18 Ağustos 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

18 Ağustos 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ame # yg Lr Ap Pm ga ge ADLİYEDE: GARİP DAVA İhtiyar Ermeni Kadınının Mal ları Ne Olmuş? İstanbul adliyesi, - dikkate değer bir davanın tetkiki ile meşgul olmaktadır. Davayı açan, Kirkor Şabu- yan Ef. isminde bir dökmeci- dir. Dördüncü hukuk 'mahke- mesinde açtığı davada Kadı- köyünde oturan yaşlı ve basta annesi Aksabet Şabuyan Hin Kadıköyündeki (9,000) küsur liralık iki evini Hasköyde (Kal- fayan) kız yetimhanesine ver- diğine dair Oteberrunameden bahsedilmekte ve (65) yaşında aklen rahatsız olan ve kendi- sinin vasi tayin edilmiş bulun- duğu annesinin Okandırıldığı da ileri sürülmektedir. Bundan © başka © davacı, “ Şayanı takdir bir teberru, şeklinde bir Ermeni gazetesine geçen bu hadisede, ölünciye kadar bakılmak vadile an- pesinin iğfal (edildiğini, te- berruname mucibince evlerin | vergi, sigorta bedeli, tamirat gibi masraflarının annesine yük- letildiğini ve teberrunamedeki taahhüt hilâfına evlerden birinin satıldığını kaydediyor. Dördüncü hukukta — açılan bu dava, Üsküdar hukuk mah- kemesine gönderilmiş, orasının mıntaka itibarile bu davaya bakmıya © salâhiyettar oldu- ğuna karar verilmiştir. Diğer taraftan İcra'da kira bedelinin - istirdadı içi açılan «dava da, husumetin dava edi- len mektep idare meclisine mi, yoksa müdireye mi teveccüh ettiğinin halli safhasındadır. İki Heykel Kırılıp Taş Gibi Kullanılmış Boskur, 15 (Hususi) — Bozkır kazasının (Sırıstat) ismini alan Kısmında birçok heykel ve ki- tabeler bulunmuştur. Bunlar askeri bir binaya ait yerden köylüler tarafından çıkarılmış, duvar için malzeme olarak kullanılmıştır. Bu havaliyi iyi bilenler, bun- lardan ikisinin Hititlere ait olduğunu söylemektedirler. Müskirat İdaresinde İhbarlar Azaldı “> Müskirat idaresi muhbirle- re iyi ikramiye verdiği için birçok ihbarlar yapılıyordu. Fa- kat son bir kararla bu ikrami- ye, ele geçen eşyanın (© 25) ine indirilmiştir. Bundan dolayı da ihbar a- zalmıştır. Yorulmaksızın Para Kazanmak İstemez misiniz? Evinize veya işinize giderken, sokak“ iü geterken veya birisile görüşürken her hanyi bir vaka karşısında kalabi- Hrsimiz... Havadis nedir biliyorsanız o vakayı derhal görebilirsiniz. Bir yangın, bir katil, bir kaza birer havadistir.. Ras- eldiğiniz vakalardan ertesi - Helelerde görmek istediğiz bii lumen derhal telefonumzu açınız ve havadisi gösetemize baber veriniz, isim ve ad- resimini de bırakınız. Verdiğiniz hava- disin «hemmiyetine göre ( güzetemiz smühâfatımı vermeyi vazife bilir. “llelen numaramız Istanbul “ 203 ,, tür, SON, POSTA ŞEHREMİNİ OLSANIZ NELER YAPARSINIZ: Söylediklerim Masal Değildir.. IİHAKİKATİN TAM BİR İFADESİDİR Gazetenizin geçen günkü nüs- basında “Şehremini olsaydım ne yapardım?,, sütununda Kemal im- zasile omütaleası yazılan zata cevaptır: Beyefendi, “Süt, ekmek, su işlerine karışmam |,, diyorsunuz. Halbuki insanı yaşattıracak evvelâ gıdadır ki bunu hepi- mizin