H ( uharriri ga Ytcan ve Ç ya R Yahut etini * r!!g EE ;'F te FF f © ede, P 5 f İyetini L 17 ü Na rkiye, S t F; Hükümetlerin fenası gisidir? M. ZEKERİYA Gugliemo Ferrero ) ismin- bir vardır. Hulâsa halkın intihap olmalıdır. ergün İyan muharriri var- tlıhı İtal * Bu zat Avrupa ve Ame- ıııllletderindeıyniımn- ———r eden baş makale- bu — makaiesinde ıchlurlyıdı momnarşiye - fai- suretle izalı ediyor: “Cümhuriyet idaresinin mo- m faikiyeti şuradadır. I_" münakaşalara, serbes daimi surette he- alâka ile çırpman yatanperverliğe in, — yalmız kendi değil, memleket işle- & de alâkadar olması lâzım- Halbuki monarşi ile idare h memleketlerde bunların biri yoktur. Halk memleket hiç alâkadar deği- ta pek az alâkadar- * Ferrerso makalesinin diğer bi kısmında diyor ki: üriyet idaresinin meş- emin eden şey, bhü- kuvvetin halk tarafın- verilmesidir. Hükümet, B hükümet , çünkü ona bu hakkı vermiştir. Fakat halkın salâhiyetini bu kuvyet ve ikti- Verebilmesi için, memleketi cek kimseleri ser- edebilmesi Yani her fırkanın, müracaat etmeksizin, v uh::luım yapmakta ser- ması icap eder. “Herkese bu sahada - tam temin eden kanun Eğer bu iyeti mevcut de- © vakit bir taraf silâh müntehipleri tehdit korkutur, cebir ve zor- bir "ekseriyet temin Ka 'akat intihabata fesat N ik suretile ekseriyeti etmek, halkın arzu ve e Satırları okuduktan sonra ; “üyetimizi tetkik ede- cümhuriyetle idare Mmemlckettir. Hükü- kuvvetini halktan ku, teburiyetindedir. Halk Hh.p ti hükümele serbes arikile ihale edebilir. Sön intihapta halkın Ankarada Güzel Bir Konser Verildi.. Ankara — Türkocağı tiyat- ro salonunda Alman san'at- kârlarından M. Wolegang Ro- | se ve ona refakat eden gene Alman san'atkârlarından profe- sör M. Kulenkamff'ın refakatile bir konser verilmiş- tir. Almanyada yüksek artist- ler meyanında bulunan bu san'- atkâr şümullü şöhrete lâyık olmakta ne derece haklı oldu- ğunu göstermiştir. M. Cahit Nümerotaj Defterdarlık, Bu - İşi Fenni Bulmuyor maralarla Defterdarlığın — yeni musakkafat tahririnde koyaca- ğt numaralar. arasında tezat bulunacağı ve maliye defter- lerinin ihlâl edileeği edilmektedir. Defterdarlık belediyenin nü- merotajını fenni bulmamakta- dır. Fenni nümerotajda numa- ralar daima şehrin dışarsına doğru büyümek lâzımdır. Ke- zalik büyük caddelere çıkan sokakların içindeki mebaninin numaraları da cadde başla- rında küçükten başlamak icep |ederken bunlar tamamen aksi- ne yapılmıştır, deniyor. Ayni zamanda belediye boş arsalara — numara — koyma- mıştır. Defterdar Şefik bey dün bu hususta vali mmuavini Fazlı beyin fikrini sormuştur. Fazlı bey: Belediye nümerotajı yapılmıştır. Musakkafat tahri- rinde ayrıca bir numara ko- nulması icap edecektir, ceva- bini vermiştir. ederse, o vakit biz de Ferrero ile beraber şu hükme varabilir miyiz ? “İntihaba fesat karıştırmak suretile ekseriyeti temin et- mek, Halkın arzu ve iradeşi- kazanmak demek değildir. Hiçbir kuvvet, cebren ekseri- yeti kazanmakla, meşru bir kuvvete sahip olduğunu iddia edemez. İşte bu hükümet, hükümetlerin en — fenasıdır. Çünkü bu hükümet, hükümet etmek hakkını haiz olmadığı halde cebren icrayı hükümet eder.,, Belediyenin koydurduğu nu- | iddia | temin ettiği iddia olunmaktar dır. Eğer bu iddialar tahakkuk | ne müstenit