60 SERVETİFÜNUN Son moda banyo pijamaları Deniz mevsimi başlarken... Karpüz kabuğu daha denize düşmedi. Fakat, deniz mevsimi başlamak (zero. Hattâ, kismen başladı bile diyebiliriz. Şurada bnrada denize girenler, göze çarpıyor. Nerdeyâç, pl&jlara akın başlıyacak... Avrupüda, deniz mevsiminin büşlümüsi da, yeni yeni modaların düşünülmesine vesile olur. Bu sene, düşünülen, ortaya atılan ve beğenilen deniz kiyafer- leri arasında, kadın pijamaları bilhassa dikkate şayan dır. İnce, hoş kumaşlardan yapılan bu pijamaların aşağı kısımları, erkeklerin modası geçen çürlaten pantalonlarını hatırlatmaktadır. Bacakları doğru, yukarıdan aşağıya bollaşan bu kısımların, pagaları gok geniştir. Fukat, pantalonlarin göze pek hoş görünmiyen bol paçalar, pijamaları cazip bir hususiyeti vermek miki deniz mevsimi, burada gördüğümüz mansaralardan daha başka, türlü /türlü manzaraların gözler önünde açılmasını temin eder. Buşlens, lüks ve ihtişam manzaraları, diyebiliriz. Devil gibi, Iibar âleminin akın ettiği plâjlar, adeta yaz günlerinin balo sahalarıdır. Kışın salonlarda teşhir olunan düke ve ihtişamın, teşhir sahası, yazın plâjlardır. Büyük ve meşhur plâjlarda, Avrupunın aristokrat ye burjuva smıfı, Amerikanın milyoner ve milyar- derleri, ailelerile börrnber görünürler, avuç dolusu para sarfederler. Yani plâjlara toplanış; yalnız deniz havası almak, denir suyundan istifade etmek mahi- yetinde kalmaz. Herkesin, - tabii zengin olan herkesin ki oralara gelen herkes de zengindir! - biribirlerile lüks, ihtişam, para bircamak müsübakalarını İorn için toplanışı mahiyetini alır. Deniz mevsimi bitip, balo ve tiyatro, kapalı yer- lerde eğlence mevsimi başlayıncaya kadar, bu vazi yet, oralarda devam eder..., No. 1819— 134 Kontes Betlenin Nesri Mucar büğvekili Kont Heilenin sevcesnin nesirlerinden bir parçayı geçen bafia heyrelmişik, Bu, Köntesin neirlerinden diğer bir parçadır: Şeytanın ve meleğin hediyesi Bir şeytanla bir melek geldiler ve si. çocuğun beşiği önünde durdular Şeytan başladı : — Sana bir hediye getirdim. nefret ediyorum, çünkü «en bir insansın, ki şen göz yaşlarils hemen şuracıkta geberesin, yutan ki doğduğun gün İânet edilesin. Senin eohennemin dibinde “> mülar gibi dünya yüzünden kaybolmanı istiyoru Şeytan hediyesini aldı. Çocuğun kalbine Fakat derhal bir melek geldi : Sana bir hediye yötirdim. Çünkü «en bir İnsansın. İstiyorum ki sen, bu hayat bediyesi için büyük Hülika iki dizinle iğilip şükranda bulunmasın. Sonra dünyayı o kadar renkli ve hoş bulacaksın ki biz semalardnki melekler bile sana gıpta edeceğiz. Ve o dn hediyesini çocuğun kalbine sıkıştırdı. Yıllar geçti, Çovuk adam oldu. İztiraplarınım geniş- lediği, gamlarmnın büyüdüğü günler oldu. Bazan dünya zindan geldi. Bu günlerde o Allahı değil kendini bile kaybetti, Fakst öyle günler de öldü ki bütün dünyayı kucaklamak istedi. Güldü, eğlendi, mestoldu, Göne yıllar geçti. Ve bir gün Azrail geldi. Do kundu. En büyük Hâkimin önüne geldiği zaman şunları işitti ; — Hayatını ve serrüzeşilerini biliyorum, Fakat doğduğun gün bir melekle bir şeytan kalbine birer hediye şıkıştırmışlar, Kalbini göster de son hükmü vereyim, Adam kalbini çıkardı ve uzattı : İşinde hiç bir gey yoktu. Yalnız... âşk! Çünkü senden İstiyorum isti soktu. Halil Şaban Berlin. 15-4-103) Bir tabio: Anne