Hergun Demokratik Cümhuriyet Ne Demektir? M. ZEKERİYA Siyasi devlet idarelerinde, veya mes'ul, — şiddetli — "Sya zayıf, müessir veya âciz dd'!mıa göre, hükümet şe- — killeri muhtelif isimler alırlar. Bu hükümet sistemlerinin ki müfrit 'ıklı vardır: İstib- l ve anarşi. Bu iki müfrit tekil arasında istibdada yak- İaşan imtiyazlı aristokrasi, ve Rtarşiye yaklaşan radikal de- Bokrasi vardır. Bu son iki arasında da demokratik riyet idaresi mevcuttur. * F .'tılıd.t, bir hükümdarın veya bir Zorbanın bütün rakiplerini "e bütün milleti keyfi idaresi- e rametmesi demelmr Anıtokrııı, imtiyazlı bir sı- Mfin kendi menfaat ve idare- Ai bütün mill < cebren ka- ettirmesi demektir. * Demokrasi, tarihin bildirdie İ İİ bütün — saltanatları — yıkan sistemdir. Demokrası evvelâ irsi ime azları İlâgvetmiştir. Bütün dıılın rey hakkı ver- Bek süretile, onlar arasında HLII müsavat — tesis eder. vatandaş kanun uazarın- de müsavi telâkki edilir. Bü- vı!ııdııhra müsavi de- e tahsil fırsat ve imkân- Hn temin edilir. Vergi - yükü, Bülün -: vatşndaşların . . kabi HYüi.lırıııe göre, müsavi surette tevzi edilir. Hatta bazan va- x arasında ikıtsaden Müsavi adalet tesisine çalışılır. * Biz. bugün demokrasi ile U." ediliyoruz. Denınkrısı, be bir hükümdarın, ne de im- :’h bir sımfın saltanatına lmııınl edemez. Demokrasi, Teşhur bir tarifile, halkın, halk İçin, halk tarafından idaresidir. Yani, bir kelime ile, de- ühııı halkım — saltanatıdır. l kın saltanatını, en kuüvvet- Ve tevile muhtaç olmıyu— Surelte, tesis etmek de- d tasinin hedefidir. Bu he- * Ütde — nekadar yaklaşırsak, ',:mkımyı okadar kuvvetle ediyorur. demektir. thdılh.niılı '.Wı. halk yok, veya imtiyazlı sımit vordır. dı ise hükümet yok Z'i sınıfın Nekadar Tohum naçlandı T leııı mahalli ziraat ida- 'H tohumların ilâçlanması için | kilo göztaşı tahsis ederek :,.'in kadar 487372 kilo Ç—ı ilâçlamıştır. Geçen sene j "_c._l&rıııımbiı,siuui '*HITN 20 bin kilo tohum- uğday dağıtılmıştı. Bu ae dli'h'ııyuıkhr P VK Z v < A” Ce köm- | Birası teklif etmişler. 00) İngiliz «n mukaddesidir. 2 — Bir anneye çocuğunu satıması teklif edilemer. Çünkü bu, annenin şefkati ile alay etmektir. Anne muhabbeti muhabbetlerin BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ Değirmendağı Tütün Mücadelesi Ne Şekilde Oluyor? ĞOTeonuıııııu 930 tarih ve 128 numaralı nüsbamızda: Tü- tün inhisarının yaptığı nedir? Değirmendağı köylüleri feryat ediyor. 9 liraya mutabık ka- linmiş iken yüz lira mücadele masrafı nasıl alınır? serlâvha- sı altında bir yazı yazmıştık. Tütün inbisarı bu yazı mü- nasebetile şu cevabı gönde- riyor: Müdüriyeti umumiyemizden İzmir Başmüdüriyetine verilen emir dönüm başıma üâzami üç lira alınması ve şayet masraf miktarı üç liradan dun ise bu hakiki masrafın tahsil edilmesi merkezinde olduğuna, ve he- Malatya'da Su Buhranı Var Bu Yüzden Halk Müşkülât Çekmektedir : Malatya, (Hususi) buhranı çekiyoruz. —At ıyd.