meşru bir kuvvet | 2 — Bazıları — talisizliklerinden |İzmir İntihabı Feshedilecek Mi? Yolsuzluk Yapıldığını İspat Edeceğiz... İddiası İle Müfettişliğe Mühim Bir Müracaat , Yapıldı... İzmir, 8(H.M.) — İntihap encümeni azasından iki zat bugün mülkiye müfettişliğine müracaat ederek intihabat esna- | sında yolsuzluk yapıldığını ve bu yolsuzlukları gün ve saat tasrih ederek şahitler huzurunda ispata hazır olduklarını söy- lediler. Keyfiyet İzmir muhitinde çok büyük bir tesir yaptı. Aydında Tahkikata Başlandı Aydın, 8 — İntihabat esnasında yolsuzluk yapılıp yapıl- | madığını teftişe gelen Hakkı beye muhtelif cihetlerden müra- | caatlar vaki oldu. İntihabın feshedilmesi ihtimali kuvvetli gö- rünmektedir. Akhisar'da Mülkiye Müfettişi Ne Gördü? şrinisani — Kazamızda belediye intihabı esnasında yolsuzluk yapılıp yapılmadığını tahkike memur olan mülkiye müfettişi Talât Bey dün buradan geçen Dahiliye | wekilinin trenine| bindi, (Simav) a kadar vekil Beye refakat ederek akşam geri döndü. Bu hadiseye burada ehemmiyet verilmektedir. Akhisar, 8 Te der, olmuya muvaffak olamamış ve geri kalmışlardır. 3-—-Halbuki bütün bunlar üçüncü derecede gikâyet Salırayaasaran ellerinden geles herşeyi yapmışları | amildirler. Bu şikâyetleri yapanlar kendi aka ll eeei aüy ve kudretlerine İmunları olmıyanlardır. Bergamada Üç Haydut Bir Hayli Yolcuyu Soydu Bergama — Üç silâhlı hay- dut Bergamaya iki saat mesa- fedeki yolu tutmuşlar, bu yoldan geçen Bergamalı Hüseyin Ağa- nın, içinde on altı yolcu bulu- nan kamyonunu durdurarak yolcuların nesi varsa almışlar- dır. Sonra da kamyona ateş verirseniz, öldürürüz ,, demiş- lerdir. Haydutlar Bergamaya uğramış, bir tenezzüh otomo- biline binmiş ve: — Çek, demişler, İzmirel Yolda —benzin bitmiş, bunu şoförün oyunu zannederek teh- dit etmişler ve mükemmel bir | dayak çekmişlerdir. Bu sırada il gelip lâstiği patlıyan Ahmet Efendinin de otomobi- Tini soymuşlardır. Bir müf- reza bunların takibine çık- mıştır. İsmail Hakkı B. Yeni Fırkadan Çekildi İster İnan, İster İnanma! Erzurum meb'usu Aziz | da üstü açık pis iske- Mi, Çekilmedi Mi? yin Serbes Fırkadan istifasını gazeteler haber verdiler. Bu haberi fırka kâtibi umumisi Nuri Bey de teyit etti. Hak- Beyin dokuz on yaşında, | lede bekletmek — doğru buki il Hakk Perihan isminde küçük | mudur? Ben vapurları da- 1 l'mb' ğ d Be;"hgı:o- He ti Si Budğalali | B üklüşhracağ telere — beyanatında;j lan ve zeki çocuğa Ankaraya giderken trende rastgel- dim. Uzun yolculuk esnasım- da şundan bundan bahse- derken Perihana, ilerde ne olmak istediğini sor- dum: — Seyrisefain müdürü umumisi, dedi. Hayret içinde sordum, — Neden? O, bir gazeteciye mülâ- kat veren müstakbel Sey- imiş gibi ciddi ve vakur bir tavırla ve muntazam bir ifade ile anlattı: — “Efendim, dedi.: Bir bir. takım ve, çay, sinler.,, çocuklar iskeleye gelip saatlerce bekliyorlar. On- | mezse, Sonra © iskelenin hali nedir efendim? Burasını Vapurdan çıkar çıkmaz üstü başı yırtık bir takım hamallar yolculara hücum ediyorlar. Bunların kıya- fetlerini düzelteceğim. On- lara ayrı bir yer göstere- ceğim bücum etmelerine “meydan vermiyeceğim. Vapurlarda pis önlüklü adamlar kah- filân diye bağı- rıyorlar. Bu da ayıp şey. Vapurun en alt kamara- sında büfe yaptıracağım. iyenler inip orada iç- Bu küçük kızın gördü- defa adalara işliyen vı-ıııı şeylerin hepsi doğru. 