Kari — Gözile Gördüklerimiz Maarif VekiliB. e Göhderm!'ş Olduğum ektup Acaba Elinize Değmedi Mi? Ankar h salli: ektel "î'-lk;d:n Fıu:ıîrım'î;;;::n: m(ı:.h: h:.::, Mektup aldık ve bu talebeye a Dltla sütunlarında cevap verdik, “ mektubunuz. Maarif vekale- lebe mümeesili “Cemal,, imel dlyoruz. ve uzün bir. mektup . kâyetler tekrar olumuyor, ve feryat Yer. Maarif vekâler " Yabu şikayetin asıl ve esamı n rlcamız N h XOĞ bize bildirilsin, ortada mese- Ulmasın, yahut ta İddlalar doğru- densin "'—_ı n __“ıkıın ilk defa muttali olduğu- bu derece aei ve feci şiklyetleri ve alınan tedbir. beyan M_ ida — Mnarif — vekâli Mek blzi giddetle müteessir ediyor. V amı dersiniz ? Rüsumatta DBin Liralık Suiistimal Meselesi Ne Oldu? Bd aşldan Ihi sene evvel Ga %*de (40) bin ik bir »“nı çıkarılım Bu sulistli W7 mezelesi h BŞU sürette 1 Mpaçı, TEkil — ediyardı w“l—r Burhanettin ve Hh K:m':" O zaman bu DU tine haber verilmiş bir t olup surf tarife- ea doğan bir Ba — işi risto İsminde 4 rüsumat Kanun mükâ yapan. İce bu meseleye alt hç Tilmek ve .dqm misli ceza almak lâzım iken Bi Maber veri e Lulan Ka Ealmışur, ne göre — mesele Nazan dikkatl celbe- Devairde Kırtasiye Meselesi v,'."“î',: vekâleti tarafından L :'Vtğı bildirildiği ve aradan hiyi”, Beçtiği halde hâlâ de- « l: kırtasiyesi temin edilme- öGtün memurlar kâğıt hu- e;,;c:"n müşkülât çekmekte- w(ii, Ellerindeki kalemlere .ı.hîc:::dk uçları l.ıkılıdıı;i ği zaman ise idarei hı":’m edilmesi söyleniyor. *Ce evrak bu yüzden sü- t Tektedir. Alâkadarların İy ! dikkati — celbedilmesini Sderim. imza yoktur *frij *—[lfğ numarası: 35 'Darülbedayiin Bu Sene Oyn—;dığı Ve Oynıyacağı Oyunlar A, Galip B. (Topaz) rolünde., tuvarına koymıya muvaffak - olmuştur. Behzat Haki ve Galip Beyler (Topaz) da Darülbedayi bu sene reper- | beynelmilel meşhur klâsik eserlerden bir çoklarını Ertuğrul Muhsin, Türk tiyat- rosunu idare etmiye başladığı | (Rüya içinde rüya ), ikincisi İadaple ve telif cephesi zayıflır. SÖON POSTA gündenberi, daima klâsiklere ve beynelmilel meşhur eserlere mühim bir mevki vermiştir. Bu seneki — repertuvarda Sakespir )in Venedik taciri İbsen ) in (John Gabriel Borkman ) ismindeki — eseri, (Bernar Shaw )un Madam Varenin san'atı gibi mühim eserler vardır. Bunlardan maada hemen her müterakki garp Ç milletlerine mensup beynelmi- © lel şöhreti haiz büyük garp tiyatro muharrirlerinin sahne- mize elverişli eserleri alınmıştır. Bu. eserler - meyanında şunları görüyoruz: (Bernstein)in (Melo) ve (Pen- çe) ismindeki eserleri (P.Bourget) nin - (Bir bai ismindeki eserif (S. Guitry ) nin Bir ölüm Sali eseri. 'ba) (Pirandello) nun, “Size öyle | gel'yersa öyledir, eseri. f Bu seneki vepertuvarda telif eser olarak üç piyes görüyo- ruz: Biri Cevdet Kudret B. in Mektuptân heyecanlı bir sahne F. Caliple Neyie Neyir H. 1n bir meclisi sahip zade Celâl Beyin kavuk devrildi), üçüncüsü el Yakup Kadrinin (Ma'ç ara Bu iti- barla Darülbedayiin bu seneki ismindeki eserleridir. Verilmiyen Kırklıkları İstiyorlar leri tanzim eden | isim başına kırkar para verile- halde Kadıköy belediyesi he- nüz vermemiştir. Kadıköy ve havalisindeki muhtarlar bu hu- susta — belediyeye bulunmuşlardır. şikâyette FE;’;AMİ SAF A| nahi işleyip geçerek mütema- SON POS'IZA'mn Edebi Romanı VATİH -HARBİYE &mu_denhi'e derin bir yese Naj ŞArtık şu veya bu me- ı"*k