SÖON Kari Gözile Gördüklerimiz Bir Muallimin Feryadı Maarif Vekâleti Bu İşi Tetkik Etmelidir.. Bendeniz Edirne Darülmuallimini 332 Seneel mezunuyum. Gayri kanunt mağ- Güriyetim beni istifaya mecbur etti. Ön #enedir namuskârane — çalıştığım Blkar öddedilerek beç arkadaşımla lkte siyasi bir leke ile kirlettiler. ismat edilen bu leke bir Utiradır. DUt süfme silcnden başka bir servetim Yüktur. Kabul İsakânı olmuyan hiyanet İskesinden akan göz yaşlarımın teski- Nat medar olunuz. Hakkımda cezaen Mllime alt raporun sahte bir rapor 'Üğunu müfettişin Üç senedir. mekte teltiş etmediğile izpat ederim. Amirler üç sene bir mektebi teftiş © teftiş edilmiyen bir mektebin _——-n—.ı mi cezaya müstahaktır? Yoksa Milcal olan — müfettiş Tahkik :"'—d. Üzere Maarif vekâletinin nazarı İeleri hakkımın — iadesini Babacakide müstafa Kumköy muallimi Rauf Maliye Vekâleti Kır- tasiye Depolarındaki Yolsuzluklar Maliye vekâletinin her sene çıkardığı Ktusiya satış Hstelerinde — depolarda * olduğu gösterilen elrem şeylerin *U olmadığı, hükümet devalirince büşae Olmiyan ve kaymet İtibarile pek K bir yekün tutan birçok makine Aairenin depolara — Avrupadan getir- ÜNi gibi çürümiye mahküm kaldığı mektedir. w, Ükiyede tedariki — mümkün olan Çantası, kalem sapı huna mümasil :"" fahiş flatla mübayaa edilmekte Yerli mallara rağbet edilmemektedir. Buzün Maliye — vekâleti — kırtasiye q'—n bidayeti teessüsünden bugüne " hesabatını vermekten Selzdir. Vilkyetlere gönderilen — kartasiyeler 'da dökülüp kırılmakta, devalrin mi? tini celp le © efendim. "d. 'ameleri nazarı İtibara alınmamak- v ler. Bu — yolalukların — tetkiki inel millet menfaati noktal nazarım- Mzımdır, Ali Nuri ıKanun.'.uı Nikâh _.ı"'kn. — Burada evlenme kanunu A nikâh kıyılmıştır. Memleketi- * Cümhuriyet kanunlarının tatbiki K iken gayri kanunt olan bu he Üi dölayısile Adliye vekili Beyefen- Aazarı dikkatini celbederiz. Korşehir : Hacı Süleyman oğlu 'ehmet T'l!beye Yardım Ve eaürmet Etmeliyiz W T Rünü Ferah sinemasına gitmişa W V*de okluğumuz için biç olmazsa —,,_:sı tenzilât yapılmasını rica ettik, 'e dediler. Bu doğru mudur? San Hamza ve Melâhat Posta — Bizce bir yanlışlık ola- " Bu sinemanın sahibi, rollerini :::"-yıa. zevk İle seyretmiş olas Üoti S;dı Beydir. Haberi olmasa * Kendisine müracaat ediniz ve a İ yi İt 'ııh “mumt ve dalm? bir tenzilât n Terri “:L'f!(f_nıînnruı : 13 Motörlü İngiliz Ordusu, Manevre- Hayret İçinde Bırakmıs Diyorlar Samimi Bak POSTA 1 — Altı tekerlekii bir tank en dik yos kuşu kolaylıkla çıkıyot. 4 — Rey üzerinde büyük bir süç'atle hareket eden tayyara karşı sür'atli ve muhlı tren $ — Tayyare hücumun a amruz kalan karışık bir İlmanda nizam ve İntizamın süratle ikde edilmesi tecrübe yapılırken. Londra'da, — bütün İngiliz Manevralarda hazır bulunan müstemleke murahhaslarının işti-| kimseler, bu vasıtalara yak- rakile bir konferans aktedildi. Bu — konferanstan — sonra da murahhasların huzurunda İngi- liz ordusu, İmperatorluğun kuvvetini göstermek için mu- azzam manevralar yaptı. Bu manevraların ehemmiyeti şudur ki, harekâta iştirak eden kuvvetler kâmilen motörlü va- sıtalarla hareket ettiriliyor- lardı. Hatta, birçok İngilizler bile, ordularında vücuda geti- rilen bu yenilikten haberdar eri PEYAMİ SAFA SON POSTA'nın Edebi Romanı FATİH-HARBİYE 5;.?