a 3 PK DU eçT TT Ğ e SON POSTA Alman Heyetımn Hareketını Fena Bir Haber Takip Etti: Mekke Emiri Hüseyinin İsyanı... YAZAN: M. KÂZIM AŞT Alman heyetinin hareketin- den sonra etrafımı saran gayri- müsait —şeraite rağmen atıl kalmamıya karar verdim: Alman heyeti İngiliz ordu- sundan — kaçarak — Almanlara teslimi nefis etmiş olan bazı Hintli neferleri Berlinden bura- ya kadar getirmiş ve burada kendi hallerine bırakmıştı. Bu neferler hudut üzerinde göçebe bir halde yaşıyan ve binnetice nispeten tehlikeden masun bir halde, akrabalarının nezdine dönmek istiyorlardı. Bu vaziyetten istifade ede- rek müslümanları cihada davet eden birçok beyanname hazır- ladım ve bu beyannameleri bu askerler — vasıtasile ( Afridi ) kabilesinin rüesasına gönder- dim. Saniyen Efgan toprağı hari- cinde kuytu bir yerde taş basması bir matbaa tedarik ettim, bu matbaada muntaza- man gazet€ basarak hudut üze- rinde dağıtmıya başladım. Fakat maalesef elimde istih- bar menbat yoktu, Avrupa- dan veya Asyadan Efganistan toprağına giren telgraf hatları hep İngilizlerin veya Rusların ellerinden geçtiği için hariçle münasebetimiz yok gibiydi. Bereket versin arasıra elimize İngiliz gazeteleri geçiyor ve Bereketullah Ef. bu gazetelerin şurasına burasına sıkışmış fik- ralardan mühim haberler çı- karmanın yolunu buluyordu. Bunun haricinde bazan İran gazetelerini, bazan bizim. “İk- dam,ın eskimiş bir nüshasını ele geçirmiye muvaffak olu- yorduk. * Bu arada fena bir haberle karşılaştık: — İngiliz - telgrafları Mekke Şerifinin isyan ederek itilâfçılara iltihak ettiğini ha- ber verdiler. Hâdise — bizi çok - sinirlendirdi. — İngilizlerin hesabına muvaffakıyet — teşkil eden bu harekete kendi cephe- mizde kazanılmış başka bir muvaffakıyet ile mukabele et- menin mümkün olup olmadığını düşündük. — Efgan —Harbiye Mektebi Müdürü yüzbaşı Hay- n Bey. bir müddettenberi Efgan ricalinden görmekte ol- duğu —muamelelerden bizardı. Bu son haber geldiği zaman: — Kâbilden kaçayım. İngiliz hududuna gideyim. Kasabalari ayaklandırmıya çalışayım, dedi. Teklifi münasip gördük ve hemen kabilelerin Hint hudu- duna »ne şekilde taarruz et- meleri lâzım geldiğini düşü- nerek bir plân yaptık. Hayri B. bu plân ile birlikte cihat sancağı olmak üzere ipekten yapılmış iki Türk bayrağını hamilen yola çıktı. Giderken de sebebi firarını anlatmak Gzere Naibüssaltane ile Nadir Hane birer mektup yazdı. Bu mektuplarda “ Kâbil ,, | Pagma sarayı Bahçesinde Emanullaa han İnayetallah hanla beraber terketmesine Harbiye nazırım- dan gördüğü kaba muamele- lerin sebep olduğunu anlatı- yordu. Filhakika merhum, “Kâ- lcelıhrdl. bil,, de uğradığı ademi mu- iwaffakıyetleri hep Harbiye na- |zırından bilirdi. Bizce bu hu- 'susta haksızdı. Fakat vazi- yet icabı. bu haksızlıkta ısrar etmesi lâztındı. Birat evvel Efgan Emirinin İngiliz — hükümetinden gelen paranın bir kısmını sadakatle- rini satın almak üzere hudut kabilelerine tevzi ettiğini söy- lemiştim. Biz paranın tevzil şeklinde bilvasıta öyle bir çare bulduk ki vaziyet Emirin düşündü- günün tamamen aksine çıktu Kabileler bu —parayı — ala- caklar, fakat buna rağmen yine İngilizlere hücum ede- (Mabadı yarın) BİR SANAT DEDİKODUSU BÜYÜDÜ. “Kenan Beyin Eserlerı Kendisinin Değilmiş (Baş tarafı 1 inci sayfada) birtakım taşçı, alçıcı gibi yar- dımcı amele vardır. Bu Alman da da böyle bir amele idi. İddiası yalandır.,, Gerek Münhner Nahrihten gazetesinin neşriyatını ve gerek Kenan Ali Beyin cevabını oku- yan san'atkâr Sabiha Ziya H., bize bir mektup göndermiştir. Hakikatin tavazzuhundan baş- ka bir gayemiz olmadığı için bu — mektubu — neşrediyoruz. Mektup şudur: Efendim; (18 temmuz tarihli nüshanız- da bir Türk heykeltraşı ittiham ediliyor. ) Serlâvhası altında çirkinliği nisbetinde yüz kızar- tıcı bir hakikati yazıyorsunuz. Maalesef Alman gazetesinin bu yazıları tamamen doğrudur. Kenan Ali Beyin elinden, de- ğgil Türkün duygusunu, heyeca- nını ifade edecek bir taş eser; basit, pek basit bir çamur kütlesi bile meydana gelemerz. Bugün —memleketin sinesine diktiği —eserlerin — çamurunu belki bu Alman, taşını da Te- pebaşındaki Yunanlı taşçı ya- par ve sonra bunun, bir Türkün eseri diye alkışlarla, nutuklarla resmi küşadı yapılır. Her hal- de bir Türk kendi dastanı faziletini, kendi tarihini bir yabancının — şivesile dinleme- meli ve memleketin evlâtla- rına bunu dinletmemeli - idi. Maalesef buna epey zamandır tenezzül edildi. Bu işin le- dünyatı hakkında size ufak malümat vereyim: Farzediniz ki... Vilâyeti her zaman Gazisini sinesinde gör- mek istiyor. Bu husus için tah sisat temin edilir edilmez yani mesele daha gazetelere intikal etmeden ©o gün Kenan Beye ihbarı keyfiyet edilir, o da ufak bir ücret — mukabilinde atelyesinde çalıştırdığı Alman, Rus, İtalyan işçilere bir nü- mune hazırlatır ve bu, kendi san'at eseri denilerek ihale günü pohpoblarla Üstünü ör- ten nikaptan kurtarılır. Bir kere bu ihale keyfiyeti gayet gariptir. Gazetenin lâalettayin birisine ufak bir şekilde ilân verilir. Esasen bu müddet t6 gayet az bir zamana sıkıştı* rılmıştır. Düşünülmez ki bu vatani san'- at imtihanına girecek birkaç Türk evlâdı vardır. Bunlar kendi heyecanlarını bu az zaman içe- risinde tesbit edebilmek için geceli, gündüzlü — uğraşarak hazırladıkları eskisi münakasa ilân edilen vilâyeto beraberle- rinde götürürler, İşin garip ve çirkin safhalarının aleni kısmı bundan sonra başlar. Münaka- sa şartları aşağı yukarı şu şe- kildedir: 1 — Münakasaya iştirak edecek san'atkârlar bu husus- taki — ehliyetnamelerini — ispat etmek — mecburiyetindedirler. “Kenan Beyde böyle hiç bir şey yoktur.,, 2 — Heykelin rekzi için tahsis edilen miktarın * şu kadarını hükümetçe - kefaleti muteber bir banka temin etmiş olmalıdır. “Kenan Beyde bu da yoktur. Buna mümasil bir- çok yoklar bir araya geldiği için oradaki heyeti tertibiye Kenan Bey lehine evvelce ver- miş oldukları kararlarını söy- lemezler. Zevahiri bu kadarcık olsun kurtarmak mecburiyetini hissettiklerinden: — Maşallah, eserlerin hep- si güzel, hepsi kıymettar, Hey- etimiz bunların tefrik mes- eleyi mühimmesini hemen ya- pamıyacaktır. — Onun — İçin siz buralarda, — nafile yere otellerde — rahatsız — olmayın, İstanbula teşrif &din. Hepini- zin adresiniz bizde vardır. Biz, —kazanacak — san'atkâra malümat veririz! Denir ve di- ğer iştirak eden heveskârlar bu makul tavsiyenin samimi- yetinden en ufak bir şüpheye düşmiyerek dönerler. l' Halbuki Kenan B. orada İziyafetlerle geçen (2,3) gün içerisinde avansını da aldık- tan sonra döner. Diğer işti- rak edenler de mahalli vilâyete teslim — ettikleri — vesaik ve eser nümunesinin kendilerine iadesi için günlerce beklerler, bu da maddi, manevi yor- gunluüklarının tuzu, biberidir. Kenan B. tarafından yapıl- dığı söylenen İsmet — paşa büstüne gelince: Bu eser de gene'- işcilerim dedikleri - ec- nebilere çamuru yaptırıldıktan sonra memleketin koruyucu- larından olan Paşa hazretlerine giderek: | —Hazırlamış olduğum hey- kelinizin çamurunda belki ufak, tefek eksiklikler vardır. Tensip buyurujacak gün ve saatta * yarım saatten fazla sizi işgal etmemek şartile - poze etme- menizi rica ederim.. | şeklin- deki müracaatını ve bu hususta Paşanin