5| On yaşında bir. çocuğun purlar çok az. Mektepli bile görebildiği nol ları Sadullah artık FKY © idarenin ları yağmur ve kar altın- tamam idare edildiğine: İster Inan, Ister Inanma! istifasını tekzip etti ve yalnız vilâyet ocak riyasetinden çe- kilmek — istediğini, fakat bu arzusunun Fethi B. tarafından kabul edilmediğini, şimdi Fet- hi Beyden kat'i cevap bekle- diğin bildirdi, Dünkü gazetelerden bazı- ları İsmail Hakkı Beyi, Haydar BGYm 'lltıh.l“' E’Hü'—. i ve İsmail Hakkı Beyin nazari bir olmadığı cihetle vilâyet ocağı azalarının bu tebeddülü — memnuniyetle karşıladıklarını yazdılar. |— Dün ocak azalarile görüşe- I rek bu hususta malümat aldık. | Bize dediler ki: “Haydar Bey vilâyet ocağı riyasetini deruhte etmiş değil- dir. İsmail Hakkı Bey vazife- | sine devam etmektedir. İsmail Hakkı Beyin şahsı hakkında | | yürütülen mütaleat ancak indi olabilir.,, | |— Dün kâtibi umumi Nuri Beyle İsmail Hakkı Beyin fırka merkezinde bir içtima yapmaları | mevzuubahbisti. Fd | dan bulunmamak, Müderris İsmail Hakkı Be- | 4 İ Hakimiyeti Milliye şöyle bir 4! fıkra yazmıştı : * Kadıncağız soruyor ; İ — Fethi Paşanın yanında 4 lider isminde biri — varmış, ü O da kim? | — Yaveridir. Fransadan ! alıp getirmiş.,, gülümsiye- ye soruyor: “ Siz bu fıkra parçasından ne anlarsınız? Fâhiç.anoyiı Fransadan gelmiş olduğunu mu, lider kelimesinin Fran- sızca olduğunu mu? Son Po’ ta ikincisini anlamış.,, 5 Biz de Son Posta karileri- ne soralım : “ Fethi Bey Fransadan Li- der isminde bir yaver alıp gelmiş ,, cümlesinde, maksat, Fethi beyin Paristen geldiği- nini mi anlatmaktır - ki bunu sağır sultan bile duydu- yoksa, Fethi Beyin “lider, i Fransa- ğ dan getirdiğini mi anlatmaktır? İşte, safsata ve mugalâtaya tahammülü olmıyan bir het. Fakat, bereket versin ki, Hakimiyet muharririnin yaz- larına arada bir göz atmak sıkıntısına — katlanırsanız, her zaman bir lisan ve kültür ha- tası bulabilirsiniz. —A; nın içinde şu satırları yıilılmyılı’.::; “Karşı fırka lügatinden baş- ka hangi lügatte demokrasi, obaş saltanatı manasına gelir? Muharririn obaş dediği ne- dir, biliyor muıun'u'ı? İmodı külhanbeyi manasına gelen evbaş keliııeıilAnpn!f- lerile yazıldığı vakit obaş tar- zında da okunabilen bu keli- menin — telâffuzunu — bilmeyen muharrir, yeni harflerle bir gyaf daha yapıyar. Bir insana her Farist kelimeyi bilmemeyi affe- debiliriz, fakat şu üç şartla: . — Muharrir olmamak, 2. — Dil Encümeni azasın- 3. — Yanlış yazdığı keli- menin medlülüne muvafık bir mazi ve tıynetsahibi olmamak! İktısat Meclisi Âlisi Ankara, 9 (Hususi) — İk- tısat meclisi âlisi 1 kânunu evvelde toplanacak- tar, Meclis 1928 senesi tedi- ya müvazenesini ve ihracat tetkik edecektir. AD Terkos İşi Nafia Vekâleti Terkos işine ehemmiyet vermektedir. Tesisa- tan mübayaası düşünülmektedir. İstanbul belediyesi heyeti fen- niye müdürü Ziya B. Vekâlet tarafından Ankaraya çağırılmış ve gitmiştir. Kendisinden ma- lümat alınacak ve Terkos me- selesi kat'i surette halledile- cektir. Rus Zabıtasının sabık Şark şubesi müdürü Agabekofun Hatıraları Enver Pş. Nasıl Oldürüldü? Bu mühim ifşaat silsilesinini | neşrine yakında başlyoruz.