18 Mayıs 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

18 Mayıs 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Y.S MN paça aş AT EM Ml e m A Hâdise Adliyede, İki Oldu.. (Baş tarafı 1 inci sayfada | bekliyordu, o Ara- larında ufak bir münaka- şa oldu. Muhiddin yüksek sesle galiz küfürler savurduk- tan. sonra: — Sen hâlâ söyleniyor mu- sun? Diye saldırmasını çekti, ve bir kartal gibi Alinin üzerine hücum etti, Fakat jandarmaların ani hareketleri Alinin kalbine sak dırmiya hedef olmaktan kur- tardı. Bıçağın hedefine isabet etmediğini ogören Muhiddin geriye çekildi. Bir elinde sal- dırma dururken elini arkasına attı ve haykırdı: — Çekilin bu adamı yiye- ceğim. Başkasma zararım do- kunmasın. Bu sırada mahke- mede bulunan Galata polis merkezi memurlarından (3009) numaralı Şükrü Efendi şayanı takdir bir çeviklikle Muhid- dinin üzerine atıldı ve ellerini tuttu. oAdliye polisi Necati Efendi de yetişerek Muhiddi- nin bileğini bükmek suretile saldırmayı aldı. Saldırma kırk santim boyunda idi. Fakat Muhiddin bir el çabukluğu yaparak (o tabancasını orada bulunan metresi Nadide is mindeki kadına verdi ve ka- çırdı. Bundan sonra Muhiddin, polis ve jandarmalar tarafın- dan Müddeiumumiliğin bekle- me odasına alınarak İsticvap edildi. Metresi Nadide Hanım ise bir katil meselesinden dolayı üç seneye mahküm olmuş ve müddetini bitirmiş, Halepli bir sabıkalıdir. Mahkemede katilin ve davacının (tarafdarları da bulunuyordu. BuDa Dayak Faslı Bu hâdise cereyan ederken mühimce bir dayak faslıda geçmiştir. Nadide Hanım ka tlin annesi Fatma Hanımın üzerine çullanmış ve çarşafını param parça etmiştir. Fatma Hanımın koynundaki para cüz- danile tesbihide bu sırada aşırılmıştır. Muhiddin isticvaba gütürülürken katilin şahitlerine şöyle bir tehdit savurmayı unutmamıştır. — ( Karabaş ) mahallesine elbette düşersiniz, o vakit ica- binıza bakarım. Ne Diyorlar? Bir mubarririmiz kapı al tında Muhiddinle ve metresi Nadide Hanımla O görüşmüş- tür. “— Katilin kardeşleri Ali ve buzcu Ahmetle karakaş Ahmet ve kahveci Mustafa da mahkemedeydiler. Hepsi- de (pür silâh) idiler bana hücüm ettiler. Ben kendimi müdafaa için biçağımı çıkar- dım. Bunlar ayni zamanda polis Şükrü Efendiyi de mah- kemeye © çağırmışlar. Şükrü Efendinin e vazifesi Galatada- dır. Burada ne işi var? Beni öldüreceklerdi. Şükrü Efendi de onlara yardım edecekti. Nasıl ki benim ellerimi tuttu. Muhiddinin O metresi (hâdise esnasında dudaklarından ya- ralanmıştı, - Muhiddin tutulur tutulmaz adliye önündeki ar- zuhalalara koşan bu kadın yukarıya kaydettiğimiz Muhid- dinin ifadelerini bir istida şeklinde müddelumumiliğe vermiş ve bunlar hakkında dava açmıştır. Nadide Hanım diyor ki: Ben tabanca kaçırmadım, Muhiddin ise asayişi ihlâl ve öldürmiye o teşebbüs o cürmile tevkif edilmiştir. İkinci Hâdise Dün saat ikide üçüncü ce- za mahkemesinde de Şermin Hanımın eşyasını çalan par doflacı (o Muzaffer (o Hanımın muhakemesi görülüyordu. Bu sırada koridorda tokat şakırtı- ları duyuldu. Bir hırsızlık mese- lesinden dolayı tevkif edilen Nuri Efendi elleri kelepçeli olarak - koridora getirilmiş, mubakeme sırasını bekliyordu. Zevcesi Servet Hanım ken Fakat muhafız jandarma Ak- şehirli Bekir Efendi buna mâni olmuş. Nuri Efendi: “Mefkufsak ( ihtilâttan da menedilmiş (değiliz (Demiş! Karısı da bundan cesaret ala- rak hemen jandarma Bekir Efendinin üzerine atılarak sı- Efendi şu suretle izharı te- essür ediyordu: “— Jandarma değil, şamar oğlanı yazılmışız. Aleni Teşekkür Merhum pederimizin cenare mera” simine iştirak litfunda bulunun gerek bizzat ve gerek telgraf ve mektup İle tasliyet ve tariyet o eyliyem zevatı kirama ayrı