Hergün Teşkilâlı'îsasiye anununu Yapanlar ve bozanlar M. Zekeriya , Teşkilâtı Eşasiye kanununun Yirmi üçüncü maddesi: “ Meb'- Usluk ile hükümet memuriyeti bir zat uhdesinde içtima ede- Mez.,, Diyor. - Ağa oğlu Ahmet Bey de diyor kiş ” K “Son tekaüt —kanununda Mebuslar memur olarak nazarı dikkate alınmış ve memur 8 İ onların da tekeüt maaşı timcarı kabul edilmiştir., x .n.'r'—!killt Euü);l kanunu- üçüncü lesinde şu Sarahat vırdu—:m ; Hakimiyet bilâ kaydüşart Milletindir.,, NAğoğlu Ahmet Bey de di- kti tarafından tayini kabul *dilmekle Teşkilâtı Esasiye ka- Tünunun bu maddesine Tiâyet Şiilmemiş, — bilâkis — muhalifi “izam edilmiştir.,, * Teşkilâtı esasiye kanununun Yetmiş beşinci mâaddesi di- Yör ki; “İçtima, cemiyet, şirket hak Ve hürriyetleri Türklerin tabü kundandır., , Halbuki şimdiye kadar Tür- 8 “dübilinde - bir " cemiyet il etmek ve bir içtima mak için hükümetten evel mk fırîusının müsaadesini Almak lâzımgeliyordu. —Halk fırkası tarafından tasvip edil- Medikçe hiç bir cemiyet teşkil €tmek ve hiç bir içtima yap- mâk mümkün olmamıştır. * Teskilâtl Esasiye kanununun elli dördüncü maddesi hakim- l_“’in istiklâlini şu suretle tes- ediyor: “Hâkimler bilcümle davaların Muhakemesinde ve hükmünde Mustakıl ve her türlü müda- ttan azade olup ancak anuamı hükmüne tabidirler.,, Halbuki Mahmut Esat ve Ş“Nır Rifat Beyler davasında mahkemelerine tesir Şapıldığı iddia edildi.Bu suretle € kilâtı âye kanununun bu Maddasinin ihlâl edildiği bar verildi. Fakat bu ihbarın ::ğikıım bile lüzum ' görül- ınT'îkî]âk Esasiye — kanunu krmfi!'ede tümhuriyet ve demo- lm""lîn temelidir. Bu temeli mçan, bu memlekete cümhu- '"Y:* fikrini — getiren Halk asıdır, B elF.k't bu fırkanın son se- k €erde — yaptıklarile — kendi q".d“ğ“ temeli sarsmakta ol- söyliyorlar. Bu l;:.nketluüe qun'l':l Sasiye kanunu yapanlar bu femeli kendileri ;ıkmı; olmu- l':ıj' mı? Hırsızlık 1 — Unkapanı'nda Aarak- î. !(irı Mehmet mahallesi 'ekçisi Hasan çavuşun evine Eelen hemşerisi Ali duvarda “Hili ceketin cebinden (33) li- IİEy| — Çengelköyü'nde Sunaralı Eçde ati ae Ka Hafız Sabri Ef. nin evine hirnz gireri Falmıştır. At Koşuları &I'Yuın, Veli Eşfl.ıde mevsim “oşularına devam edilecektir. Dr. Fuat B. Ku Etfal — cemiyeti — reisi | Deroza b"küıı i meb'usu Dr. Fuat B. | yatırılmış, şoför ' Ankaraya gitmiştir. 1 — Ekmeğin değil her halde, Çünkü insanın icabında günlerce bir dilim kuru ekmekle yaşadığı az değildir. Radyo Muka- velesi Hazırdır Ankara, 21 (H.M.) — Radyo şirketinin şirketi — ile yaptığı mukavele buraya gön- derilmiştir. Tastike arzoluna- caktır. Yeni Belediye Nizamnamesi Ankara, 21 (H.M) — Yeni belediye tılim%ıığıuı tab edıl.ııe.kt:dır _Biler bitmez ta- mim edilecektir. Yeni Konsoloslar Ankara, 21 (H. M.)— Yeni teşkil edilen Musul muavin konsolosluğuna (Reşet) muavin konsolosu İzzettin Bey tayin edilmiştir. Muallimler Kararlarını Verdiler Ankara, 21 (H.M.)— Ede- biyat muallimleri kongresi E- debiyat tarihinin ve divan edebiyatının liselerde tedrisine karar verdi. Tedris şekli on madde olarak tesbit edildi. Sivas Hattının Resmi Küşadına Çağırılanlar Ankara, 21 (H. M.) — Si- vas hattının resmi hazır bulunmuya 320 kişi da- vet edilmiştir. Ekserisi İstan- bul'dandır. 