ınbed çok şiddetli ok bür vu yüzden bir kısım zeriyat ta kurumuştur. Kır hududunu aşan susuzluk vilâyet merkezinde de kendini his- settirmektedir. Şehir içindeki çeşmelerin birçoğu kesilmiştir. Birçok ku; civarında olan istif: edilemez ların suları da kurumuştur. Bunun sebebi, su menbat ir fabrika yapılmasıdır. Fabrika eğer şehrin nihayet kısmında vaziyet hadis olmıyacak ıdL Bu fabrika içine yağ ve kokulu maddeler karı; apılmış olsa idi, bu a f;ı. vücuda getirilmiş şmasından dolayı bir haldedir. Sonra bu sun'i gölün altı çımenhh olmadığından sular sızmakta ve beş, altı saat uzak- lardan tekrar fışkırmaktadır. Bu yüzden bazı değirmenler de muattal kalmışlardır. Bun- lar, ancak gündüzleri çılıcılnîııeku ve fabrika fıılıye’::. geçer geçmez durmaktadırlar. kediyer ee gA Ta ö cakAz d_ıVaııfesmm Cıdden Ehli Bir İnsan ıuızkışut olmadığına göre hilâfı nunun tevfikan ııııneıımn ayni sötu- nunda tekzibini rica ederim elendim. Tütüa İahişarı umüm müdürü samına Hâmit SON POSTA; Değirmen- dağından bize bu şikâyeti gönderen muhabirimizin ceva- bını yakında neşrederek vazi- yeti ayrıca tenvir edeceğiz. Nıhayeteîî;ı;ığk Üzere Mösyö (Lâval ) yeni kabk neyi teşkil için mesaisine de- yvam etmektedir. Yeni Başve- 1 Fransız Buhranı !Ticaret Odasmda Bir Kitapçılık Ve Matbaacılık Komisyonu İstanbul Ticaret ve Sanayi odasında bir kitapçılık ve mat- baacılık ihtisas komisyonu teş- kil edilmiştir. Komisyon dün ilk toplantı- furmıştır. Gelecek defa hususi mat- baaların Devlet matbaası kar- şısındaki cektir. Madam Piyera Şehrimizde Fransız san'atkârı Madam Piyera Ankaradan şehrimize gelmiştir. Bugün Romanyaya gidecektir. İstanbulda — temsil vermesi mevzu bahis değildir. vaziyeti — halledile- İ | 1 — Annenin birine çocuğunu satmayı teklif etmişler ve bunun için (300 si İşe Nasıl aşladı? Bergama, (Huıuıı)—- Tasar- | | aza, noter Faik Beyi tebrik ve birer çay ısmarlanmasını rica ettiler. Faik Bey kabul etti, Garsona bazı emirler ver- di. Az sonra çay ye:ine birer ruf ve yerli malları koruma | cemiyeti azası, meşguliyetlerin- den dolayı istifa etmişlerdir. Türk —cağında yapılan içtima- | da riyasete 119 reyle noter Faik, azalığa 117 reyle Dr. İhsan 109 reyle eczacı Firuz, 107 reyle Türk ocağı reisi Mehmet Ali | ve Çetin beyler tayin edilmiş- | lerdir. Reis — intihabını müteakip | bardak su geldi. Bu da gösteriyor ki Beıyı- Tasarruf ma Miüli cemiyeti reisi, riyasetini deruhte ettiği cemiyetin umdelerini filen tat- bik ediyor. Can İster İnan, İster İnanma! İzmir gazetelerinden biri bir muharririni köylere göndermiş, köylünün dert ve —astırabını. yakından tetkik ettiriyor. Muhabir ördüklerini, — işittiklerini göazetesine yazıyor. Yar- dıiğı şeyler içinde çok acıklı vak'alar var. Köye lerden birinde köylünün turp ve ahlatları haşlıya- yağım olan ineğimi sattım. Tohum yok.. Para yok., Yiyecek — yok.. - Şimdiye kadar bizi arıyan, soran olmamıştır. -Altmış hane- den — ibaret köyümüzün yirmi hanoden fazla halkı hicrete mecbur olmuştur. Bize tohumluk vereceğiz, diye çok vaitler - yapıldığı halde — yardım — yapılma- rak yaşadığını, köylünün | mıştır. parasızlıktan — ve açlıktan muztarip bulunduğunu aa- latıyor. Kallııhm'nl- . Şu çehremin anla- tamaz mı? Dün son da- Bir taraftan da İstanbul gazetelerinde köylüden ted- kiyetle tahsile muvaffak oldukları için memurlara 140 bin lira dağıtıldığını okuyoruz. Bu hakikatler karşısında artık köylünün bimaye edildiği iddiasına: 'ldırllın.huv tnanma! übetin sular tov ' Tasarruf Cemiğeti Rei- Cebeliberekette Fırka İşleri Ve Çiftçinin Vaziyeti < Cebelibereket, ( Hususi ) — Halkın dert ve ihtiyaçlarını tetkik etmek Üzere buraya gelen meb'us Naci Pş., bütün memlekette umumi bir teveccüh kazanmış olan tüccardan Dede Ef, den fırka — işlerile meşgul olmasını rica etmiştir. Bu ka- isabetlidir. x Bu havaliye mahsus kötü Adetlerden biri de hayvan hır- sızlığıdır. Son zamanda epey artan bu nevi vukuat hakkin- da şiddetli tedbirler alınmıştır. * Ziraat bankasınca oldukça yüksek bir fiat ile çiftçiye da- gatılan tohumlar ekilmiş, eksik olmuyan yağmurlar da çiftçiyi çok sevindirmiştir. Bu seneki kuraklık yüzünden fena bir variyete düşmüş olan zürraa yemeklik için bir miktar buğ- 'day verilmesi çok musip ola- caktır. Saki Bugünün Meselelerinde Beyoğlunda Ku- valamaca Oyni- yan Kadınlar.. (Baş tarafı 1 inci sayfada | SENEYE M Aile geçimine alışık olmıyan erkek, karısında gördüğü ha- taları dayakla tashihe uğraş- mış, o dayak atmış, (Bedriye) Hanim yapacağını yapmış. Her ikisi için de müşterek hayat, tahammül edilmez bir hale gelmiş. Biraz teşvik, birar da kendi arzusile evini bırakm--, (Aliye) isminde bir kadın simsarının eline düşmüş. O gün, bugün hayatını kaldırım üstünde ka- Sorduk : — Çocuğunuz var mu? —- — Var, biri kız, adı İsmet; Bteki erkek, dört yaşında., — Bu hayat sizi sıkmıyor Üı D öi ddi ö hef di S DAb İ din yaklaştı: Sayfa a “Sözün Kısası işin Doğrusuna Bakarsanız.. Köylünün başma bir belâ' musallat olmuş: Mürabahacılar! bir lira için ayda yirmi beş kuraş faiz ahyorlarmış. Deh- şet. Kahrolsun bu mürabaha- — clar, Vurun, uçurun kelleleri- ! ni. Zaten bizim gazeteci arka- | daşlar da coştu, bu hain mü- j rabahacılar aleyhine yazıp du- ! ruyorlar, | Son haberi Hükümet bu —— mürabahacıların faaliyetine ni- j 4 | hayet verecekmiş. Bu da âlâ. Fakat, hiç kimse, bu tefeci milletinin neden türediğini dü- şünmüyor. Ben zannettiğiniz kadar budala değilim dostum! Bir liraya yirmi bes kurnş fa- ve lâkin... Paraya çok, pek çok ihtiyacım varsa, bir lira, bir tek lira gözümde tütüyorsa, bu yeşil kâğıt beni kara sefaletten — bir. gün kurtaracaksa, dünyayı gözüme cennet gibi yı.ıl gösterecekse, FE : İ 8 | ş li % | Hi :| l İş f g% İ ğ HT H " İ - a B E e : 8 B ' ğ z d t ğ t $ ç İ