Hakkı Mak, Hayal meselesini mya gdokunimadan sebecsizce | alledebilmeik * ve balide — bu | üzden bir hadisenin çıkması hit ü refetmek için bire yler — Gdüşünen Hünkâr, in bir vaşıta ile Hayalin ocası hakkında — tahkikatta bulundu ve bü tahkikat esne- Bında, Hayalin Bbabasının da im Olduğumu bir' dereceye kadar öğrendi. Filhakika tah- kikatı yapan ve/Sultan Hamis 'de arzelen, komitenin bütün lesrarıma' yükıf olmamıştı. Lâ- İkin Sabinin babası, Hıristofor i anın tehlikeli bir adam mu öğrenmişti, — Bunu r alan Sultan Hamit, far- kında almıyarak - zehirli bir yılanla oymyan -gafil bir nda- nü. Hayalle arasın- simerikaya gi di. Kirkoru- / Teli seniyesi | sekiz on adres aldı. Hepsine mektuplar - yol- İndi. Fakat, Bocnos Ayrese geçmiş olan Kirkorun en son adresini bulamadı. Eğer Kir- ikor bulunsa idi, çok iyi ole- Ecaktı. Hünkârın fikri, bir va- Sıta ile Kirkoru İstanbul1 ge- tirtmek, bir işe yerleştirmek ve bu işe tatlr bir surette ni- hayet vermekti. Hünkâr, Neş'edil ile görüş- tüğü akşam geç vakit bahçeye | çıktı. Onları gene havur ba- şında gördü. Çoktanberi Ha- yal ile görüşmemişti. Bu akşam onu yakından görmek ve bir az da görüşmek istedi. Önlerin- den geçerken Hayale seslendi. Hayal geldi. Fakat Hayal, şim- di, ük gördüğü. saf ve basit kız değildi. Sarayın adap ve usulleri onu da merasimle ha- rekete mecbur etmişti. Şuradan buradan görüşerek Ortaköy üs- tündeki kameriyeye kadar yürü- düler. Hayalin gösterdiği me- rasime rağmen hünkâr bilâkis samimi ve (âubali davranıyor, Onu, ilk gecede olduğu gibi saf ve basit bir lisanla konuşturmak İstiyordu. Hünkâr, bilhassa Ha- yalin son zamanlardaki solgun- luğundan bahsederek onu muh- telif surette isticvap ediyordu. Hünükâr, birdenbire durdu. Onu son bir ümit ile ve son defa olarak tecrübe etmek istedi ve gözlerine bakarak gu — suali sordu : — Hayal, seni evlendirmek fikrindeyim, Zengin ve güzel bir yaverim var. Seni ona ve- receğim. Ne dersin?. şHayalin gözleri, sanki bir volkan olmuştu. Bu derin vol- kanıtı içinde siyah kıvılcımlar kaynıyarak Hayal cevap verdi: — Ne münasebet şevket- lim, Benim nikâhlım yok mu?. Sultan Hamit, kalbindeki €n son ümit telinin de karıldı- Bint anladı ve Hayale, muka- bil bir darbe vurmakla inti- almak istiyerek: B Var ama, haniya sen (hak ) ni kabal ettiğini söylü- Vordun. Artık bir “Ermeni - ile Basıl evlenebilirsin?.. Bçs İlkan baLGASsı(|!I Abdülhamit, Hayali Son Defa Ola- ak Tecrübe Etmiye Karar Verdi Yazan: Ziya Şakir — 35 — O zaman Ha- yalin — yüzünde, Acı ve müştehzi bir tebessüm ha- sı! oldu. Hayal gözlerini yere | indirdi. — Şikâyet ' ve — ümitsizlikle titriyen sesile ce- vap verdi; — Evet, şev- ketlim, hak di- nini kabul ettim. | Fakat, bu suret- le yalrız dinimi değiştirdim. Kal- büni- değili Sul- tan Hamit, bu tür'etkârane ce, vabın ihtiva et- tiği mukabil ha- kareti derhal an- Abdülkamidin o zamanki saray kıyafetini ladı. Rengi sap- taşıyan bir hanım