2 ve 3 numuralı trenlerle hareket edeceklerdir. Davet edilmiyen bazı zavat ile meb'uslara da hatıra olarak madalye verilmesi karar altına alınmıştır. Bir Sandal Parçalandı Eminönü iskelesi sandalcı- larından Hıidir. ve oğlu - Ali (Adnan ) — vapurundan bir müşteri ile iki küfe üzüm a- lup Sirkeciye — getirirlerken iy vapuru çarp- miş, sandal — parçalanmış, i- çindekiler denize dökülmüş ise de kurtarılmışlardır. Tahki- kat yapılmaktadır. İntihar Teşebbüsü Fatihte, ri - hanında otran Nakaş Koca Beyin iki sendenberi — metresi bulunan 30 yaşlarında Fatma H. clân i adığından — mütcesir Çalmıştır. AB tutulmuştur. | olmuş, tentürdiyot içmek sure- 13 | tile intihar etmek istemiştir. Fatma H. Haseki hatanesine yatırılmıştır. SŞ B dalmaalbbe (9 b aa SUefari Yüzüllüdi Dün gece saat (21)de şoför Kemalin idaresindeki (120) N. otomobil Galatadan kte olan İtalyan zarklısı .ıf:î:â Dmıl:'î. dçnpııılı rlışnduı ve kolundan — yaralamıştır. hastanesini muştur. 2— biy kalp te degil. kabul etmez şekilde kırıldığı yalnız romanlarda hayatta değil. Çünkü nihayet insan bir müddet işsiz de yaşıyabilir. BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ 3 — İşsiz. kalmak ta — dezil, 4 —Hiddet, değil gözyaşı değil. © halde hayatı kolay tarafın- dan — görmiye ıııç-i İnsan isterse en ehemmiyetli — şeyleri ehemmiyetsiz güıı-b&ı. Heyeti Vekile Dün Gece Toplandı |Komünistler İran İşi Konuşuldu Kat'i Kararın Bugün Verilmes İhtimali Çok Kuvvetlidir... Dahiliye ve Hariciye vekik | akşam üzeri, Başvekil ile bir- leri dün Ankaradan geldikten sonra Pendikte trenden indi- ler, Sakarya motörüne binerek Yalovaya hareket ettiler. Fa. kat yolda İsmet Paşanın Er- İstanbula gel- mekte olduğunu gördüler. Ya. ta yanaştılar, ve Başvekil ile birlikte şehrimize geldiler. — Başvekil Sivas hattının reş. tuğrul yatı ile likte Yalova'ya döndüler. Vali Muhittin bey de kendilerine refakat etti. Tahran sefiri- miz Husrev bey de Yalova'ya gitti. Bu itibarla Vekiller heyeti dün gece Yalovada bir içtima aktederek İrana verilecek ce- vabı kararlaştıracaktı. Bu me- sele hakkında Hariciye vekili- mi küşadına gideceği için diş- İnin söyledikleri şunlardır: lerinin tedavisini ikmal arzu- Sabahtan akşama kadar ayni maksatla seyahat eden refikaları H. EF. ile bir- sundaydı. likte dişçide kaldı. Bu müddet zarfında dahili- — Yalovada üç dört gün | kaldıktan sonra Ankaraya dö- neceğim. Umumi — siyasetimi- “zin vaziyeti normaldir. İranla Münasebatımı z dostanedir. İra- na verilecek cevap bu akşam ye ve hariciye vekilleri vilâ- | Yalovada tekarrür edecektir. yeti, Halk fırkasını, milli sana- | .Esasen İrana şimdiye kadar hiç yi sergisini ziyaret ettiler ve ——— — z evel talim yapıyorlar. bir mota vermiş değiliz. Ancak ——— ı İster İnan, İster İnanma! İ Ptelsöneyeti İ aeti di ğ'&; Kemal tutuk | — Denix altında yürüyen makineden adaımlar, Denize girmedci | | Efgan kıralını dine mütevassıt tayin etmiştir., İ | 3 Şehrimizde İzmir, 21 (H.M.)— Komü- e| nistlik propagandası yapmakla 1 | maznun olarak tutulan adam- lar Gülcemal ile dün İstanbula gönderildiler. Bugün şehriniz- unacaklardır. de bul 'a GELDİLER Gülcemal vaj komünist maznunlarını öğleye doğru İlimanımıza getirmiş ve bunlar doğruca adliyeye teslim - olunmuşlardır. ua şifahi tebligat yapmaktayız. Bu hususta söylenecek fazla bi şimdilik yoktur. p Paris sefaretine Bern sefiri Münür Beyin ve onun yerine Maarif Vekili Cemal Hüsnü Beyin tayin edileceği hakkında çıkan rivayetler külliyen asıl- sızdır. Esasen biliyorsunuz ki bir mer.dekete sefir tayin edi- mek için © hükümete yapılan istimzaca muvafık cevabı alın- mak lâzımı:iır. Sefırmkımm' in tayin edileceği heyeti vekilede görü- şülerek kararlaştırılır. AVRUPALILARIN DÜŞÜNCELERİ | lııî"k vilâyetlerimizde çıkan iseden en — Avrupa gazeteleri muhtelif mütalealar serdetmektedir. Bunlardan Fransızların nim resmi gazeteleri olan (Tan): “İki taraf arasında mevcut meselelerin dostane bir şekilde halledileceği , — kanaatindedir. Bıınun içli gazeteleri İrana karşı sert bir vaziyet