HAREM DEHLİZLERİNDE ONU BULSAM ARTIK DÖVMİYECEKTİM, HATTA SİTEM BİLE ETMİYECEKTİM. Sadrazam, yavaşça kürkü- mün yakasına tükürdü ve mı- rıldandı: —Eliyazübillâh, eliyazübillâh şeytan kulağına kurşun, dost evinden uzak! Mahmut Efendi, bu istiazeyi işitmedi, gözlerinden yaş dö- küle döküle anlattı: — Ben ihtiyardım, — onlar gençti. Lâkin öyle bir tehev- vüre kapılmıştım ki - —önümde Karadağ olsa savletime daya- namazdı. Netekim oğlum da ilk hamlemi mütcakip yere yuvarlandı ve bağırdı. — Yağir Evet; devletli vezir; çapkın oğlan yere yuvarlanırken bu emri verdi. Yalvaracak ben- den af diliyecek, ağlayıp sız- hyacak yerde sevgilisini dü- şündü, ona halâs yolu gös- terdi. Ben, ikinci yumruğu Gülfidanın gül yüzüne savur- mak isterken onun uzun bir şule, beyaz bir gölge gibi sa- vuştuğunu gördüm. “Bire facirel Elimden ne semte kaçarsın,, feryadile ar- dina düşmek istedim. Oğlum, bir zincir — gibi —ayağıma yapıştı. — “ Günah benimdir, baba, onu bırak, beni yak!, diye inledi. Gülfidanın, olsa olsa, hiz- metçilerin odasına gideceğini umuyordum. Onun için acele edip ardına düşmedim. Sevgili- mi öpen, koklıyan ve hiç s- kılmadan yatağa sokmak isti- yen hain oğlumun üstüne atıl- dım. Tekme vurdum, yumruk vurdum, hıncımı — alamayınca kaba yerlerini ısırdım, saçla- rını yoldüm, yanaklarını - tır- maladım. O; ötesi berisi ka- namış olmakla beraber, hiç sesini çıkarmıyordu. Nibayet yoruldum, bir köşeye çömel- dim, kurbanımı sorguya çeken bir kasap gibi yaralı oğlum- dan hesap aradım: — Mel'un! cariyemi baştan çıkarıyordun ha? — Babalık hakkım haram olsun, inşallah sürüm sürüm sürün ! Bu inkisar üzerine oğlum, yattığı yerden başını kaldırdı: — Vur-dedi-fakat dinle! Bağırdım : — Ne dinliyeceğim mel'un, ne söyliyeceksin kâfir? Marl- fFetin işte meydanda! — Sen genç olmadın mı baba? — Genç oldum amma ba- bamın halayığına el uzatma- dım ! — Halayık senin nikâhlın değil, odalığın değil. El urzat- mışsam ne İâzımgelir ? İtiraf ederim ki sıkıldım, *“onu seviyorum!, diyemedim. Sadece küfrettim, — beddüa savurdum, tehditler yağdırdım. Evlâtlıktan tardedeceğimi, mi- rasımdan mahrum bırakacağı- mı haykırdım. Ve senra oda- dan çıktım, Gülfidanı aramıya giriştim. Hasbinallah; mücrim kız, hiçbir yerde yoktu. Hiz- metçilerin odasına girmemişti. Kilere, hamama, tavan arasına kümese, mahzene filân da saklanmamıştı. Elimde şamdan sabaha kadar aradım. Ne ken- dini buldum, ne izini! Hekimoğlu mırıldandı: ONUN HER GÜNAHINI — Kız kaçmıya, saklanmıya alışkınmış. Bu noktaya balmu- mu koymalı! Mahmut Efendi büyük bir çevre ile göz yaşlarını sildik- ten, burnunu süreklice temir- ledikten sonra gamlı, gamlı devam etti: — Evet devletli, Gülfidan yoktu. Sanki nur idi, semaya uçmuştu. Rüya idi, silinmişti. Ben, kara bir yeis içinde eli boş — kalıvermiştim. — Bulsam artık dövecek değildim, söve- cek değildim, hatta sitem bi- le edecek değildim. Birdenbire içime çöken hicran acısı onun her günahını, her kaba- hatini bana affettirmişti. Oğlumu da, onun - aziz hatırası hürmetine evden kov- mamıştım. Mirasımdan mah- rum etmemiştim. Sevgilimi gö- rüyor gibi oluyordum. Sıkıl- masam