ayrı teşekkürde bulunmaya alimi kalbiyemiz mâni oldu. Alenen arc teşekkürat eylerie. Selim sade Abdülmecit mahtumları İNGİLİZLERİN YAKIN ŞARKTA CASUS TEŞKİLÂTI - Yazan: Makenzie - Liebig Atinadan gitti ve Selânikte bir hafta kaldıktan- sonra kıt'asına iltihak etti, Arkada birkaç natamam dosye ile şüpheli kimseler hakkında, dedikodu kabilinden bir sürü de sözde malümat (bıraktı. Üstelik birde Byronu bizle- re terk etti. Byron biç mem- nun değildi. Çünkü Tuckerle beni (o yalanlarile © altadami- yordu. Herif boş yere para Ne. 32 yedirmekten (artık usanmış, kendisine yol vermiye karar vermiştimki, bir gün yanıma sokuldu ve Baron Schenkin Mısırdan Almanlar hesabına casusluk yapması için kendi- sine kat'i tekliflerde bulunduğu nu anlattıktan sonra Sehenkli aldatmak ve dolandırmak için kendisine muavenet (etmemi rica etti, Müstekrih mahluk “harp müddetince hem beni ve İ Resminizi Resminizi bize gönderirseniz size tablatinın #öytiyebilirir. Fakat bunun için gönderilecek resimler iyi ve tabii . Taki eder. Menfaatlerini yalnız nef- sine hasreden hasis temayülü yoktur, ikramdan ve cömert- likten hoşlanır. Çabuk samim! olur, soğuk durmaz. * Kâmil bey: Ciddi ve va- kurdur. Benli- ini ihmal et- mer. Beğen mek hususunda “ müşkül pe sent- tir. Dostlarım gelişi güzel in- tihap (o etmez. ” Gevezeliğe ve şarlatanlığa ik tifat etmez. Fiil ve hareketleriniu eyiliğine iti madı vardır. Teşvike kapıl- maz, ilimat ve samimiyetini israf etmez, 3 Ahmet Cebri *ey: Zeki r beceriklidir, se- e lim ve bedi! zevkleri ihmal etmez, rüfeka- | sile neş'eli bu- lunur, şakala- şır, o arkadaş- lığı sıkıcı de- ğildir. Tecessü- se ve tetkike müte mayildir. Az söylemekte. lâkayt kalmaktan sıkılır. Fay- da vermiyen ve menfaat temin etmiyan havai mesaiye iltifat etmez. Muhatabını iknaa mu- vaffak olamazsa hırçınlık te- mayülüne rağmen İşi mücadele ve tehlike safhasına intikal ettiremez. hem de Schenki dolandirarak kendisine rahat bir hayat te- min etmek isteyordu. Yunan ordusunun seferberliği de Ati- sada rahatını kaçırmıştır. Artık o Byron'u “temamile defetmiye ve kendisinden di- ğer tarafın da istifade etme- sine imkân bırakmamıya karar verdim. Bunun üzerine Cauchi ile tertibat almıya başladım. Fakat Cauchi'nin kim olduğu- nu anlatmadım değil mi? Cauchi, ben O bastaneden çıktıktan birkaç gün sonra Atina'ya gelmişti, C. onu doğrudan doğruya Londradan gönderiyor ve Atina'da muka- bil casusluk işlerinde faydalı olabileceğini ümit ediyordu. Cavchi'nin babası Maltız anası | sını tensip ediyorum. O AM ar Bize İöönleiiz? * x * Size Tabiatinizi Söyliyelim... vesüküti ve| © Zeynep Etem Hanım: Girgin, rağ Mihnet ve me- şakkate, cefa- ya müteham- mildir. Sözleri riyi diş olmıya mü- riyetini sever ve onu takyit edici usulleri ihmal eder. » Albert OGerşon Efendi: İbtiyatkârdır. Pre nsiplerine sadakat göste- rir, usul ve menfaat hari- cindeki teklif ve o teşviklere kapılmaz. Ken- di benliğine ehemmiyet ve- rilmesini arzu eder, mizahi © mevzulardan hazzeder. İntizam (kuyudatını ihmal, menfaat ve samimiyetini israf etmez. * Halit Efendi: Ciddi ve ağır başlıdır. İntizamı sever, havai şeylerle meşgul olmak istemez. Para- yı israftan ve başkalarına minnet etmek- ten endişe e- der. Çabuk sa- mimi olmaz ve münasebet tesis et- herkesle mez. Şahsını alâkadar eden mesailde alıngandır, usul ve nizam haricine çıkmakta müş- külpesenttir. temayildir. Hür- Fennen havalandırılan yezüne salon Halihatıtda MİLTON BEDAVACILAR ŞAHI filminde ninde (YENİ | KOPYA) Yaz Tatları : 54053 localar 200 Kr. Iktısat Mektebinin Seyahati Bugün Yüksek İktisat mek- tebi ikinci sınıfı Kimya ve | ek — Ha germ Coğrafiya müderrisleri | ile | ili Aş gece birlikte Hereke Mensucat Fab- | eepati — Büyük misss rikasını ziyaret edecekler ve | opera — Hal - Tar A | orada tetkikat yapacaklardır. | şır — Serseri Kral - i Ankara istasiyon büfesi kiraya Veriliyor DEVLET DEMİRYOLLARI UMUMİ İDARESİNDEN: |, | büfesi iki sene “ Ankara istasiyon detle ve pazarlık suretile kiraya veri İ cektir. Şartnamesi Ankarada İdare Vem sile Haydarpaşa (ve Kayseri ei müfettişlikleri (o veznelerinde o birer >» satılmaktadır. (o Talip (olanların (500 iri | teminat oakçesini hamilen 18-Mayıs-“, Idare binasında Firari Rum Sahte Vesikaları Nasıl Kelly Tedarik Etmiş ? Paskal Kiril isminde firari bir Rumun sahte vesikalarla tekrar memleketimize girdiği yazıldı. Tahkik ettik. Bu adam bir kolayını bularak uydurma pasaport ve vesikalarla buraya gelmiye muvaffak olmuş ve derhal Mübadele Komisyonuna giderek bir deetabli vesikası almıştır. Bu adam firari (o olduğu için buradaki emlâki musade- re edilip mübadillere verilmiş- 4. Paskal Kiril etabli vesika- sını alınca müsadere olunan emlâkini geri almıya teşebbüs etmiştir. Bunun Üzerine alâ- kadar mübadiller hükümete müracaat ederek hakiki vazi- yeti anlatmışlar ve bu ada- mın vesikalarının sahte olduğu meydana çıkmıştır. Sahtekâr Rum da hudut haricine o gönderilmek © üzere pazartesi günü saat 15 te Ankarada Umur” müzayede komisyonunda hazır bulunmaları. ALKAZAR — Serseri Kesi ALEMDAR — Öldürce 4d ASRİ — İçki belim ARTİSTİK — Ren Karları ETUVAL — Kadın ars ELHAMRA — Kutup seyebnti EKLER — Yunan Tiystr» FRANSIZ — Yunan Oparsti GLORYA — Milton MAJİK — Kusmet ei ve omün Türk Artisli © Mara ! vr (Baş | taralı 1 inet İĞ Resmin yukarıya ir miz bu artistte bir TÜFE nımı hassasiyeti, rorakk pi edası yok değil Türk ismi taşımıyan “© kiyede hiç tanın! kadin acaba nam kullanan Obir Türk mıdır? Yoksa maziye Türk haremine mensuP mekle tesir yapm sahte bir ecnebi a il AR polis nezareti altına Musadere mt kıymeti 80 - 90 yp fazladır. Fakat bu e sahte vesikaları İ ettiğine dair alâkadar lar malümat Mia İşin hepsinden dab# hayret olan tarafı '9** AN da bir Selânik Yahudisi imiş, beş altı lisan bilirmiş, bir müddet Amerikada Polis ha- fiyeliği yapmış, ilâ, ilâ... V de bu adamın iyi iş göreceğini zannediyordu. © zamanlar Liebig de henüz Atinadan gitmemişti. V bunları bana | anlattıktan sonra: — Azizim Z, dedi. Bu ada- mı doğrudan doğruya senin maiyetine vermek ve bun Uebig'i malümattar etmemek daha muvafık olur. Cauchi'nin vazifesine hiç bir suretle mü- dahale etmiyeceğim. Onu ta- mamen sizin emrinize veriyö- rum. Fakat Liebig hakkında kat'i bir karar verilinceye ka- dar Cauchi'nin Pirede kalma- İki Mal —— - tızın bir arada çalışması hiç te hoşuma gitmiyor. Kendisine asıl vazifesini gizliyebilecek bir iş bulmayı da size bırakıyorum. Ha, buna ne isim koyacağız? Tabii C diyemeyiz ya!, V nin C den bahsederken aldığı bürmetkâr tavurdan is- tifade ederek, İntelicens teşki- lâtı reisi olan bu zatın kim olduğunu ve teşkilâtınm nasıl idare edilmekte olduğunu sor mak lâzimdı. Belki bana söy- lemezdi. Çünkü zavallı V mes'uliyeti izam ede ede oka- dar asabi bir hale gelmişti ki, böyle bir sual karşısında bel- ki büsbütün dili tutulurdu. Manmafib şayet C teşkilâtı- nın hariciye, bahriye ve harbi- ki ye EL olan çi ve irtibatını bana lemiş olsaydı, bi Tslihare İ addit daireler arasınd gelen sui tefehhüm' mler “e ginliklere bir iş mâni olunabili — Cayehi Çimrene* değandan sonraki der in. V nin tam ey den biri idi. sonra zarfın içinden a kliğıt parça e eşi — Geldiği is bu kağıt parçasle (İL öle ceksiniz. Şayet #” hakikaten Cas 5 ğıdın öteki par eN ş olacaktır. Dedi. çaykar!

Bu sayıdan diğer sayfalar: