ii. Nİ “ ” 4 e mM yy gene ei SMMM gi, MM 202 UYANIŞ No. 1802— 117 İstanbulda duvar ilâncılığı ve Belediye Mecliste mütehassıs ilim adamlarının ciddi tenkitleri — kontorolun faydası İstanbulda duvarlara ilân asmak yani 4/((/wyje imtiyazını belediye ne yaptı? iyas, (yaz de bü imtiyazı Belediye nasıl fena kullandı? İmtiyazı alan omuteahhii müessese nasl Belediyeyi zarari soktu? Avrupada duvar ilâncılığım Belediyeler nasıl kullanır ve bu nasil mübim irat kaynağıdır. Bazı vakit birisine yol gösterir ve nasihat verisiniz. O, ister yakın akrabanızdan olsun, ister dostunuz bulunsun, ekseriya vol göstere- ni, nasilnt edilen adamı dinlemez; yine bildi- ğini yapar; ve biraz sonra Zararlı veya acıklı vaziyete düşer! Bu herkesin başından geçmiş bir şeydir: kâh nasihat veren mevkiinde olür- sunuz; kâh nasihati dinliven verinde bulunur- sunuz. Nasihat verenler, vol wösterenler mevkiinde olduğum zaman bende daima bir his vardır; evelden görüp vukua geleceğini haber verdi- gim yararlı ve acıklı iş ortaya çıkınca kendi kendime şövle derim : — Keşke ben aldansaydım. yalancı. çıksa idinı de şi felâket veva zarar olmasa idi! Bu histe çok samimiyim. Ve ben bu mevkie aile hayatımda, iş hayatımda çok düştüm. Bu- nun bir tanesi de İstandul şehrinin duvar ilân- clipi mes'elesinde oldu. Şimdi keşhe evvelce söylediklerimde, o yvazdıklarımda ben yalancı mevkiine düşse idim de İstanbul Belediyesi büyük bir kârı kaçırmasa idi diyorum. Mes'elenin bir larihçesini yapayım : Sulu konfransı aylarında Lozanda bulündu- gum zaman tesadüf beni bir adamla görüştürdü. Bü zat bütün İsviçrenin ve İsviçreden sonra Fransanın bir büyük kısmının, İtalyanın şima- İlnin duvar ilânclığını, mahalli Belediyelerile müşterek meniaatle idare eden ve onlara çok büyük irat veren İsviçre duvar ilâncılık şirketi Socilei MAffıehage &. A. umumi müdürü idi. Bu sat sulh jmunhedesile veni bir hayata giren 'Türkiyeye yürekten alâka gösteriyordu ve biz- de, Sade İstanbul değil, yavaş yavaş bütün Anadoluda duvar ilâncılığı yaparak Belediyelere büyük (İratlar getirmeği arzu etti. İki sene kadar Beyoğlu Belediye müdürlüğü yapmış olduğum için biraz belediyecilik biliyordum; Yazan: AHMET İHSAN işi tetkik eyledim, Anladım ki duvar ilâncılığı belediyeler Hakkında çak kârli, şehirler için çok süslü bir iştir. Fakat bir şartla,oda şu: Dünyadaki bütün fabrikaların, müessesele- rin ilâncılığını ele geçirdikten ede a her mem- leketin muhtelif şehirleri,belediyel üsterel ilâncılık yapmakta ihtisas sahibi bir şirketle teşriki mesai. Şimdi neden diyeceksiniz? bakiniz neden ! kendi ticaret sahiplerinin ilâncilığı ilâncılık işinde kâfi derecede kâr Bu, Avrupanın büyük şehirlerinde bile olunca İstanbul gibi mahalli ilân yalnız birkaç (Oo Sinemasile oOazlık Oo san'at eshâbinin ilânı mevcut olan bir şehirde hiç kabil degildir. Hariçte eli olmıyan bir teşekküle mutlaka (o Juzum vardır. Ama bir yerli teşekkül çıkarda Maricte ben el bulurum dermiş! Buda hayaldir; hayal olmasa Fransa İtalya Belediyeleri ilâncılığı İsviçre şirketine vermeydi. Hiçbir şehrin mahalli san'at ve o şehrin duvar getirmiyör. böyl EB olarak 1925 de Lozanda görüştüğüm şirket müdürü wnumisinden aldığım malümat üzerine bir rapor yâzdım; ben 6 tarihte Münihte Türkiye Mat- buat İstihbarat Şubesini eyliyordum; Münihten raporumu, İstanbula gönderdim. idare Aradan seneler geçti; 1996 senesi başında Şehremaneti bu rapor sebebile beni aradı; şirkete yazdım. Urmumi müdür ve ticaret müdürü İs- tanbula geldiler; emanetle görüştüler; müşterek menfaat sistemile idare etmek; hasılâttan anfihim parça şehre vermek şartları muvafık görüldü. Şirket müessisleri İsviçreye döndü; işe ciddiyet verdiler; emanet te bir şartname hazırladı ve bu şartname ile müzavede ilân eylediler. Şirket müzayedeye iştirak İçin şartüamede bir nokta beğenmiyordu ve şövle yazdı: