SON POŞSTA —_6 Sayfa 3 Sait Paşa iktidar mevküne geldiği vakit, buna şiddetle itirar eden Fethi Beydi. İstib- dat senelerinin — bu — sim- si, hilekâr ve tehlikeli yadi- gârmın inkılâba vuracağı dar- beleri, Fethi B., çok iyi he- sap etmişti: — Sait Paşa hükümetini ik- tidar mevkünde tutmak, inkı- mıizi inkâr etmekten başka hiçbir mana ifade etmez, di- yordu. Ve Sait Paşa aleyhin- de çok çalıştı. Fethi B. o zaman, cemiye- tin bütüu hatalarını — görüp tashihe çalışan bir nâzım va- ziyetindeydi. Yazık kt, bu bata- lar, fasılasız birbirini velyedi- yor, hâlâ tahtında oturan des- sas müstebidin entrikalarına daha müsait bir zemin hazır- hyordu. Fethi B. vaziyeti büyük bir muvaffakiyetle idare etti ve kendi İstanbulda — bulunduğu müddetçe, herhangi bir irtical hareketin önüne geçecek bü- tün siyasi ve idari tedbirlerin alınmasında amil oldu. Nihayet, fırka, düşmanlarını bir müddet için bertaraf ede- bildi ve İtthadüterakki Cemi- yeti vaziyete kâkim oldu. Artık, ön safta buluman in- kılâpçılardan bir. kısmının iş başında bulunmasına lüzum kalmamıştı ve Enver Berline, Fethi Parise,Remzi Petresburga, |Hafız Hakkı da Viyanaya ataşe lâp namına bütün yaptıkları- | militer olarak tayin edildiler. * Fakat, İstanbulda bulunan Cemiyet adamları, gittikçe yak- laşan büyük bir tehlikeyi gö- remez olmuşlardı. Yıldızda fe- sat kazanları kaynıyordu. Gazetelerin şiddetli müna- kaşaları şehrin inzibatımı ihlâl edecek bir dereceye gelmişti. Cemiyet aleyhinde galeyanlar başladı. Tiyatrolarda konfe- ranslar, mitingler biribirini ta- ateş püskürmiye başladılar. İttihadı Muhammedi cemiyeti irticar körüklüyordu. Nihayet 31 mart vak'ası FETHIİ BEY KIİMDIR? 31 Mart Vak'asında Harbiye Nezaretindeki ş Askerler Üzerine Yürüdü... patladı ve o gün sabahleyin, tüfek sesleri şehri sardı. Bu hadiseler üzerine Fethi B. İstanbula davet edildi. Fethi B., Harbiye nezaretin- deki askerler üzerine yürü- yen bölüğe kumanda etmişti ve kan dökülmesine meydan vermeden dört tabur askere silâhını teslim ettirdi. Sonraları Hurşit paşa di- vani harbi “terrör, yapmıya başlamıştı, istibdat devirlerini yadettiren bir zulüm başladı. Divanı harpte Cemal ve Ra- uf kaptan da vardı. Fethi Bey, bu cebir ve taz- yik poletikasına da, bütün ha- yatında olduğu gibi muarizdı. Sonra tekrar Parise döm meyi tercih etti. İttihatçılar Divanı Âlide Hesap Veriyorlar.. üyüli Şehirlerin Sukutu Resmi Tebliğlere Nasıl Yazılırmış? Zamanın Harbiye Nazırı Bir Muamma Keşfetmiş!.. Ahmet Nesimi Beyin liği cevaplar karşısında onun bi beple olcak ki sabık nazıra bir- kaç manidar sual sorarak işin şakaya gelir tarafı bulunmadı- ğını ve mugalâtalı cevaplarla kolaycacık kurtulmanın müm- kün olmadığıni ihtar etmek istedi., Ahmet Nesimi Beyin son cevabı üzerine reisin sorduğu sual şu oldu: — Meşhur — şehbirlerimiziu sukutuna ait haberler gazete- lerde yazılmadı. Siz bu nok- talara kabinedeki alâkadar ar- kadaşlarınızın nazarı dikkatini celbetmez mi idiniz? Nesimi Bey: — Bunu her zaman yapar- dım. Hatta bir defa sordu- ğum zaman, Almanlar da böy- le yapıyor; meselâ (Bağdat ) sukut —etti ednilecek yerde Bağdadın şimalinde bulunan filân mahaller sukut etti, de- mek daha muvafın olur, de- mişlerdi. Esasen resmi tebliğler Har- biye nezareti tarafından tanzim