Adap Ve Muaşeret Usulleri Tarikatlerde şeyh, müritleri- nin bütün hareketlerine kar- şır. Dervişin husust hayatı bi- le şeyh için mahrem olamaz. Müritler arasında kadınlar ve dullar da bulunduğuna göre, bu kaidenin tevlit ettiği neti- celeri tahmin güç değildir. Bütün tarikatlerde olduğu gibi, Nakşilerde de teessüs et- miş birtakım adap ve mua- şeret uüsülleri vardır. Bütün müritler ve dervişler bu adap ve muaşeret usullerine riayete mecbur tutulurlar. Tarikatlerin manasızlıklarını Nakşilerde birinci kaide, şeyhe mukaddes nazarile bak- maktır. Şeyhin izni olmaksızın mürit hususi veya dini haya- tında hiç bir iş yapamaz. Mü- rit şeyhin önünde yüksek ses- le konuşamaz. İzin almadıkça bahse karışamaz, şeyhin fikir- lerini tenkit edemez, ve şeyhe Nakçşiler, Bektaşiler gibi sır tutmıya çolt ehemmiyet verir- ler. Nakşilerce sır söylemek emanete hiyanet etmek gibi bir cürümdür. Nakşiler mutavazı görün- meyi, fakir yaşamayı fazilet addederler. Sofra Muaşereti — Nakşilerin yemekte riayet sdilmesi lâzımgelen bazı mua- şeret üsülleri vardır. Çatal 've bıçak kullanmazlar. Yemekten evvel ellerini yı- karlar. Yerde yemek yerler. Sofrada sol ayak üzerine otu- rur, sağ ayaklarını dik tutar- lar.! Yalnızca taamdan içtinap ederler. Kırıntı yapmamak, ek- meği küçük lokmalar halinde koparmak, parmakları yalamak yemekte su içmemek, bir bar- dak suyu bir defada bitirme- mek şarttır. Kürdan kullan- mak makbul değildir. Yemek- ten sonra geğirmek şükran alâmetidir. Hırafelere İnanırlar Nakşiler batıl şeylere çok imanırlar. Hırafelere düşkün- dürler. Meselâ Nakşilere göre geceleyin ev süpürmek, ateşte #ovan, sarmısak yakmak, eşik- te oturmak, kapının bir kana- dına dayanmak, sabah atama- zından sonra uyumak, sabah erkenden sokağa çıkmak, ge- ze eve geç dönmek, mumu mefesle söndürmek, kırık tarak kullanmak, — gözden öpmek, iki kadın arasından geçmek, tırnakları uzatmak, cuma gün- leri tıraş olmak, çok uyumak fena ve günah addolumur. Nakşilerin kadınlara karşı nazarları çok fenadır. Onlarca kadın geri bir mahlüktur. Ona hürmet etmek ayıptır. Kadın- lara itaati aptallık - sayarlar. Onun için izdivaca da pek taraftar değildirler. Bu noktalara bakılırsa Nak- şilik kısmen katolikliğe ben- zer. Onlar gibi hırafeye düş- kün ve müteassıptırlar. (Arkası var) ll a nn gel Aİİİ UÜÜT ŞÜ HL ĞĞĞÜRÜ e G b Nnxşiı.lx ve TARİKATLER Nakşiler Hırafeye Ve Banıl * İtikatlara Çok Ehemmiyet Verirler; Yemekte, Oturmakta Bir Takım Manasız Usullere Riayet Ederler... Te İti AĞN ee “Mevlevi şeyhleri ve müritleri bir açık ayin ve ilâhi sahnesinde Fenerbahçe Zorla, Beşiktaşa Bir Gol Atabildi... Dün Fener, Kendinden Beklenen Oyunu Oynıyamadıl Dün stadyomda Beşiktaş - Fener oyunundan evvel, Sü- leymaniye - İstanbul spor ve Beykoz - Anadolu — maçları oynandı. Süleymaniye - İstanbulspor maçı 0-1 İstanbulsporun lehine neticelendi. Beykoz - Anadolu maçını da 1-4 Beykoz kazandı. Fener - Beşiktaş Saat üçte Fenerbahçe - Be- şiktaş oyununa başlandı. İlk akını Fenerliler, muvaffakiyetle rakip kaleye sürdüler. Çekilen birinci şut avuta gitti. 