aldığımızı söylemekte ve bunu yanlış bulmaktadırlar. İngilizlere gelince, bunlarda mütaleadan ziyade uydurma haber doludur. Ezcümle: Deyli Telgraf, hududu geç- * ' =m. İran toprağına girdi- İ yaznaktadır. | Paris ) te Amerika'lılara olarak, ğ haber- ler ile doludur. Bu haberlerin hülâsası şudur : “Türk askeri hududu geç- miştir, İran ordusunun kuman- danı çekilmeleri için Türk as- kerine bir ültimatom vermiştir. | Gazi meselenin halli için sabık | İran şahı nez- Bugünün Müzayede Ve Münakasaları B Sebae ihtiyacı ve (35) kalem alktı tibbiye ve Mboratuvar malzemesi — Yüksek mektepler mübayaat komisyona 8. 14 | OW Vesaiti nakliye için (4) kalem baya ve İevamımı salre münakasası —— | katanbul Zlmamı sahil sihhiye mübayası kemisyonu, $. M İ 1 Dedikodu Müsawt?:_ı_ Bir Mülâkat Nihayet, hakikatin üç oğ- lundan en küçüğü müsavat da lg(cıç:îuı :_lüanlıunbulı geldi. iktaşta, Akaret- lerde, birbirlerine müsavi şe- kilde bina edilmiş evlerden birinde dün ziyaret ettim. Gariptir ki beni görünc pök. İasvindi. ama (n5-. ıyığeı' kalktı ve ne de: “Buyurun!,, Dedil! Benim- şaşırdığımı ve ayakta kalarak- oturmıya ce- saret edemediğimi — görünce de, elile başının ucunda asıli levhayı gösterdi, okudum: *Ne senden rükü, ne benden kıyam, Selâmünaleyküm, aleykümselümi, Bu levhayı okuyunca ben derhal oturdum ve: —Selâmün aleyküm! dedim. — Aleykümselâm! dedi. “Son Posta,, namına geldiği- mi ve bem babasile, hem de iki kardeşile mülâkatlar yaptığımı anlattım. — Evet, dedi, Som Postayı Mmuntazaman okuyorum. Adeta bizim ailenin yegâne gazetesi o, hep böyle yazarsamz ve mesleğiniz değişmezse biz sizin ebedi kariiniz olacağız. Ne velâ Türkiyeye niçin geldiğimi soracaksınız. Sonra memleketi- nizi nasıl bulduğumu soracak- sınız, sonra Serbest fırka hak- kında fikrimi soracaksınız, sonra insanlar arasında müsa- vat temini kabil olup olmıya- cağını soracaksınız, değil mi? — Doğrusu evet, Birinci sualinize cevap: Bizim — aile, kışın soğuk- lardan kaçmak için sıcak mem- leketlere hicret eden kuşlara benzer, nerede kendimize ılık bir hava bulursak oraya uğra- rız. Son aylarda memleketiniz- de bu havayı bissettiğimiz için geldik; içtimal ve siyasi ikli- miniz hep böyle giderse bura- da kalacağız İkinci sualinize cevap: Jan Jak Ruso'nun birbuçuk asır evvel akdettiği içtimai muka- velenin maddelerini en geç tatbik etmek istiyen memle- ketlerden biri de Türkiyedir. Eğer bu gecikme, o mııfdelo— ri hazmetmek içinse hayırlıdır. Üçüncü — sualinize cevap: Serbest siyasi pro- frm Halk fırkasından biç arklı bulmuyorum. Farklar si- yasi değil, idaridir. Bence her iki fırka da memlekette halkın hakimiyetini tesis etmek iste- dikleri için ideal bir progra- ma maliktirler. Fakat idealle hakikat arasındaki —mesafeyi ı= bir fırkaya ben de aza ol Serbest fırka henüz tohumdur. Verecaği —mahsul henüz hasat zamanında anla- şılacaktır. Dördüncü sualinize cevap: İnsanlar arasında müsavat te- mini mutlak bir surette kabil değildir. Herşeyin bir dere- cesi vardır. Müsavat ta nisbidir. Siz: “Beş parmak bir olmaz,, der- siniz. İçtimai bünyenin azası olan fertler de ayrı ayrı vazi- feler aldıkları için tam bir su- rette müsavi olamazlar, Fakat, bir el düşününüz ki, orta parmağı baston kadar uzun ve serçe parmağı üzüm çöpü kadar kısadır. Bu el ne iş görebilir? Müsavatın — tarif ettiği el zümün Önüne getirince gül üm ve gayri ihtiyari kendi elime baktım. İçim ferahladı. Müsavat buna dikkat etti; — Temenni ediniz ki Türk cemiyetinin eli de böyle olsun! Ve kendisinden ayrıl- için müsaade istediğim ll'ıııl: tehır"dl:q ucun- evhayı gösterdi ve ye- kımıldamadı. t mak vakit, daki rinden