamit — bizi kendi odasında ve tıpkı bir hasta gibi kabul etti. Bu oda orta katta, cenubu şarkiye nazırdır. Odaya girdiğiniz zaman Ab- dülhamidin karyolası paravan- la çevrilmişti. Karyolanın ayak ucundaki (şezlongjun üzerine bir çarşaf serilmiş.. Arkalığına da yastıklar. konulmuştu. Ab- dülhamit, — yarı oturur, yarı uzanır variyette idi. Bizi gö- rünce doğruldu, oturdu. Kar- şısına, sureti mahsusada ko- nulmuş iki koltuğu göstererek bizi de oturttu. Abdülhamitle aramızda dört ayaklı ve iki katlı küçük bir cigare masası bulunuyordu. Selâmlar ve is- tifsarı hatırlardan sonra doktor, rahatsızlığının neresinde oldu- ğuvu sordu. Abdülhamit, evvelâ ateşin- den... Müshil ve kinin aldığın- dan bahsettikten sonra, iki-' mizin de yüzüne bakarak: — Asıl rahatsılığım.. Tees- | sür ve ( Moral )... dedi. Sustu. Anlaşılıyorduki, pek sinirli idi. ( Arkası var ) Meclisteki Son Müzakerenin Za- bıtlarını Aynen Yazıyoruz. (Baş tarafı 1 inci süyfada ) Gerçi biz bu tabribatın çok seri ve hemen bir felâkete müncer olacağını asla düşün- müş insanlar değiliz, bizim kuvvetimiz, — sarsılmaz — imanı- mızdadır. Biz öyle bir âlemizki ve bize ruh, hayat, ziya ve bara- ret saçan bir günesin atrafın- daki peykleriz. Bizim hareke- timiz © manzumenin sarsılmaz ve değişmer hareketine tâbi- dir. ve hepimiz bir — kül olarak hep beraber dönen ve aşıyan bir âlemiz. Buna her Lngi bir namerti hücumun tesir edeceğine asle kani deği- liz. Fakat yarını düşünen insan- larız, çocuklarımızın, ailemizin saadetini düşünen insanlarız, yarınki neslin bu memelekette açacağı idareyi düşünen İnsan- larızdır ki onun için buna be- hemehal şimdiden bir tedbir almak iddiasındayız, İşte hükü- metin noktai nazarını ve bizim noktai nazarımızı burada açıkça söyliyerek bu derde şimdiden bir çare bulmak teklifinde bu- lunuyoruz. —( Alkışlar, bravo leri.) mAhıZeî İhsan B. ( Ordu ) — Muhterem ıd:ı:iı'ılım:.. Mec- lisinizde arkadaşını- mm, Fılut":umn efkârı tahrik eden matbuat hayatımın en eskisiyim. Evvelâ Meclisinizde yeni arkadaşınız olmaktan w ettiğim intibaları söyliyeceğim, sonra matbuata geçeceğim. Arkadaşlarım; ben buraya gelmezden evvel sizin içinizde çok dostlarım vardı ve onlarla konuşurdum. Fakat — Meclis haricinde, — fırka — haricinde olduğum için, hariçte. cereyan eden sözlerin dimağımda yap- tığı tesiri arzedeyim: Bana öyle gelirdirdi ki: Bü- yük Millet Meclisinde âmirler yardır, sizin huzurunzda af . Bu fikrimin yanlış olduğunu anladım. ( Güzel ses- leri, alkışlar.) Gayet samimi müzakerelerin en serbest sözlerin, en ciddi münakaşaların — içinde bulun- düm. İki aydır. yanmızdayım. Buradan hatta bir gün bile ayrılmadım. Bu serbest müna- kaşaları dinliyerek hayatımın en tatlı zamanlarını yaşadım. Bunu bu kürsöden, benim elli yıldır. yazılarımı okuyan, haya- tımı totkik eden kitaplarımı gören bütün milletime kemali samimiyetle, cidden yürekten tekrar ediyorum. - İnsanlar ki, burada samim! çalışmak ve milletin saadetine koşmak var- dır. Hariçteki sözlerin hepisi herzedir. — ( Bravo — gesleri, alkışlar.) Dedim ki; —matbuatın —en emektarıyım. Bana şimdi şey- hülmatbuat ta diyorlar, Gaze- teciliğe başladığım tarih (302) dir. Yazıya başladığım tarih (800) dür. (Devamı var) Otobüsler Talimatnamenin