ediliyordu. Harbiye nerzareti bunları nasıl verirse biz de öylece kabul etmek mecbu- riyetinde idik. Eğer bu resmi ebliğler haricinde hadisat vu« kubulursa — bunlardan — tabil baberdar olamazdık. Bu cevaptan sonra şu har kikati bir daha anladım ki dünyanın hiçbir yerinde, hıçbir kabine azası arasında bu kae- dar emniyetsizlik ve hu dere- ce itimatsızlık olması imkâm sızdır. Memleketin idaresini, muha- rebe gibi en mühim bir za- manda müşterek bir mes'uliyet- le ele alan birkaç kişi, haki- katleri birbirlerinden büyük bir. kıskançlıkla - gizliyorlardı. Haydi, bunalrı milletten ve meb'uslardan saklamalarıni bir dereceye kadar mazur gör- mek için azami hüsnü niyet gösterelim. Fakat birbirlerinin karşısın- da gizli kapaklı işler görme- leri kolay kolay affedilemezdi. Bir an için aklımdan şöyle bir sual geçti: — Acaba, dedim, Ahmet Nesimi beyin de arkadaşların- dan gizlediği işleri yok mudur? Bu sırada reis bir noktayı anlamak istedi ve sordu: — Gizlenilmesinde mahzur olmıyan — hakikatlerin başka memleketlerde neşredildiği an- latılmaktadır. Halbuki biz bu usulü tatbik etmedik. Ahmet Nesimi B.: — Hayır, başka memleket- lerde her zaman neşredilmez di. Fena hareketler oralarda da neden sonra meydana çı- kar veya tadil edilerek neşro- hanurdu. Binaenaleyh bazen ha- rekât ahval ve çeraiti nazarı dikkate alımıp hareket etmek askerlik noktasından zaruri te- lâkki ediliyordu. Bu cevaptan sonra Divaniye meb'usu Halit B., sabık na- sarı bir hakikatten haberdar etmek için şu suali sordu: — Bağdat sukut ettiği za- man bunu — müttefiklerimizin paytahtlarındaki gazeteler yaz- dılar. Halbuki İstanbul halkı bundan haberdar — olmamıştı. Bunun sebebi nedir ? Nesimi B. bu suale de ce- vap verdi.,, Verdi ama artık bu- na ben cevap demekte mazu- rum, Çünkü sabık Hariciye nazirı cevap olarak yalnız şu sözleri - söyliyebildi: — Resmi- tebliğler Harbi- ye nezaretinde tertip olunuyor ve harice karşı icra ede- ceği tesirler nazarı dikkate alınarak yapılıyordu. Siz nasıl haberdar oluyor idiseniz biz | — de öyle haberdar oluyorduk. Vakit gecikmişti. Reis cek- seyi tatil kararı verdiği zaman arkadaşlardan biri kulağıma şu nükteyi fısıldadı: — Nazır Bey bihabermiş!.. 125 — kuruş yüzü ile Galatasaray sergisinde birçok YİYECEK VE İÇECEK PİEYABDAST.. Kahve Fiatları Yükseliyor Kahve fiatları bu son gün- lerde yükselmiştir. Kantarı 36 şiline satılan mallar buçcün yerinde 42 şilindir. K on Posta nın Bilmecesi Halledilen Bilmecemiz 12345678 91011 ıî&E" 1 — Sıkaşık (3) vert madde (3) doymuş (3) 2 — Buğday tozu (2) sual () 3 — Fana (3) su kabı (3) 4 — Adet (4) lâzam (4) 5 — Sevinç () 6 — Beygir (2) dede (3) ozaz (2) 7 — Kötülük (7) 8 — Para torbası (4) ... zıvır (4) 9 — Açık, temiz (3) kırmın "« () 10 — İdam et (2) kuzu sesi (9 Y1 — Beyez karanlık (3) danslı meybane (3) wlak (3) Yukardan Aşağı: 1 — İlkbahar meyvası (3) kafa 6) futbol utılahı (3) 2 — Zaman (2) nota (2) $ 6 — Beyaz (2) dede (3) nota (2) 7 — Kiraya verilen (7) 8 — Küçük boylu (4) men- faat (4) 9 — Yere düşen şeyin sesi (3) kalıçlık (3) 10 — Sayı (2) su (2) 11 — Saçaz (3) büyük diş () onun yarısı (3) İstanbul beşinci lera memurlu- ğgundan: Mahcuz — ve satılmam mukarrer sandık, perde, — masa ve saire 15-9-930 pazartesi günü saat on ikiden itibaren