bilmesi için gördüğümüz noksanlar değil, boşluklar kâfi- dir, Maamafih mademki ihti- sasınız dahilinde değildir, bir- şey diyemem. Ancak, bütün bu yoksuz- lukların, bütün bu yolsuzlukların ve bütün fecayin müdafii suretinde beyanı mütaleanıza hayret Oetmemek de nasıl mümkün olabilir? Diyorsunuz ki: bu tasavvu- ratın kuvveden file gelmesi milyonlarca altın sarfına bağ- lıdır. Binaenaleyh bu. hususta söylenecek mütalealar maddi bir şey temin etmez. Esrarke- şane hayale kapılmak olur. İkinci mütaleanız ise, meselâ | bir yerde çocuk bahçeşi ya- | pılacak olursa, bütün memleke- tin ihtiyacı olduğundan diğer- lerinin şikâyet ve tenkidini mucip olurmuş ve nihayet di- yorsunuz ki ; Sokak Pazarları Böyle Olmamalı ii ! Bu şehir sizindir. Şehrin sıhhati, güzelliği ve ihtiyaçlarile en ziyade onun içinde yaşıyanlar alâkadardır. Fakat şimdiye kadar hiç kimse size, şehrinizi güzelleştirmek ve şehir dahilinde medeni bir insan gibi yaşayabilmek için ne düşün- düğünüzü sormamıştır. İşte biz size bu imkâm veriyo- derdine ortak olduğunuz bu şe- nizi mevsimsiz görüyorum. Müsaadenizle cevap veriyo- rum: Evvelâ, . tarafımdan düşü- İ ülmüş ve yazılmış (33) mâd- delik tasavvurat, ne hayali ne de esrarkeşanedir. £ Bugün, Şehremanetinin muntazam bir program dahilinde onları yap- ması çok kabildir. Ben bugün için bu suali- BİR DİLSİZ SİNEMADA DİLLENDİ Garp Cephesinde! « Sükünet Var! İngilterede Gösterilirken Garip Bir Hadise oldu “Garp cephesinde sükünet var,, filminin sebep olduğu garip bir hadiseden bahsedi- liyor. Vak'a, İngiltere'nin Bir- mingam şehrinde cereyan et- miştir. Bu filim gösterilirken hazır bulunanlar. arasında M. Sülli- van namında bir de harp ma- lâlü varmış. Bu adam (1917) senesinde ( Ypres ) harbinde yaralanmıs, o gün, bugün söz söyliyemez olmuştur. “* Garp cephesinde sükünet var , filmi M. Süllivann © üzerinde derin bir bemen dili açılıvermiştir. Ayni filmi seyreden M. Slo- yot Georges ta, bu filim hak- kında şu intiba nakletmiştir: “Hayatımda hiçbir & hadise karşısında, bu filmi seyrettiğim zamanki kadar sarsılmadım. Hele o bombarduman sahnesi aklı durduran bir şeydir. PİRANDELLO'NUN FİLMİ Maruf İtalyan tiyatro mu- harriri Pirandello, Darülbeda- yiin şehrimizde temsil ettiği “altı kişi muharririni arıyor, piyesini (o sinemaya aldırmak için bir Amerikan şirketine öyle | tesir yapmış ki | Zira bunların Oo Kismazamı pm | almak için Amerikaya Filim yapan şirketler, filim raber bunların gösterileceği yer- leri temin hususunda da şid- detli bir mücadeleye başlamış- lardır. Bunun neticesi olarak Ame- rika'da Paramımt — şirketi Bros (856) R. K.O. şirketi (250), Löv (200), Üniversal | (1,700,000) İranka satmıştır. (100) sinemasalonu açmışlardır. ari DE Siz Olsanız Ne Yaparsınız ? ruz. Ve içinde yaşadığınız, her | gilizce öğrenmiye koyulduklarını gö SALON REKABETİ 1 rakabetine devam etmekle be- | (1500),Foks şirketi(900),Varner | birde bir an İçin: “Şehremini olsamz me yaparsınız ?, sualini soruyoruz. Maksat, Şehremanetine