Eiönde Misafirle Ev Sahibi Arasında Pay Teatisi Uğur Getirir. Biz De Öyle Yaptık. YAZAN: M. KÂZIM Biraz geride bir müfreze as- ker selâm duruyordu. Önünden geçerek oselâmına mukabele ettik. Kale kapısının iç tara- fında gözlerimizin önüne bek- lemediğimiz bir manzara çıktı Vürudumuzu duyan balk soka- ğa dökülmüş, ellerinde meş'- aleler, dudaklarında (beyanı hoşâmedi cümleleri, bizi istik- bale koşmuştu. Her taraftan: — Hoşümedi (temennileri ile muzika sesleri yüksel yordu. Şehre varmcıya kadar ku- Jakları ve kuyruğu sarkık, bit- kin bir halde görünen atlara yeni bir kuvvet gelmiş gibi idi, Oynıya oynıya yürüyorlardı. | — Heratın büyük tünellere | benziyen çarşısından geçerek hükümet konağının önünde | durduk. Vali burada ikamet | ediyordu. Kapının önünde bir müf- reze bekliyordu. Sert bir ku- manda sesi ile selâm durdu. , Vali ihtiyar bir zattı. Galiba biraz da hastaydı. Bu sebeple — bizzat bizi istikbal edememiş, maiyet memurlarından birini göndermişti. Bu zat hal ve “hâtır sorduktan sonra kim ve ne olduğumuzu bir defa daha o şifahen anlamak istedi. Muh- otasaran anlattık. Bunu mütea- kip bizi, tahsis edilen odalara © götürdüler, çay ve yemek | er. o Karnımız: doyur- duk ve atlas kaplı yorgan- ların altında, yumuşak yatak- ların üstünde rahat birer uyku © çektik. 18 Temmuz © Sabahleyin uyandığımız za- « man hademeler Efgan âdâp ve | merasimine teb'an leğen ibrik ve havlu getirdiler. Elimizi İ yüzümüzü yıkadık. Sonra kah- Oyaltı hazırladılar. Karnımız “doyurduk. Bu sırada gece bizi "istikbal etmiş olan memur- lar gelerek valinin namına bal ve hatır sordular. Rahat edip etmediğimizi“anlamak “İstediler : — “ Kendi memleketimizde, “kendi evimizde olduğu kadar,, cevabını Overdik, © teşekkür Çok geçmeden haber geldi : — Vali daireye inmiş, res- mi makamında #size munta- ozırdır. © Hemen gittik. Vali ile bir- ÜR e Lİ İZ © İNGİLİZLERİN YAKIN ŞARKTA CASUS TEŞKİLÂTI No.73 - Yazan: Makenzie - — Haydi... Haydi, müna- . kaşaya lüzum yok, dedi. Yarın Spetzai vapurile hareket etme- nizi emretmek mecburiyetin- deyim. Hastaneden çıktıktan sonra yoruldunur ve mec- ' bir istirahat sizin için çok m Hasim da sizinle 4 ya Efgan binbaşılarından ve Amanullah mutemetlerinden Abdülhamit hanla muharririmiz Mehmet Kâzım bey. likte askeri kumandanlar res- mi üniformalarını O gimişler, büyük bir salonda bizi beklii- yorlardı. İçeri girdiğimiz zaman hep birlikte ayağa kalktılar. Vali Sermet Han a ihti- İ Kranı hediye >. yar, şen ve muhterem bir zattı, Emir Abdurrahman Han zamanmdanberi burada icrayı hükümet ediyordu, müdebbir ve tecrübe görmüş bir devlet adamidi. Bizi “maiyetine, maiyetini de bize tanıttıktan sonra gay getirtti, bir musahabe zemini hazırladı, uzun uza- diya (o konuştuk. (o Ayrılaca- ğımız sırada vali cebinden ve kirkar para ile halifeler ait bir müslüman parası e kararak bize uzattı; bulünü rica ederim, adetine sü