Almanların İranda Aleyhimizde Çalışmaları İçin Muhakkak Atiye Ait Gizli Bir Duşuncelerı Olmak Lâzımdı Ve Emellerinin Tahakkuku İçin İki Milleti Düşman Yapmıya Lüzum Görüyorlard YAZAN: M. KÂZIM ni 'f Ertesi akşam bir Türk kö- yüne vardık. Karanlık henüz çökmemişti. Fırsattan istifade ederek dar ve toprak sokak- ların arasında biraz dolaştım ve gördüm ki halk tamamile Türkçe konuşmaktadır ve mün- hasıran halı — ticaretile meş- guldür. İmalâthanelerden birini gez- dim: Müstatil şeklinde uzun bir oda tasavvur ediniz, bu odanın dört kenarına mümkün olduğu kadar sık halı tezgahı diziniz. Tezgâhların önüne kız veya erkek birer çocuk otur- tunuz. Burasını siz de görmüş olursunuz. Salonun orta yerinde usta- başı vardır. Dokunmakta olan halının modelini elinde tutar ve yüksek sesle talimat verir. Çocuklar bu talimatı tekrar ederler ve mekikleri işletirler, Ben seyahatin bu ilk kısmı esnasında geçtiğim memleket hakkında az çok malümat ak mıya çalışırken, bir taraftan da Almanların Türkiye aleyhinde tahrik elmek için istinat ettikleri sebeplerin ne olabileceğini araştırıyordum. (Kasrı şirin) de iken bir va- tandaşım bana kara bir haber vermişti: — Acemler tayyare zabit- lerimizden İsmail Hakkı Beyi şehit ettiler, demişti ve Ker- manşahta Türkiye aleyhinde yükselen galeyanın bu şaha- detten sonra başladığını an- mıştı. Niçin ve neden? Bakınız anlatayım: İsmail Hakkı B. şehit düşünce Ermenileri aley- himizde tahrik etmek istiyen- ler bu fiırsattan istifade et- mişler : — Türk zabitinin Üzerinde renkli kalemlerle işaret edi- len bir İran haritası bulun- du ve bu haritadan Türk or- dusunun Acem toprağını işgal etmek arzusunda olduğu anla- gıldı.,, şeklinde bir efsane uy- durmuşlar, — kulaktan — kulağa yaymışlar.. Ben bu hikâyeyi dinlediğim zaman Tayyareci İsmail Hakki Beyi şehit edenlerin - şimdi lsm'ni hatıra defterimde bir türlü bulamadığım - bu Türk | ——— İranileri Heyet azasından Hintlli Bereketullah Efendi köyünden olduklarını da İşit- miştim, Hazır vak'a mahalinde bulunurken — hakikati — tatmin “SON POSTA,, nın Yeni etmek istedim. Sokakta halktan iki kişi ile lıoıııuyordum. bahis açılmıştı; im — ve inanmadım, (eslm. Siz Türksünüz, bir ı Türk — zabitini şehit — etmiş olamazsınız! Hiç çekinmeden, kullandık- ları kelimenin ağırlığımı tahfi- fe lüzum görmeden! — Bize öyle Türkün lüzu- mu yoktu. Cevabını verdiler. — Neden? Dedim. Omuzlarını — silktiler. Bu adamlardan — fazla malümat almıya imkân yoktu, ayrıldım. Fakat biraz sonra hakikat anlaşıldı: Acemler, Türk köylerine varıncıya kadar memleketle- rinin her tarafına sünnilik-şiilik ihtilâfi sokmuşlardı. Ve Türk Müsabakası 2000 Lira Nakit Ve Hediye Dağıtıyoruz Dünyayı Kimler İdare Ediyor. MELLON Mellon Amerika Maliye Nazırıdır. Amerikada mali işlerdeki ihtisası ile tanın- mıştır. Şimdiki hükümetten evvelki hükümet içinde de Maliye Nazırı idi. Seneler- denberi Amerikanın Maliye- — sini idare etmektedir. Bütün dünyanın malt ha- * yatı, Amerikan maliyesine bağlı olduğu için, Amerika Maliye Nazırının bütün cihan üzerindeki nüfuzu çok bü- yüktür. Nitekim — Mellon — şimdi Avrupaya gelmek üzeredir. Avrupada cihan malt vazi- yetini yakından takip ede- cektir. Mü sabakamız 40 Gün Devam Edecektir İNGİLİZLERİN YAKIN ŞARKTA CASUS TEŞKİLÂTI - Yazan: Makenzie - — Bana kalırsa işleri oldu- ğu gibi bırakmak — muvafık olur. — Ben de zaten variyeti tebdil etmenizi istemiyorum ki! Dedim. İstediğim şey, düşman casuslarının harekâtı ve ka- çakçılar hakkında toplanacak malümatın — bana veyahut Sellse gönderilmesinden ibaret. Zaten parayı siz buluyorsu- ":ıı Onun için sizce yapılacak No. 55 şey, bu gibi malümatın bize gönderilmesi Waughe söyle- mektir. Başka birşey istemiyo- ruz kil V nin inadı tutmuştu. nakaşa etmek istemiyordu. Mü- — Meselenin bahri kısınına | müdahale etmek istemem de- dim yal Dedi, Va münakaşaya nihayet verdi. Ben ozamanlar şubeler ara- sındaki salâhiyetlerin tevazünü lukkındı henüz acemi idim. Bu teklifimle parayi, V nin C den alıp Waughe verdiği ve bütün — istihbarattan — waugh müstefit olduğu halde hakikati halde bütün İşleri bahriye şu- besinin idare ettiği bir teşkilâtı altüst etmeyi kastedebilece- ğimi zannetmiyordum. Halbüki bu anlaşamamazlığın tabil Bir neticesi olarak bir sürü para, vakit ve emek heba oluyör | ve hiçbir faide hâsıl olmuyordu. | — İngiltere sefaretinin ticaret | şubesi, Yunanistana ithali ve- | yahut Yunanistandan — ihraç edilecek eşya için müsaade wermek salâhiyet ve mes'uliye- tini yüklenmişti. Bu itibarla da hidematı umumiyeye ait bir" köyü bizi sırf sünni olduğu- muz için sevmiyordu. Hakikat aşikârdı: Türk zabiti bu mezhep ih- tilâfının doğurduğu kine kur- ban gitmişti. Almanlarda aley- himizde çalışmak için yine bu mezhep ihtilâfının - hazırladığı müsait muhitten istifade edi- yorlardı. Fakat — müttefikimiz olmalarına rağmen neden böy- le hareket ediyorlardı? Mubakkak, atiye ait gizli bir düşünceleri vardı ve emelb- lerinin tahakkuk — edebilmesi için Türkiye ile İranın yekdi- ğerine düşman olmalarına lü- zum görüyorlardı. Köyde yalnız bir gece ge- çirdik ve ertesi sabah erken- den (Sultanabat) n yolunu tuttuk. Defterimde bu küçük seyahat —esnasında — herhangi bir vak'a kayıtlı — değildir. Yalnız herhangi bir taarruza hedef olmak endişesile büyük yolu bıraktığımızı, güzerkâhtan uzakta sapa bir yoldan gitti- gimizi pek iyi hatırlıyorum. (Mabadı yarına) Romanyada Kıral Ve Kıralıça ÂArasın- daki İhtilaf Bükrej, 13 (ALA) — Prom- 566 Helene'nin hâsıl olan bir uzlaşma veticesinde memaliki ecnebiyeye gideceği hakkın- daki haberler ve bu uzlaşma etrafında verilen tafsilât Ra- dor ajansı tarafından tekzip olunmaktadır. Prenses Helene bugün Bükreşte bulunmak- tadır. Bir Banker Londrada Hapse Mahküm Edıldı Milâno, 13 (A.A.) — Lom drada Hatry meselesile alâka- dar olduğu tebeyyün eden banker Gialdini beş sene hapse mahküm olmuştur. ÜSKÜDAR HÂLE sinemasında AFİFE SUZAN Mümessilleri ; Villi Friç, Lilyan Harvey Duhııllye 10 Kuruştur tahsisatı mestureden istifade etmemesi İcap ediyordu. Gerçi ticaret ataşesinin kendine göre bir entellicensi, yani istihbarat şubesi bulunmasına itiraz eden yoktu. Hattâ böyle bir teşki- lâtı bulunmasına İlüzum - bile vardı. Fakat Adalardaki bü- tün istihbarat işlerini kontrol ve idare etmesi manasızdı. Zaten — ataşekommersiyal bu bapta bir teşkilât yapmıya bile teşebbüs ve gayret bile etmemiş, memurların maaşla- rını kendisi verdiği halde bun- ların mahallindeki en büyük bahriye zabitine tâbi bulun- malarına da itiraz etmemişti. Binaenaleyh benim teklifimde, ataşekommersiyalin — elindeki mücssese — halini aldığı için ib[ı salâhiyeli almak bile mev- Resminizi Reaminizi — bize gönderirşeniz size tablatinizi söylüyebiliriz. Fakat bunun için gönderilecek resimler iyi ve tabit pozda çıkmış olması İâzımdır. Taki mütehassısınız — mülalsasında — hataya düşmesin. * Tabistlerini Danlamak üzere — bize resim gönderen karflerimiz hakkında mütehassısımızın — mütalcasını — aşağık! satırlarda — okuyabilirsiniz * R. A. Hanım: İyi kılplı samimi ve vy- saldır. Takdir vo — teveccühe zâh vardır, ça- buk kırılır. ve barışır , — kin tutmaz, maddi endişelerle ha- reket — etmek- ten ziyade his ve hayaline v gun bir tarıda tabi olur. tesadüfler. mak için ger- ) gin ve atılgan g olur. — Hüsnü Y — muameleden © boşlanır, — kıs- men - inatçıdır. Sözlerini esir- gemez, riya ve tabasbusu be- ceremerz,. * Mevlüt Riza —Efendi- Düşünceli — ve hasistir. gürül- tücü kavgacı değildir. Çabuk mütcessir olur. Ar ka daşları hakkında —sa- mimt ister. * Yusuf Ziya B. Hazımkâr ve — olgundur. Mihnet ve me- şakkate, felk- ket ve cefaya tabammül — ve sabır. — göster- mek ister, hop- palıktan — haz- zetmez, Doğ- ruluğu ve cid- diyeti Jertlerini sever. din- bir. muhatap yrkadaşlarının ler ve samimi olur. zubahis azdı. Selles - ile benim istediğim şey, bahriye istihbaratının gevşek tarafları- nı birbirine eklemekten ibaretti. Fakat bu baptaki mütecad- dit gayret ve teşebbüslerimiz hiçbir netice vermedi, Filha- kika birisi profesiyonel, diğeri de amatör bir kimse tarafın- dan idare edilen iki teşki teşriki mesal etmesine, yan yana — çalışmasma — müsaade etmek doğru değildir. Çünkü profesiyonel bir memur için en mühim mesele mevkiini tarsin etmek ve terfi etmektir. Halbuki amatör bir memur bu kayıtlardan azadedir; her türlü tehlikeyi göze alabilir, mafevk- lerini gücendirir. ve an'anavi Bize Gönderiniz, * * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... M. Nurettin bey: Hassat ve naziktir, £ ve intizamı se- ver, elbise ve eşyasına — İtina' eder. Fikrt me- saiye mütevak- mesailini ihr | etmez. hasastır. ceyi ve hisr mevzuları — il' mal etmez. © altında kalm mukabele eder. * Nurettin beyi Samimi v* » * Salamon Ef.: Zeki ve cW lışkandır. ver. - Menfaat- lerini israf ve ihmal — etmez. Hayatını — ka- zanmak husu- ğğç sunda — girgin, atılgan, gürül- tücü ve patır- tıcıdır. * saldır. Mi deleye, gü— tüye ve kav- gaya mütevak- kıf işlere giriş- mez, — herşeye müdahale — et- mek — istemer. Şıklığı ve te- mizliği sev Menfaatle r.s1 kayı alayı — se- '& Hakkı bey: Sakin ve w yalnız nefsine hasretmerz. ALKAZAR — Serseri Kırı al ALEMDAR — Öldüren adam ASRİ ARTİSTİK ETUVAL ELHAMRA — Bir tan; EKLER — Yunan FRANSIZ —— Yunan Opsi OLORYA — Sen ninui — Unutmuyan OPERA ŞIK — Üşayi gn — Serseri Kıral her türlü usullere muhalif reket edebilir. Profesiyont! memur bunu yapamaz. Diğer — taraftan memurun da — Öönünde müşküller peyda © bevvel bütün pmfeıiyo“' — İntikam Benimdir kadın — Kadıa arzumu ceti ÜN B lur. l murlar onun aleyhinde muarızıdır. — Bunlar biri' hırlaştığı halde, yıbl”' amatör görünce birleşiP parça parça etmiye hazı Sells le aramızda hiç f? yoktu. adam olsaydı belki lancı - bahriyelilik tasla' gücenirdi. — Fakat umum! muharebeyi kaygalaşacak bir ke! ki etmiyorduk. Kıskanç - tabiatli e”fâ.l ıkı?:,) A ıı" Arkalt