_:.' beş yirmi gündenberi Üzen. Pu odada hiçbir şey uı., Mek için uğraşmamıştır. biş 8a berb i S a at, sanki fırtınalı ede bütün pencereler ün KÜU ve rüzgâr, odanın mıahî eşyasını yerinden b"th * Öteye beriye savur- Bu :.lıu ':;':“3" da Şinasiyi ra- u. der.l;, » her zaman süf- hldj k der bir adam de- Lîı :ıkeııdi elile düzelt- wei Tita ada bazen hendesi Mana, ” Per eşyaya en gü- Veren bir intizam ;'vırdı: Şinasi derbederlikten en muntazam adam kadar nefret| yere doğru - eği ederek derbeder olmıya mec- | bur kalırdı ve bu, deruni anar- şinin — akislerini — eşyada da görmiye mahküm olduğu za- manlara mahsus, zaruri bir perişanlıktı. Dışarda — yapılacak - hiçbir şey olmadığı için eve gelmişti, Fakat evde de yapılacak bir şey yoktu ve odasını düzelt- mek istedi. Görü hep koltu- ğun kenarında yere düşmüş kemençe torbasına gidiyordu. laştırılmamıştır. Yalnız uzaktan bunun tahrip ve tesir kabili- | yetlerini görmekle — iktifaya mecbur tutulmuşlardır. Bu manevralar münasebetile -— TAKVİM — Gün 312 -Teşrinisani -930Htımr 181 Arabt 10- Cemelahar-1349 | Vakit-Ezani-Vasatı Güneşi 1 .26 | 6 .32 Öğle b İkindi Rumt 20-Teşrinievvel-1346 941 I Evvelâ onu oradan kaldırmayı arzu eder gibi oldu ve oraya doğrü bir adün Kit Durdu. vitir geçti, etrafına baktı, odanın dağ- nıklığı içinde rahat oturamı- yacağını — hissederek — tekrar torbayı yerden kaldırmıya ka- adım — gitti, en — gene vazgeçti. İçinde büyük bir mü- | cadele cereyan ediyordu; tor- | bayı yerden kaldırmasını em- reden birçok fikirler, meçhul diğer birçok fikirlerle şiddetli bir çarpışma halinde idi. Nihayet, muvaffak olamı- yacağını anlıyarak geriye dön- dü. Fakat aczini birdenbire isyan etti. Hayatı- rar verdi, iki ü anlayınca, nın bütün felâketleri, bazan bir torbayı bile yerinden kal- dıramıyacak — kadar — iradesiz olmasından geliyordu. Parasımı öyle garibüşşekil tanklar, mu- harebe arabaları ve sair vası- talar görülmüştür ki bunların şekil ve kuvvetleri karşısında hazır bulunanlar derin bir hay- rete — düşmekten menedememişlerdir. nefislerini Memuriyetsiz. Kalan Hukuk Mezunları İstanbul Hukuk Fakültesin- den sekiz genç Adliye Vekili Yusuf Kemal beye müracaat ederek adliye — memuriyetine tayinlerini ve bu mümkün ola- mazsa staj müddet kaldı- idare edemeyişi, diş ağrıları, kıyafetini ihmal edişi, başka- larına ve kendine verdiği söz- lerini tutamayışı, yapılmıyan vaitlerin kendine ve başkaları- |ha karşı utancı, hep yarida kalmış nice kusurlar. Derhal geri döndü ve tor- bayı yerden kaldırmak istedi. Fakat bir düşünce mani oldu. Bundan ne çıkar? Bütün odayı düzeltmek lâzım. O da kâfi değil, notaları sıraya koymak ve aylardan beri tasavvur et- | tiği gibi onların bir fihristini yapmak lâzım. Ve bu lüzumlar birbirini - çekip — hatırlatarak, günlerce - uğraşılsa bitirilemiyecek bir iş yığını halinde karşısına çıkardı: “ Fa- kat, diye düşündü, herhalde buaişler birer birer yapılacak, haydi, evvelâ şu torbayı yerden saatlerce, | ketti; hatta, kendi ruhunu bir Kadın Ve Kalp İşleri ralarını Seredenlerin Cümlesini'k. 4, Ve Erkek Arkadaşlığında Olmaktan Başka Çare Yoktur... Açık Ve Samimi | | Bir kızla bir erkek birbir- | lerini sever gibi görününce