çatmak, | veya şuna; buna tariz etmek de- | ğildir. Sadece şehir halkının, ken- di gehirleri için ne düşündüğünü anlamak ve bu suretle şehrin dertlerini yakından görüp anlıya- rak onların çarelerini aramaktır. Şehrinizin güzelleşmesini isti- yorsanız bu suale cevap veriniz. değil, icraata, dikka- te, bağlı ve çalışmakla yapılan şeylerdir. Diğer kısımlar için de maddi Vasıtalar mevcuttur. Fakat bunlar büsnü istimal e- dilmediğinden heder olmakta ve bir şey yapılamamaktadır: | paraya lime > “Eğer İstperator b day ii, Keler Bi. leziüseleğğiz 00 rimel Mile SİğUku Bizibi lemidir. Rasim, Se Mimle Evl ayak basan ecnebi artistlerin hemen İn- riyor. GECE YARISI AŞKI Son zamanda,fotograf san'atı noktasından nefis | olacğı söylenilen filihden bahsediliyor. Bu filmin adi'“Gece yarısı aşkı, olacak- tır, Bu filinin hususiyeti, gece | yansında filme güneş ziyası verilmek gibi bir fevkalâde- liktir. Bu filimlerin üçü de Fran- * sa'da bitirilecektir. Sizin Mütaleanıza Gelince... BU DA FAZLA GAYRETKEŞLİKTİR sıfatile birer birer izah ede- ceğim. O vakit ümit ederim ki siz de kıraldan ziyade kırala taraftarlık ettiğinizi tasdik ede- ceksiniz. Herşeyden evvel Son Pos- tanın genç ve müteşebbis sa- hiplerine teşekkür etmek borç- tur. Zira memleketin en ibti- yaçlı, ahalinin en hassas nok- tasma temas etmek suretile j ehemmiyetli bir mevzu yarat- | | bir eser | yeni bir | tılar ve bu mevzuun, yaratılan bu eserin oyaşaması 'mienafii Met edecek o mutalea- arın temadi etmesi hesiz mühim pak aa edecektir. Memleketin bin türlü ihtiyacı varken ve ahali bunun hasre- retini çekerken “Kemal Be- yin,, mütaleaları pek yerinde olmasa gerektir. Acaba biz de Kemal Beyin bu mütalea- sına esrarkeşlik yerine gayret- keşlik desek darılmazlar yâ. Binaenaleyh bu mektubumun intişarmdan sonra her gün muntazaman yazdıklarım (33) maddenin tatbik (kabiliyeti mantık, rakam ve 'delâil ile Binaenaleyh “hayal ve es- | birer birer arz ve izah edilecek, rarkeşane,, » sözlerinizi redde- | bu arada bazı acı hakikatler derken bunların nasl kabili 'de tezahür edecektir. tatbik olduğunu bir iş adamı | Ahmet Galip :| Son “Yapılan Filimlere Dair Amerika'da Salon Tutma Rekabeti Yeni çevrilecek “ Yabancı kadın ,, ismindeki sinema Fo- manının kahramanı “Françeska Bertini ,, © olacaktır. (50) bin franklık bir mukavele yap- mıştır. MARİ BELL Son gelişi şehrimizde bazı hadiselere sebep olan Fransız artisti Mari Beli “ Çılgın ma- cera, filimini ( çevirecektir. Şimdi Almanya'da “Joker, adlı bir kurdelenin son hazır- lıklarını bitirmektedir. ATLATILAN SANSÜR Bizde olduğu gibi bütün diğer memleketlerde de şid- detli bir filim ve tiyatro sansürü vardır. Bu sansür, bir çok filimlerin gösterilmesine mani oluyor. Halbuki büyük masraflar yaparak bunları vü- cuda getiren şirketler, serma- yelerini kaybetmemek için bir usul bulmuşlardır. Bu gibi filimleri evlerde göstermek. Bu, hususi bir yer olduğu için polis menedeme- mekte, bu suretle de kanun atlatılmış olmaktadır. Avam kamarası bu