'Topu “ortaya ” kadür “dtük Beşiktaşlıları, Fenerliler sıkıştı- rıyorlardı. Fenerin bu hâkim oyunu beş dakika kadar devam edebildi. Ondan sonra Fener hücum hattı gevşedi. Atışlara bir ruhsuzluk geldi. Kolayca gol yapamamadan mütevellit çikan Fenerin üstüne çöktü. Beşiktaşlıların ınüdafaası çok gayretle çalışıyordu. Zekiyi hiç açık bırakmadılar. Hümünün sert çıkışları Zekiyi ve Fikreti çekingen bir oyuna mecbur etti. Dün Hüsnü, fevkalâde can- dan takımını yendirmemek için beşeri — kabiliyetinin bepsini sarfetti. Hüsnünün candan gay- reti yalnız müdafaa cihetinde müsmir oluyordu. Hücumu iyi besledi denemez. Bu eksikliğe daha ziyade mütemadi hücum çelmiye mecbur — kalmasında arıyabiliriz. Filhakika Beşiktaş muavin hattı daima topu kendi nısıf sahalarından uzaklaştırmak vaziyetinde idiler. Beşiktaşlıların affedilmiyecek bir hatası, hücumlarını her za- man sağdan idare etmek iste- meleridir. Sağ açıklarının mu- vaffak olamadığı, buna muka- bil sol açıklarının her alışta Fener kalesine kadar indiği halde, her fırsatta sağdan ilerlediler. Birinci haftaym, Beşiktaş soldan güzel bir akış yaptı. Eşrefin güzel bir ortalayışını Beşiktaş — merkez — muhacimi göole tahvil edemedi. Oyun — haftaymin — sonuna doğru —Beşiktaş —lehine bir manzara aldı. Fakat Beşiktaş- hların hücum hattı akıllı ve lüzümlü oynuyamadığından bir Dünkü Fener- Beşiktaş maçınaan bir intiba netice alamıyordu. — Birinci devre — sıfıra — sıfır. berabere bitti. Yegâne Gol; - İkinci haftaym başladığı 'za- man oyunun şeklinde ehemmi- yetli bir tebeddül olmadı. Yine Fenerliler ruhsuz, pas — talimi yapar gibi oynuyorlar, yine Beşiktaşlılar yanlış taraftan hüçum etmek istiyorlardı. Bu devrede de ortadan gü- zel bir pas alan Beşiktaş sol- açığı Eşref çok iyi akışla Fe- ner kalesine yaklaştı ve tutul- maz bir şut çekti, top kalenin iç direğine çarptığı hala. içeri girmeden geri fırladı. Bu fırsattan sonra Beşiktaş- hlara gol olabilecek bir vazi- yet gelmedi. Oyunun neticesine yedi da- kika kalmıştı, herkes maçın beraberlikle biteceğini ümit ediyordu. Fenerin bir akınını sertçe kesen Beşiktaş — aleyhine bir ceza vuruşu verildi. Zeki çekti, Beşiktaş kalecisi tuttu, elinden kaçırdı, yetişen Fikret bu serseri topu içeri soktu. Son dakikaya kadar hiç ol- mazsa beraberliği muhakkak temin etmiş olan Beşiktaşlılar böyle bir golle mağlüp oldular. ünkü | -0 netice oyunun tam şeklini gösteren bir adet değildir. Müdafaada Beşiktaş Fenere faik, hücumda Fener hâkimdi. Beşiktaş oyunu sağ- olsaydı bu netice belki deği- | şirdi. x* Anadolu Ajarısının Haberi Yanlıştır Anadolu ajansının Ankara spor köngresi hakkındaki 8 kânunusani tarihli -tebliğinde futbol federasyonunun 3 rey muhalife karşı 147 reyle teb- riye edildiği yazılmakta idise de Ankaradan bugün avdet eden kongre murahhasları bu haberin hakikat — olmadığını bildirmişlerdir. Hulâsaten aldığımız bu husus- taki kongre kararı berveçhi atidir: 'Fubolfed:nıyouunın o- lempiyat işini ihzar ve intaç noktasından — fahiş — hatalara düştüğü kabul . edilmiş, cere- yan eden hadisat ile kongre huzurundaki tenkidat ve itha- matın bu federasyon için kâfi bir dersi ibret olması lâzım- geleceği neticesine varılmıştır.., Grip Çoğaldı İstanbulda — grip hastalığı çoğalmıştır, fakat berket ver- sin —ihtilât yapmadan hafif geçmektedir. Alemdar zade vapurları Bülent vapuru ldnıımııınl P azar günü akşam saat 18 de Sir- keci rıhtımından hareketle (Zonguldak, İnebolu, Ayan- cık, Samsun, Ordu, Gireson, Trabzon, Sürmene, Rize, Ma- pavri ve Hopa) ya azimet ve avdette ayni iskelelerle Vak- hikebir, Görele ve Ünye iskelelerine uğrıyacaktır. Müracaat mahalli: İstanbul, Meymenet hanı altındaki Telefon: İstanbal 1154 yazıhane, 'ŞEHZADEBAŞINDA HİLÂL/ SİNEMASINDA Emsali görülmemiş bir lüks ve ihti: besalet sahnelerile malâmal kuvvetli bir HACI MURAT nam şaheser meşhur. Rus edibi LEON TOL STOY'ııı muktebes ve büyük ve dehaklir artist İVAN MOSJOU'KINE in temsili güzinidir « Â Jâyemut — romanından AY BU AKŞAM saat 21,45 te GLORYA'DA ROBERT STOLZ'un SON OPERETİ lminin ilk iraesi münasebetile BÜYUK GALA MÜSAMERESİ Heyeti temsiliyesi başında LİANE HAİD VE WİLLY FORST Resminizi Bize Gönderin Size Tabiatinizi Okuyalım Pba t ZK di Kin ll SÜD Seml A Sl maz. Kendii Bize rezim göndererek / tablatlerini arkadaşlık gör” Öğrenmek İstiyen karilerimiz hakkında terenlere kar BB BZ aei ÖÜ bilmukabe Rauf Bey: Hassastır, hayali vefakâr mevzularla farzla ş “iddidir. meşgul — olur. ? Fih gp yalilikten, şa. anlıktan, Sevgi macera- & -| | mayişkârane hrekıüııdıı i larına karşı zafı ÖF — ) vakki eder. Kendi — sükü vardır. Neş'eli $ ve daima nev mit — değildir Seyahati, — te nezzühü ve he- yecanlı vakayi seyretmesini se- * ver. Samimi olduğu kimselerle | hareketler den h dertleşmek ister, rüfekası lıık- tevakki eder, & kında vefakârdır. Şöbreti kendi #lemin- ” * manevi varlıkları tercih edır de çalışır ve prensiplerine sadık kalır. İn- - Üğüğ tizamı sever, lâ- t übalilikten hoş- X lanmaz, — dostlarını rek kendini üz- mek — istemoz, — muhit ve mu- © hatabını sık- maz, çabuk dost olur. Şa- kayı, mizahı ve arkadaşlarına ».oziplik yapma- sını sever, kendini ezdirmez, menfeatlerini ihmal etmez, fiil ve hareketlerinde sürat zengin, SİNEMASINDA ve acele vardır. Çabuk ve çok | öderiz. işam çerçevesi içinde şecaat muazzam ve gayet filim olan ASOFYADA : DARÜLBEDAYİ TEMSİI aat — ZU30 da amuma Biletlerde nrm | KATİL , Dram 3 perde Yazam Eirteri IIIH ll Garbin gası .n_runu Aşk Valsl KE ASRİ — Bal Ayı ARTİSTİK — Rakibe ETUVAL — — Holivut revüsü ELHAMRA — Arleziyen EKLER — Yunan tiyatro trupu FRANSIZ — Kiveli trupu GLORYA —s.. Ninni (heşiktaş) Şartonun HALE — (Üzküder) Kanlı » 'KEMAL B. — Kisinet MAJİK — Deli şarkıcı MELEK — Dört şeytan MİLLET T. — Naşit B. 'r.ı:nnr eden: Cemal Rifat B. intihap etmez, fakat yeti - devamlıdır. Pırı birilet tirmesini bilir. ve başkı minnet etmekte fazla en eder, hicap duyar, verilen hüsnü suretle başarır ve hususta emniyet ve itimat kin eder, fiil ve hareketle!: de manasızlık yoktur. İtaşla ; Gölllreü li | l mütehassısımızın cevabi. gecil sabırsızlanıyor ve mektup - gü fotoğrafilerinin akibetini öğranmek # Ily..rill Bu fotoğrafiler intişar uaro Ve Sinemdi v aayam — ÜSTANRIL ELEDİT f | Si