düşüumiyordu. Mücerret B d"'Yl'lıyı çok alışmıştı. t)d kederi tecrit ederek bapje Zamanlar önu doğuran âz çok unutuyordu Abinı en mücerret, en &, ' Tüuayyen tesirlerden K, Scek kendi. kendini q—_.h;_kmdi kendine var ..,u,jî_!e alâkasını inkâr örgetekil bir duygu / gibi ': n';ılıiı' b Ğ NıL:'M_ph..,, '&k W kederi doğu: ve namütenahi hepsini bir anda içinde teksif ederek !q_k':nıkıeriya bütün bun- | I kendi kendine ruhen zehirle- | menin acı lezzetile bayılmıya bir” derece “kalan — şiddetli ve — esrarlı bir — uyanık- lıkla — yaşıyordu . — Yüksek | bir hayvana mahsus; ruhi insi- yakla her şeyi seziyor, fakat biçbirşey Bilmiyör, tayin iede- miyordu. Ah, ©o zamanlar, Türk — musikisi - ve fevkinde kendi musikisi, ebe- diyen Merlol Kascülüraür ye: nız kendi kendisinin sezeceği, fakat -asla tayin edemiyeceği musiki, gene kendi içinde baş- lhyan bir noktadan, gene ken- di içinde nihayetsiz derinlikle- re doğru ,giderek, ve namüte- | | | | EZahme; Mükıâıfatıi | Muhtarlar İsim Başına | Belediye İntihabatında liste- | muhtarlara | | cekti. İstanbuldaki birçok ma- | halleler bu paraları aldıkları | |Harici Borçlarda| Vaziyet Olacak? Son Ne Hükümelimiz, düyunu umumiye be- | evvelki cevabında | vadesi gelen kuponların tamamen tet- | millerine verdiği | viyesine gimdilik kâfi derecede menabi | bulunmadığından kendilerine 28 Teşri- nide ancak (6) milyon lizalık bir Dtaksit vereceğini bildirmişti. - Taymls gözetesinin İstanbul muhabiri ; timizin Osmanlı dayinleri me yenl bir tahrirat aldığını yazmakta ve ba tahriratta dayinler meclisinin 1928 senesinde Pariste aktolunan itilâfname- | min (17) vel maddesine riayet olunma- sıinı zikreti ilâve etmektedir. | Pirinç fiatı bu hareket üzerine F(İ8.5) kuruşa yükselmiştir. Pirinç Tröstü Fiatların Yükselmesin- deki Sebep Nedir? Şehrimizdeki pirinç tüccar- ları, başlarında — acentelerden iki kişi olduğu halde iki ay | için Avrupadan pirinç getirme- miye, bu suretle düşen pirinç fiatlarını yükseltmiye Okkası sukut karar | (34,5) eden | vermişlerdir. kuruşa — kadar Karı Koca nın Sebe Sevdalılar Kavga Eder Mi? dur.. Hatta evliliğin en feci tarafı da bu kavgalardır. Bir çok erkekler eve kavga ile karşılaşacaklarınmı bildikleri için, akşamları eve gitmemeyi: veyahüt mümkün olduğu kadar geç gitmeyi ter- dönünce ları bir -meyhaneye ilişip rakı içmiye — ve akşamcı — olmıya sevkeden sebeplerden biri de budur. Karısını de neş'eli ve mes'ut bir yuva bulacağını bilen bir koca için eve dönmek istememenin im- * kâmı var mıdır? Karı koca arasındaki kav- galar, bittik- ten sonra başlar. — Sev devrinde iki taraf ta bir- birine karşı âzami derecede sevişme — devri müsamahakârdır. En fena ha- reketler dürüst görünür. Aayplar mazur görülür. Hez Fakat sevda geçince gözler de açılır. Bu defa aksine küçi | hatalar büyük kusur - şeki alır. Müsamaha, yerini tenkide verir. Ondan sonra karı koca ara- sında bir kavgadır başlar. aşk bütün bütün n tabiatler arasında bü tezat varsa bu kavzalar büyüye tevali edip gider. sevdadan eser varsa k nadiren vukubulur. rafeynde hâlâ af ve nihayet bulmuş değ S Si vdalılar da, & kavga edebi kavgalar aşkın ölçü doğar. Kıskançlı kendisine inhisar etmesini ister. | Bu zihniyet dehşetli kavgalara sebebiyet verir. Fakat bu kav- galar ayrılmaktan ziy aşkı beslemiye yardım eder ve her | kavgadan sonra iki taraf bir- Fbirine' blr parça' delii Böğüsir Hanımteyze Kadın Ve Kalp İşleri Sevdada Kavganın Yeri Kavgaları- bi Nedir? | Sokak Kıyafeti ı Karı koca kavgaları meşhur- | cih ederler, erkekleri akşam- | seven, evin- | hata için bir izah yolu bulunur. | Dünkü nüsham zda, çatışan bir kadın için hergün giyilebile- | cek zarif ve pratik bir manto nümunesi koymuştuk. Bugün- kü resmimiz, böyle bir manto ecek ve o nisbette robu kışlık bir gösteriyor. TAKVİM — Gün 30 25-Teşrinisani-93)Kasım 17 Yatsı İmsak ğle ümdi| 9. 