hale şiddetle nazan dikkati celbetmiştir. İNTİBALAR: ÇANAKKALEDE Türk Şehitler Yurdunu Ziya ret Ederken. Seneler geçti, düşman na” lusu önünde, şu Çanakkâlfi topraklarında geçirdiğim gür lerin — hatıraları yavaş ya pe başlamıştı; burs” tekrar görmek istemiyof” dum. Ateş alında şehit dü” şenlerin kan pıbtılarını göl” müş, yaralıların iniltilerile W yuyabilmiş olan benim gibil& rin bütün heyecan varlıklarim o günlerde bitirmiş oldukla" rından korkuyordum. Şu sırt” larda can verenlerin karşısın da tükenmiş bir adam gibi çıkacağ korkuyorum d3 buralara bir daha gelemiyor” dum. Aldanmışım | Cevdet Kerim Bey, hef metresinde iki Türk çocuğü gömülü olan o sırtları işaret ederek © anlatmıya o başladığ! zaman tükenmediğimi anladın” Bu cephede dövüşmüş olaf Kolordu dam © Şükrü Naili Paşa'da benim gibi dakikalarını yaşıyor, arada nemli gözlerini karşı ba çeviriyor. Cevdet Bey üç saat devaf eden ve her safhasında etr#” fındakileri ağlatan konferan: o kendine mahsus sade telö” katile şöyle bir mukaddimiti ile başladı: Aziz yolcular! Bu dakikadan itibar bizi yaşatmak için ölenlerin diyari bulunuyoruz. anda sağ di Kilidilbahir, sol direği Çanakkale ol Türk kâbi atlı hasbi diyor, O kübenin diğer üç mibrab İl Sakarya ve Dumlupınardır. Anfartaların önüne geld gimiz zaman biraz durdu. İşte Efendiler! dedi. Çanak kâle harbının en nazik, © tehlikeli anlarını yaşadığımı yere (geldik. (o Anafarta'| geldiki... Anafartaları Cevdet Kerif Beyden şöyle dinledik: Anafartalar taarruzu başlamadan © vel Fırka Kumandanı Kaymakam tafa Kemal Bey | Gazi Mustafa Ke düşmanın Anafartalardan gon bir bi kete geçmesi iht malini daha büyük kamata yazmışsada maksadını kabul rememişti. Nitekim bu ihtimal tahakkuk © ve 25 temmuz sabahı düşmanın sırtı işgal ie (Conk) bayırma ilerilediğini haber alan Mustafa Bey elindeki yegâne ihtiyat taburunü oraya göndermiye mecbur olmuştu. 26 temmuz sabahı düşmam püsi mek için bir (sarun emredilmişse Miralay Ahmet Feyzi bey bu emri * ettiğinden azledildi ve yerine Anl lar grup kamandanlığına Mustafa K: B. tayin edildi. Müşürünileyh Conk yırının istidadı için tertibat aldı. 28 Temmuz sabahı bu tertibat cibince düşman münhezimen bu dan deefdildi. Bu suretle Mustafa Ki B. ikinci kere vatani krutarmış old” Cevdet Bey üç saat ıd i konferansını şöyle güzel tarzda bitirerek bizrleri rar ağlattı: Aziz yehitler! Mukaddes er düğünle yalar merlismnet ve zil yaşları değildi. Bunlar gurur ve A rın ruhumuza doldurduğu coşkun MÜ casiların taşan fırtımalarıdır. p Cevdet beyden sonra İsi bul mebusu Ziya B. se leri imar cemiyeti hak bir nutuk söyledi. Ziya beyden sonra gi lede ölenler için kadı ' mma Afife Halim H. şefkat ve muhabbet doli; tabelerini söylediler. Ken v dinleyen şehit analarile Y ağlıyarak onlarla böyle nuştu: Ulu şehitler! bir gün hayatım / tığımız şu noktada, aziz ve da olduğu topraklar Tk ei > DAR arz # y Türk anası ki, sizin her bir onun ruhundan bir parçadır. | Devamı 5 inci sayfamı sütununda |

Bu sayıdan diğer sayfalar: