2 Kasım 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
M. Venizelos M. ZEKERİYA Geçen gün bir ecnebi mu- habir anlatıyordu: — 1907 tari- Y idi. Muhabir olarak li':'llniıhndı bulunuyordum. 'Ara Giride gitmiştim. O Yakit Giridin Yunanistana il- hakı için nümayiş yapıyorlardı. Giritte nümayişçilerin başında f,:ç bir avukat vardı. O va- Tş gazeteme yazdığım yazıda Avukat için şu tabiri kul- l.'"'"!üm; Burada altın gözlüklü bir var ki ismini bütün dün- İşittirecektir. YPllhıkikı 1910 da bu genç Tnanistana davet edildi. Baş- oldu. Bulgaristan ve Sır- 'ü:lnlı birleşerek balkan har- yaptı ve küçük Yunanis- tanı tam iki misline çıkardı. x N:::m. ayni muhabir anlatı- H.biıı 'onlon ıendı .,ğ:,:âb karına u. Atinada muhabir olarak bu- t!wdım. Bir) gün Venize- n Sarayda samimi ahbap- arasında buldum. Orada ) şunu söylediğini _JB— Yunanistan — gibi bir. memleketi — idare Snek için yaratılmamışımdır. VE; Sözün manası aşikârdı. _'"lıloı büyük bir Yunanis- w—du Derhal gazeteme verdim. Venizelons de- kq 3 kendisinden — delice ketler — beklenebilir. Fil- . | ondan sonra büyük ceralara atıldı. Anadoluyu nek hevesine — kapıldı birçok delice hareketler Ff ğl f os bu hastalıktan kurtulmiya - başladı. günden güne onu te- etti. Nihayet hatalarını ve Türkiye ile Balkan- devamlı bir sulhün te- kuracak yeni — bir tuya teşebbüs etti. Veni- büyüklüğü — buradadır İözumu —anladıktan sonra nefsinden — fedakârlık çekinmedi. Bizzat "b. gelmeyi kabul etti &.:ınkeliln Türkiye ile * hususundaki şiddet q—_"'hlmîyıüni ispat etmiş Ff HUA 'l. * & Y,;'hdomn Ankara ziyare- ka T ai fasi recülün — vatanı ş.:;k lloceğlheı bu;lk;_ fe- n ve ü e Ö Bt MA Bark akine Kazası : "'p Si (Hususi) — Bar- ej ğ SALrı Makineleri yağlarken t*(R.._—l"’)'îlk dişli çarka Nn b Parça Olmuştur. Ahmet 1.— Bir kitap okurken muharririni tenkit ederek düşünmiye alışmıyanlar, SON POSTA Postanın Resimli Makalesi hakikat olarak kabul 2.— Okudukları her yazıyı mutlak bir * Kitaplara Esaret x edenler, 8.— Kitaplara esirdirler. Kitaplar onların Efendisidir. BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ Odemiş'te Serbes Fırka Ocak Heyeti Hâlâ Mevkuftur İzmir, 1 (H.M.| — Ödemiş- te bir hayli zaman evvel tev- kif edilmiş olan S. fırkanın ocak heyeti el'an tahliye edil- memiştir. Serbes fırkanın merkezi ta- rafından yapılan şikâyet üze- rine Dahiliye vekâleti bu mev- kufiyetin sebebini sormuş, şu cevabı almiştır: — Serbes fırkanın Ödemiş ocak heyeti tecemmuat kanununa muhalif hareket yapımış, gizli içtimalarla —halkı — hükümet aleyhine teşvik etmiştir. Bu cevap üzerine ocak he- yeti vali aleyhine yalan yere ihbar ve iftira davası açmıştır. Tufandan Sonra Zelzele Başladı.. |Baş tarafı 1 nci sayfada) EMR BW Camilere yerleştirilenlerden (47) kişinin üzerlerine giyecek fanilâları bile olmadığından memleket hastanesine yatırıl- mışlardır. Hilâliahmer felâket- zedelere sıcak yemek ve çay dağıtmaktadır. Ziyana Ait Birkaç Rakam İzmir, 1 ( Hususi ) — Şim- diye kadar tesbit edilebilen ticari zararlar takribit olarak şunlardır: Islanan 3 bin çuval üzüm |/ 80 bin lira; 8 bin çuval incir 100 bin lira; 108 bin kahtar palamut; —ecnebi kumpanya- larına ait 15 bin balya tütün 200 bin lira; Kasaba Demiryolları — istasyo- nunda ıslanan 8bin çuval buğday, 15 bin çuval arpa, 300 balya pamuk, — 50,000 okka pamuk çekirdeği ki — zararı 300,000 liradır. Ayrıca Şark halı kumpanya- sının ziyanı 50 bin, Neft sendika- fan 100 bin liradır. Bu rakam- lar Ticaret odasına ait