652 UYANIŞ No. 1725 —40 Yalıvada hamamlı köşklerden biri, YALIVA ABDÜLHAMİT DEVRİNDE Kızıl Sultan vaktile yalıvayı niçin imar etmiş? İstibdat devrinin feci vak'aları arasında pek gülünçleri de vardır. Bu gülünç vak'alardan biri de o devirde Abdülhamidin Yalıvayı imarına bilhassa sebep olan amildir. O zamanki imar işine hiçbir suretle Abdülhamidin hüsnüniyeti sak olmamıştır. Bilâkis müstebit hükümdarın tarihi bir hakikat olan evhamı bu imar keyfiyetini ortaya çıkarmıştır. Filhakika Abdülhamit Yalıvanın imarına karar verirken sadece şahsi bir hisle haraket ediyordu. O devrin ricalinden ve Abdülhamidin kurenasından opekçokları hastalıkları dolayısıyla sık sık b kaplıcalarına gitmek isterlerdi. Abdülhamit ise bunların A ada Genç Türkler ile temas ederek kendi tabirince zakdekain Ga ün korkardı. Fakat ne yapsın? Ortada hastalıklar veya hastalık behaneleri var. Onların Avrupaya gitmelerine bir Ma mani olmak lâzım. İşte o zaman en büyük çareyi buluyor ve Yalıvanın ei Kiraları islahını ferman ediyor. Abi bdü ilhamidin iradesi üzerine bu iş Belçikalı bir mühendise havale olunuyor. Mühendis te etrafına topladığı diğer bir takım memurlarla yalıvaya gidiyor. Fakat henüz işe başlamadan bu mühendisin o ve anındaki (adamlarının başına müthiş bir Kaplıcaların umumi görünüşü. macera geliyor: cümlesi eşkıya tarafından dağa kaldırılıyor. Facia şeklinde komedi Bu haber İstanbula Mabeyne telgrafla bildirilir yarim Sarayı bir telaştır alıyor. Abdülhamit Di mühendisin öldürül- mesi korkusuna düşüyor. Böyle bir felâket vukuunda İk ile başının belâya girmesi pek tabiidir. Nihayet mühendisle yanında- ki adamlarının kurtulması için eşkiyaya külli miktarda para gönderi- yor ve ancak bu muazzam fidyei necat sayesinde dağdakiler kurtarılıyor. Bu vak'adan sonrada kaplıcalar imar olunabiliyor. Ancak neden sonra bu dağa kaldırma meselesinin hakikati anlaşılınca herkesle beraber Abdülhamit te hayretten parmağını ısırıyor. Meğer pe ecnebi mühendis ile adamları fidyei necatı paylaşmamışları Bu suretle dağdakilerle bağdakilerin ortak oldukları al amma ne çare ki iş işten geçiyor. O Bu gibi birçok gülünç halleri olan Abdülhamit işte bu şerait tahtında Yalıvayı az çok tamir ve islâh etmiştir. Yoksa böyle kendi saltanatı ile alâkadar bir sebep olmasaydı şuna emin olma- liyiz ki vatanımızın diğer köşeleri gibi Yalıva,da bakımsız ve muz- mahil kalacaktı. Abdülhamit çok müvesvis bir adamdı; işte yu- karıda yazılan vaka'da bunun pek bariz bir misalidir”. Yalıvadâ bir hamamda duş dairesi