bu, getirirmiş. kkürle aldık ve ebediyen rene ğımızı vadettik, mukabele ola- rak bizde kendisine bir tane Türk altını ile bir tane İran ettik. (Mabadı ve Memleketin Bü yük Derdi: VEREM (Baş tarafi 5 inci sayfada ) iki üç yaşında sıska, verem değilse de, yakalanacağı aşikâr kansız bir çocuk “anne ağla” mal Anne ağlama, diye fer- yat ediyordu. Benden biraz sonra içeriye iki Hanım girdi. İçlerinden biri yerde kıvranan zavallıya yaklaşarak dedi ki: — Sabırlı ol kızım! Çok şükür işte Ebe Hanım geldi. Şimdi. kurtulursun. Ortada doğan çocuğu yıka- mak için ne bir İiğen, ne de zavallı yavruya sarılacak bir bez parçası vardı. Delik bir tenekeye eski çorap parçaları tıkanarak çocuğun banyosu yapıldı. Kesilen göbeğine bağ- lanacak bir şey bulunamıyan zavalı masum yırtık tabta bezlerinden hazırlanan bir kun- dağa srdd. “Eğ Eğer fedakâr | Türk kadını kabile Seniye H. yetişmese idi OEyüp semti için Fatih dairesinde bulunan belediye ebesi (o gelinciye kadar bir enne ile onun dünyaya (o getirdiği (oyanın, asker olacak oğlu (Yakı kimsenin haberi olmadan sö nüp gideceklerdi. Seniye Hanım yokluk içinde büyük bir'gayret ve itina ile anzasz kurtardığı hastasım bırakıp giderken, akşama pi- şecek çorbası için sudan baş- ka evinde hiç birşeyi bulun mıyan, tahtalar üstünde yatan zavallı, mezardan gelen bir ses- le mırıldandı: — Ebe Hanım, çocukların babası gemilerde ateşçi. Eve ayda bir ya gelir, ya gelmez. Dünyada Neler Oluyor? (Baş tarafı £ inci sayfada) Cumhuriyetçiler Muzaffer Madrit, 29 (A. A) — Dahili- ye nazırı Cümhuriyetçi- Sosya- list koalisyonunun İspanyanın her tarafında muvaffakıyet ka- zanmakta olduğunu söylemiştir. Bunlar en ziyade Madritte kazanmaktadırlar . Kazanamıyanlar Madrit, 28 (A.A) — Madrit ayalâtında (o hiçbir o komünist kazanmamıştır. gitmesini istiyorum. Onunda istirahate ihtiyacı var. Kendi- sini misafir edebilir misiniz? Bir seyahat arkadaşım ola- sağına çok memnun oldum. V ile Leslie Gartin de odam- — çıkıp Tike on das da saçları | tevehhüm Bia değ Moratoryom Meselesi Paris, 20 (A.A) — Fransız ve Amerikan nazırları yeniden müzakerede bulunmuşlardır. İtalyada Roma, 28 (A.A) — Hoover teklifi o hakkında (diplomasi tarikile o mükâlemeler devam etmektedir. Hariciye Nazırı M. Grandi Almanyanın Roma sefiri ile görüştükten sonra M. Musolini ile müzakerede bulunmuştur. darmadağnık, pür hiddet oda- ma geldi. Galiba onu da aynı maksatla uykusundan uyandır- mışlardı. — Ne var? Ne oluyor? dedi. Yarın derhal Napoliye hareket etmek meselesi de nereden çıktı? Bir defa siz hastasınız, seyahat edecek bir balde değilsiniz, değil mi? — Ne yapayım, mecburum. V ısrar etti, İkna etmiye uğ- raştım, fakat nafile, dedim. Hasluck acı acı güldü. — Böyle saçma, böyle bu- dalaca jişitmemi V neler e. nelik öm, ediyor. eler Fs Acaba ne zaman yataktan kalkarım? Eğer iki günden fazla yatarsam tütüne gide- mem... Bunlar açlıktan ölür. Zaten