Balatta | Ayalstrati — ceddesinde — Aynalı | bakkal sokağında No. 76 hanede bilmüzayede satılacağı ilân olunur. İstanbul Tincl İcra memurluğundan : Bir borçtan dolayı mahcut ve furuhtu mukarrer yirmi çuval keçiboynuzu nam kuru yemişin 25-9-930 tarihine müsadii perşambe günl aaat 10 -12 do Yemişte 7 Nohı dükkâünda bilmüzayede entılaca- gandan talip olanların 930 - 2173 dosye Yumarasını hamilen mahallinde hazır bulunacak memuruna müracaatları ilân olumur. Kuştüyü yastık takdirlere mazhar olan İstanbulda Çakmakçılarda Çeşme sokağındaki kuştüyü fabrikasında kilosu 125 kuruştan bağlar kuştüylerinin kilosu Büzir yastık şilte yorgan kuştüyle- rine mahsus kumaşların envar cümlesi çok ucuz fiatla satılmaktadır. Şeker Fiatları Biraz Düştü Şeker fiatları — biraz — düş- müştür. Lehistan toz şekerinin tonu 7,5 İngiliz; Rus toz şekeri 7,15; Tirieste toz şekeri 7 İngiliz; Rus, Çekoslovak, Bel- çika, Bulgar küp şekerinin tonu sif İstanbul 11 İngilizdir. “Cambazlar Arasında,,İsimli Filim... Seven, Fakat Sevil- miyen Klara Bov... Paramuntan, — “ cambarlar arasında,, isimli bu filmi Brok cambazanesinin cambazları arasında pek karışık aşk hikâ- yelerini gösterir. Sevilen kız başka bir erkeği, sevilen erkekite yine başka bir kızı sevjyor. Klara Bov burada seven fakat sevilmiyenlerin talisizli- ğine uğramıştır. Sevdiği gem- cin aşkmı kazanmak — onun birçok fedakârlıklara, — ölüm tehlikesine bile katlanmaşınt sebep olmuştur. Bu fedakârlıklar onu hergüt arzusuna, saadetine biraz dahâ yaklaştırıyor, 'nihayet en büyük fedakârlığım en çok istediği şey takip ediyor. Filimdeki ehemmiyetli roller Kiara Bor Kay Frauncis ve Richard Arlet tarafınden temsil edilmektedir. ASRİ SİNEMANIN Yeniden küşadı münasebetile muhteşem bir film: Kırmızı Dudaklar Heyeti temsiliyesi başında: Sevimli artist CHARLES ROGERS ve sehhar yıldız. MARİON NİKSON vardı" Mevzuu: Bir fahişenin geçirdiği hayattan nefret ederek doğru yola saptığını hazin ve açık bir hikâyesidir. Maestro: POLİANSKY idaresinde senfonik orkestra. Filmif musiki parçaları Mösyö Poliansky tarafından tatbik edilmiştir: Ayrıca zengin varyete programı Meşhur vaz'ı sahne LEONCE PERRET'nin eseri ve dehakâf artistlerinden ANDRE ROANNE ve ALİCE ROBERTE'i Temslli muhteşemleri İkimiz Yalnızken Fransızça sözlü ve şarkılı filim gösterilecektir. Hayatı hakikiye sahnelerlt'| bazan mücasir ve hassas ve bazan de samimi ve müşfik tablolan canlandıf”| bu filimde bir zevcenin faziletsir rakibesi tarafından yıkılmak ıınıy yavasını kurtarmak için giriştiği çetin mücadaleyi müusavverdir. İlâvetea: Halihazır sözlü dünya havadisleri ile Bu mevsimin yenilikleri olan komik ve sesli canlı resimleri FLİP ve FROG ORKESTRA ŞEFİ MELEK. ( Geçen SİNEMASI sene İstanbul'da Madam Pierrat ile beraber alkışl4” dığımız) Komedi Fransez artistlerinden Mösyö ANDRE LUGUET tarafından temsil edilen ve ahiren Paris'te büyük muvaffakiy? zannmış — olan YEŞİL HAYAL 'Tamamen Fransızca sözlü üçüncü filmini takdim edecekti” İlâveten FOX JURNAL halihazır sesli dünya havadisleri Metro - Goldwyn Mayer filmidir. Istanbul ticaret müdürlüğünden: Ayakkabıcılar san'atkâranı cemiyetinin idare heyeti intihabatı 277 cemiyet merkezinde ada ada n edileceği .ı.(:':.".f.’ıf sumartesi — günü sant 10 dan 16 ya olunur. — ”