onunla diz dize oturup - sermayeleri kaybolan iki or- tak gibi - dertleşecektim, Gül- fidandan bahsedecektim. Ca- nımın, cananımın en yakını oğlumdu. O yakınlık, oğlumu bana uzaklaştıracaktı. Fakat şimdi yakınlaştırıyordu. AFFETMİŞTİM.... l Elimde Şamdan, Sabaha Kadar Aradım. | Hekimoğlu, munis bir ses- le ihtar ettir — Kısa kes, ihtiyar! Dert dökmeyi beri koy da Gülfida- mı söyle. Ne olmuştu kız? — Devletli vezir ! Bilmiyor- düm, arıyordum, lâkin bulamı- yordum, — Sonra bulmuşsun, paza- ra çıkarıp satmışsın. — Nice buldun ? — Ben bulmadım, Haşmet buldu? — Haşmet mi? — Evet, devletli, o buldu. Keşke bulmasaydı, keşke ben onu hâlâ arasaydım ? Molla — Molla Haşmet, sana iyi- lik etmiş, cariyeni bulmuş. Neden fakir adama düşnam edersin? — Ruhsat ver de arzedeyim. — Molla bana oyun etti. — Ya?.. — Evet, sultamım, oyun etti. İyilk eder görünüp ocağımı kıssayı Haşmet, — Öyleyse anlat! Hava gedikli küçük zabit makinist mektebinin kaydükabul şeraiti 1 — İkinci maddede yazılı şartları haiz bulunanların istida ve ve iki lâzime ile 930 senesi ikinci teşrinin birinci günün- den itibaren Yeşilkköyde mektep müdürlüğüne müracaat ey- lemeleri lâzımdır. İstanbul haricinde bulunup ta vaziyetleri şe- raiti duhüle tevafuk eden taliplerin dahi işbu vesaiki mektep müdürlüğüne irsal ile alacakları cevaba göre hareket eyleme- leri icap eder. 2 — Şartları şunlardır: A- Türk olmak. B- Taliplerin orta mektep (lse sekizinci sınıf) tahsilini ikmal etmiş ve asgari on yedi yaşını bitirmiş ve azami yirmi yaşmda olmaları lâzımdır, (Orta mektep tahsilini ikmal edonlerle orta mektep tahsilinden yüksek tahsll görenler imtihassız olarak kabul - edilirler.) hit, malül, asker ve san'atkâr evlâtlarile ecnebi diline vakıl olanlar tercih edilirler. Mektep kadrosu orta mektep tahsilini ikmal edenlerle dol- madığı takdirde orta mektep tahsilinden dun tahsil görenler- den usulü veçhile müsabaka ile alınır. — Tamussıhha bulunmak ( mütehassisları tam olan has- tahane heyeti sıhhiye raporu lâzımdır. D — Ahlâkı mazbut olmak ve hiç bir cürümle maznun veya mahküm olmamak. E — Mektebe kabul edilecek talebeler gedikli küçük zabit- ler hakkındaki 1001 numaralı kanun mucibince muamele görürler. (Mektebi muvaffakiyetle ikmal edenler Hava kıtaat ve müessesatında ( ON İKİ) sene müddetle Hava gedikli küçük zabiti olarak ifayı vazife edeceklerini taahhüt edeceklerdir. 3 — Müddeti tahsil iki senedir. 4 — Kaydü kabul muamelesi 1ö birinci kânun 930 tarihi- ne kadar devam edecek ve bundan sonraki müracaatlar kabul olunmıyacaktır. 5 — Aakeri pilot olmak ve askeri tayyareciliğin diğer ihtisas işlerinde kullanılabilmek için evvelâ hava gedikli küçük zabit makinist mektebini muvaffakiyetle künun bida; 6 — Derslere ikinci ilkmal otmek şarttır. aşlanır. Halledilen Bilmecemiz : 12345678 91011 Yeni Bilmecemi: 12345617 Soldan Sağa, Yukardan Aşağı: 1 — İskambilde bey (2) erkek ismi (5) sa (2) 2 — Seda (3) bir hayan (3) 3 — Seyrek değil (3 ) gö- ren (3) 4 — Bir nebat (7) 5 — Asker (5) 6 — Sonradan gelen (5) Irmak (5) 7 — Gükrellik ilâhı (5) 8 — Bir vilâyetimiz (7) 9 — Gözsüz (3) bir meyva (3) (1)0 — Çalgı (3) eski zaman kurutma kâğıdı. (3) 11 — Çok değil (2) çürümüş () evet (2) i İstifade ediniz ı ; 1 — İlân 3 2 -- Her lecektir. 