sarı oldu. Vücudu buz kesildi. | iltifatlar ve ne da garay âdat © anda, Hayale karşı, çok acı çok sert bir muamelede bu- Kinmak - istedi. Fakat derhal kendini topladı. Haksızlığa is- yan edilmek vüzünden göste- rilen her büyük cür'et, haksız tarafın n sıl bışını eğerse, o da başını eğdi. Buna sebep olduğundan — dolayı — kendini takbih ederek yürüdü. Yürüdü, saraya avdet etti. Fakat Hayalin bu cür'et ve cevabını da unutamadı. Demek bu kızda daha hâlâ bir Erme- ni ruh ve hissi vardı. Ne ona karşı ibzal ettiği lâtuflar ve n p Hıfzıssıhha kanunü — müci- bince çok — çocuklu ailelere yapılması vadedilen para yar- dımından istifade etmek için gazetemize resia gönderen aile gruplarından bir kısmını daha bugünkü nüshamızda derce- diyoruz: 1 — Mardin istasyon güm- rük — memuru — Abdülkerim Efendi ve ailesi. 2 — Karagümrük, Güldede sokak 3 numarada — Ahmet Efendi ve zevcesi Remine Ha- nım. Çocukları: Niyazi, Kemal, ve adabının tesirleri onun kal- bindeki varlığı eriterek muhi- tinin hissiyat ve icabatı ile halleylememişti. Bütün gece, derin —derin — düşüncelerden sonra Sultan Hamit, şu neti- ceye vâsıl oldu : — Zaten ne beklenebilir ?., Öyleya, ne beklenebilirdi? Farist hocası, Ömer Ef. ona Gülistan okuturken : Akibet gürk zade gürk şevet Gerçi ba âdemi büzürk şevet Beytini okuyarak tefsir et- memiş midi ?.. Harem dairesi altüst olu- yordu. (Arkatı: var) Enver, Seniye, Fikriye, Muallâ, Müyesser Hanım ve Efendiler. 3 — Kücükmustafapaşada Gülcamii sokağında 18 numa- rada merhum Mehmet Efendi refikası Sabiha Hanım. Çocuk- lan: Yusuf, Havva, Asiye, Meryem, Ahmet, Fatma Ha- nım ve Efendiler. 4 — Galata, Azapkapı, Meyityokuşu 1 numarada Mor- dahay ağlu İsak Ef. ve refika- sı Madam Simha. Çocukları: Ester, Mazalto, Kadon, Sultana, | Şerefettin, Necat, Sinyora, Renya H. lar. stifade ediniz 1 -- İlân 3 satırı geçmiyecektir. 2 -« Her satır 4 kelime hesap edi- lecektir. 3 —- Her ilâa $ adat İlân. kuponu mukabilindedir. kupon ilâve edilmelidir. $ .« Her kapon Ürerindeki tarihten bir hafta müddet'a muteberdir. — SON POSTA yı okudüktân Ü sonra İlân kuponumu <a ile birlikte bir zarfa koyarak posta - ile idarehanemize gön- deriniz. Hânnızm gareteye gir- mesi için bu kadarı kâfidir. —— SÖON POSTA — BEDAVA İLÂN KUPONU 11- Kânunusani -1931 4 Her 3 sütırdan faalasına 2 klayı- nız. Bündan $ adedini lânımz B Rişar Somür anlattı: — Yirmi beş yaşında iken bir sigorta şirketinde küçük bir memurdum. İş sahasımda talülmi denemek istiyordum ve bazı ameli fikirlerim de vardı; fakat ulak bir sermaye Jâzımdı. gözden geçirirken şu satırları g okudum: *“Kanadalı bir kadın - İngiliz da bi ati ot BALLAN ci b £ İnevki. Vaşington sokağında 233 numarada Madam (Baravil) e müracaat. ,, Kendi kendime: “ Kanadalı Bu Sütunda Hergün Bir akşam gazete - ilânlarını | ve İgpuııyol Tisanlarına eşina | BİÇKİ DİKİŞ DERSANESİ — Pan- galtı, Cedidiye Besten apart, No 30 - 3 Fantezi, tayör, mezunelere