SON POSTA Kari — Gözile Gördüklerimiz Vatandaş Hakkına Hürmet Edelim Altıncı — Bakırköy — itfaiye Erupuna mensup şoför Abdur- Tahman Efendi lekesiz bir t Tette vazifesinden ayrılmıştır. Alâkasının kesilmesi için itfai- ye müdürlüğü tarafından grup #mirliğine ltıh alâka ettirilip eline bir vesika verilmesi bi- dirilmiştir. Fakat on bir gün- denberi bir. muamele yapıl- Mamış ve grupça cevap ve- Tilmemiştir. Bu adamcağız çalışacağını, fakat elinde vesikası olmadığı İçin — çalışamadığını söylüyor. Ve şikâyet ediyor. Evlâdı va- fanı işinden, gücünden etmek doğru mudur ve bu salâhiyeti im kime vermiştir ?- Büyükada Muhtarının Cevabı Muteber gazetenizin 10 Ma- 8 931 tarihli nüshasının inci sayfasında ( Büyüka- dada üç dert) serlâvhalı ve birkaç Büyükadalı — imzasile gönderilen yazının ikinci ben- dinde heyeti ihtiyariyenin tan- zim eylediği ilmühaberler - için birden on ve yirmi liraya kadar ücret talep edilmekte olduğundan şikâyet olunmak- tadir. Mezkür — bentteki şikâyet, Şahıs ve madde gösterilmemesi İtibarile hilâfı hakikattir. Bu hususta müşteki bulu- hanların mercii - aidine müra- €aatta muhtar bulunduklarının Muteber gazetenizin aynı say- fasına derci rica ve bilvesile takdimi ihtiramat olunur efen- dim, Büyükada ihtiyar heyeti namına birinci muhtar Salâhattin Cevaplarımız Sadal oğlu Avni Beye: Mektubunuzu — ait olduğu Makama - gönderdik. İkazınızın hüsnü tesir yapacağını ümit edelim. a AT VĞ Gün S1 13 -Mayıs- 931 Arabi M -Zilhicce -1349 Yaktt-ezani-vasat! —— Öğüe Kar & Rumi 30 - Nisan - 1347 yakıt-ezani-vasati 28 | 44s 453 (l0 449 116.06 Güyanda Sergüzeştler Arasında GAZETEĞİ ALTIN PEŞINIIE Sen Lorandayım : İçinde basit bir otomobil düğmesinden son sistem oto- Mmobile kadar her şeyi bulunan Müstemlike — dükkânlarından birinin karşısında dolaşıyorum. Önümde nalınlarını takırdata- Tak yürüyen bir zenci kız. Köşede süprüntüleri didikliyen tiyah kanatlı bir kuş, bir ke- Barda çıplak derisini — yala- Makla meşgul uyuz bir köpek, i'll taraftada eşya taşımakta ııllındıgı el arabasının Üze- Tinde uykuya dalmış sabık ir mahküm var. Sıcak mem- İeketlere — mahsus güneşin UÜlnda — her — taraf sessiz. Fakat barakadan arkasına yep- “eni bir esbap gimiş kısa boylu * adam çıktı. Uzaktan mas- eee MEMLEKET SAYFASI Kupa maçını kazanan Samsunun Halkspor takımı Samsun, ( Biraz gecikmiştir ) — Bura kulüpleri arasında yapılacak maç galibine verilmek üzere tertip edilen kupa maçı neticelenmiştir. Finale kalan Halkspor kulübü ( Sabık Türk ocağı ) takımı ile Tütün fabrikası kulübü saat ikide ve yağmurlu bir havada karşılaştılar. Hakem Şimendiferciler ku- lübünden Talât Beydi, Her iki takım, kupaya sahip olmak için büyük bir enerji ile çalışıyorlardı. İyi bir maç seyretmek üzere gelen halkın neşesi, havanın müsaadesizliği yüzünden kalmadı. Müsabaka da bire karşı iki sayı