rakam- lardır. Hakiki vaziyet ancak on (gün sonra anlaşılacaktır. Bazılarına göre yukarki rakam- f lar hakiki ziyanın yüzde onu- nu ifade eder. Adnan Bartın Ve Ereğli İntihabatı... Bartın, 30 (Hususi) — Bar: tın ve Ereğli intihabatını Halk fırkası ekseriyetle kazanmıştır. Ahmet IGizli Ve Çok Mühim Bir Keşif.. Almanlar Otomobilleri Durdu ruyorlar Paris, 31 (Hususi) — Almanyanın Saksonya ayaletinden gelen bir habere göre ayalet dahilinde askeri bazı tecrübeler yapılmıştır. Bu tecrübeler yapıldığı sırada hareket halinde bu- lunan yolcu otomobilleri ve makine ile işliyen nakil vasıtaları birdenbire durmuş ve bir türlü hareket edememişlerdir. Tecrü- be) bittikten sonradır ki bunlar yürüyebilmişlerdir. Bu cs- rarengiz hadise hakkında Alman askeri kumandanlığı admi malâmat beyan etmiştir. Bu bir keşiften bahsolunuyor. İzmirde 720 Sayfalık bir Rapor İzmir, 1 (H. M.) — İzmir belediye intihabatında yapılan muhtelif harekât hakkında Ser- bes fırka tarafından 720 — say- falık bir rapor vücuda geti- rilmiş, bu raporun bir sureti müddeiumumiliğe, diğer bir su- reti de Fethi beye gönde- rilmiştir. Marmarada Altı Kişi Enkaz Altında Öldü Erdek, 1 (Hususi) — Mar- mara adasındaki taş ocakla- rında son fırtınalar dolayısile çökmeler olmuş, (15) kişi enkaz altında kalmıştır. Bun” lardan altısı ezilerek ölmüş; (9) u yaralı olark kurtarılmış- tır. Hamdullah Suphi Bey maruf bir simadır. Bu zat, Türk ocaklarının yani en güzide bir gençlik ve hars teşekkülünün umumi reisidir. on Sneşrettiği fi- kirlere göre mutlak bir demokrasi taraftarıdır. Cümhuriyetin yürümesi, büyümesi ve tekemmülü için hür ses ve hür söze lüzum gösterir. Bu lüzumu sırası gelir, müdafaa eder görünür, maamafih kendi- sine “Ulu, Hamdullah de- dirmekten de çekinmez. Meb'ustur. Tabil olarak meb'uslük — tahsisatı alır. Fakat Türk Ocaklarinın amumi reisi sıfatile para çekmekten de hali kalmaz. münasebetle çok mühim yeni İzmir Polisi.. Serbes Fırhlle Meşgul © İzmir, 1 (H.M.) — İzmir polisi Serbes fırka mensup- ları ile meşgul olmakta ber - devamdır. Serbes fırkaya in- tisap edenlerin ve bu fırkada kâalanların rahat yüzü görmiye- ceklerini söyliyenler — vardır. Kaymakg Bey.. Olan Bitenden Haber- dar Değildir. Akhisar, 1 (H. M.) — Ak- hisar kaymakamı Türkiyede Serbes Cümhuriyet — fırkası namı altında bir fırkanın mev- cudiyetinden haberdar olma- dığını söylemiştir. İster İnan, İster İnanma! Bazılarına göre bu hare- ketin yanlış tarafı yoktur, Bize göre biı"hıtı müessesesinden para alın- maz, Memur olandır. ki bu gibi —müesseselerden para alabilir, almak hak- kını haiz olabilir. Bu iti- bar ile Hamdullah Suphi Beyi tenkit edersiniz. Bu demokrat meb'us, şahsi iğbirarını çok defa olduğu lgibi bir ocak meselesi yapar. Onu tenkit etmek, Türk ocaklarını istememek de- mek olur. Bu vaziyeti gör- dükten sonra biz bu zatın bir. demokrat olabilece- ğine —inanmıyorur. Sen, ey kari, İster Inan, İster Inanma! Eski Tekkeler Mektep Ve Kütüphane Haline Konacak.. Ankara, 1 (H. M.) — Ma- Lrîf ull:ileti Maarif eminlik- rine bir tamim göndermiş; maarife intikal ctmg:ıi lâzım =n medrese ve tekke bina- le, talim ve tedrisi alâkadar eden kütüphane ve elyevm maarifçe istifade — edilmiyen veya kısmen istifade edilen bina ve arsaların kıymet ve mil sormuştur. Bunlardan bazıları tadilât yapılarak mektep ve kütüpha- ne haline getirilecektir. Bugünün Meselelerinden (Baş tarafı T inci — sayfada) FYLErrER (18) Liraya Malolan Çimentoyu Niçin (26) Liraya Alıyoruz ? Bakırköyündeki eski