maariften şehadetnamc, bir. kadının yanında kâtiplik nasıi istikbali emin bir mevki DK d a — olı:ğ':?. liye düşündüm. Ma- ee OT Lel Kai Çeko, | amafih-ilân beni cezbediyorda: KARAL SAA aç NSt Cüste P a LA ledemi ve TORANNLAR TERZUL abçe | ©*tesi gün saat —altıya doğru ıup. Rasımpaşa hamı 12 o adrese . stanbul 405 Madam Baravi! muhteşem HÜSEYİN ZEYTİN YAĞINI — kullanşaız.Yemekleriaizi nefin işter misiniz? İn yağı İle pişirii Kapısı Babacaler tür! binanın üçüncü katında oturu- yordu. Kapıyı açan|beyaz saçlı zenci bir kadın beni hanımınım yanına götürdü. T ESKİŞENİR OKU UC! ladam Baravil genç, müte- Bazüsden İtibaren menf nasip vücuth, sarı saçlı, beyaz tenli, mavi gözlü, cazibeli, hu- lâsa tam Kanadalı tipinde bir kadındı. Beni mağrur mazar- larile süzdükten sonra hiçbir mukaddimeye lüzum görmeden: — Vücutça bir arızanız yok ya? Çünkü tam sıhhatte olm- yan insanlara tahammül ede- mem, dedi, nlüyorsamız “ve gareteleri dükkânmeza, dalremiza bir şekilde gelmeztai Oğla tesretanesine mürecı K TAplanmış nadide fHdanlar — Fransz armudu ve Rut şeftali ve eriklarine sa- tılık Fidanlarım — vardır. Rize Karancı zade Abılallah MANDARİN FİDANI — Beher adedi İki kuruştan elli bin adat gatılık yabami mandarina fidamm vardır. Rize Kazancı zade Abdullah B EME- : GERLENLE D | C Coaber , Susam hel Sgüre genç- n iduğumu — zan- ler we İhtiyarlar için çok İezzelle Ve ıoded;. dedim: Ş Enide ni — Sporcu musunuz Si sokağı aa 5 Haa Muhatabım — güzel bir ka- din olmasına rağmen canımı sıkmıya bı_;bımış!ı: KİBAR BİR AİLE NEZDİNDE — Mü- rebbiyelik yapmak İsteyen bir — ecnebi madamı vardır. Arzu edenlerin Bey oğ- — Eskrim, — teni bol handa Beçker maj a Salâhkttin Söteler, B ks, 'Nafl Beye tahriren müracnaıları. yüzme dedim. —Pekâlâ.. ve ok Çocuklu Ailelere Yardım Va- dn İstifade Etmek İstiyenler — Evet. Kadm bana bu iki lisanla birkaç sual sorduktan sonra: biz. Şerait : ';u'ı:îl; : Ayıi göR LÖ gizE n olmak üzere apartımanda da bir odamız olacak. Şunu unutuyoruz ki o ta- rihte bir frank kü para ile beş bin demekti : Yari senede altmış bin frank tutacaktı. Halbuki ben ıigerâı şirketinden topu topu senede ancak üç bin pf:ııık alıyordum. Mademki Madam LBırıvil) i o maaşımla ufak bir sermaye biriktirebi- lecektim. MŞem- kR bittabi pek — itiniz bittabi pel mu' fakat.. — Fakat müddeti devamı hakkında müteredditsiniz değil mi?. Bir senelik maaşmızı te- keffül ediyorum. Bundan sonra- B için deiyi bir memuriyet | Bu cevap üzerine ben şaş- kın kadının yüzüne en o: — Yalnız bir şartla, dedi, t doktorumun sizi muayene et- Şen A £ | mesine müsaade edeceksiniz! SK Asker doktorların. muaye- ğ nelerinden — geçmiş bir genç 5 — Edirne Bosna köyünde için bunun ne ehemmiyeti vardı! Hasan oğlu Deveci Salih ağa | Binaenaleyh derhal kabul ettim. ve refikası Fatma Hanım. Ço- Ertesi günü Parisin maruf cukları: Mekmet,Ahmet, Ömer, Remziye, Emine, Nazmiye H. ve Ekler 6 — Edirne, Doğan mahal- lesinde kasap İsak Meşolam Ef, ve ailesi. 