No. 1731— 46 bilmiyordum. Matbuatın serbestisi bir gün ge- lirse, Servifünun çok yükselir ümitlerini bes- liyordum. Ve o mes'ut günün gelişine kadar dayanmak ve yaşamak için matbaama işler lâzımdı. Çünkü artık İstanbul'da kitap çıkmaz olmuştu; cami kitapları bile tahdit olunmuştu; Abdülhamid'in camilerde, medreselerde okunan kitapların çoğunu menetmiş, toplatmış, kendi” sine en son Maarif Nazırlı&ı eden Celâl Pş.nın zamanında bu kitapları çemberlitaş hamamının külhanlarında yaktırtmıştı. Çünkü o medrese kitaplarında padişahların hal'ına dair yazılar vardı. Kur'an basmak vardı; Kur'an basımak dahi baş mabeyinci Osman Beyin matbaasına inhisar şeklinde bırakılmıştı. *vvelâ Kur'an basmak meselesine giriştim. Her müslümanın Allah kelâmını neşre mecbur olduğuna dair Kur'anda mevcut emre sığınıp Mushaf basmağa karar verdim. Fetvahane mü- racaatımı reddeyliyemedi; zaten bir takım İrani kitapçılar «Sahaflar Şirketi» diye bir teşekkül yaparak bu işi yapıyorlardı; onlara İranidir diye dokunulmuyordu; ben de Türk ve müslü- man işe kalkıştım. Matbaada Mushaf basmağa başladık; sansür- ler ve maarif müfettişleri diş geçiremediler. Vazılıp Saraya gönderilen jurnallara cevap çik- madı. olsa olsa yanlışı var, yahut gayri müs- lim elinde basılıyor diyeceklerdi; benini taş basma ustam bir ( hafız ) idi; eldeki nushanın yanlışı olmadığını Babıfetvada tastik ettirmiştim. Bu iş matbaanın litoğrafi faaliyetini temin eyliyordu; otipoğraf da iş istiyordu. Bunu da tahrir nufus sebebile «Mecidiye» teskerelerini basmak Suretile temin ettim. Bunların tab'ını kendisine iradei seniye ile inhisar ittiren Baba Tahirin istediği fiatın çok pahalı olduğnu Ha- hil Rufat Paşa, Sait Paşa zamanında Babiâliye dinletmek kabil olmamıştı. Bir Sadrazam Av- lonyalı Ferit Paşa bu müracaatı nazarı dikkate aldı; «Mecidiye» tezkerelerinin tab'ını ele geçir- “dim. Bu işte çok tuhaf sahneler olmuştur? Bun- ları da anlatacağım. Ahmet İhsan UYANIŞ 745 Komşu memleketlerde Efganda son hadiseler kavemet zaptedilmiştir. Habibullah daima hazır bulun durduğu Efgan kıralı Amanul- lah hanı, Kâbili terke mecbur edip kendini hüküm- dar ilân eden bir tayyare ile meçhul bir se- mte firar etmiş- tir. Asi lerden bir çoğu Nadir hana tes- derme o çatme ve asi asker- vetler kuman- danı Habibul- lah han, Ama- nullah han or- dularına ku- manda Nadir han fta- rafından mağ- lup edildiği ha- ber alınmıştı. Efgan vekayii hakkında ale nan son malf- mata göre, Kâbil, Nadir lim olmuşlardır Serdar o Nâdir hanın, elyevm ceonubi İtalyada satın aldığı bir çiflikte, talihin takdirine mun- tazir bulunan Emanullah has u facutahtını tekrar (o işgale davet edeceğine ihtimal Sabık Efgan Kralı AMANULLAH HAN han tarafından bilâ mus verilmiyor, Yeni Kral kim olacak? Efganistanı duçar olduğu teşevvüş ve inkisamdan kurtaran Nadir Hanın taç ve tahtı istihdaf etmediği anlaşıldıktan sonra tahta kimin geçecegi meselesi ehemmiyet kespetmiştir. Amanullah Hanın tekrar davet olunması çok müsteb'at görülmektedir. Nadir Han bu işi daha fazla KBiyan milletinin reyine birakacaktır. Kendisinin en çok mütemayil olduğu namzet, genç yeğeni Esedullah Handır, Binaen- aleyh bu genç Efgan prensinin Efgan tahtına geçmesi kuvvetle muhtemeldir. Habibullahın Nadir Han tarafından esir edildigi- de rivayet olunmaktadir. sabık kral Amanullah'a şim- Roma sefirliği düşüyor. Bu badirede yanan di olsa olsa Efganistan'ın Sabık Kral, son hadiseler dolayisile vaki olan beya natında Nadir Hanın Roma sefirliğini seve seve kü bul edeceğini söylemiştir. Han bü teklifi kabal edeck mi, bunu da mı çok görecek? Bu Bakalım Nadir yok sa sabık Kral'a tehakkuk ettiği taktir de siyasi tarihe pek yeni bir vak'a kaydolmuş olacak. Öyle ya, dünkü Kral, bugünkü sefir.. Şayet bu şekil Nadir Han tarafından kabul edilirse, İtalya Hariciye Nazaretinin teşrifat usulü kar- makarşık olacak demektir. Çünkü (Kral -Sefir) e yapı- lacak muamele ( Sefir ) e yapılacak muameleden her halde farklı olmak ıktıza eder ! Olur şey değil...