ölmüş bu biçarenin uzayan sözlerini daha fazla dinlemek için kendimde kuv- vet bulamadım. Hem kuru tahtalar üstünde meleşen taze kadına, yırtık 'tahta bezlerine sarılan nasipsiz Yakuba, ötede bir köşede, belki günlerden beri aç oturan sıska, öksü- rüklü yavruya, bir tas sıcak çorbanın (o hayali (gözlerinde tüten © kulübe © sahiplerine, bu sefalet ve felâket yuvasına daha fazla bakabilmek için hissetmemek, İsan olmamak lâzımdı. Büyük bir cesaretle girdiğim kapıdan (o hıçkırmamak O için gözlerimi yumup, dudaklarımı ısırarak başım önümde sende- liye sendeliye çıktım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Tiyatro Ve Sinemalar ALKAZAR — Garp resmi geçidi ALEMDAR — Cennet budur ASRİ — Senir hane ARTİSTİK — Aşk isteyince ETUVAL o — İki kalp birleşince ELHAMRA — Kayraklu yıldır EKLER — Şehrazat GLORYA — Bedavacılar şahı MAJİK — Müddelumumi Hallere MELEK aderin Şarkısı MİLLİ TERAH OPERA Aşkın Terenntimil şik — Kadınlara Huasıman Taksim — Varyete Çiftlikpark— Hafız Yaşar ve Aleko alendiler Kın kulesi parkında - Darüttalim manlarla Bulgarların Atinaya geleceklerini mi zannediyor? dedi. — Hayır, dedim, yarın Mec- lisi Meb'usan feshediliyormuş ta., Zavallı Hasluck büsbütün hiddetlendi. — LA olsun! Vnin korkak- lığı, kocakarılığı.. Daha bir hayli bağırıp ça- ğırdıktan sonra Hasuckte eş- yasını ve kâstlarını toplamak için odasina çekildi, koridor- dan bâlâ yumurtalarının üs- tönden kaldırılmış bir kuluçka tavuk gibi kendi kendine söy- lendiğini işidiyordum. Bir müddet sonra Tueker Clarence de geldi. Clarence, İmzalarından Tanıdığınız Edipler Nasıl Adamlardır? İmzalarından tanıdığımız bir- çok kimseler vardır ki, şahisla- rini tanımazsımz. Fakat onlar hakkında hayalinizde teressüm etmiş bir Up vardır. Bu muhay- yel tipin hakikate ne derece te- vafuk ettiğini merak edersiniz. İşte anketimiz sizin bu me- rak ve tecessüsünüzü de İzale »decektir, Anketimiz şudur; Matbuatta İmzaları çok gö- rülen, birçok (eserlerile (size kendilerini tanıtıp sevdiren mu- harrirler vardır: Nâzım Hikmet, Valâ Nurettin, Peyami Safa, Mahmut Yesari, Ahmet Haşim gibi, Şimdi size soruyoruz! 1 — Bu muharrirleri hayali. nizde nasl tasavvur (ediyor sunuz? (Genç mi, ihtiyar mı, güzel mi, çirkin mi, züpbemi, ağır Resminizi Resmini bize gönderirseniz size tabintinin! söyliyebilirir. Fakat bunun için gönderilerek resimler İyi ve tabii pozda çıkmış olmam lâzımdır. Taki mütehasmsımız mütaleasında hataya düşmesin. Tabiatlerini reslm gönderen karilerimiz. hakkında mütehassasımızı mütaleasım aşağık! satırlarda okuyabilirsiniz * Celâlettin Bey: Hürriyetini , fazla o sever, müdahale edil- mesine taham- mül edemez, his ve hayal mevzularının cazibesine kar- şı za'fı vardır. Sevgi - mesai- linde kıskanç we omâcecraya mütemayild. Ş hret ve ikbali anlamak üzere bize ve kendisine ehemmiyet veril mesini arzu eder. Fikirleri- nin kabul edil- mesini ve hür- riyetime