7 — İzmir, Karşıyaka, Nadir sokak 28 numarada mühendis Fuat B. ve refikası İsmet H. Çocukları: Rüknettin, Sadzettin, n, Tarık, Kevser H. ve E. ler. Büyük Ve İyi Ağaçlarınızı - böceklerin için düş mer ağaçlar Meyva ib Be yıkayınız. En münesip zaman — Çimdödi: Rosny Atne Fener Işığı Gibi bir doktoru beni — birtakım acayip aletlerle uzun uzadıya muayene ettikten sonra müte- bessimane: D —Makine mükemmel.. Bütün |sarklar gayet yolunda iş iyorldedi. thdnı:lıdBnrıvilin karşısına | ikinci a çıkışımda — beni | biraz daha nazik kabul etti: — Hepsi tamam, dedi, lan itil çı]ı.şımg_;.qhyııeığu. Haa Bede TU ge arlMAL kil ırıııııî:la'.'c kıe!ıımd: istediğini pek ankımıyarak, bir- kaç saat meşgul- ol Yemeklerde betıbumd;ı tımanda iyi bir odam vardı. Hulâsa, beni vakit vakit tehyiç eden güzel bir. kadımın | y"Bnöldl asude bir hayat. ylece Üç ay geçti. Madam Eıravîlxbmıı karşı tamamile lâkayi görünüyordu. Birgün öğleden sonra, taze bir çiçek gibi muaftar, yam başımda dururken birden bire: —Z annederim heyceanmız var? Diyerek nabzimı tuttu: — Evet, heyecanlısınız. Hem de pek heyecanlı! Ve elini, vahşi bir. hayvan ibi sıçııyan kalbimin üzerine oyarak tatlı bir sesle: — Beni öpmenize müsaade ediyorum! dedi. Hemen kucakladım; dudak- larından, gözlerinden, boynun- dan ihtirasla öptüm... Üç ay daha geçti. Bir sa- bah Madam il) bana: — Artık emelim bul- du.. Birkaç güne kadar bura- dan gideceğim. Aramızda güzel hatıralır kalmasına çalışa'ım,dedi, Bilâ ihtiyar isyan ettim: — Nereye gidiyor sımuz? Demek beni sevmiyorsunuz! — iyorum.. fakat aşk artık eli bir di Daha siyade Tei v mamalıyım! Belki birgün baki- kati öğreneceksiniz! Bundan sonraki günlerde Madam Baravil bassas ve lâtif davrandı. iği gibi ği Gn:el hatıralar ,, d'l:ırıltıııılı için herşeyi yapıyordu. ıçıHııfhı nihayetinde — kapıcı bana “Madamın harcket ettiği- ni,, haber verdi. İki gün sonra da bir senelik maaşımı ikmal eden bir cek ve tanımadığım bir imza ile de bir mektüp geldi; içine bir İngiliz şirketi için bir tavsiye de leffedilmişti. Parayı bankadan aldım. Şir- kette teklif edilen mevki de reddedilecek birşey değildi. Bu sayede ufak tefek işler yapmıya başladım ve yavaş yavaş bir ser- vet edinmiye muvaffak oldum. be::ıdım (Baravil) in hatırası aylarca ye'se düşürmüşrü. bAend:i.ll seneler iği halde n ©o garip kadının m ğu ©o sergüzeştinden hiçbir şey anlıyamamıştım. Nihayet, hare- Haa ticli malebr aa *“Çocuğum tam istediğin gibi =nı ve mütenasip vücutludur. i pek bahtiyar bir anne ettiniz. Sizinle bera ber geçirdiğim lâlif ayları unutmuyorum. Adiy&:, & sergüzeşlinin iç yözü hakkında — bildiğim bukndar! Adeta gece karanlığında küçük bir fener ışığı gibil MK İsterseniz ibatından — kurtarı ade ağaçlarımızı Bi püskürgeç ile yaprakısız B n yıkanız. Kutusu 1 İirazlır, Yegine deposa Sirkecide Hormsanciyan hd Drogeri santıral doriyandır. Nivedla Büküm IS'I'A—:.A..