tayin ettikleri saati gazetecilere haber — vererek esasen — başkaları — tarafından hazırlanmış olan, eserin orasını burasını düzeltiyormuş gibi bir, iki oynadıktan sonra bu büyük eser de meydana gelmiş oluyor. Bizce malüm olan bu haki- kati efkârı umumiyeye şimdiye kadar — duyurmıya tabildir ki imkân yoktu. Çünkü bu işi san'atkâr Kenan Bey söyliye- miyeceği g gibi menfaati müş- tereke dolayisile bu ecnebiler de söyliyemezlerdi. Taki aradan iştiraki mütekabile esası kalk- Temmuz 43 Bize Gonderınıı * Size Tabıatınızı Soylıyelım..ı Resmialzi bire gönderirseniz size tablatiniz! — söylyebiliriz. Fakat bunun için gönderilecek resimler iyi ve tabit posda çıkmış glması dkımdır. Taki mültehassısımız — mötaleasında — hataya düşmesin, Telledül İ selimeli Süsük ” b resim gönderen karilerimiz hakkında mütehasmısımızın — mütaleasımı — açağıki sstırlarda — okuyabiliralnizi Şöef b Resmim'zi Rusen — efendi: c Elinden İ$ |lir. Yazı | İk ıt işli Ki intizama ! eder, daba ? | yade muv olur. Başki için mes'ul) ve zarar girmez. faatlerini b düşünür. Etem Zeki ve işlı de seridir. rarlarını tebdil Birşeyden Mütevazi ve kanaatkârdır. ü T Başkalarının /—X , elem ve keder- | S '_ “lerine lâkayı! v kalmaz, — balâ- | pervaz, gürül- tücü ve kav- gacı — değildir. Rahatini ihmal |Jeder. Daima neşeli olmaz. Bey: Sokulgan ve beceriklidir — Üzerine aldığ iıtı işgüzarlı. ılıtuir Men- faatlerini müd- riktir, çabuk selesi yaparak bozuşmaz, an- laşmıya müte- mayildir, mu- hitine kolaylıkla uyar. * Akif Efendi: Alıştığı iş öze- rinde muvaffak olur. Şarlatan ve mağrur de- ? ğildir. Fül ve & hareketlerini ŞB ilân edici ta- vırlar takınmaz. ğ7 — Sessizce çalışır. B Kızdığı zaman hırçınlık göste- © rir. Menfaat'>- rini nefsine aasreder, ferag tini israf etmez. * Hakkı Bey: Sakin ve has- sastır. — Tehli- keli ve mes'a- B liyetli — işlere girmez, maddi ve bedeni yo- rucu mesaiden ziyade — fikri meşgaleyi ter- cih eder. Tet , kik ve tecessüse mitemayildi A diacıdır. D — ve — kanaatk T değildir. Lâtif J Azimkâr mütehammil kendisile meşgul Şıklığı, | sever, macera zularına yıt kalmaz. Rüştü Ciddi ve vaktf dur. Çabut|j kızar fakel »| hiddeti D ve devamsı: aldanmıya hammill cd€ mez. — Doğri luktan hazzed Abdürral aT Tiyatro Ve Sinemalaf ALKAZAR — Titanik ve yanş - Krah ALEMDAR — İatikam ASRİ — Sessiz hane ARTİSTİK — Sokak kızı ETUVAL — Aşkım ı-.ııı-' ğ rLoRn — Hay İK — Herkes hıoa bahtıra | — Caz kızları MİLLİ — — Yılmaz | — Mühtelif temslller — Büyük Ihtiran — Busenin kıymeti — Varyete Çiftlikpark— Hafız — Yaşar ve elendiler Kız kleslu parkıada - Darilttalim 2 inci KoİorHu Satın Alm?| Komisyonundan: Kolordu namına 400,000 kilo un kapalı zarf usulile mütf kasaya konulmuştur. 9-8-931 Cumartesi saat 16 da zar kabul ve fiat haddi itidalde görüldüğü takdirde ihalesi lacaktır. Şartnameyi görmek istiyenler her gün, mün ) iştirak edecekler ticaret odası tasdiknamesi ve teminat ık lerile yevmü mezkürda Balıkesirde kolordu satın alma ko yonuna müracaatları ilân olunur, TÜRKİYE ZİRAAT BANKA UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN: Koli postal muamelâtımızın tatili hasebile 1 Ağustos 1977 | tarihinden itibaren Şube ve sandıklarımızın namlarına | edecek kolileri tesellüm etmiyeceklerini muhterem müşter rimizin nazarı dikkatine vazeyleriz. sadın temini lııııııııdı letini esirgessin. Hürmetlerimi 'lütfen ediniz efendim. mış olsun. Şimdi, — efkârı umumiye müvacehesinde, Kenan Beyden benim gibileri tatmin etmesini bekliyoruz. Hakşinas olan muh- terem gazeteniz hiç zannet- mem ki Kenan Beye, bu mak- Heykeliret — Sabiha Zis”