Esas Maddelerini Yazıyoruz Belediye Encümeni tarafın- dan yapılan yeni otobüs tali- matnamesi (52) maddeyi ihtiva etmektedir. ve evvelki günden itibaren de tatbikına başlanmış- tır. Talimatnamenin esas madde- leri şunlardır: 1 — (8) kişiden fazla yolcu taşıyan motörlere otobüs de- necektir. Her otobüs sabibi Belediyeye bir istida verecek ve (10) Hira mukabilinde bir senelik bir ruhsatiye alacaktır. İstidasına hangi mımntakalarda, hangi — saatlerde — işliyeceğini ne kadar ücret alacağını bildi- ren birer cetvel raptedecektir. 2 — Otöbüs sahipleri oto- büslere sahip olduklarımı ispat edeceklerdir. 3 — Otobüsler saatte (30) kilometreden fazla — hareke! edemiyeceklerdir. 4 — Şoförlerin yanina » müşteri ve ne de başka bi: kimse kat'iyyen oturmıyacaktır. 5 — Beş yaşına kadar ço- cuklardan ücret alınmıyacaktır. 6 — Otobüsler haddi isti- abisinden fazla yolcu almıya- caklar. Sikleti beş kiloyu geç- miyen paketler kabul edilecek- tir. 7 —Otobüsler kat'iyyen yol- da biribirinin önüne geçmiye- ceklerdir. Ve biletleri matbu olacaktır. Biletlere belediye so- ğuk damga vuracaktır. 8 — Biletçiler husust bir elbise giyeceklerdir. 9 — Şoförlerin müstemirren (9) saatten Fazla çalişmaları memnudur. ' 10 — Otomobüslerin içinde elektrik tertibatı bulunacaktır. » İl — 14 kişiliğe kadar oto- büslerin arka tekerlekleri tek ve daha fazla yolcu alanlarınki mutlaka çift olacaktır. 12 — Biletçi şoföre İşaret verebilmek için içlerinde zil tertibatı bulunacaktır. Muhtelit Mübadelede Muhtelit Mübadele Komis- yonunda bütün işlerin beş ay sonra bitirileceği haber veril- mektedir. Üsküdar HÂLE SİNEMASINDA RENKLİ VESİKA Duhuliye 10 Kuruştur. BEBEK Himayei — Etfal KIR EĞLENCESİ 23 Temmuz 931 Perşembe Akşamı BEBEK BOSTAN bahçesine SEKİZİNCİ PATRON KUPONU No. 12 Gazetemizde on beş günde bir vermekte — olduğumuz — Patronu bedava almak İstiyorsanız, bu kuponu kesip saklayımız ve 15 kupon toplayınız. Patronlarımız- dan pek memnun olacaksınız. Patronlar neşredildikleri güz- den itibaren İstanbul — karilerimlz bir hafta, taşra karilerimiz ea gön içinde kuponlarını göünder melldirler. Bu müddet geçtiktes *0E7ü kuponlar Kabul edilmez. Sayfa 7 Ortaya Atılan Buğday Meselesir_ı_i_n ğası Nedir (Baş tarafı 1 Inci sayfada ) müstehliki ve memleketin umu- ml iktısadiyatını alâkadar ede- cek mühim kararlar verilmesi muhtemeldir. Bu sebeple bu mesele etra- fında tetkikat yaptım. Topladı- ğım dikkate şayan malümatı |diriyorum: Buğday meselesi, ilk defa üç dört ay evvel Ankarada toplanan fırka — kongresinde ortaya Aatılmıştır. Fırka pro- Ziraat Bankasına ait 1 müzakere edilirken Ça- nakale meb'usu Veli B. söz alarak Fırkanın buğday mese- lesi üzerine nazarı dikkatini celbetmiştir. Buğdayları Hükümet Aisın Veli B. dünya buğday buh- ranı karşısında Türk köylü- sünün de mütcessir ve muz- tarip olduğunu, buğday fiatları çok düşük olduğu için köylü- nün eline pek az para geçtiğini, eskiye nisbetle daha fazla buğday istihsal ettiğimiz balde köylünün daha ziyade fakra düştüğünü anlatmış ve acil bir tetbir alınmasını istemiştir. Veli B. diğer memleketlerin, ezcümle Yunanistanın da buğ- day bubranı karşısında radikal Iıerler aldığını izah etmiş ve şu teklifi yapmıştır: Pı:kame!. Çuı:ıın'iıtındı ol- duğu