3 -- Her ilân $ adet ilân kuponu mukabilindedir. G -- Her 3 gatırdan fazlasına 2 kupon ilâve edilmelidir. $ -- Her kupon üzerindeki tarihten bir hafta müddetle muteberdir. SON POSTA yı okuduktan sonra ilân kuponunu — saklayı- nız. Bundan 5 adedini ilânınız ile birlikte bir zarfa koyarak posta ile idarehanemize gön- deriniz. lânımızın gazeteye gir- mesi için bu kadarı kâfidir. —— SON POSTA -— BEDAVA İLÂN KUPONU 2-Teşrinisani - 1930 ırı geçmiyecektir. atır 4 kelime hesap edi- HANIMLAR TERZİHAHESİ — Bahça kapı Rasımpaşa hanı 12 No, Telefon İstanbul 4057, İNEBOLU KANAAT MAĞAZASI Terzi oğlu Yervant: Saatler, Amerikan | ——— kaplama — köstekli çarşıda Mhiazacıl BİR MUHASİ! Hesap me- muru veya muhasebeci muavini eazifesini görmek üzere ış istiyor. Arzu edemerin gazetemiz idare- hanesine müracaatları. DARÜLBEDAYİ TEMSİLLERİ İSTANBUL BELEBİYESİ Mittt © Yazan: Terceme edenler: M. Püğnol L Galip, H. Rasim İstanbul büyük Bu akşam saat 21,30 da Umuma mahsus TOPAZ 4 perde Sinema stüdyolarının en meşhur köpek artistlerinden birisi! adı Basterdir. Bu hayvan artisti burada atlama talimleri yaP' ken görüyoruz. Bu köpek “ Köpekler ,, isminde bir kom! çevirmektedir. DÜ çS # 3 teşrinisani pazartesi akşamı MELEK SİNEMASI GEZA VON BOLVARY tarafından — vücuda — getirlimiş ve ROBERT STOLZ' um müsikisi — tatbik edilmiş BİR TANGO LÜTFEN Şiyanı — hayret — Viyana — operelini takdim — edecektir. (İKİ KALP BİRLEŞİNCE ) filminin mümessilleri, FEE MALTEN ve WİLLY FORST tarafından temsil edilmiş sözlü, şarkılı V* danslı fevkalâde zengin ve muhteşem — bir filim GEORGES OHNET nin meşhur romanından muktebes İ VAN İĞPETROVİÇ in SUZANNE BİANCHETTİ ve GABRİEL GABRİO İ beraber temsil ettiği tamamen Fransızca sözlü muazzam filmi olAâf| PrrA B S Ç UR SA LGEL 3 Teşrinisani pazartesi akşamından itibaren ELHAMRA SİNEMASINDA İraesine başlanacaktır. B(]ÜN E ARıN ) Asri Sinemada Saat 16 12 matincslle suvaresinde VARYETE SSO VE YANA tarafını Muvaffakiyetli çingene şarkı ve dansları. ASFALT BETTY AMMAN ve GÜY TAVE FROEHLICH , tarafınnan temsil edilen »& mükemmel film pek yaki! LKAZA SİNEMASINd? ALKAZAR SİNEMASINDA İstanbulda ilk defa olarak gösterilmekte olan DÜZTABAN BASTIBACAK FALCI fimi Büyük muvaffakiyetle devam ediyor. Gülhane Seririyatı Müsamereleri Gülhane Seririyalbı senelik müsamerelerinin birincisi, teş- rinisaninin ikinci pazar günü saat 16,30 da Gülîane konfe rans salonunda in'ikat edecek- || tir. Meslekdaşların — teşrifleri rica olunur. a ŞAPKANIZI PARASIZ TAMİR ETMEK !sTERsEN”/ Türkiye ilk şapka fabriasından 250 kuruşa indirdiği w;w,Ü fötr şapkalarından bir adet almalısınız. Toptancılara ten latada.Karaköy Mayer mağazasi yanındaki dar ( Havra ) 10 TEL. B. Ö, 1415 —— Ayakkabıcı San'atkâranına İstanbul Ticaret Müdürlüğünden: İstanbul ayakkabıcı san'atkâram cemiyetinin yeniden idar€ intihabı 3-11-930 Pacartesi günü saat dukuzdan n beşe kadif kapıda tramvay durak yerindeki cemiyet merkerinde yapılact kadarana ilün olunur.