fab- rika Alâiyeli -Mahmut beyin hissedar olduğu bir şirkettir. Kartaldaki fabrika da İstanbul elektrik şirketinin sermayedarı Belçikalı grupa aittir. — İstihbarımıza — göre barut inhisarının grupu — çimento fabrikalarını bir tröst haline getirmiye karar vermiş ve bu hususta Kartal fabrikasile de anlaşmıştır. Bu tröste Bakır- köyündeki eski fabrika he- nüz — dahil — olmamışsa da fiyat hususunda tröstün -takip ettiği yolu takip etmek mec- buriyetindedir. Ayrupadan — memleketimize gelen Rus ve Alman malları- nın tonu 26 İliraya verildiği halde memleketimizde yapılan çimentonun tonu 28 İiraya sa- tılmaktadır. Ecnebi malları, nakliyeden başka ton başına 750 kuruş gümrük resmine tabidir. Yerli malları ise (18) liraya mal olur. Demek ki arada on lira kadar fark vardır. Şu halde yerli fabrikaların bu hareketi bir ihtikârdan başka birşey değildir. Burada dikkate şayan iki nokta vardır: Birincisi, hükü- metin —müteahbitlere, pahalı dahi olsa, yerli çimento kul- lanmalarını mecbur! kılmasıdır. İkincisi, bu fabrika sermaye- darlarının ecnebi - olmasıdır. Biz yerli mallarını himaye gayesile hareket ederken bun- dan ecnebilerin istifade etme- sine imkân vermek bir hata değil midir? Ve inşaatta ih- tikâra yol açmıyor mu? Hududuna Dair . Hükümet erkânından - biri demiş ki: — Tenkit ve mi bugünkü — derecesine kadar müsaade ederiz; fakat bu, bir derece ileri — giderse müdahale edeceğiz! Ben bu beyanatı okumadım ve başka birinin ağrzından işittiğzim bu sözlerin aslına ne derece mütabık olduğunu bilmi- yorum. Fakat hükümet gaze- telerinin neşriyatından ve Halk fırkası erkânının beyanatından, bütün hükümet mahafilinin bu zihniyette olduklarına hükmet- mek yanlış değildir. —« Bu zatlara göre hürriyet, hükümetin ba tapu mutasarrıf olduğu bir arsadır.JHudatlarıni o tayin eder, topografik hari- tasını o çıkarır, bu arsayı iste- diğine ve istediği zaman o ferağ eder veya etmez, tayiı ettiği hudutlar dahilinde ika- metinize ya müsaade eder veya etmez, Biz hâlâ hürriyetin her an teneffis — edilen hava gibi elzem birşey olduğunu anlamış değil gibiyiz ve hükümet ne kadar müsaade buyurursa o kadar nefes almıya mezunuz, İllâki hava supapları hüküme- tin elinde bulunacak. Kazara biraz genişçe bir nefes almak istediniz mi, demirden bir el, derhal ağzınızın, burnunuzun üstüne kapanacak; — Nefesini tut, efendi, bun- dan fazlasınâ müsaade ede- mi diyecek. 'I!Iı:kuhıbq.: beyanname- sindenberi hürriyetin tarifi de- gişmemiştir : “ Başkasına zarar vermiyen her hareketi yapmak., Bu hududu kanun tayin eder, hükümet değil; ve bu, zarar verenle zarar gören arasındaki — meseleden birşey değildir. Ancak mah- kemelere ait bir mevzudur, hükümetlerin de burada bir fertten fazla vaziyetleri ı::cw Teşkilâtı Esasiye unu demiyor ki : hükümetler, hak kın — hürriyetlerini istedikleri kadar tahdit edebilirler, as- garı namütenahiye kadar... Ah, şu Teşkilâtı Esasiye kanunu! Hapisanede Açlık Mahkümlara Yemek Niçin Verilmiyor ? Hapisanı kaldı hktan intihar — teşebbitsünde bulundukları — yazıldı. -Dün müddei umumi Kenan Beye müracaat (ettik. Bu hususta şunları söyledi: “— Açlık yoktur. Maamafih tahkikat — yaptırıyoruz. Her mahküma günde 930 gram ekmek verilmektedir. Bir sene evvel — yemek te veriliyordu. Bu sene yemek vermiyoruz. Yemek istiyorlar halbuki bu bir bütçe işidir.,, MUMİM HATIRAT Rus Zabıtasının sabık Şark şubesi müdürü Agabekofun Hatıraları Enver Pş. Nasıl Öldürüldü? Bu mühim ifşaat silsilesinin meşrine — yakında başlıyoruz.