45 1430 ı l Iz.sı | s1s ——— ————E—E —: — —. diyen doluyordu. Bu dolgunlukla beraber ay- * ni şiddette bir boşalma ihti- yacı duyüyordu: — Ağlamak, | katıla katıla ağlamak, ağla- dıkça sarhoş olarak ve kendi- ni kaybederek ve hiçkırarak ve utanmıyarak ve hıçkırıkla- Dranın sesini duyarak ve katıla- | rak ve katıldıkça kendini top- | lıyarak ve kendini topladikça yeniden katılarak ağlamak. Bu, onun için, aciz duygu- sile müterafık halerinden biri değildi. Böyle içi şişdikçe ve d delindikçe daha kuvvetlendi, hissediyiyordu; hatta bu kuvvetti | dağıtması korkusile eline saz | almak - istemiyor, başkalarının bu hâlini — anlamasını arzu etmekten — vaz geçebiliyordu. Ve başı hafif hafif salanıyor- du ve şiddetli bir hayatiyetle yanıyordu. Ve içine - sırlar doluyordu; ründü. ve sordu: Yalnız duyulan ve asla bilin- miyen o sırlar ki birbiri üstüne yığılarak bir iğne ucu kadar küçük bir saha içinde adeta büyük denizler gibi derinleşi- yördü, Şinasi, bu ummanın içine bönliğini atarak boğmıya, bir hevi derüni intihara çalışıyordu, fakat ölmiyordu; hayata daha | kuvvetle — kavuşan maneviye- tinin tatlı ve müthiş bu, basü badelmevt — içinde, — kendini oraya artıyor, çıkıyor, tekrar artıyordu. Ve saatlerce, *ba- zen fasılarla günlerce devam ediyordu: Ruhi (perversite)lerin en nefisi, Veinsanların yanında ise, ka-| labalıkta ise, göz yaşlarımı ken- di içine akıtarak ağlıyordu. Yine ayni halde idi kaveye Ferit gidi. İlk bakışta Şinasinin ruhi | vaziyetini anlamıştı; fakat bu ve | allerile tahlili — Çok beklettim mi? ği Fakat Sinasinin kederi, her türlü âfakt musababeyi imkân- sız bir hale getiriyordu. Ferit | söylediği vakit Şinasi dalıyor ve söy sırası kendine gelince sasuyordu. Bu keder, araları- na göze görünmez bir mania halinde girdi ve en basit an- laşmalarına engel oldu. Şinasi, zaafla değil, arkadaşından sezdi; fakat birşeyi | gizlememek iffetile itiraf etti: — Canım sıkılıyor. Artık sebebini de söylemiye mecburdu : — Neriman möselesi. Dedi ve devam etmedi. An: cak arkadaşının ayrı ayrı su- kabil bir hale gelebilecek olan meseleyi izaha takati yoktu. Ferit bunu hissetti: keşfi gizliyerek lâkayt gö- — Evet, dedi, dışarıdan da bu hissediliyor, Şinasi, birden bire, muhitin | bu mesele ile alâkasını merak ederek sordu: — Ne hissediliyor ? — Benlin “anladıyım' yeylerle başkalarından duyduklarım a- rasında fark yok gibi: Neri- man eski Neriman değil. — Herkes te bunu hissedi- yor mu? — Söyliyorlar. Şinasinin kederi merakile beraber arttı : — Ne diyorlar ? Ferit birdenbire covap ver medi. Nerimanın Macitle gez- diğine dair bazı dedi kodular duymuştu. — Bunu — söylemek istemedi : — “Nerimanın hali başka- laştı., diyorlar: Mektebe git- miyormuş, bir iki kerre yalnız başıma Beyoğlunda! görmüşler, | eskisinden daha iyi giyini- yormuş. Bu kadar, herksin gör- düğü bu. VArkan var)