18 Ağustos Kürtler, Vaktile de Baş Kaldırmış Ve Ruslardan Sille Yemişlerdi.... . Vükelâ Meclisi Hadiseyi Nasıl Karşılamıştı ? ek Mahmut Paşanın i sonuna yaklaşı- Yordu. Tehlikeyi ilk sezdiği itibaren harpten çeki- men ve çekindiğini de muha- istifa #tmekle gösteren bu zata ve denebilirdi. Kendisini mur <tmek herhangi biri- mizin hatırından geçemezdi. Burada yaptığımız yegâne İY tarihi tenvir etmek ve başımıza barp gibi bir gaile ların mes'uliyetlerini müm- olduğu Okadar vuzuhla Sut koymaktı. Ge 1, bu noktai nazardan- ki reis anlamak istedi: > Verdiğiniz malümat vü- keli > Hayır, çünkü vükelâ Meclisinde. zabıt tutulmazdı. alımut paşa artık çekilip Şidecekti. Fakat birdenbire Ayi Zaman İstanbulda bulu- y Avusturya ve Almanya a i, Mısır ismen olsun an Türk idaresinde bulundu- için Babıâliye müracaat şikâyette bulundular. | mal paşa vükelâ mecli- | sinde idi. Kızdı: Adliye nazırı ON POSTA, NIN Telrikası 23 — Dördüncü orduyu me- mur ediniz. Bu muameleyi ya- panlara bir ders vereyim, de- di. Bereket versin vükelâ meclisi işi sulhen tesviye et- meyi mvafık buldu. O sıra- larda hâdis olan vak'alardan biri de çetelerin sebep olduk- ları bir faciadır. Bu terakki ve fen asrında çetelerle İngiliz ve Rus kuvvet- lerine karşı herhangi bir tesir yapılamıyacağına 'ben öteden beri kanidim. Fakat beni din- lemediler ve şark vilâyetleri- mizin ötesine çete gönderdiler. Bu çetelerden birisi (Hoy) ile (Selmas) taraflarına gitmiş, mütedeyyin, fakat cahil Kürtle- ri kandırmış ve binnetice bu biçareleri. Ruslar tarafından katliam edilmesine sebep ol- muştur. Hadise ovükelâ meclisinde mevzubahis oldu. Enver ile Cemal Paşalar derhal: — Bu biçarelere (yardım için asker gönderelim, dediler. Cavit B. sordu: — Peki sonra ne olacak, Ruslara ilânı harp mi ede- ceğiz | Maalesef bu sözler de zap- ta geçmiş değildir. Fakat sırası gelmiş iken kaydedeyim: muharebenin biraz geç kalmasına Cavit Beyin de tesiri olmuştur. Reis: Mahmut Paşanın İfadesi Burada Bitti; İbrahim Beyi İlk mekteplerin Dil Serisi'nde yeni bir metet, * » metodu tatbik edil- miştir, dilimizi öğrenmek için es kolay, “ İen mükemmel vasıtadır. O kadar ki yalnız mektep talebesi değil, yeni harflerimizle okuyup yazmakta #ekemmül etmek istiyen herkes bu seriyi okuduğu tak- 'dirde Türkçeyi öğrenmiş olacaktır. Gerek mamıştar. İNGİLİZ CASUSLARI İLE KARŞI KARŞIYA Kadın, Meksikalı ile bera- | <ve gelirken İhsanı nasıl Sükler ve Meksikalınm » ben merakla ted, Ya başladım. Pence- d sizin de, Meksikalınm 1 ,Zölgelerinizi görüyordum. “om söndüğünü gördüm "silâh sesini pg Lâm- İm ar men ) orta oktu. Kseleyi anladım. Biraz sonra polisler gel- Eİ Yakalanacağınız. bence gibidi ve çok mü- . Oldum, merakla bekle- ve bir çare düşünmiye ihayet Sizin kaçtığının ve Dez tarafından kovalandı- ördüm. Hemen bir oto- mobile atladım ve sizin kaçtı- ğınız istikamete doğru geldim. Bundan ötesini biliyorsunuz. Hâlâ benden nasıl şüphe e- debilirsiniz? Ben bu kadar kısa bir zamanda kimden emir almış olabilirim? Arka- daşların hiçbiri orada değil di, olsalardı, Meksikalının yar- dımına koşarlardı; onların hep- si bu gece eğlencede. Hiç birinin bu işlerden heberleri yok.. Ali Şakir