gerek kızın ve gerek erkeğin ilk aklına gelen : Acaba doğru mu? Acaba beni, görün- düğü gibi seviyor mu? sualidir. Kızların erkekleri, erkekle- rin de kızları aldattıkları o ka- dar çok vakidir ki, her ikisi- | ne inanmadan evvel tereddüt etmekte, düşünmekte ve bunu anlamak için bir takım çare- lere tevessül etmekte gayet haklıdırlar. Bu açık olmama- nın — yarattığı neticeler gayet çoktur. Bir kadın bir erkeği veya bir erkek bir kadını iki şekil- de aldatabilir. Ya sevmeden sever gibi görünür, veyahut aksi vaki olur. Sevdiği halde ya incinilmekten korkarak ve yahut başka bir takım dü- şüncelerin — tesirile — sevgisi- ni gizlemekte devam eder ki bunların ikisi de hemen hemen ayni şeydir. Bir erkek sevdiği bir kızla — veyahut bir kız sevdiği bir erkekle pekâlâ beraber bir gün ge- çirmek isterken bir takım ma- zeret ve nazlarla güya bunun mümkün olmadığını, o gün için başka işleri, verilmiş başka sözleri olduğunu müdafaaya çalışır. Tabii iş bu şekilde devam edemez. Kız - veyahut erkek nihayet bu nazdan usanır. Veyahut sevildiğine hükme- derek bu bağın bir gün evvel çözülmesine bakar. Sev- meden seyer gibi görünmek te tarapıklığın — devamina — mani olur. Eğer arkadaşlığınızın -uza- masını istiyorsanız. Sevseniz de sevsemeniz de açık olunuz ve başka türlü görünmiye uğraş- mayınız. acı x4 Cehri Veli Beye: Hangisini hakikaten seviyorsanız, müna- sebetinizi yalnız onunla devam ettiriniz. Hanımteyze rılmasını rica etmişlerdir. Vekil kadronun işba haline geldiğini j mecburiyetinin ise kal- Muktedir değildi. Fakat bu halde — odada oturamıya- caktı. Zaten, odada nekadar koltuk ve kanapa varsa hep- sinin Üstleri doluydu. Otu- rabilmek için hiç değilse bir tanesini düzeltmeli. Bir taraftan da hissediyor- du ki odasının intizamı, ru- bundaki — iğtişaşın — neticesi- ne bağlıydı; günlerden beri süren, dün ve bugün son haddine gelen bu deruni ihti- lâl bitmeden odasını düzelt- | miye kalkmak nafile bir hare- |aynada seyreder gibi görebilmesi | için odayı daha fazla dağıtmak, ve tabağı bardağı,? yere atıp kırmak, notaları yırtmak da istiyordu. Fakat cinnete kadar gidebi- | kaldırdı. e E Bu baş tuvaleti, son zaman- da Avrupada ze çarpmıya bıâ.ıyın bir şekli gösteriyor. bise ise her zaman giyilebi: lecek zarif ve siyah bir roptur. Tramvayda Yankesicilik Dün sabah saat on birde Sirkeçi - Taksim arasında işli- yen tramvay arabasında Ana- dolu demiryolları makinistle- rinden İsmail Ef. nin 25 lirası ile Kadıköy askerlik şubesin- den aldığı terhis varakası yan- afından aşırılmı leceğini hisettiği bu zihni kar- gaşalıktan ürktü. Her halde bu torbayı yerden kaldırması lâzımdı. Fakat — neden, i- lâki bu torba ? Masanın kenarından sarkan notayı dü- zeltmek istedi. Bir elile üst üste yığılmış ve yere düşmiye meyyal notaları tuttu, yukarı müthiş bir ağırlık. Yaptığı işi istememesi nota- ların sikletini arttırıyordu. İnat etti. Fakat serbes kalan öteki eline bir vahşilik, bir hoyrat- hk, bir — şirretlik — glmişti. Notanın — sarkan — yaprağını sinirli bir hareketle tuttu, elinin kuvvetini ayar edeme di, yapraği şiddetle öteki mo- taların Aarasına sokmak - ve kendisini — çıldırtacak — kadar yorar bir işten çabucak kur- tulmak -istedi. notaları iyice ( Arkan var) ei