müda- hale edilmeme- sini arzu eder. Sakin o değik dir, mücadele- den çekinmez. Çotoğrafının dereini arru etmiyor.) Karabet Efendi: Muktesit ve çekingendir. Zararlı işlere girişmekten içtinap eder, Men- faatlerine çok düşkündür. Nef- sinden başkalarını ihmal eder, Dostlarını intihapta müşkilpe- senttir. Midilliye hareketini âdeta on altıncı Luinin Paristen kaçma- sı gibi telâkki ediyor ve öyle bir tavur takınıyordu. — Bir gün olup kaçmıya mecbur olacağımızı o biliyor- dum, dedi. Zaten bir iki haf- tadanberi havada bir şeyler vardı. Sizden yalnız bir ricam var kapiten: Eğer yolda bana bir şey yaparlarsa Selânikteki anneme, vazife başında öldü- ğümü söyleyiniz. şikâyet ettigim yok. Onu siz de bilirsiniz kapten. Buraya gelirken zaten kelleyi koltuğa aldığımı bilirsiniz. Ölürsem” de şerefimle öleceğim, kimseyi 5 iş İSE sa başlı mi falan.) 2 -- Ne kazandıklarını tah- min edersiniz? 3 -—- Nasil yaşadıklarını zan- nedersiniz? Bu üç sualin cevabını yazıp bize gönderiniz. Arzu ederseniz bir de resminizi ilâve ediniz. Gelen cevaplar sira İle neğre- dilecek ve anketin sonunda bu muharrirlerin her biri bak kında bu üç sualin gazetemiz tarafından © hakiki © cevapları verilecektir. Hakikate en ziyade yaklaşan karilsre o muharririn imzalı bir fotoğrafisi İle, İmzalı “eserleri hediye edilecektir. Cevabınızın çabuk çıkmasını istiyorsanız acele ediniz. * Gönderilecek cevaplarm “ede- biyat Oanket, o memurinğuna kaydile gönderilmesini bilhassa rica ederiz. Bize Gönderiniz, * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... * Şahinde H. Samimi ve sa- dıktır. Sevgi mesailinde kıs- kançlık göste- rir. Arkadaşlığı N sıkıcı değildir. i Şakalaşmaktan, İ muziplik yap- ” maktan hazze- der. Tahakkü- me ve ağır söze tahammül ede- -ez mukabele, . temayül eder. * Feriha Hanım: Zeki ve sevimlidir, ken- 7) dini osevdir- mesini bilir. Sözleri, kunuş- ması hoşa gi- der. Süsü se- ver. Bazen natçı olur. İs- tediklerini yap- mak ister. * H. Samimi ve sadıktır. Gi- Mükerre. İyiliği, muaveneti, gü- * sü, şıklığı za- rif eşya ve mü- zeyyenatı se- ver. Sevgi me- sailinde (o kıs- cançlık gösterir. Resim gönderen ban karilerimiz. mitehassısımızın cevabı geciktiği için sabırmlanıyor ve mektup göndererek fetoğrafilerinin akibetini öğrenmek is tiyorlar. Bu fotoğrafiler İntişar edecek Ur. Bu hususta müsterih olmalarını rica ederiz. utandırmıyacağım, kapten. — Saçmalama, dedim. Or- tada ölümden filân bahseden yok, Hakkın olmadığı halde bir tebdilhava yapacaksın. Okadar. — Vallahi ağır sözler söy- Tüyorsunz kapten.. Bir daha görüşemezsek, bana birşeyler olursa, bu sözlerinize nadim olursunuz. Karşıma geçmiş hazin ha- zin başını sallıyordu. Nihayet ona bir sürü iş ısmarlıyarak başımdan savdım ve Tuckerle evrakımızın bir kısmını kurtar- mak çarelerini düşündük. An- cak sabaha karşı saat beşte bir iki saat uyku uyuyabildim. ( Arkası var) dip Agri