gibi, köylünün elinden buğdayı muayyen bir fiata sa- tın alsın. Ekmeğe muayyen bir fiat koysun, artacak buğdayı harice sevketsin. Fiat farkın- dan hâsıl olacak zararı hükü- met yüklensin. Bu teklif bizim için şayanı kabal görülmemiştir. Çünkü Yunanistanda buğday İstihsali kendi — ihti; bile tatmin etmer. bir tedbirin za- ten dar olan bugünkü bütçede açacağı rahne tahmin edilemez. Zeriyat Tahdit Edilsin Bu mevzu etrafında söz söy- liyenlerden Eskişehir meb'usu Emin Bey de şu teklifi yap- mıştır: Buğday fiatlarının düşmesine mâni olmak için, buğday istih- salini kontrol etmek lâzımdır. Bunun için de buğday zeriya- tını tahdit etmek icap eder. Memleketimizin buğday ekebi- lecek. sahalarını tesbit edelim, randımanı az olan diğer kısım- larını buğday ekmekten mene- delim. Bu teklif te kabul edilme- miştir. Çünkü tahdit edilen zeriyatın — kıtlık vaya bolluk olduğuna göre bizi beklenmi- yen neticeler karşısında bı- rakması muhtemeldir. Müstehliklere Yükletilsin Bu teklif te reddedilince, — İstanbul meb'usu Sadeddin Bey başka bir tebir teklif etmiştir. Dünya buğday buhranından dolayı köylünün çektiği zararı müşstehliklere yükletelim. Bu suretle hem köylünün yükü bütün millete teşmil edilerek hafifletilmiş, hem de hükümet bütçesinde açık zuhuruna mey- dan verilmemiş olur. En ziyade akla yakın görü- nen bu teklif olmuş, fakat kongrede müzakere bu kadarla kapatılarak üzerinde fazla iş- lenmemiştir. Bununla beraber, o günden- beri buğday meselesi a ere kânını, ve fırka iktısatçılarını işgal eden bir mesele olmuştur. Dünya buğdey buhranından bizim L müteessir olduğumuz muhakkaktır. Bu yüzden köylü geçen sene yüz milyon liradan fazla bir ziyana uğramıştır. Köylünün mutazarrır olması, memleketin iktısadi hayalıni sarsmıştır. Çünkü köylü fakir kalınca, mahsulünün — maliyet fiatını bile alamayınca pazara gidip alışveriş edememiş, tüc- car ve esnaf müşterisini kay« betmiş, bütün hayatta bir durgunluk görülmüştür. O halde memleketin iktısat meselesini halledebilmek - için köylünün — istihsalâtında — hiç olmazsa maliyet fiatını alabil- mesini temin etmek lâzımdır. Bu nasıl temin edilebilir? Düşünülen tedbirler etrafında tetkikatımı ikmal etmek Üzere- yim. Onları da ayrıca bildi- şim. MÜHİM BİR KEŞIF a ADT Memleketimizin — tanınmış müderrir foktor ve kimyakerlerinden Hadi Falk, Nazmi Asaf, Celâlyan, Ömer Şevket, re Orman Şerafettin, Beylerin tahlili zimyevi ve tecrlbe neticesinde veri- len raporlarile tezahür eden bir hakikat. TİMSAH 66 (CROCODİLE) Markalı Traş Bıçakları Halis İsveç çeliğinden mamul olup cildi tahriş etmez. Taravet liği tezyit eden iktisadi bir alettir.Hekimlerimizin rapor- at ederek her yerde YALNIZ bu biçakları arayınız. Biçakların üzerinde 66 numarası bulunmasına dikkat ediniz. Yegüne deposu: İstanbul Çiçekpazar İstratiyadi Han No. 5 - Ec_lkbise Münakasası 50 adet Kilot pantolon Ma işaret kumaş rengi şapka Kumaş rengi tozluk Kabaralı fotin Sarı bel kayışı İyi kumaştan kahva rengi olacaktır. Yukarda cinsleri yazılı elli tarihinden yirmi gün bir müddetle münakasaya takım korucu elbisesi Hâm konulmuştur. Yapabileceklerini taahhüt eden taliplerin birer numune ile Lüleburgazda müteşekkil müracant etmeleri lâzımdır.. | 1-1-8407 0 aa lll B P d