ile Halkspor kulü- bünün lehine bitti ve kupayı aldılar. Adanada Ziraat Havalar Müsait Gittiği İçin Son Feyezan Felâ- keti Hafifliyecek Adana, (Hususi) — Son Cey- han feyezanının bir bataklığa çevirdiği Çukuruvada son gün- lerde — hararetli bir fanliyet göze Çarpıyor. Birkaç gün- denberi havaların oldukça mü- sait gitmesi bu faaliyete vesile vermiştir. Alâkadarların tahmi- nine göre havalar, bu şekilde ? devam ettiği takdirde batak- hk sahası çok kısa bir zaman- da kuruyacak, bu suretle sey- Iâ4p felâketi nisbeten hafiflemiş olacaktır. Bu #senenin arpa mahsulü bu güzel hava vaziyetinin ne- ticesi olarak hafta sonunda biçilmiye başlanacaktır. Bir Polisin Cinayeti İzmir, 11 (Hususi) — Hasan Hüseyin isminde bir polis me- muru Abbas ağa tarlasında ehemmiyetsiz bir sebepten bir kurşunla Enver ve Mehmet isminde iki kişiyi yaraladı ve yakalandı. No. T karalara benziyordu. Bununla beraber yaygın burnuna ve kalın — dudaklarına — rağmen hangi ırka mensup olduğunu tayin etmek müşküldü. Kıvrı- larak yukarı doğru kaldırılmış bıyıkları, siyah, sarı, kırmızı yara yerleri ile dolo bir derisi, nasır içinde kalmış elleri vardı. Güçlü kuvvetli bir adamdı. Yana doğru biraz eğri dö- nen boynu ile yavaş yavaş ilerledi. Camakânlarından balmumu mankenler üzerinde uzun müd- det dura dura bazı yerleri derin çizgiler peyda etmiş bez elbisesini gidikten sotira boy- nuna da lâstikten birde yaka takmıştı. Sokakta birkaç adım ilerle- dikten sonra elinde tutmakta Hâmit Sürtte Kımsesız * Himayesi Içın Tokata gelen Sivas Tokat, (Hususi) — bir #por hayatı yaşadı. kası geliyordu. liselileri ve izcileri Son günlerde Tokat, oldukça heyecanlı Bu faaliyetin başında göreş müsaba- Maruf pehlivanlardan Yenihanlı Sicim - oğlu Halil, Amasyalı Hüseyin ve Mahmut, Zileli Mahmut pehlivanlar güreşti. Aynı zamanda Tokatı ziyarete gelen Sivas Lisesi takımı ile Tokat Askeri Takımı karşılaştılar. Liseliler (0-3) galip geldiler. Bu münasebetle misafir izci ve mekteplilere yapılan hüsnü kabul çok parlak olmuş, memleket çençliği, kâmilen, bu me- rasime iştirak etmiştir. Takat Gençler Birliği ile Sivastan gelen izci takımının maçı, seyahat yoıgunluğun dan Çocuklarm Ne Yapılıyor? Siirt kasabasının umumi? manzarası Sürt, (Hususi) — Kinisesiz ve yetim çocukları himaye et- mek için Sürtte canlı bir alâka var, Bu yavrulara bir parça yiyecek, sırtlarını ısıtmak için biraz giyecek temin etmek üzere burada bir müsamere tertip edildi. Muhitin imkâmı nisbetinde çalışıldı ve istiğna gösterilemiyecek bir netice elde edildi. Bu mesai böyle devam ederse, Siirdin bakımsız ve kimsesiz ço- cuklarından bir kısmı mühimmi kurtarılmış olacaktır. Fakat bütün emel şu olmak lâzımdır. mamak. olduğu paketini uzağa fırlattı. Paketin içinden parça parça bir pantalon ile ayni halde bir gömlek ve bir çift iskarpin çıktı ve hemen bilinmez