Yirmi yıllık türk şiirine bir kuş bakışı ŞİİRDE GENÇ NESİL YA Z A N : «Ağlasam sesimi duyarmısınız - Mısralarımda - Dokunabilirmisiniz Gözyaşlarıma ellerinizle-> Sonra «Davet» ; «Bekleyorum — Öyle bir havada gel ki - Vaz geçmek mümkün ol- masın -» Oktay Rifat ve Melih Cevdet'de arkadaşlarına bu yolda mühim yardımda bulundular, Onlarda birçok samimi, aşırı derecede realist ve alaycı şiirler yazdılar. Oktay Rifat'dan : «Ne annemin bedduası - Ne ye- tim inkisarı - Yaktı beni kara göz- lü yosmanın ahı - Tuttuğum dal kurudu - On günde battı - Tıkır tıkır işleyen dükkân - Perişan ol- Melih. Cevdet'den de şu fevka- lâde kuvvetli kisa şiiri sunuyoruz: «Bir misafirliğe gitsem - Bana temiz bir yatak yapsalar - Herşeyi, adımı bile unutup - Uyusam.» Netice; Orhan Veli, Melib Cev- det, Oktay Rıfat triosu mükem- mel kongerler veren ve daha de- gerlilerini verecek olan, şiirimizin mühim bir kozudur. 4: Tek başına tetkik edilmesi icap eden İlhan Berkin üzerinde dikkat- le durmak lâzımdır. Bu genç gair herkesten ayrı bir yol tutmuş ve tek başına bu yolda ilerlemektedir. İlhan Berk bütün şiirlerinde sinsan»ı mevzu olarak aldı. Dima «insan» ve <insanlar»dan bahsetti. Humain olan şair ümitlerimizi üzerinde topladı. . Onu yabancı şairlerden Walt Whitman'a benzetebiliriz. Çünkü Whitman da mevzu olarak «insansı ele almıstı. İlhan Berk genç şiirimizde müs- tesiia bir yer işgal etmiş bulun- maktadır. İnsan herşeyin &iklet merkezi- dir, Herşey insan içindir. Ve insan A TAM herşeydir. İlhan Berk israrla ve daima insan üzerinde duruyor: «Bir nefesle cama adlarını ya- zan - Alınlarıyle kahveden mer- merin soğukluğunu çalan serseri- ler - Niçin konuşmazlar? şehri camdan seyretmesini severler.» İnsan daima heryörde ve her- zaman âynı olarak kalır. «Bilinmez belki kapı komşu- muzdur onlar - Bakır cezvelerden acı kahvelerini içmişizdir - Yahut çek uzaklarda bizi düşünmektedir. ler - Bilinmez, kimbilir, belki de ben böyle insanlar düşündüm.> İlhan Berk şiirleriyle «insanpın bütün varlığını, ruhunu, benliğini herşeyini ortaya dökmektedir. Bu genç şair, istikbali korkm&- dan bekleyecek bir aanalkârdır. 5: Bedri Rahmi ve Asaf Helet Çelebi arasında bazı hususlarda biribirlerine benzeyiş olduğu gibi, ikisinin arasında çok başka farklarla bir ayrılık vardır. Bedri Rahmi genç neslin ifti- harla edebiystımıza takdim ettiği nadir şairlerden biridir. Bazan miştik, bazan realist, ba- zan lirik olan Bedri Rahmi bazan da bütün bunlatı bir araya toplı- yabilmektedir. Hiç kimsenin duymadığı, bil- mediği hisleri onun kslemi yazar ve okutur. Aynı zamanda Şiirlerindeki ritm ile okuyucuyu sarmasını bi- lir, «Oğlum Mehmede Şiirlere 8e- risinde ve «Kırk Odalı Konak» ta olduğu gibi: «Bir kapı var - Açılınca garip - Kapanınca gurbet der,»j «Sevinsin» den bir parça: «Halbuki ne güzel başlamıştı hikâye - Şerbet gibi bir gökyüzü üstümüzde - Ve bütün lezzetiyle toprak - Gözümüzde nur dilimizde takat »« On parmağımızda on hüner Mi ik Birr EE vardı - Biz onun sevgili kulları - Dünyasını abat eyledik - Bir can verdi bize, bin alır - Gideriz gözü. müz arkada kalır - sevinsin.» Genç neslin lirik şiir janrına bir göz gezdirecek” olursak birçok simalâr görülür. Fakat bunların arasında Sabahattin Kudret ve Ca- hit Saffet ilk bakışta kandilerini belli ederler. Sabahattin Kudretin lirik şiirle- rinde derin bir melankolik hava vardır. Fakat bu melankoli hece- cilerde gördüğümüz feryat melan- kolisi değiidir. Sabahattin bazan empre&yonist bazan peyzajist olduğu intibaını uyanırır. Sabahattin'de aşırı realizm yok- tür. Kuvvetli ve derin-kendisine mahsus-bir lirizm havası mev- cuttur. Serenad : «Herkes başka türlü-derenad söyler - Bir arkadaşımın - Söylediği serenat - Uzun bir yolculuğa - Çık- mak oldu.» Şu parçanın güzelliği: «Bazı geceler uykunundür - Ba- zı geceler yıldızların - Bazı geceler sokakta dolaştığım olur - Rahatlık beni yatağımda bekle.» Cahit Saffet'in lirizmi ise daha, ziyade mahalli renklerle süslen- miştir. Onun şiirlerinde bir gur- bet havası, arzu edilen bir teessür bir. melankoli vardır. Daima yerli ve mahalli koku- lar taşıyan şiirlerinden bir örnek: »Hani pamuk minderde hatim indiren ağa babam - Ve bir nefeste fırtınalar doğuran hargile- Bir tek- necik hamurdan harikalar yaratan yaştaç - Yufkalarından teni kokan Şerife ninem - Raifenin merdiven- lerde gülen terlik sesleri - Dört kö- geli havuzlarda soğuttuğumuz şef- taliler - Ellerimizin (O memelerinde şekillendiği sütlü inekler,» — Devamı gelecek sayıda — 285 — Servetifünun — 2410