KUT a Y VÖTT CKU ae kat sevgisiz yaşıyarmyan bu millet o gece de vur patlasın yapmış, sabaha karşı da sız- amıştı. Surların üzerindeki nö- betçilerden başka, belki de ayakta kimseler yoktu. Bizanslılar da o gece geçir- dikleri tehlikeyi ancak ertesi gün öğrenebilmişlerdi. İmpera- tor beşinci (Kostantin)in tel- lâh, elinde koca karı zınltısı gibi bir tahta aletle sokaklari dolaşıyordu. Etrafına her sı- , mıftan bir kalabalık birikmişti. Bu adam şöyle bir tebliğ oku- yordu: “Biz ki büyük Bizans im- peratorluğu sahip ve hamisi haşmetli beşinci (Kostantin Yogotatos) un baş tellâlı, asa- let rütbesini haiz ( Manoel Kanta Güzino)yuz. Muhterem Bizans halkına bildiririz ki: — Dün gece, şehrimizi muhasara eden Arap ordusu- na mensup bir takım asker her nasılsa şehrimize girmiştir. Memleket için yaşaması çok lâzım olan muhterem bir Bi- zanslıyi - öldürmek istemişler- dir. Kendilerini gören kahraman devriyelerimiz bu hainleri ta- kip ederek reislerini yakala- mış, diğerleri ise kaçmışlar- dır. Bu Aaskerlerin şehre — gir- dikleri yer aranmaktadır. Ay- rıca kendilerinin şehirden çı- kamadıkları da zannolunmak- tadır. Bizanslılar gibi giyinen, ve Tisanımızı güzel bilen bu ca- susları — meydana kartımak bütün Bizanslıların rcudur. Binaenaleyh her Bizanslıya tanımadıkları kimselere yiye- cek, içecek ve gizlenecek yer vermemelerini *tavsiye ederiz. Böyle bir yabancının şe- kirde dolaştığını görenler der- hal en yakın devriyeye haber vermelidirler. Kendilerini tutana ve bu- Tundukları yeri bildirene (on bin ) Bizanten verilecektir. Kendilerini — saklıyanlar iş- kence ile idam olunacaktır. Casuslardan —yakalanan a- dam, yarın sabah Ayasafya meydanında işkence edilecek ve derisi yüzülerek ( Mangan ) kulesine asılacaktır.,, HÜ Herkes hayrette idi. Arap- lar şehre nereden girmiş olabi- Birlerdi ? Girmişlerse — neden hepsi birden girmemişti? Bi- zanslıların -birbirine sordukları Ve halk, bu suallerin ceva- bını Ayasofya meydanında iş- kence edilecek olan casusun itiraflarından bekliyordu. * Bizanslı zabit: — Bire tutum, . bire herif casustur | diye bağıınca, ser- darla arkadaşları fena halde bozulmuşlardı. Onlar, her sa- niye Caferin serbest bıraki- | lacağını bekliyorlardı. Halbuki g aksi — çıkmıştı. — ânledi: — Herşey mahvoldu. Hasan içeri atlayıp (Kalini- kos) un işini bitirmek İstedi. Yakup — Bizanslıların bahçeyi istilâ et- ' TANK mesi buna mani oldu. Derin bir ye's içinde arka duvara tırmandılar. Takipçilerin : | — Tut, vur! seslerile yola | koyuldular, karanlık sokaklarda kayboluverdiler. Bu kaçış, bir hayli uzun |—. | Arkası var | sürdü. Nihayet tenha bir kö- şeye vardıkları zaman kısa bir müddet dinlendiler. Sonra iş, ne yapacaklarına geldi. Hasanla Ali dönüp gitmek istiyordu. Serdar Yakup, Caferi bırakamıyacağını — söylüyordu. Ayrıca (Rum ateşi ) denilen mahut maddeden de vazgeç- mek istemediğini anlattı. Uzun boylu görüştüler. Ve nihayet karar verdiler ki Bizansta ka- lacak ve şehir halkının başına belâ gesilecekler. Yalnız fikirlerini kurcalıyan, saklanacak yer meselesi idi. Hasanla Ali manastırı ve orada bırakılan kızları - tehli- keli buluyorlardı. Serdar ©o fikirde değildi. Babalarını kurtarmak için Rum kızlarının ihanet edemiyecek- lerini iddia ediyordu. Haki- katte ise onun da içine şüphe düşmüştü. Fakat Evdoksiyanın hayali bütün mantığına hük- mediyordu. Sessiz, sessiz ma- nastırın yolunu tutarkeh Tan yerinde de ilk ışıklar çakıyor- du. Bahçeye geldikleri zaman hiç bir başkalık görmediler. Hasan, hayıflandı : — Keşki Cafer de - olsaydı, hep beraber şu belâlı yerden çıkardık. Serdar, sözünmü kesti ; — Ya (Rum ateşi). Çaresiz, —Hasan da sesini kesti. Bahçeyi — geçtiler. — Mahut hürriyet yolu, kuyu ağzında durmadan eve doğru ilerile- diler. Zayıf bir ümit ile Caferin içerde olabileceğini düşünü- yorlardı. Halbuki ne ses var, ne sada, Kızlardan da eser yoktu. Merdiven başında duvara bı- çakla saplanmış şu kâğıdı bul- dular. *“Manastırda — daha fazla kalmak mümkün olmadığı için gidiyoruz. — Düşman — olduğu- muz için sizi ele vermek el- bette ki bize bir borçtu. Fakat hayatımızı bağışlamak fena mukabele yapmak iste- medik. —Papas — Dutunyadis, Teodozinin babası değil, amca- sıdır. Dönüşünüzde — serbest bıraktırmanızı — rica — ederiz. Eğer dönmeden evel bir felâ- ketle karşılaşırsanız, her felâ- ketin bir kurtuluş — çaresi —S9N olduğunu hatırlatmayı vazife biliriz. ,, Serdar sapsarı - kesilmişti. Kâğıdı iki defa okudu. Sonra i hep birden yiyecek aramıya çıktılar. Futbol Dünya Birincilik Dömi Finali Paris, 1 (Hususi) — Dün- ya futbol dömi final şampiyo- nası ayın yirmi dokuzunda Yugoslâvya ile Ümgıwıı ara- sında yapılmıştır. Müsabakada — yüz binden fazla seyirci bulunmuştur. Ü- ruguvay — takımı — (6-1) gali DYi hıfu( ) galip felmıqh.r. ymda netice 3-1) idi, İzmir'de Sıcaklar İzmir, | — (Hususi) — Bura- da, sıcakiar pek - ziyadedir. ; Hararet gölgede (37-40)1 bul- / maktadır. POSTA Son Posta'nın Bilmecesi Dünkü bilmecemizin halle- dilmiş şekli şudur: Yeni Bilimecemiz 12345678 81011 ıleT ” e Soldan Sağa, Yukardan 1— rtan (3) bir halife () düzlük (3) 2 — Diplomat bi () 3 — Hür değil (© erkek is- mi (4) 4 — Bir komşu devlet (4) ka- çık (4 5 — Kamer (2) maksat (5) ni- (2 6 — Yanardağdan çıkan mad- de (3) cadde (3) bir Şark vilâ- 7 ."ıu(î) külü (2) oyuk (5) ka (2) T ZAlEN 9) 1 B — Tasdik kel ııu!u(u yapış- tıran madde (4) 9 4 Misafirhane (4) kereste (1) | 10 —e İktidar (N | ZN ea S ei | Sivasta Çekirge Kalmadı Sivas, (| (Hususi) — Vilâyet menDimha edilmiştir. Safranbolu'da Bir Uygunsuzluk Güzelim Dabağ Fabri- kası İşletilmiyor Üzümü, suyu, hava ve mey- vasile meşhur olan Safranbo- lu'muzda sıcaklar mutedil ola- rak devam ediyor. Halkım ek- serisi mutat olduğu Üzere say- fiyelik bağlarına çekilmişlerdir. Baurda en dikkate değer hadise, son terakkiye göre yapılmış dabağ fabrikasının, hissedarlarının — uyuşamaması yüzünden boş durmasıdır. Bakalım bunun neticesi ne olacak ?. Sarıoğlu: Nuri | 11 — Bayağı (3) anne (3) bal | | dahilindeki - çekirgeler tama- | Biraz Hesap öğrenelim Bu Falcının Kazancını Bulunuz BİLMECELER _Bqdııı—ııı yanına bir — (V) elmaya (I) daha ilâve ederseniz “İV,, olur. * — Hangi adamın yaptığı iyi şeyler ayakla çiğnenir. — Kunduracının. * çocukları Alman çocukların- dan daha çok yemek yer, — İstanbulda daha çok Türk çocuğu var da ondan. Güneş Banyosu Bir gün Selnanın halası ikindi kahvaltısı için çavdar ekmeği — kesiyordu. — Selma ekmeğe uzun uzun baktıktan sonra: —Halacığım sen ne iyi ka- dınsın, ekmeğe bile güneş banyosu — yaptırmışsın. Bak — Niçin İstanbuldaki Türk | simsiyah yanmış, dedi. Bir gün Kuku: — Aman çocuklar, ben hem üşümiye, hem de acık- mıya — başladım. Şurda - bir adam kebap kestane satıyor. | Haydi gidip yüz paralık alalım,, dedi. Üçü birden gittiler. Kuku, cebinden yüz parayı çıkardı kestaneciye verdi. Kestaneleri aldı. Yemiye başladılar. Fa- | kat, — kestaneleri — ağızlarına | atar atmaz yanık olduğunu | anladılar. — Haydi gidip değiştire- lim, dediler. Bakalım | Falcının Kazancı SA A a Küçük Hatım falcıya £: baktırmış, sonra çıkarıp ona yirmi beş kuruş vermiş, ve sormuş: — İşler nasıl gidiyor? Falcı şu cevabı vermiş: fena, eveligünkâ kazancım “3,, lirayı bulmadı. Dün ise bunun üçte birini, bugün de dünkü kazancımın ancak yarısını alabildim. Bu falcaı kadınım üç gün içinde kaç para kazandığını bulabilir misiniz? | CİCİ, BİCİ.. KUKU r Kuku, kestaneleri — uzattı: — Bunlar hem yanık, hem sert, yiyemiyoruz; bunları al bize iyisini ver, dedi. Kestaneci kızdı: — Değiştirilmez. Haydi de- folun şuradan, diye bağırdı. Cici, Bici, Kuku, Fevkalâde kızdılar. Tam ©o dakikada Bicinin aklına birşey geldi. Izkaranın altından maşanın sapı çıkıyordu. Cebinden bir ip çıkardı. Ucuna bir ilmik yaptı, ilmiği maşanın sapma geçirdi. Kolza Yağı Emanet Ve Yeni Fabrikalar | Şehremaneti kolza denilen | troldan daha koyu ve nis- | en ham olan kolza yağla- rına mücadele aŞ vzıiyetktî:i“ir. Bir. defa, ışlcıni açılacak kolza — fabrikalarına müsaade verilmemektedir. Bu hususta İktısat vekâleti | de alâkadar olmakta, Emanet | kolzanın hem sıhhate muzir, hem de yangın tehlikesi do- | ğurduğu kanaatindedir. ! SON POSTA #Fi eekölir eei 'eymi, Siyast, Havadia ve Halk gazetı İdare : İstanbul, Nuruosmaniye Şeref sokağı 35-37 Telefon: - İstanbul - 208 Posta kutusu : İstanbul - 741 Telgraf : İstanbul SON POSTA ABONE FİATI e Hânlardan mesuliyet alınmaz.