nere- den zühur ediveren sabık bir kaç mahküm tarafından kapı- şıldi. Bu esnada adamın tam kar- şısındaydım, gözü bana isabet eder etmez: — Bonjur, dedi. Nasılsın, gel istersen birer kadeh to- kuşturalım. Geçen hafta tam bir buçuk kilo, anlıyor mısın tam bir buçuk kilo altın ç- kardım, para yiyebiliriz. (Sen Loran ) nın nadir kah- velerinden birinin yanındaydı. Beni birazda zorla sürükledi. Mühmel kıyafetinde askerl gar- diyan ların karşısında içtik. Ozaman adam kendisini takdim etti: Hergül âsâ bir kuvvete —malik görünen bu adam tesadüfün garip bir cilvesi ile (Şınlııı J adını taşıyordu. Alâkayı ve çalışmayı bırak- Nadir (Sen Dominik )te — doğmuş, on beş sene evvel Fransız Güyanına gelmiş, diyar diyar dolaşmıştı, san'atı altın ara- yıcılıktı: — O vakitler günde dört beş gram bulduğum - olurdu, diyordu. Selina birer kadeh daha getir. Hizmetçi kız emri ifaya koşarken o devam ediyordu. — Bir hafta evvel şehre dönerken bir dere kenarında oturdum, küçük bir kuyu ka- Zarak çıkardığım toprağı ele- dim. İçinde mercimek büyük- lüğünde iki tane altın parçası bulmayım mı? Hemen oraya yerleştim. Fakat maalesef bu esaslı bir damar değildi. Bana ancak bir buçuk kilo vere- bildi. Şeroben cebinden bir de- met bankonot çıkararak bu bir buçuk kilo altının kâğıt halin- de temsil ettiği serveti gös- terdi ve bu mrada kadehlerle yımııııgılııışoluSe!inınıı dolayı yıpılını.ımıılır. |Mürefte Petrolleri Bir Heyet, Müreftedeki |Petrol Şirketinin Alet- lerine Kıymet Koydu. Mürefte, (Hususi) — Müref- tede petrol taharri ve bulunan membaları işletmek üzere bu- raya Sondaj alâtı gönderen Türkiş - Amerikan — petrolyom şirketinin — buradaki — aletleri haciz altına almmıştı. Bunu yaptıran — Hasan — Mustafayef isminde birisidir. Şirket mü- dürü Mister (Oblrien) in Ame- rikada bulunduğu zaman (10) bin liralık bir alacak iddiası yüzünden konan bu haczin | fekki istenilmiştir. Bunun için de ayın yedisinde İstanbul Bi- rinci Ticaret Mahkemesi namı- na Naip Suat, Zabıt Kâtibi Memduhb, İktısat Vekâleti Mü- hendislerinden Kenan Beyler tesisatın kıymetini tesbit et- mek için gelmiş vazifelerini yapmış ve dönmüşlerdir. Şir- ket müdürü de buraya gel- miştir. Haciz fekkedilir. edi- mez faaliyetin başlıyacağı ha- beri Müreftelilerde cidden bü- yük bir sevinç uyandırmıştır. Talât Behçet tebessümü biraz daha geniş- ledi. * Dört gün sonra Şerobeni bir daha gördüm ve derhal tanıyamadım. Arkasında yeni elbiseden eser kalmamıştı. Üzerinde parça parça bir triko, ayağında delikleri iplik ile sıkılarak kapatılmış bir don vardı. Yağlı kasketini kirli parmaklarının arasında - tutu- yordu. Göz kapakları şiş, yüzü gözü yaralıydı. Dötüştüğü an- laşılıyordu. Bana başına gelen felâketi anlattı: Genç Selina Mütüfkâr davranmıştı, fakat bu memlekette müzeyyenat ile iyi emek bahalı idi. Fazla olacak 2 gece Çinli mahallesine gi- dilmiş, vaz'ı ve tavru sevimli görünen sabık mahkümlardan bir gurup ile birlikte yemek yenilmişti. Şeroben hadisenin mabadını bilmiyordu. Yalnız ertesi gün kendisini mezaris- tana yakın bir çukur içinde bulduğunu batırlıyordu. Vücu- dü yara bere içindeydi. Yeni Sayta 5 | Kadın Ve Kalp Genç Kızlara Metres Olmak Teklif EdilirMi? Bu Adamların Hüsnü Niyetine İtimat, Aldan- mağı Kabul Etmektir, Bir genç kız bana soruyor: *“ Yirmi yaşında bir genç kızım. 38 yaşlarında bir adamla tanıştım. Bu adam vazifesi lcabı. seyyardır.. Dünya do- laşmış, çok bilmiş bir adam, Beni ıevdıîıi söyliyor. Ben de ona karşı İâkayt değilim, fakat ilk buluşmamızda aşkını ilân ederken, — benimle evlenmesi mümkün — olmadığını, çünkü aramızda yaş farkı bulundu- ğunu, on sene SGonra kendisi — ihtiyarladığı — halde benim genç kalacağımı söyledi ve bütün bu sebeplerle benimle evlenemiyeceğini anlattı. Sonra, arzu edersem, ev- Tenmemek şartile beraber ya- şamıya ve her türlü fedakâre hğı yapmıya hazır olduğunu ilâve etti. Ben şaşırdım. Çün- kü ailemin vaziyeti icabı evlen- mek ihtiyacındayım. Fakat bu adamın teklifini pek kavrıya- madım, Beni ikaz eder mi- #iniz?,, Bir dul kadına böyle bir teklif yapılabilir. Fakat bir genç kıza metres olmayı teklif etmek, aşkla, samimiyetle telif edilemez. Bir adam kendisine karşı alâka duyduğu bir kın bağlamak için evlilik yerine metres hayatını tercih ediyor. Fakat bu teklif bir genç kıza yapılamaz. Bu vaziyette bir genç kızın yapacağı şey erkeğin aşkını başına vurmak ve ona iyi bir ders vermektir. Genç kızlar, hayatı ve is- tikbali iyi göremezlerse mağ- durdurlar. Fakat onların bu saflığından — istifade ederek kızları felâket ve sefalete sörüklemek doğru değildir. Genç kızlar kendilerini bu kabil erkeklerden daima ko- rumiya çalışmalı, bol ve boş vaitlere inanmamalıdırlar. Hanımteyse Kocanım, / sevgilinizi, nişanlırızı, | tanımak İster misiniz ? Bize doğ- du; tarihi bildiriniz. Size onun ahlâk ve tabiatini söyliyelim. elbisesi ile şişkin cuzdani da uçmuştu. —E ğeroben şimdi ne yapacaksın; Başını salladı. — Burada — iş bulıcıgım. Tekrar kazma kürek, takım bir sandal ve biraz da konser- va satın alacak kadar para biriktirmiye çalışacağım. — Fakat — burada yevmiye on franktan fazla değildir. İh- tiyacın olacak parayı bir ke- nara koyabilmek için bir sene çalışmak lâzım.. — Evet.. Öyle... Biliyorum... Düşündüm: Şerohen, beni dinle, sa- na bir iş teklif edeceğim. Sen orman hayatını ve altın ara- yıcılığını biliyorsun. Benim ise biraz param var, bir heyet teşkil edelim. Beraber çalışa- hm. Kârı taksim ederiz olur mu? — Hay hay üstat Bir gün sonra dere ke rından ormana dalıyord işte arlım — arayıcılığım bcylı başladı. üü nn Buein ae eei z MKB L ae " ai t eciler Bd l e eeeti eee e Bdi Ve aa et lll die ee el ee üüÜ — ĞÖM üüü * eei d Y el