bu izahatı dinle- dikten sonra, İspanyol kadı- nına tamamile inanmış görün- miye karar verdi. Kadının ince uzun ve macun gibi kıv- rak elini tuttu, dudaklarına götürdü ve teşekkür etti, Kadın ona kendi elile bir Dinliyeceksiniz... — Karadeniz vak'ası ile İn- gilizler tarafından yapılan te- cavüzler zapta geçmemiş midir? Mahmut Paşa: — Raporların zapta geçmiş olması lâzımdır. Reis; — Resmi zabıt mevcut de- gil midi, demek istiyorum. Mahmut Paşa: — Yalnız kararlar yazılırdı, üst tarafı bırakılırdı. İş bunun içindir ki bizim istifa ederken söylediğimiz. sözlerin © kaydi yoktur. Ertuğrul meb'usu Şemsettin B. sordu: — İtilâf devletlerinin bura- daki sefirleri Karadeniz vak'a. sından kaç gün sonre gittiler, Bu nokta Çürüksulu Mah- mut Paşanın hatırda pek iyi kalmıştı. — Vak'anın ferdasında yani bayramın ilk günü, diye verdi. 3 Şemsettin B. suallerine de- vam ediyordu: — Kabinenin teşebbüsü bu meseleden üç gün sonra mı yapıldı ? Çürüksulu Mahmut Pş. — Arife günü top patladı, bayra- mın ilk günü toplanarak te. şebbüste © bulunmıya; ikarar verdik. Fakat ertesi güridaha nota yazılmamıştı. Binaenaleyh bayramın üçüncü günü Yyapıl- mış olacaktır. pie Yarın Esbâk ALENEN TEŞEKKÜR — | Uzun zamandanberi çektiğim böb- rek iltihabım büyük bir hazakat ve ih- Umamla tedavi ve bilhassa çok müşfi- © — Ah, keşke Türk olsay- | dım... Ve bu temenniyi izah için ilâve etti; — Sana her hususta yakın olmak istiyorum. Lâmbalar gene sönmüştü. na iyice yaklaştırdı ve onu ku- cakladı. Kadın başını arkaya salıvermişti. Gözleri yarı kapandı ve ince bir çizgi içinde, gözbebekleri, bir yumurta akı gibi eriyordu: Derin bir nefes aldı ve kendini bıraktı. Bu sefer de kapı vurulmuş- tu. Doğrulmıya mecbur oldular. — Giriniz, dedi. İçeriye bir garson girdi ve kadına bir mektup uzattı, dışarıya çıktı. Kadın, mektubu açmadan, Şakire verdi: — Aç, oku bakalım, nedir? Ali Şakir, mektubu almak şampunya daha ikram etti ve | istemedi: mırıldandı: — Mektup sana ait, diye İttihatçılar Divanı Âlide Hesap Veriyorlar.. LL BORSA-İ İstanbul 16 Agustos — 1030 — Kapanan fiatlar — NUKUT me.) ei 94 — | 20Leva 3 1 Mecidiye — 58,25 | 1 Florin o 82,0 1 Bankenet 240,50 | 90 Koren (| 125/— 1 İsterlin — 103750 Seli 1 Dolar o 115 — Ne doktorlar gelip gitti, 1 Mark le " li 1 Zloü | ne fedakârlıklar yaptık, zavallı a | 4 Peşe Sİ anneciğimizin baş ucunda aylar- Belçika fr. 117, İndi yi leman si bize wa ca didindik, param parça 20 İsviçre fr. 620,— | 1 Çemeseç o —| olduk, fakat onuda ölümün | ÇEK pençesinden kurtaramadık, onu Kuriş T Adet Sı) da kara 1 eprakir. gömdük. | 3 İgterlim İğ | ar Pleriml,i72$İ © peşime; P 9 Ly 7 *as la, , Keen say) min başma kalmıştık. Onun 1TL Dolarda? 15 İnn Erir 113980 Mum Lirt8 9901 In.» 337,40 | 1 wn Drahmi3â,40 inni in 26250 İn keva 65, — |i,p Dine 2675 HİSSE SENETLERİ Ti, Mar 750, Terkos Omyon Şark değirme. 18 Telefon TAHVİLLER Tünel Rahim Anadehu 1 “35 3175 3175 “— “$ Fındık iç B. LA. 75 Kadın israr etti: — Hayır, bundan sonra, bana ait hiç bir şey,senin için ka bizimkilerdendir. “Bizimkiler, derken de nef- idi ve şu satırları ihtiva o edi- | için mektubu evvelâ kendisinin | yordu: “Markeza, daki herif, bu e Meksika- hyı öldürdü. ve İtaiyan polisi- ssp) kat, d Çimenta Arı. 2.5) gelmek istemedi: 1599İ fakat buradada fel Je ler dökerdi, HAYAT HİKÂYELERİ : Konakta Hizmetçiliğe glki Kardeşin Başından Geçen Macera 1, ŞilinAws33,75, | çiftliklerinden. gelen para ile | 1, , Peretaaş0.—| geçimiyorduk. Derken harp çıktı. Yunas- | 1 yi Zletis,19,62,6| lılar memlekete giriyor, her- 1 ww Penge 69:>| kes, akın akın İstanbula gidi- gl ei tanbula gitmek istiyor. a em bizimle beraber — Ben ihtiyarım, burada Balya K, A. o 490) bana bir şey yapmazlar, dedi. Şark merkerEe, 3,25 | Bizi tanıdıklardan birine tes- 2.—İ lim etti, Istanbula gönderdi. İstanbulda, yanında 'bulun- Tremvay oo 45250) duğumuz aile, temiz ve namuslu idi, oldukça rahat yaşıyorduk, bizden saadetimizi kıskanmıya başladı. ayyaş bir adam. Arka cebinden rakı şişesi eksik olmazdı. her yaptığımızı beyenir, her sözümüzü alkış- 10 İlar, hep yüzümüze gülerdi. okuduğu mezdi. hiçbir taraftan görül ve telâş gösterdi : — Ne yapmamızı münasip çevrilidir ve hepsi sivildir. Sen | görürsün ? dedi. herifi biraz daha sarhoş et. — Derhal birşeye karar Yarım saat sonra, barın bü- | verelim, buradan maharetle yük kapısından çıkınız ve | kaçmak.. önüne gelecek ilik sarı otomo- Ali Şakir kadının sözünü bile bininiz. Bu otomobil, bize | kesti: aittir. Tertibatımız var. Çünkü — Buradaki zevki bırakmı- yanındaki mel'un, servise ait | ya taraftar değilim. mühim evrakı aşırdı. Bu kâğıt- Kadın, Şakirin yüzüne dik- etmemi söyledi, fakat nasihat- lerimin ona fesir etmediğini görüyordum. Nibayet, Hanım leyze de ben de büyük bir felâketin farkma vardık: Kızkardeşim bir kızın kaybedebileceği en aziz, en kiymetli şeyi kaybet- mişti, artık o sefil o ayyaşın metresinden başka birşey “de- gildi, Hanım teyze bu çirkin va- ziyete tahammül edemedi ve bisi artık evinde tutmak iste- medi, Kendi, kardeşini de bir daha evine sokmadı. Biz, kızkardeşimle sokak- larda kaldık. Aç, susuz, yersiz, yurtsuz iki sefilden başka bir > ği değildik. Nihayet, o adam kızkarde- şimi yanına aldı, onu himaye etmiye başladı. Şimdi, kızkardeşimin cina- yetinin cezasını ben çekmiye Fakat, orada da beni müt- hiş felâket bekliyormuş. De- dem ölmüş. Arazimizi düşman zaptetmiş. Bildiklerdnede kimse yok. Ne yapabilirdim? Orada kalamazdım. İstanbula dönme- nin faydası yoktu, çünkü kız dargın ayrılmıştım. Onu affetmek istemi; Ne yapabilirdim? Dilenmek mi? İntihar etmek mi? Fubuş ve sefalet çirkeflerinde sürün- Karilerimize Bu hikâye hakikidir. Bugün bizmetçilik yapan bir kariimiz katle bakarak söyledi: — Bu fantezilerin sırası de- gil Ali Şakir, derhal bir sigara yaktı ve sahnedeki numaraları işaret ederek dedi ki: — Enfes bir dansa dikkat etmiyorsunuz, Markeza. Mü- kemmel bir Arjantin tangosu oynuyor. Kadın sahneye baktı ve muriidandı: — Gözüm hiçbir şey gür- müyor, i birer şampanya daha içelim. Hem, bak, senin- kiler de beni sarhoş etmeni . ! tavsiye ediyorlar. Ben çoktan | sarhaşum. | Ali Şakir, kadm tekrar kucakladı, o Fakat, kollarının arasındaki vücut, deminki gibi gevşek ve baygın değildi şiddetli bir asabiyetle geril, Ali Şakir kadınm kadehini yeniden dolduruyor : — Hele bir tane lde daha... (Arkas var)